CAS Davası Köprüsünde Ayıya Dayı Demek
Yönetmek zor zanaat. Fenerbahçe'yi yönetmek hele, hepten zor. Hükümetinden, bürokratından üzerine gelen çığın altından kalkmak mecburiyeti, bir süre sonra yerini "hemen her yöneticide" boş vermişliğe bırakır. Vücudu ham insanın, istemsiz, saçma sapan koşan ayakları gibi.
CAS davasına dair dedikodular dolanıyor ortalıkta. Ne olur, bilinmez. Açıklama gelmeden galeyana gelmenin lüzumu yok ama açıklama galeyan gerektirecek gibi olursa geri de durmamak gerek.
Uzun uzadıya yazmayacağım. Yalnızca, haber düşünce, senelerdir aklıma kazınan bir teoriyi paylaşmak istedim. Kemal Tahir'in "Esir Şehrin Mahpusu" kitabında, Binbaşı Arif Bey üzerinden roman kahramanı Millici Abi Kâmil Bey'e anlattığı bir hikayenin son kısmı.
Fenerbahçe yönetiminin ayıya dayı demeyeceğini, dik duracağını, taraftarını da arkasına alıp yükleneceğini umarak. Umut, fakirin ekmeği...
Köprüyü geçene kadar, ayıya neden dayı, diyorsunuz? Köprünün başını ayı tutmuş gibi geliyor. "Ayıyı tepeleyip geçmek zor! Dayı deyip sıyrılmak kolay," diyorsunuz. Girdiğiniz yolda köprü bir tane olsa, belki haklısınız! Girdiğiniz yol: Politika... Durmadan köprü geçeceksiniz. Güç yetirebildiğinize aklınız yatsa, ilk köprüde ayıya dayı demezdiniz! Daha birinci köprüde, kolaya kaçtığınızı gören namuslu insanlar, sizi bırakacak. Tevfik Fikret'ten kopup Ali Kemal'le kalıyorsunuz! Ayıların arasında büsbütün güçsüz giriyorsunuz. Her köprüyü geçtikçe, arkanızda ayıların tuttuğu köprüler bırakmaktasınız. Peki biraz ilerde, dört yanınızı çepeçevre kuşatan ayıların istediklerini, nasıl yapmamazlık edebileceksiniz? Bir zaman sonra artık paralanmayı göze almanın bile faydası kalmayacak. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek, ayılara yem olmayı başından kabullenmek demektir.
7 Nisan 2012 11:34
Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni!
7 Nisan 2012 17:49
Onursuz bir yasam yerine serefli bir olum tabiki herkesin icinde bir yerlerde gipta edilen secimdir. Ama bir o kadar da gercekci haraket edilmesini engelliyebilecek tehlikeli bombadir. Cunku gunun sonunda kazanan kendi hakliligini bir sekilde caminin kilifina uydurmak isteyecektir. Kaybedene ise hatasina odaklanmak yerine kazanani kotulemek daha cazip gozukecektir.
Simdi kendi konumuza gelirsek. Biz hakli oldugumuza inaniyoruz. Ve su ana kadar; rakiplerin onyargisi, abuk bir sorusturma, art niyetli yonlendirme, buharlasan iddialar, hukuki gariplikler, olasi komplo teorileri ve her gecen gun artan mucadelemize ait onbinlerce satir yorum yapildi. Durum boyleyken neyin bedeli olarak haklarimizdan vazgeciyoruz? UEFA'nin topu TFF'ye atmasina ragmen olasi bir prestij kaybi yasamak istememesi, RTE'nin siyasi kaygilarinin ve devletin birimlerine olan guvensizligin artmasi endisesinin baskilarina dayanamadigimiz icin mi?
Deniyor ki; davayi cekmenin karsiliginda sadece 1 sene daha Avrupa'ya gitmeyecekmisiz ve kulube ekstra baska ceza uygulanmiyacakmis. Hatta TFF tum takimlarin 3 sene kadar Avrupaya gonderilmemesi kararini alarak isi kotarabilirmis. Bizim kararimiz daha verilmedi ki neyin bedelini oduyoruz? Basindan beri savundugumuz bu degil mi? Ayrica samimi olduguna inandigim haklilik mucadelesi sirf risk yonetimi adina igfal edilebilir mi?
Ya tutarsa diye iskembeden sallanan iddialarin icerisinde Aziz Yildirim'in baslatip Olgun Peker'in destekledigi herhangibir maci manupule etmeye iliskin bir girisim ile alakali bir tanecik bile itiraf, karsiligi gosterilemeyen odeme, somut delil, sucustu veya yoruma ihtiyac duymayan sozlu anlasma var mi? Cevap hayirsa eger, bu mahkemenin hukuki olarak bu yargilamayi yapma hakki zaten yoktur. Esas cevap evet ise, verilmesi gereken cezanin seklini degistirmek adina yapilan butun girisimler sikedir. Durumdan istifa etmek adina les kargalari gibi salyalarini akitiyor da olsa digerlerinin sucu ne? Galatasaray ornegin niye Avrupaya gidememe riskine maruz kaliyor? FENERBAHCEmizin surdurdugu haklilik savasi bunu da savunmayi gerektirir.
Daha onceden "Bizi Bank Asya'ya dusurun mesajinin verilmesi", "Dusme cezasinin kaldirilmasi kabul edilemezin savunulmasi", "MAA'nin istifasi ve Demiroren'in secilmesinin desteklenmesi" aksiyonlari ile ilgili konularda, tum imkansizliklara ragmen, savasan Aziz Yildirim ve yonetiminin bu konu ile ilgili de bizim gururlanacagimiz tavri takinacagini ben de "UMUYORUM"...
7 Nisan 2012 23:32
Her ne kadar bilgi kaynaklarina direk baglanti olmasada, yazilan, cizilen, izlenen "vucut dillerden", son 9 ay görülen karakter profillerinden yola cikarsam pek ümitliyim diyemiyorum. NÖzdemir, AKigili yada KTahir gibi "ayiya, dayi" diyen profile uygun sahislar oldukca yönetimde (Ali Koc disinda bir durus sergileyeni zaten digerlerindede görmüyorum) ayiya dayi demeyi birakin, UEAF ve TFF'ye "cicim, güzelim, zor bir dönemdi barisalim unutalim" modunu bekliyorum zat-i sereflerden.
7 Nisan 2012 23:32
Her ne kadar bilgi kaynaklarina direk baglanti olmasada, yazilan, cizilen, izlenen "vucut dillerden", son 9 ay görülen karakter profillerinden yola cikarsam pek ümitliyim diyemiyorum. NÖzdemir, AKigili yada KTahir gibi "ayiya, dayi" diyen profile uygun sahislar oldukca yönetimde (Ali Koc disinda bir durus sergileyeni zaten digerlerindede görmüyorum) ayiya dayi demeyi birakin, UEAF ve TFF'ye "cicim, güzelim, zor bir dönemdi barisalim unutalim" modunu bekliyorum zat-i sereflerden.
8 Nisan 2012 06:26
Lan davanizdan donerseniz serefsizsiniz. Bizi mi kandiriyorsunuz? Ali Koc kalksin Tvlerde bas bas bagirsin biz sucsusuz diye! Diyer yoneticiler beyanat versin bir sey yapmadik diye, sonra da davandan vazgec! Adam mi seciyorsunuz .... mi geciyorsunuz? Yoksa bu serefsiz medya bizi mi yiyor? Aradan nerdeyse 48 saatten fazla gecti hala biri cikip: "yok kardesim boyle bir durum" demedi. Ortalik yikiliyor hala ses seda yok. Bir lafimda Sari Meleklerimizin hakki yenirken kis uykusunda olanlara: Hic kimseye kina yollamayacagim, ama size ozellikle hindistandan kina getirttirecegim. Siz uyumaya devam edin, bakalim nereye kadar?
8 Nisan 2012 13:48
geçenlerde bir tv kanalında çarşafa dolanan nihat özdemir özdemir efendi bu yeni kutsal ittifak ve jurnalci federasyona hayran olduğunu vede bazı beklentilerinin karşılanması mukabilinde cas tan vazgeçebileceklerini buyurmuştur....
ek olarakda söylediklerinin yönetimdeki tüm arkadaşlarını bağladığını ifade etmiş vede uefa ile bu bağlamda görüşmelerin sürdüğünü beyan etmiştir...
fener taraftarını keriz yerine koyan bu talihsiz açıklama fb yönetiminin yavaş yavaş ruhunu jurnalcilere teslim etmekte olduğunun bir işareti sayılabilir….
ayrıyeten bu durum fb nin aali menfaatlerine icabeten aziz başkan ve arkadaşlarınında her an satılabilir olduğu anlamınada gelebilir..
o yüzden herkes dikkatli olmak zorundadır...
yönetim akıllı olmalı vede fb nin aali menfaatleri veyahutta Türk futbolu diyerek jurnalcilerin ekmeğine yağ sürmemeli maddi manevi haklarını sonuna kadar aramalı vede taraftarın sesine daha fazla kulak vermelidir..
sonuç bellidir..
jurnalcilerden oluşan bu infaz timinin federasyon ayağı aziz başkan ve arkadaşlarını sorgulayacak vede aziz başkan ne yaparsa yapsın çağlayandan farklı bir kararda çıkarmayacaklardır….
nihat özdemir efendinin hayranı olduğu
federasyon vede kurulları işte budur…
Türk futbolunun aali menfaatleri uğruna AZİZ BAŞKANI VE FByi iğdiş etmekte bir sıkıntı görmeyerek İŞBİRLİKÇİ UEFA DENEN GARABETE SATMAKTADIRLAR….
FB NİN ACİZ YÖNETİMİDE BU İNFAZ FEDERASYONUNU OTELLERİM MOTELLERİM DİYEREK HAYRANLIKLA SEYRETMEKTEDİRLER...
VEDE BU BÜYÜK TARAFTARA RAHATÇA SAKİN OLALIM SAKİN DİYEBİLMEKTEDİRLER...
8 Nisan 2012 21:36
hafızaları bir bir yoklayalım/9 Eylül 2011 13:18
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=24440
yukaridaki içerik dışarıda platini denen şerefsizin içerdede onun birer maşası haline gelen ARIBOĞAN, MAA VE ERZİK in korkularını ortaya koyuyor zaten..
son iki yıla baktığımızda nerdeyse almadık kupa bırakmayan fbnin önü bir şekilde kesilmesi gerekiyordu..
muhtemelen emniyete yakın hükümet, kulüpler ve medya içinde anti-fb odaklarınında gayretiyle bu fb yi imha operasyonunu 104 yıllık kulübün başkanını çete başı azalarınıda çete üyeleri haline sokarak sonlandırdılar...
geçen yıl operasyonun zamanlamasıda ne gariptirki fbnin hemen hemen tam liderliği yakaladığı döneme denk geliyor..
hatırlardadır ki piru-pak şenol güneşin her maç sonrası yaptığı bizler temiziz onlar şöyledir böyledir gibisinden laflarlada akla trabzonun bu operasyondan bizzat haberdar olduğu veyahutta bu operasyonda bizzat dahli olduğu kuşkusu uyandırıyor..
dahada açarsak belkide fbnin ligdeki o durumundan paniklenen ts o zamanki spor bakanı faruk özakıda araya sokarak henüz daha yeni yasa çıkmamasına rağmen emniyetin bu örgüt soruşturmasına şike soruşturmasını mahmut özgenerin yolvermesiyle sokuşturulduğunu düşündürüyor..
mahmut özgenerin istifa zamanlamasıda herşeyi anlatmıyormu bizlere…
zaten ligin 2.yarısında bazı kanallarda futbolada bir ergenekon lazım diyebilen jurnalci medyadan bazı yorumcuların imalarıda bu fb yi imha operasyonundan haberdar olduklarını göstermiyormu..
diyeceğim şudur ki…..
dün tv8 deki jurnalci medya ve gs nin algılama eksikli şahısların durumlarınıda gördükten sonra bizler birkez daha bunun tamamen bir fb yi külliyen yok etme operasyonu olduğuna şahit olduk..
bugüne yani 8/4/2012 tarihine geldiğimizde ise…..
yönetimin zaman içinde gevşediğine, mayıştığına şahit olduk….ona buna gülücükler, yanak vermeler görmeğe başladık…
taraftara höt demeler, aman sakin ol bildirileri yanında 3 temmuzdan beri sana hertürlü şerefsizliği yapan jurnacilere, infaz timlerine, kafatasçılara, iftiracı güruha, satılmış medyaya canım cicimli sayın mayınlı hitabetlere tanık olduk..
işbirlikçi,uzaktan kumanda tahkim-etik kurul-tff-pfdk ve uefa garabetinin tepesine çöreklenen zevatada üç maymunları oynamaya başladık…
sonuçta vardığımız nokta hayasızlığın son kertesi olan castan feragat noktası olmuştur ve fb taraftarı bunun arkasındaki pazarlıkları mutlaka araştırmalı ve bu ahlaksızlığı yapanları ise afişe etmelidir ….
gerçek anlamda taraftarsak eğer…
9 Nisan 2012 07:25
utanıyorum bu yönetimden
9 Nisan 2012 09:58
ya bu haberi yapan bir de hesapta fenerli F.N.okuyunca mideme kramp girdi.Bizi ayakta tutan en büyük etkenlerden biri saçma sapan tavizlerle yerlebir ediliyormuş gibi bir haber yapılıyor yönetim suspus ,eğer bundan vaz geçersek yuh olsun bize onlar geçse biz hesabı kendimiz kesmeliyiz.
9 Nisan 2012 15:27
nasıl bır acıklaması var bılmıyorum ama once 22 Mart'ta olacagı acıklanıp sonra ertelendıgı duyurulan bizim davanın gorusmesı CAS ajandasında artık yer almıyor...
http://www.tas-cas.org/en/infogenerales.asp/4-3-544-1092-4-1-1/5-0-1092-15-1-1/
9 Nisan 2012 16:58
ömer temelli twitterda CAS davasının geri çekileceğine dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
26 Nisan 2012 09:42
sabah sabah yine kasıldım yahu milliyet gene fener geri çekti manşetiyle haber var internette,bu dava çekilemez kulüp niye adam gibi bir açıklama yapmıyor.Dangalaklar hemen hani onurunuzdu nooldu,demekki kabul ettiniz gibi başladılar yorumlara bir bilgi alırsanız paylaşın ltf.
26 Nisan 2012 10:48
http://www.kap.gov.tr/yay/Bildirim/Bildirim.aspx?id=199213
görünen o ki davadan feragat edilmiş
26 Nisan 2012 10:54
umarım istediğimizi almışızdır.Sonuçta karşı tarafta ne üdüğü belirsiz şerefsizlerden oluşuyor davanın ne olacağıda bu açıdan belli değildi,yönetime güvenip bekliyecez sonucu herhalde bir absürdlüğe imza atmamışlardır.
26 Nisan 2012 15:07
@erimoc
ahlaksılıga ugradıgını dusundugu ıcın ahlaksızlık yaptıgını kabul eden dıgerıne gore her sartta zarardadır. nasıl bır acıklama yapacaklar cok merak edıyorum... yazık!
26 Nisan 2012 16:08
@2Os,bende sonuna kadar gitmemiz gerektiğini düşünüyorum o yüzden bu haberler çıkınca mideme kramp giriyordu.Ama işin artık boyutu değişti artık vazgeçtik düşününce UEFA da seçim öncesi bu dava mösyeye baya bi zarar verecekti bizi bundan vaz geçirmek için ciddi bişiler sunmuş olmalılar (ama dediğin gibi bende çok merak ediyorum açıklama gelene kadar yapcak bişi yok)sonrasına bakıcaz.