Resmî Site Bir Hiçtir, Sosyal Medya Her Şey



Son hadise malumunuzdur.

Ülkemizde yaşayan bir kısım zevatın ne kadar zerzevat olabildiğini bilmeyenler için söyleyelim; Trabzonspor'un münevver (!) üniversiteli taraftarlarından bir kısmı, Fenerbahçe taraftarını fotoğrafla hedef gösterip, başlarına bir de ödül koymuşlar.

Buna karşılık ilk tepkiyi gösterenler ise tabii ki "meşhur sürecin her bir saniyesinde olduğu gibi" Fenerbahçe taraftarları olmuş.

Peki Fenerbahçe resmî sitesi ne yapmış? Şimdilik hiçbir şey. Yapar mı? Muamma. Haberleri var mıdır? Bilinmez. İş mi bu? Değil.

Fenerbahçe resmî sitesinin kendisine "dünya kulübü" diyen hiçbir kulübe yakışmayacağı ve fotoğraf seçimlerinden içeriklere kadar her şeyin baştan savma yapıldığı hemen herkes tarafından kabul gören bir gerçek

Lakin her ne kadar yavan bir tasarıma da sahip olsa, hiç değilse bazı can alıcı noktalarda "internet vasıtasıyla milyonlarca insana hitap edebilmesi" işlevsellik için yeterli.

Haklarını yemeyelim; bunu hiç yapmadılar mı? Yaptılar tabii. Örneğin sahaya lazer tutan bir Fenerbahçe taraftarının "Sayın muhbir vatandaş" tarafından kulübe ya da emniyet güçlerine bildirilmesini istemişlerdi.

Kulübün "koltuk kırılması ve sair hadiseler" yüzünden aldığı cezaları, genelleme yapa yapa duyurmaları ve sanki o genellenen taraftarlar kulübe hiç girdi yapmıyormuş gibi "Sizin yüzünüzden bilanço zarar gösteriyor işte" sızlanmalarıyla bildiri yayınlamaları da hafızalardan silinmedi.

Tabii ki bunlar resmi sitenin kendi tasarrufları değil. Ortada "Kurumsal İletişim" diye yönlendirici bir departman var. İsmini görünce fasulye gibi nimetten sayabileceğimiz bu bölümün henüz taraftar yararına bir iş yaptığına şahit olmadık.

Hiç değilse bu son olayın ardından kararlı bir tavır gösterilmesi ve böylesine hain bir tehdit peşinden, sürecin en kuvvetli dinamiği olan taraftarın arkasında durulması gerekir.

Eskiden bu ülkede "düğmesi altı aydan başlar" denenlerden bir tanesi de Fenerbahçelilerdi. Şimdi bu hal değişmişse, bunun sorumlusu "Taraftar=Para" kafasıyla bakan yöneticilerdir.

Fenerbahçe Spor Kulübü'nü yönetenler, taraftarlarına yönelen bu kahpeliği sergileyenleri ele güne karşı rezil etmeyi ve "bunu düşünebildikleri için" hepsini kanun yoluyla süründürmeyi başarabilirler ise gözlerde büyürler. Yok, yapmazlar ya da yapamazlar ise... Taraftar da tarih de burada. Şimdilerde her görüldüğünde "başkanım" hitabıyla göğsü kabaranlar, yarın bir gün halife postundan çıktıkları zaman gördükleri muameleye şaşar, kalırlar. Alimallah!


12 comments:

  1. cengo dedi ki...

    Adamlar gerçekten Fenerbahçe atkısıyla poz verdiler diya insanları öldürebilecek seviyede. Adam diyorum ama alayı.. Peki bizim yönetim bunada sessiz kalırsa hakikaten ağır beddua edicem. Arkadaş ne işe yarıyorsunuz? Yazılı açıklama yapmaktan başka işleviniz yok mu? Yeter lan artık. Seneler önce fena koyduğumuz,acısını hala atlatamayan şu Anadolu kulübü 25 milyon taraftarı olan bize nasıl efelik yapabiliyor ya? Futbolu metrise taşıdınız diyip de kendi başkanlarının da aynı davada tutuksuz yargılandığını unutacak kadar gerizekalı ınsanlarla bas edemıyor muyuz? gerçekten yeter be

  2. 2Os dedi ki...

    FENERBAHÇEmizin halkla ılıskıler ve kurumsal ıletısım konularında acıl bır degerlendırme yapıp aksıyon lıstesının olusturulması gerekıyor. Bu baglamda sozkonusu vahım olayla ılgılı su ana kadar medyada bır kelıme dahı yer almaması ısın hangı boyutlarda oldugunun ayrı bır gostergesı. Yine aynı medyanın "the lınc" fılmınde oynadıgı basrolun ulkemıze ılk oscarı getırecegı zaten su getırmez bır gercektır.

    Bılınc sevıyesı evrensel standartların cok altında olan bır toplum uzerınde; "kamuoyu yonlendırmesının" ne kadar kolay yapılabıldıgını arastırmak ısteyen sosyologlara maden var bu ulkede.

    Bu yazının hedefını degıstırmek ıstememekle beraber, "aksıyon lıstesının" basına ozellıkle son zamanlarda artan bu ne ıdugu belırsız kısılere yazdırılan "haberlerin" kulup (taraftar, takım, yonetım vs...) uzerındekı olumsuz etkılerını engellemek konulmalıdır.

    Basıt bır ornek olması adına "ONUR DINCER" dıye kım oldugunu bılmedıgım bırısının adıyla haber dıye kıtlelere ulastırılmaya calısılan asagıdakı lınkı ınceleyelım.

    http://spor.milliyet.com.tr/stoch-un-uzuntusu/spor/spordetay/04.04.2012/1523744/default.htm

    İcerıgındekı hangı bılgı ıle baglantılı olarak "Slovak oyuncu, Trabzon beraberliğinin şampiyonluk yarışındaki işlerini ZORLAŞTIRDIĞINA dikkat çekti..." yorumunu baslıga tasıyorlar. Yoksa esas hedeflenen hem takımın hem taraftarın sampıyonluk yolundakı umıtlerını, motıvasyonlarını kırmak ve kendı ıcımızdekı durumu objektıf olarak gosterdıgını mı ıma etmektır. Hangi aklı basındakı kısı bu mac sonunda kaybedılen puanın sampıyonluk mucadelesıne etkı etmıyecegını ve takım oyunu, baskı, ınanc adına gosterılen basarının onumuzdekı maclar oncesınde potansıyelımızı artırdıgını gormez.

    Bu tarz tespıtlerın suratle degerlendırılıp dısıplınlı bır sekılde once kendı camıamızın sonra tum ılgılılerın dıkkatıne sunulması gerekıyor. Bu dısıplının olusturulması adına papazıncayırı yonetıcılerının kulub nezdınde muataplarını bulması bır baslangıc olabılır. Gonullu olarak kapasıtelerını kullanmak ısteyen ınsanları organıze edın. Tas tasınacaksa tasımaya hazırız...

  3. Adsız dedi ki...

    pratik bulmadığım öneriler oluyor papazınçayırında, ama siteyi de tam bu yüzden seviyorum. taraftarın idealist ve talepkar olmasını kimi zaman ütopik de olsa, doğru buluyorum.

    1 - FB sitesini ifade edildiği kadar kötü bulmuyorum
    2- gün aşırı asparagas haber yapan medyaya, ya da faşizan, abartılı ts seyircisine vs. resmi siteden sürekli haber yayınlamanın mantıklı olmadığı düşüncesindeyim.

    kurumsal iletişim denen hadise zamanlı ve yerinde kullanıldığında anlam taşır. her gün her saat her habere tepki göstermekten kurumun ağırlığından kaybettirecektir. (bkz. TS web sitesi)

    Yine aynı şekilde ekran ekran dolaşan şöhret budalası yönetici de gereksiz. (bkz. Adnan Öztürk, Nedim Türkmen) . İşte bu yüzden Ali Koç bir çıkıyor ama pir çıkıyor, herkes ağzının içine bakarak dinliyor, program reyting rekoru kırıyor.

    Son olarak: Bu olay özelinde, asıl görev bizlerindir. Sosyal Medya gerçekten en önemli unsurdur. Bizlerin sesinin çıkması resmi siteden daha etkilidir. Bu yüzden Fenerbahçeden korkuyorlar çünkü biz resmi site yönlendirmeden organize olabilen taraftarız, biz bizi koruruz önce, kulüp arkamızda durur. Bu bencedaha doğru bir modeldir.

  4. Kill4u dedi ki...

    lise yıllarıma geri döndüm şu an

    benden önceki arkadaşa katılıyorum.


    Ozellikle model onerisi muthis.

  5. gumgumok dedi ki...

    Yönetimin çoğu zaman pasif kaldığı doğru. Fakat bu olayda yönetimin yapabileceği hiçbir şey yok. Emniyet'e yazılı bir başvuru yapıp ne diyebilir mesela? Kime, nasıl dava açabilir? Neyin, nasıl takipçisi olabilir?

    Trabzon olayı toplumsal bir olgu. Daha 2 gün önceki yazılarda, yorumlarda bahsedildi. Kendine duyarlı diyen gazetecilerin bu konuda kılları kıpırdamıyor.

    Buna karşı sosyal medya tabi ki daha güçlü kalıyor. Çeşitli kampanyalar yapabiliriz. Gerginliği derinleştirmeden, bu işe dikkat çekebilmemiz gerekiyor.

  6. Sosyal_FB dedi ki...

    "Yönetim bir olsun, bu işle ilgilensin" diyen yok zaten. Ama "gün aşırı" gerçekleşmeyen ve "asparagas" olmayan bu vaziyete, o ya da bu şekilde Fenerbahçe'den resmî bir ismin ya da departmanın girmesi büyük faydalar sağlayabilir. Tabii işin bir diğer "?" gören boyutu da "Yapılamaz. Edilemez. Gerek yok" şeklinde karşılayan insanların, benzeri bir durumla karşılaşması halinde içine düşecekleri ruhi durum. Hayırlı traşlar.

  7. ersoy dedi ki...

    yıllar önce her transfer döneminde resmi sitemiz "Bu haber yalandır" diye ha babam haber geçerdi. onlarca mail atmıştım şahsen. "şu yalan haberleri bir başlık altında toplayın, resmi siteyi açınca ne idüğü belirsiz bi sürü haberle karşılaşmayalım" babında. benim gibi çok serzen işte bulunan oldu herhalde, o rezillik aşıldı.

    d9cf7972-1b3f-11e1-a295-000bcdcb2996 (be ne biçim bir nicktir :) ) e katılıyorum. resmi sitenin olur olmaz haberlerle doldurulmasına karşıyım fakat son trabzon olayı olur olmaz haber değildir artık. en azından "kulübümüz gerekli mercilere başvurmuş, önlemlerin alınmasını istemiş, yasal işlemlere başlamıştır" gibi kısa bir açıklama iyi olurdu. kesinlikle yazıda yoruma vs. vs. gidilmemeli gayet diplomatik bir dil kullanılabilirdi.

    resmi sitenin görünümü hakkında; ben dizaynını beğeniyorum. biraz gelenekçi olduğum belkide değişime alışmakta zorlandığım için olabilir, değişmesinden yana değilim. içerik konusunda; amatör braş sayfalarına önem verilmeli, o sayfalar dolu dolu olmalı, bununla ilgilenecek eleman yoksa gönüllülerle bu iş kotarılmalı. eminim gönüllü olacak birçok insan olacaktır.

  8. Adsız dedi ki...

    bana fb nin medya sorumlusu kimmiş diye hiç sormayın kendisi çıktığı bir programda ismini vermeyeyim aykut kocamana futbolculara ve yönetime eleştiri getirenlere sallayıp durmuş kızmış köpürmüş aynı akşamda nihat özdemir efendinin casla alakalı ayrılabiliriz laflarına tam bu noktada son noktayı ali koçun koyacağını ima etmiştir

    oysaki ali koç konuya dair net bir açıklama getirmemiştir..

    o zaman milyonlarca fb taraftarı senden şu net açıklamayı bekliyor kardeşim bizi daha fazla bekletme…

    Nihat Özdemir efendi bir tv kanalında bir takım beklentilerimiz yerine getirildiğinde cas tan ayrılabiliriz lafını ettimi etmedimi ...

    umarız bu medya sorumlusu arkadaş sanal ortamlarda taraftarlar tehdit edllip hedef gösterilirken aklını başına alırda üç maymunları oynamaz artık ..

    fb taraftarı10-15 yaşlarında futbol görgüsü bilgisi olmayan hiçbir şeyden anlamaz görmez duymaz etmez angut birisi değildir efendi ….

    taraftar ve kulüp arasındaki tampon görevini yapacaksanda bunu doğru ve düzgün yapmak zorundasın güzel kardeşim..

    ayrıyeten kulüp ve taraftarlara yönelik küfür kafir bilumum saldırı ve tehditlere ilişkin taraftalarıda bilgilendirmekle yükümlüsün beyefendi

    illaki birilerini sürekli yağlayarak olmuyor bu işler…..

  9. gumgumok dedi ki...

    resmi sitenin dizaynından konu açılmışken, dizayn ve içerik bakımından önerilerin tartışıldığı başka bir post girilmesi ve orda yorumların yapılması güzel olur diye düşünüyorum.
    Olur da açılmazsa diye burda belirtmek isterim.
    Olympic Lyon'un sitesini (alışveriş ve bahis içeriklerinin dışında) gayet güzel buluyorum:
    http://www.olweb.fr/en/Accueil/0/Accueil

  10. Dr Hasan Batuk dedi ki...

    Bu yazıyı yazan arkadaşı her yerde "fenerbahçe kurumsal"ı bir hata yapsa da yazsam modunda görüyorum. Bu ruh halinin bir temel nedeni var mı merak ettim. İnsan bir kez bile kurumsal Fenerbahçe için iki kelime olumlu şey yazmaz ise dikkat çekiyor da..

  11. byzkaya dedi ki...

    Sevgili Canarino,
    Yazdıklarının bir kısmına katılmakla birlikte d9cf7972-1b3f-11e1-a295-000bcdcb2996'nın aşagıdaki önerilerini çok begendim.
    1 - FB sitesini ifade edildiği kadar kötü bulmuyorum
    2- gün aşırı asparagas haber yapan medyaya, ya da faşizan, abartılı ts seyircisine vs. resmi siteden sürekli haber yayınlamanın mantıklı olmadığı düşüncesindeyim.

    kurumsal iletişim denen hadise zamanlı ve yerinde kullanıldığında anlam taşır. her gün her saat her habere tepki göstermekten kurumun ağırlığından kaybettirecektir. (bkz. TS web sitesi)

    Yine aynı şekilde ekran ekran dolaşan şöhret budalası yönetici de gereksiz. (bkz. Adnan Öztürk, Nedim Türkmen) . İşte bu yüzden Ali Koç bir çıkıyor ama pir çıkıyor, herkes ağzının içine bakarak dinliyor, program reyting rekoru kırıyor.

    Son olarak: Bu olay özelinde, asıl görev bizlerindir. Sosyal Medya gerçekten en önemli unsurdur. Bizlerin sesinin çıkması resmi siteden daha etkilidir. Bu yüzden Fenerbahçeden korkuyorlar çünkü biz resmi site yönlendirmeden organize olabilen taraftarız, biz bizi koruruz önce, kulüp arkamızda durur. Bu bence daha doğru bir modeldir.

    Sevgiler

  12. everestmylord dedi ki...

    o.lyon'un web tasarımı bizimkinden daha iyi gözükmedi bana, ne yalan söyleyeyim.

Yorum Gönder