Oktay Mahmuti: Bir Fair Play Karikatürü
Öncelikle belirteyim Oktay Mahmuti bence Türkiye'deki mevcut koçlar içinde en iyisi, bu şimdiki görüşüm değil, Ergin Ataman sonrası devraldığı Efes Pilsen de yıldız olmayan oyuncularla takır takır işleyen bir düzen kurmuş Prkacin'i o yaşında yeniden diriltmiş, Mustafa Abi gibi bir oyuncudan Euroleague'in saygıdeğer savunmacılarından birini yaratmış Kaya Peker gibi bir oyuncuyu Euroleague'de ayın oyuncusu olabilecek seviyeye getirmiş bir düzeni yaratabildiği için 2004- 2005'den beri görüşüm. Hatta Tanjeviç'li günlerde Fenerbahçe forumlarında da 50 kez falan yazmışımdır takımın başına Oktay Mahmuti gelsin diye. Coaching yönünü takdir ediyorum, Galatasaray'da yarattığı takımı, başka yerlerde o kadar değerli parçalar olmayacak oyuncuları değerli hale getiren sistemi son derece övgüye değer buluyorum. Tamam bunları iyi güzel yapıyorsun eyvallah takdir de ediyoruz da arkadaş artık bırak şu tribüne oynamayı, delikanlı tribi yapmayı, fair play için yaşıyorum numaralarını. İlk yarıda Sinan Erdem'deki maçta hakemler tamamen Galatasaray lehine bir maç yönetmiş, üç tane steps olan pozisyona ağzına düdüğü götürüp bir steps düdüğü çalamayacak kadar acizleşmişken , hatta son pozisyonda Tutku'nun Oğuz'a yaptığı hücum faulü çalmayıp Gordon' a bomboş şut buldurmuşken maç sonunda bu adam gitti, hakemler soyunma odasına giderken arkalarından tükürükler saçarak küfretti.
Beş dakika sonra mikrofona sanki iki dakika önce hakemlere bağırıp çağıran arkasından tükürükler saçarak hakaret eden kendisi değilmiş gibi "küfür olmasın burda da olmasın, bizim sahamızda da olmasın, 30 yıl geriye gidiyoruz" temalı şirin gözükme konuşması yaptı. Medyadaki koyun sürüsü de "arkadaş madem küfür kötü de sen hakemlere gidip niye küfrettin diye sormayıp adam doğru söylüyor, adam efendi diye taltif ettiler Mahmuti'yi
Bir kaç hafta sonra Türkiye Kupası'nda bu sefer Beşiktaş maçının sonunda bu "fair play"e ömrünü adamış kahramanımız gitti maç sonu yine hakemlere geçirdi, onunla da yetinmedi gitti maçın komiserine de bir güzel küfretti bu sefer hakemler küfürleri maç raporuna yazacak yüreği gösterdiler ve küfür ve hakaret yüzünden bu "fair play" ruhlu coachumuz 3 maç ceza aldı. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demek için biraz daha sabredelim daha bitmedi.
Oktay Mahmuti geçen Cuma akşamı Telekom maçından sonra dün akşamki Fenerbahçe maçını kastederek Galatasaray taraftarını sukunete davet edip, Galatasaray'dan gelen herşeyi kutsayan aptal spor basını tarafından yine yere göğe konamadı. Dün akşam, Cumartesi günü taraftarı sukunete davet eden adam daha maçın ilk çeyreğinde Ender'in kendini yere attığı bir pozisyon sonrası sahanın ortasına kadar gelip hakemleri bir güzel azarladı, ayarı verdi, teknik faul çalınmayacağından emin olduğu için son derece rahat tavırlarla bir süre boyalı alanda dolaştı, sonra kendi hareketlerinden tahrik olup Fenerbahçe'ye küfreden taraftarı sanki iki dakika önce hakemi dövecekmiş gibi sahaya giren kendisi değilmiş gibi sukunete davet etti.
Oktay Mahmuti bu sene dengelerin kendi lehlerine döndüğünün farkında. Hakemleri fiili olarak taciz etse de, alenen yüzlerine tükürüp küfretse de kendisine bir halt çalamayacaklarını, ama rakip koçlar gak dese teknik faul geleceğini bal gibi biliyor. Bu sene maçın başa baş olduğu Karşıyaka ve Efes maçlarında 4. periyotun ortasında kendi lehlerine çalınan iki teknik faulün tesadüf olmadığının elbetteki farkında. Maçı izlerken Galatasaray'ın momentumu yakaladığı bölümde Spahija'ya teknik faul çalınacağını yazdım Twitter'da, bunu söylemek için kahin olmaya gerek yok, basketbol ligini takip etmek kafi. Nitekim sahanın ortasına kendisini dövmeye gelmiş koça teknik faul çalamayan Mehmet Keseratar topu ayağıyla verdi diye Spahija'ya teknik faul çaldı.
Oktay Mahmuti iyi coach, yarattığı takıma da oynadığı basketbola da saygı duymak lazım ama şu fair playcilik oynamaktan vazgeçsin artık. Hakeme küfredip iki dakika sonra "30 yıl geriye gidiyoruz küfür edilmesin" demeyi, söylemlerinin 180 derece zıttı eylemleri bıraksın. Başında Spahija olan bir takımı yenmek için bugünkü gibi rezil hakemlere ihtiyaç yok. Merak etmesin hakemlere verilen Galatasaray'ın işini kolaylaştırma talimatı Play-off da da geçerli olacak, kendisine teknik faul çalan bir babayiğit bu sene çıkmayacak. Çakma "fair play" şövalyeliği numarası artık komik duruyor, bir zahmet bıraksın bu işleri Oktay Mahmudi
12 Nisan 2012 07:51
Ergin Ataman'ı hiç sevmem ama adamın karakteri belli en azından rol yapmıyor, itici ve çirkef. Ama bunun gibi dürüstlik,temizlik abidesi adamlar asıl pislikler. Ama böyleleri takımları için kahraman oluyor. Köpek taklidi yapanlar gibi. Canını sevdiğimin Türkiyesi.
12 Nisan 2012 09:23
ben kendi adıma artık gs yi ezeli rakip hatta rakip olarak görmüyorum;gs maçlarını izlemek istemiyorum zevk almıyorum heyecanlanmıyorum çünkü 3 temmuzdan beri camia olarak kin ve nefretten başka bir görüntü sergilemiyolar.Taraftarı maç seyretmiyor,koçunun hocasının aklı başka yerde yöneticisi fb ye sallıyımda bana bişi olmasın derdinde biraz kalan spor heyecanımında içine ediyorlar.Derlerya kendi pisliklerinde boğulacaklar o sona doğru gidiyorlar.Dediğin gibi koçlarınında bi gözü kamerada kurguladığı showunu yapıyor.Sadece yazık...
12 Nisan 2012 09:31
Ender yerdeyken sayı attık,Oktay Mahmudi aynen yazdığın gibi sahaya girdi ceyranı verdi,teknik faul filan hak getire!Cahil gs taraftarı o pozisyonla para ve şikeyi nasıl bağdaştırdı onu anladın mı?Ayrıca Mirsad'la Kaya aynen yerdeyken Shupert'ta gayet sayı attı..
12 Nisan 2012 09:38
Oktay Mahmudi'ye bu ortamı yaratan medyadaki ve federasyondaki gs lobisidir. Fenerbahçe yönetimi ne zaman masaya yumruğunu vuracak ve "hop beyler neler oluyor" diyecek merak ediyorum?
12 Nisan 2012 10:40
@erimoc
sana kesinlikle katılıyorum. en buyuk hatalarımızdan birisi, kendılerını bizimle aynı kefeye koyarak fasulye gıbı nımetten sayan bu ahlaksızlık ve kin abidelerinin bizim rakibimiz oldugunu dusunmemızdır. "nolmus siz son 10-12 senedır her sezon artan bır ıvmeyle butun bransları domıne ettıysenız, bız de bu seneyle beraber bır cıkıs yakaladık" ınancında olan zihniyete sen ne kadar anlatmak ıstesen de sonuc alamazsın. gecen sene ıtıbarıyle kulubun erıstıgı guce 100 puan dersek, bu sene ıcın 110-120 bandını hesaplıyorduk ki direkt 40-50'a dusurduler. camia kenetlendi 60-70'e gerı cekebıldık, buda olması gerekenin yarısı demek... siz anca bununla mucadele edebiliyorsunuz desen ne yazar. nato kafa nato mermer!
bizim asıl mucadelemız Aziz baskanın FENERBAHÇEmizden koparılmasının onunu kesebılmektır, bu baglamada sportıf acıdan alınabılecek en ıyı sonucları zaten aldık. onemlı olan bu gercegın unutulmasına sebep verebılecek asırı reaksıyonlara gırmemeyı becerebılmektır... bu durumda seneye 80-90 ıle baslarız ve sadece 2-3 sene kadar kaybetmıs gıbı oluruz, aksı takdırde yıne ezelı rakıp gunlerıne gerı donerız. haa yanlıs anlasılmasın onlar da gelsın bızım sevıyemıze ezelı rekabet devam etsın buna eyvallah, ama cehennem kazanındakı Türkler anlayısıyla degıl...
davamızla ılgılı olarak sureklı vurguladıgımız tehlıkeler olanca hızıyla devam edıyor... kulup sucsuz, yonetıcıler sucluyu dayatmaya devam edıyorlar. ahlaksızlar... asıl sıke bunu dayatmaktır; bu sonuca ulasabılsenız bıle, cezayı sucun oldugu (kı yok) donemın kuralına gore vermek zorundasınız! obur turlusu en hafıf tabırle kayırmak olur. kendı cıkarlarını korumak adına bunu teklif edebilme yuzsuzlugunu yapabılenler mı belırlıyecek sıke tesebbusunu?
bu CAS olayı cok canımı sıkıyor ve dogru duzgun acıklama yapmıyor bızımkıler... burdan bir adım geri atarsak arkası corap sokugu gıbı gelır. konuyu ozetleyen yazı da zaten bu blogda mevcut.
http://papazincayiri.blogspot.com/2012/04/cas-davas-koprusunde-ayya-day-demek.html
12 Nisan 2012 12:13
ulan yemin ediyorum siz kafayı yemişsiniz. 105 yıllık Fenerbahçe camiası sizin gibi gerizekalı bir taraftarı haketmiyor. Bu camiayı küçük düşürüp alay konusu yaptırıp tüm ülkeye rezil eden şey sizin gibi tipler.
12 Nisan 2012 13:29
riyakarlık sadece Oktay Mahmudi'de değil yeni yönetimle beraber gs'in her kademesinde.
Bu sene sadece Fenerbahçe konuşulduğundan (hatta öyle ki ts bile sanık olduğu davayı Fenerbahçe davası belleyip müdahil olma peşinde) insanlarda bazı akıl tutulmaları baş gösterdi. Dolayısıyla gs yönetiminin bu sene utanmazlığını satır başlarıyla hatırlatmakta fayda var:
* 25 miılyon taraftar, 20 milyon akpli büyük gs camiası...
* temiz futbol diye her hafta "fame-whore" malum yöneticileriyle ekran ekran gezerken ankarada ki tff genel kuruluna Mehmet Ağarla kolkola giden büyük gs yöneticileri..
* "bizim kültür seviyemiz" diye lafa girip bu toplumda zaten kanser haline dönüşmüş ayrımcılığı, kendi "kültür"lerinde özümsedikleri zenci-beyaz aşağılamasını milyonlarca insanı töhmet altında bırakacak şekilde yeniden ateşlemeleri..
* tam da bu ayrımcı kibirli monşer söylemlerinin üstünden 1 ay dahi geçmeden Rıza'ya bir dönem FB seyircisinin düştüğü gaflet gibi "kapıcı cocugu" diyen yöneticilerinin istifa ettirilememesi..
* melo-riera orta oyunu..gs etiği, değerleri diyip göt sıkışınca adam öldürmeye teşebbüsten yargılanacak adamı affetme kaypaklığı..
daha sayayım mı?
fame-whore yöneticisi daha bugün çıkmış konuşuyor, çocuklara masallar mektuplar okuyup sonra "ben feneri alkışlamam" diyor, erman amcasından aferim alıyor.
Son sözüm gs camiasına. Hatta Ali Dürüst vb. hala insanlığına inandığım bazı spesifik yöneticilere..Kardeş tamam, siz gsli biz fenerliyiz, hepimizin içinde çürükler var, ama bir vatandaş olarak rica ediyorum çürüklerinizin sesini bu kadar çıkartmayın. Bu adamlar sadece camianıza değil, türk sporuna, kardeşliğe zarar veriyor.zaten şampiyonluk size yakın bize uzak, daha bu kadar küçülmeye ne gerek var.
12 Nisan 2012 13:49
malum süreç şunu da kanıtladı ki, FENERBAHÇE'mizin her zaman her yerde gerçek sahibi taraftardır. Peki hangi taraftar? Şöyle diyeyim, bugün örneğin çok eleştirdiğimiz Nihat Özdemir bile yöneticiliği bırakıp taraftar kimliğine dönse o da mı gerçek sahip tanımına girecek? Burası tartışılır işte, hep konuşulan 35 milyon sayısı neyi ifade etmektedir? Bir kalabalığı mı bir kitlesel gücü mü? Bence süreç sayıdan bağımsız olarak FENERBAHÇE taraftarının gücünü kanıtladı. Ve bu güç kesinlikle nicelikten değil nitelikten geliyor. Öyle uydurma çarşı niteliğinde değil, karda çamurda takımına sahip çıkan, çarpıtmalara, yozlaşmaya, kıvırmaya karşı dik, demir gibi bir nitelik. Ve evet tüm hatalarına rağmen Hacı Nihat da bu niteliğin bir parçasıdır ta ki yöneticilik görevine kadar, o zaman devreye dirayet giriyor, liyakat giriyor, cesaret giriyor ve ne yazık ki, bunu gerçekten üzülerek söylüyorum, bizim yönetimde bu üçüne sahip olan tek insan Aziz başkanmış. Belki biraz da Ali Koç. Kulüpte ise Aykut Kocaman. Gerçekler er geç ortaya çıktığında bu üçlü bir karar almak zorunda kalacak ve bu karar çok zor olacak, çünkü beraber yola devam edeceklerini belirlemeleri gerekecek ve bu sefer ekiplerini her türlü saldırıya, aymazlığa dayanıklı kılmaları gerekecek. İnancım odur ki, yaşananlar camiamızı güçlendirecek. Yeter ki gerçeğin peşinden ayrılmayalım. birileri kupa mı dedi? Metal simgeler başarıyı onurlandırmak içindir sadece, onurlu olanların ihtiyaç duyduğu tek şey ise kendi onurlarına karşı başı dik olmaktadır.
12 Nisan 2012 14:13
@moolyver
yazılan yazıyla ilgili şurası yanlış şurası hatalı diye bir şey söyleyemeyip siz gerizekalısınız diye eleştiri yapan bir adamın zekasının 30 ıq civarında olabileceğini söyleyebiliriz, insanın kendi aptallığını kitlelere duyurma hakkını önemsediğimizden yorumunuzu yayınladık.
12 Nisan 2012 18:47
Tribünlerin yarı yarıya olduğu, ufak tefek şakalaşmalar, espriler hariç önemli, can yakıcı olaylrın olmadığı o eski günlere tekrar dönebilecek miyiz?
12 Nisan 2012 19:13
haklısın oktay mahmudi sevimsiz, itici ama bizim koç da oyundan bi haber, hiç bir şeye önlem alamamış, gordonun patlaması beklenirken, lakovic sazı eline aldı,6s ezdi geçti, bir takım bir tane hücum ribandumu kovalamaz, bizim ukiç'e filan nasıl tahammül etti anlamadım, onları sadece ve sadece pota altından oynarsak ve daha agresif savunmayla yenebiliriz, ama feci halde kırılganız, nerdeyse her hücum sayı yiyoruz, furkan denen dünkü bitme bile kariyer rekoru kırabiliyor, yazık. son sözüm de o hakem bozuntusuna, evet spahija vurmamalı topa ayağıyla ama idare et ya böylesi maçta, böylesi çirkef, ali koç'a saldırabilecek kadar çirkef bi taraftar önünde..bu yapılanları unutmamalı, ezeli düşmandan öcümüzü almalıyız, bilhassa futbolda, artık öne geçtiğimiz maçlardan sonra geri adım atmamalı...
13 Nisan 2012 10:53
Yahu beyler.. O değil de, hani şu Recep Ankaralı-Semih Özsoy görüşmesi ne oldu?
O konuyla ilgili bir şey yaptımı Turgay Demirel?
Ve yahutta siz herhangi bir yorum yaptınız mı?
13 Nisan 2012 16:02
kayseri maçında olduğumdan izleyemdim ama maç sonu röportajlarını okuyunca tam aklıma gelmişti ki zaten sizde buraya taşışsınız.ama bir şey eksik bu işin.medya ayağı eksik.nasıl kanuoyu oluşturulup haklılığımzı göstereceğiz.adamlar haksız olsalar bile bu işi çok iyi yapıyorlar.