3 comments:

  1. laktat dedi ki...

    24 Ocak'tan 24 Ocak'a!

  2. aethewulf dedi ki...

    sevgili laktat,

    1 şubat'tan 1 şubat'a da var, 21 ekimdem 21 ekim'e de var daha da böyle 58 tane sayabiliriz. fikir ve düşünce adamlarının yine fikirleri sebebiyle karanlık mercilerce öldürülmesi hikayesiyle dolu bu topraklar.

    ancak benim sıkıntım şurada, neyi yarıştırıyoruz be abi? yani hrant'ın cinayetinin karşısına uğur mumcu cinayetini mi koyacağız? bir insanın fikirleri ve etnik kimliği yüzünden faili belli mecralarca öldürülmesinin karşısına gene bir insanın fikirleri ve yazıları sebebiyle gene aynı mercilerce öldürülmesini mi çıkaracağız? uğur mumcu'nun da, abdi ipekçi'nin de, hrant'ın da katili son kertede aynı karanlık değil mi? bu karanlık ismi değişen tetikçiler eliyle gelse de, o tetikçileri koruyan, yetiştiren, ortaya salan, onları besleyenler aynı kurumlar, cinayetlerin ortaya çıkmasını engelleyen aynı yapılar ve o tetikçileri yetiştiren aynı ideolojinin varyantı değil mi?

    uğur mumcu ile hrantın fikirleri ayrı olabilir, etnik kimlikleri ayrı olabilir, yazdıkları gazeteler, dünyaya bakışları çok başka olabilir, ama katilleri bu kadar denkken biz şimdi hrant'ın karşısına uğur'u koyup bu karanlığa da bir omuz atmış olmuyor muyuz?

    nedir seni yasımız karşısında 24 ocak'Tan 24 ocak'a diye bağırtan dürtü? bizim acımızın karşısına yine bizim çekmediğimiz, hissetmediğimiz bir acıyı mı koyduğunu düşünüyorsun? nedir vermek istediğin mesaj?

    ben gerçekten bu tutumu da, buna sebep olan dürtüyü de anlamıyorum. sen burada uğur mumcu'yu hrant'ın karşısına koyarken acaba uğur mumcu'nun oğlunun isyanıyla arat'ın isyanının farklı olduğunu mu sanıyorsun? onların katilleri bilmediğini mi düşünüyorsun? uğur mumcu'nun eşi susurluk katillerine karşı "çekin o tuğlayı bulun kocamın katilini" diye bağırdığında rakel'in kocasının katillerine de bağırmış olmuyor mu sanki?

    allah aşkına el insaf. neyi yarıştırıyoruz yani? bir ölümün karşısına daha millici gözüken bir ölüyü mü koyacağız? millici ölüler değerli de özgürlükçü ölüler değersiz mi? millici ölüler değersiz dendi de bir özgürlükçüler mi anıldı bu memlekette?

    sen böyle bizim karşımıza çıktığında aynı o katillerin istediği türden bir karanlık artıyor bence. biz ölülerimizi yarıştırırken, onlar da ölülerimizi arttırıyorlar, karanlığın içinden hiç çıkmadan.

    bir akılla düşün şurada söyle, neden 24 ocak'tan 24 ocak'a dedin, bizi de üzme, kendini de üzme böyle fevri hareketlerle.

  3. laktat dedi ki...

    tamamen yanlış anlamışsın. senin kastettiğin niyetle yazmadım onu. amacım tarih olarak hrant'ın katledilişinin ardına gelen bir başka aydınımızın acısına pas atmaktı sadece. uğur mumcu'ya özel bir anlam yükleyerek yazmadım yani. söylediklerini duyduğumuz acıya verip anlayışla karşılıyorum. "iyice anlayıp eleştirseydin" demeyeceğim. çünkü artık öyle bir hale geldik ki olaylar bu kadar barizken ve insanlar bunun karşısında susup konuştuklarında da saçmalıyorken insan şirazesinden çıkabiliyor. şu an yazmaya pek vaktim yok. yorumunu görünce yanlış anlamayı düzeltmek için bir iki şey karaladım. umarım bu kısa cevapla düşüncelerimi aktarabilmişimdir. sevgiler.

    şöyle sonlandırayım:

    onlar iki ayrı yerdeydi
    ikisini de çok sevdim.

    biri öbürü gibiydi
    öbürü de biri
    ikisini de çok sevdim.

    f.üretmen

Yorum Gönder