Çanakkale Geçilmez Fenerbahçe Yenilmez
Erkek voleybol takımı bu kulübün açık farkla en az ilgi gören şubesi. Milyonlarca taraftarı olan bir kulübün İstanbul’daki çoğu maçını sağdan toplasanız 50 soldan toplasanız 60 kişi ancak izliyor. Yarıştığı ligde de Fenerbahçe son 7-8 yıldır en fazla para harcayan 2-3 takımdan biri hiçbir zaman olmadı. Son beş senenin hepsinde mesela Arkas’ın bütçesi Fenerbahçe’nin üzerindeydi, geçen seneye kadar Ziraat Bankası ve İBB’nin yine bu sene Halkbank’ın bütçelerinin Fenerbahçe’nin üzerinde olduğunu vurgulamak lazım. Ama bu takım camiadan hak ettiği manevi desteği, ve hükümranlık kurabilecek maddi yatırımı almamasına rağmen 5 senedir destan yazıyor. 2009 final serisinin 2. Maçında Arslan blok sonrası yere düşüp bileğini burkmasa bugün son 5 senenin şampiyonu olarak bahsedecektik bu takımdan. Ziyanı yok bir tane nazar boncuğu olsun. Erkekler final grubu maç programı açıklandığında finallerin yapılacağı yeri görünce zaten şampiyon olmuş gibi sevindim. Bu kulübün en az ilgi gören takımı burnumuzun dibine geliyordu. Hazır takım gelmişken blog için bir Miljkoviç röpörtajı yapalım diye de girişimde bulunduk. Kulübün iletişim birimi son derece yardımcı oldu, takım menajeri de son derece sıcak yaklaştı ama voleybol sorumlusu Hakan Dinçay transfer görüşmesi sürdüğü için bu ara basına bir şey yansımasını istemediğini söyleyince bizim röpörtaj da yatmış oldu böylece. Takım İstanbul’daki ilgisizlikten sonra Çanakkale’de müthiş bir atmosferde oynadı maçları, gruptaki İBB ve Arkas maçlarında salon tıklım tıklımdı, yarı finalde Galatasaray’ı kenar tribünlere mahkum eden ve maçtan üç saat önce kendisine ayrılan biletleri bitiren yine Fenerbahçe taraftarıydı. Ben Galatasaray maçına üzerimde formayı çıkarıp Galatasaray gişesinden bilet alarak girdim mesela.Finalde de özellikle iki ve üçüncü maçın atmosferi son derece etkileyiciydi. Adım başı Fenerbahçe formalı birileriyle karşılaşıp selamlaştığımız bir 10 gün yaşadık. Cuma akşamı Galatasaray maçından sonra kordonda yürürken iki yaşlı amca bana maç sonucunu, finalde kimle oynayacağımızı falan sordu. Biri 67 diğeri 70 yaşındaymış. Bu yaşa geldik, bayrağı size bıraktık artık maçlara falan gidemiyoruz ama Fenerbahçelik tutkusu 70 yaşında da olsak da peşimizi bırakmadı dedi amca. Fenerbahçeliler arasında 3 Temmuz sonrası tuhaf bir dayanışma duygusu var, bunu toplu olarak bir yerlerde birlikte olunca çok daha iyi hissetmek mümkün. Büyük bir felakete uğramış insanların felaket sonrası samimi dayanışması gibi bir şey. Hüzünlü bir tarafı var ama yine de o dayanışma duygusunu bizzat hissetmek güzel duygu. Saha içine dair bir şeyler de söylemek lazım. Öncelikle koç Castellani’ye değinelim. Geçen sene takım çok kötü durumdayken takımı ayağa kaldırmayı başarmıştı, bu sene de 3 kupanın mimarı oldu. Oyuna müdahaleleri, molalardaki heyecanı, geleneksel Güney Amerikalı ateşiyle takıma çok büyük güç katıyor. Özellikle takdiri hak eden bir diğer isim Turgay Doğan. Yabancı kontenjanın ikiye inmesiyle onun manşet ve hücum performansı kilit önem kazanmıştı. Müthiş bir turnuva geçirdi, hata yapsa da mental olarak oyundan düşmemeyi başardı ve şampiyonlukta çok kritik bir rol oynadı. İvan için söylenecek söz yok geçen sene de finallerin MVP’sini o hak etmesine rağmen Marshall almıştı bu sene nihayet doğru kişiye gitti ödül. Menajer Darek, İvan için “antrenmanda bazen pat diye bir ses duyuyoruz bir şey patladı falan sanıyoruz bir bakıyoruz İvan topa vurmuş” diye anlatıyor İvan’ın etkisini. İvan’ın menajeri play-off devam ederken Türkiye’ye geldi, yönetimle görüşmeleri devam ediyor, İvan’ın İstanbul’da kalmaya istekli olduğunu burda yaşamaktan mutlu olduğunu söylediğini biliyoruz. Bir senelik ücretinin 550.000 euro olduğu düşünülürse bu kadar büyük bir oyuncunun ve bir o kadar büyük bir karakterin takımda tutulması için ne gerekiyorsa yapmak gerek. Biz bu 550.000 euro nun çok çok üstündeki paraları kimlere kimlere vermedik ki kulüp olarak. İvan para yüzünden kulüpten ayrılırsa gerçekten çok yazık olur. Sadece İvan’ın değil bütün oyuncuların sözleşmesinin bittiğini de unutmamak lazım. Emre, Arslan, Serkan, Turgay bu sene Fenerbahçe forması giymeyi hak ettiklerini bize defalarca kanıtladılar. Yabancı sınırı nedeniyle Türk oyuncularına özellikle banka ve müesseselerin ederinden fazla ödedikleri de sır değil. Bu şartlarda bizim yerli oyunculara da çok ciddi teklifler var, umarım bir an önce bu oyunculara hak ettiklerini verip sözleşmelerini uzatırız. Son olarak otelde 50 kere tarif etmeme şuraya basacaksın, şurayı tutacaksın dememe rağmen İvan’la resmimi çekmeyi beceremeyen, otel görevlisine bir yazılı kınama da burdan göndereyim.
26 Nisan 2012 21:28
Canakkale'deki o muthis taraftara cok tesekkurler, FENERBAHCEmizin buyuklugunun bir baska yansimasini Anafartalar salonunda gormek beni cok gururlandirdi.
26 Nisan 2012 22:27
Takım oyununu sahaya organize bir şekilde yansıtan bir oyuncu grubumuz var. Hepsine ayrı ayrı yürekten teşekkürler.. Ayrıca turnuva boyunca en beğendiğim oyunculardan birisi Arkas'tan Burutay Subaşı oldu, umarım bu genç ve gelecek vaadeden oyuncuyu transfer etme girişiminde bulunuruz.
27 Nisan 2012 12:20
bu dava muhabbetleri yüzünden aldıkları şampiyonluğu bile doya doya konuşamadık. o kadar da talihsiz bir şube.
Seneye umarım Avrupa'da da ses getirmeye başlarız erkeklerde. Onlar artık bunu hakediyor ve hedefleri de böyle olmalı. "Tebrikler olsun" (:
28 Nisan 2012 00:08
emegi gecen herkese cok tesekkurler, bu sube bu kulubun en basarili ama en az ilgi goren subesi.hepimiz sucluyuz..
Ivan, Marshall ve Arslan'la bu takini sampiyon olmamasi surpriz olurdu. 2+1 aslinda lehimize oldu (ligde), rakipler artik Turk pasor oynatiyorlar. bazen kizip elestirsek de Arslan uzak ara en iyi Turk pasor, farki yaratan unsurlardan biri de o.
gecen sene koc deisikligi iyi geldi, Castellani'yi herkes sayiyor.
bizim ccukluk ve genclik yillarimizda orta sira takimiydik, yarim puanla kacan sampiyonluktan sonra son bes senede dort sampiyonluk, masallah masallah. artik Avrupa'da basari sart oldu ama bu cok kolay degil, ozellikle 2+1 sinirlamasiyla. ayrica erkek voleybolunda rus ve italyan takimlari epey guclu.
neyse yeniden kutlu olsun, herkese cok tesekkurler..SANA SOZ YINE BAHARLAR GELECEK
28 Nisan 2012 00:13
Burutay konusunda da bir iki kelam etmek isterim.
Burutay ile mac kazanirsiniz ama sampiyon olamazsiniz. iyi hos cocuk ama defolari cok bence. iyi servis atar, bam kut sert vurur ama cok kritik yerlede sik sik disari vurma gibi bir aliskanligi var, ayrica bazen mansette gocuyor. aslen pasor caprazi oldugundan smacor oynadiginda defolari ortaya cikiyor. Burutay'i alip pasor caprazi yedekligini kabul ettirebilirsek (malum Ivan yasli ve gecen sene onemli birkac Avrupa macinda oynayamadi) olabilir ama Arkas yillardir ona yatirim yapiyor, kolay alamayiz