Canınız Sağolsun



Bu sene bizim basketbol şubesinin başına gelmedik kalmadı, olabilecek daha ne kaldı bilmiyorum, sezon sonuna kadar tüm takım hastalanıp karantinaya falan alınabilirler en kötü. Ukiç'in kötü oynadığı her maçta ya kaybettik ya zor kazandık bu yıl. Onun rolünü Greer üstlendiğinde ne olup bittiğini Sieana deplasmanında görmüş ve Greer'i yollamıştık. Bugün Saras da Ukiç'in rolünü hiç mi hiç oynayamadı. Normal süresinden fazla sahada kalınca ve yardımcı rolden ana role geçince kayboldu. İkili sıkıştırmalardan çıkma konusunda çok ciddi problem yaşadı maçın başında. Hücum ribauntlarındaki etkinliğini bizim uzunların verimsizliğiyle bireştiren Zalgiris ilk periyodu 4 sayıyla önde geçti 15-11

İkinci periyot Emir'in hücumdaki sorumluluk alması ve Zalgiris'in top kayıpları sonucu bulduğumuz Kinsey basketleriyle 4 sayılık bir farkla öne geçtik ama uzunlardan en ufak bir hücum katkısı gelmeyince iç-dış dengesini tamamen yitirdik hücumda. Oğuz'un Marjanoviç'ten ürküp potaya bakmaması, savunmada ucuz fauller sonucu maç başa baş bir şekilde devam etti ve ilk yarıyı Oğuz'un potayı hatırlamasıyla bir sayıyla önde kapattık. 30-31

Üçüncü periyotta hücumda hiç bir şey üretemeden ve uzunlardan yeterince katkı alamadan karşılıklı top kayıplarıyla devam etti maç. 4 sayı geriye düşsek de Emir ve Ömer'in hücum katkılarıyla bir kez daha dengeye getirdik maçı. Tam momentumu ele almıştık ki Lavrinoviç'in önce top kaybı sonra faulü ve teknik faulüyle Zalgirisi bir kez daha dengeye getirdi maçı. 49-49

Son periyotta Ömer ve Emir yine sürükledi hücumda takımı, Zalgiris faul çizgisi dışında sete sette kolay sayı bulamasa da hakemlerin her temasa düdüğü çok kolay çizgiye götürdü onları. Ömer'in üçlüğüyle son 2 dakikaya 6 sayı önde girsek de bu sene maç sonu oynama konusundaki yeteneksizliğimiz bir kez daha devreye girdi. Hücumda Ömer, Emir ve Saras'la üçlükleri kaçırıp 1 sayı geriye düştük. Sean May'in basket faulüyle maçı kazanmak için fırsatı ele geçirsek de Kalnietis'in turnikesi maçı tekrar beraberliğe taşıdı. Oğuz'un berbat pası sonucu yaptığı top kaybı sonucu son hücüm onlara kaldı. Jankunas'ın üçlüğü girmeyince maç uzatmaya gitti. 69-69

Uzatmaya da fena başlamadık aslında, Ömer'in üçlüğüyle son 2.30'a 3 sayı öne girsek de Pocius'un son saniyedeki tuhaf atışının basket olması ve bir de faulle sonuçlanmasıyla momentum yine gitti. Bir sonraki hücumda Klimavicus'un süre dolarken attığı şut da girince basketbol tanrıların tarafı iyice belli oldu. Emir'in boş şuru kaçırması ve May'in ribauntu alamamasıyla işimiz taktik faullere kaldı. Son hücumda Emir'in ribaunt aldıktan sonra dışarı çıkmak yerine iki sayılık atmasıyla da kazanma şansımız ortadan kalktı. 85-84. Pocius'un şutunda ayak çizgideydi üçlük verdiler, Ömer'in üçlük gördüğümüz şutu ise iki sayı olarak geçerli oldu.

Bunca tersliğin aksiliğin üstüne takımı mağlubiyet nedeniyle eleştirmek acımasızlık olur. Son dakika oynama konusunda daha önceki maçlarda da problem yaşadık bunun sürmesi can sıkıcı. Saras ve Lavrinoviç'in felaket oyunu, Oğuz'un maçın büyük bölümünde saçmalaması, oyuna doğrudan katkı veren oyuncu sayısını çok azalttı. Tomas'ın da muhtemelen sakatlandığı için ikinci yarı hiç oynamaması ile son periyot oyuna girebilecek oyuncu kalmadı nerdeyse. Emir'in maç sonundaki hataları ya da kaçırdığı şutları yorgunluğa bağlıyorum. Bu sene 30 dakikanın üzerinde oynamamıştı hiç bugün 32 dakika sahada kaldı. Son bölümde Saras'a dönmek yerine Emir ve Kinsey aynı anda sahada olsa belki daha iyi olacaktı ama Spahija da Saras'ın bir şeyler yapacağını umdu haklı olarak.

Maçın en dikkat çekici istatistiği 39 kez serbest atışına gitmesi Zalgiris'in biz sadece 11 kez. Bu kadar dramatik fark olması oyunla falan açıklanamaz, hakemlerin ciddi bir baltalaması var. Euroleague hakemleri bize kesinlikle saygı falan göstermiyorlar. Olympiakos'la çekişirken şu maça Yunan hakem Christodolu'yu atamak da zaten nerden baksan tuhaf bir şey.

Ribauntlarda yenildiğimiz, uzunlardan doğru düzgün katkı almadığımız, Saras'ın berbat oynadığı bir maçta Emir ve Ömer'in müthiş çabası da galibiyete yetmedi maalesef. Çok ciddi bir avantaj kaçırdık. Olympiakos'u yenmemiz gerekecek artık, bu sakatlarla bu şanssızlıkla bu hakemlerle ve bu uzunlarla Olympiakos'u yenmemiz çok zor. Basketbol tanrıları bu sene bizim Top 8'e kalmamızı istemiyorlar, bakalım onlara da meydan okuyabilecek mi bu karakterli takım. Mağlubiyet hele böyle ucu ucuna kaçan mağlubiyet çok can sıkıcı olsa da bu takıma canınız sağolsun demekten başka diyecek bir şey yok.

Ntv için diyecek bir şeyler var ama, yahu dünyanın parasını kazanıyorsunuz, çok mu zor maçı anlatacak kişileri deplasmana götürüp monitöre mahkum etmemek, bu neyin tasarrufudur, bir önemseyin artık şu Euroleague'i, delirtmeyin insanı.


7 comments:

  1. Unknown dedi ki...

    kimsenin emeğini küçük görmek istemem ama bu gece şans da yanımızda değildi.zalgiris'te bu şans olduğu sürece EL şampiyonluğu için en büyük favorim onlar...

  2. Unknown dedi ki...

    ayrıca serbest atışlardan 32 sayı nedir abi...zalgiris'in set oynamasına gerek kalmadı bile...

  3. gurkan dedi ki...

    bu kadar sanssizligin ve hakem lobisinin oldugu bir ortamda F4 sansimiz sifir,en iyi ihtimal gruplardan cikariz.

  4. tozlu parkeler dedi ki...

    bu takım 2-3 yıl içinde final four takımı olur.final four oynar değil, final four takımı olur.
    PAO'nun, Barcelona'nın olduğu seviyeye çıkar ve orada kalır, elbette parmaklayan olmazsa.

  5. PVH dedi ki...

    Çıkar bir parmaklayan. Turgay Atasü çıkar, o olmazsa Turgay Demirel çıkar. Hiç bulamadık içimizden yeni bir Maho çıkar, İtalya'ya giderim haa diyen Orhun Ene'ye konuk teknik adamlık verir. Çıkar bu ülkede birisi.

  6. MMRKML dedi ki...

    Tozlu parkeler'in dikkat çektiği nokta çok önemli. Seneye bu takıma yapılacak 2-3 "yerinde" takviye ile neler olabileceğini düşünemiyorum. Çok daha iyi günlerimiz olacak eminim.

  7. solo dedi ki...

    bu ülkede sporu yöneten zihniyeti düşündükçe ben hiç ümitli değilim

Yorum Gönder