Alex'in Fenerbahçe'de Penaltı İstatistikleri
(fotoğraf: www.fenerbahceliyiz.biz)
Önce toplam gol sayısı istatistiğine bir düzeltme: Dünyanın hiçbir yerinde seri penaltılarda atılan goller gol istatistiğine sayılmaz, o yüzden Alex'in toplam gol sayısı 155 değil 154'tür. 2004-05 Türkiye Kupası maçında Denizlispor'a seri penaltılarda attığı gol bu gol istatistiğine dahil değildir. Alex, Fenerbahçe kariyerinde 35 penaltı atışı kullandı (sadece maç içindeki penaltılar), bunlarda 31 tanesini gol yaptı, bu hafta Gaziantep'te 4. penaltısını kaçırdı. Yani penaltıyı gole çevirme oranı şu anda % 89. Penaltı kaçırdığı takımlar ise Samsunspor, Celta Vigo, Trabzonspor ve Gaziantepspor.
Premier ligde bu sezon hariç son 10 sezonun penaltıyı gole çevirme oranı % 81 [1], son 5 Dünya Kupasında maç içinde atılan penaltıların gol olma oranı yine % 81 [2]. Profesyonel futbolda penaltı atışları üzerine yapılan araştırmalardan da penaltıların gol olma oranınının % 80 civarında olduğunu söylemek mümkün. Yani Alex futbol ortalamasından daha iyi bir penaltıcı.
Simon Kuper, Soccernomics'te penaltılara bir bölüm ayırmış. Genel olarak argümanı şunu söylüyor: "Penaltıcılar atacakları tarafı rastgele bir düzende belirleyerek kalecilerin kurtarma şansını minimuma indiriyor. İyi bir penaltıcı topun başına geçtiğinde kendisi bile atacağı tarafı bilmiyor." Alex'in rakamları bunu doğruluyor:
Alex, kullandığı 35 penaltıdan 17 tanesini kendi soluna (kalecinin sağına), 17 tanesini sağına, 1 tanesini ortaya doğru kullanmış.
Tercih ettiği bir taraf olduğunu söylemek zor. Başka ilginç bir istatistik daha var.
Ortaya kullandığı tek penaltıyı kaçırdı (İzmir'deki Trabzonspor maçı). Kaçırdığı diğer üç penaltının hepsini de kendi soluna vurdu. Yani sol ayaklı olmasına rağmen kendi sağına vurduğu hiçbir penaltıyı kaçırmadı. Ayrıca kaçırdığı 4 penaltı da Kadıköy dışında (Trabzonspor maçı ceza nedeniyle İzmir'de ve diğer maçlar deplasmanda).
Gol yaptığı 31 penaltıdan 17'sini kendi sağına, 14'ünü kendi soluna kullanarak attı. Penaltılarının uyduğu bazı kalıplar da var: Kendi soluna attığı penaltıların tümünü direğin dibine doğru veya alçak vuruyor. Sağına kullandıklarının ise 10 tanesini direk dibine vururken 7 tanesini üst direğe yakın bir yere vuruyor. Yalnız artık üste doğru yaptığı vuruşları azalttı ve son 14 penaltısından 13 tanesini direk dibine doğru veya alçak attı (bunların 12 tanesi gol oldu).
Alex'in Fenerbahçe'de attığı penaltı gollerinde penaltıyı yaptıran oyuncuların ilk 3'ü: Kendisi (5 kez), Niang (3), Anelka (3).
En fazla penaltı golü attığı takımlar da şöyle: Beşiktaş (4), Ankaragücü (4), Eskişehirspor (3), Gençlerbirliği (3).
19 Eylül 2011 12:13
güzel bir derleme olmuş, eline sağlık. Böylece sürekli "alex hep aynı köşeye -kalecinin soluna- atmasına rağmen kaleciler kurtaramıyor" klişesini spikerler bırakır belki.
20 Eylül 2011 02:27
alex in penaltıları değil de saha içinde ki pozisyon alışı yaptığı asistler vuruş tekniğine ilişkin istatistiki veriler çıkartılırsa bilhassa genç futbolcular için daha öğretici olur gibime geliyor zira burnundan kıl aldırmayan bazı yorumcular var ki malesef birkısmı kendilerini fb li diye takdim ediyorlar ve de alex in attığı goller ve yaptığı asistleri Türk futbolunun zayıflığına bağlıyorlar..
ne gariptir ki onlar böyle söylerken gelen her yabancı futbolcu olsun teknik direktör olsun alex in hakkını veriyor ve ondan övgüyle söz ediyorlar...
adeta bir şehir efsanesi haline gelen alex niye br mili takımında oynamıyor palavrasına gelince..alex zaten fb ye transfer edildiğinde milli takımın oyuncusuydu ve br nin en popüler oyuncuların dan biriydi..
şunu unutmamak lazım .mili takımı oluşturan futbolcu grubu o takımı çalıştıran bir t.direktörün tercihleri sonucu oluşur. yani milli takım tek tek o ülkenin en iyi futbolcularından oluşmayabilir. nihayetinde t.direktör kafasında oluşturduğu sistemine uygun futbolcuları milli takım için düşünecektir..
nitekim Türk milli takım için de aynı yorumcular oyuncu seçiminde bunu niye aldı onu niye almadı diye pek çok t.direktöre çok sert eleştirilerde bulunmuşlardır...
bir diğer manasız lafda alexe neden avrupa dan teklif yok saçmalığıdır...bu alexi avrupa da hangi tip futbolcu katogorisine sokmanızla ilgilidir..avrupa da orta sıra takımları alexin burada aldığı ücreti kendisine veremeyeceklerine göre alexe avrupa dan teklif var veya yok diye bir şey söyleyemeyiz...
ne diyebiliriz..fb nin alexi elden çıkarmak istemediğini ve ona tatmin edici bir ücret verdiğini söyleyebiliriz...kerameti kendinden menkul bu yorumcular alexi o hale getirdiler ki sanki onu bir hollanda belçika avusturya isviçre liginin orta sıra takımlarında dahi oynayamayacak konuma soktular...
avrupanın üst düzey üç beş takımı ise aynı milli takım tercihlerinde olduğu gibi ilave olarak da alexin aldığı yüksek ücret ve de bu ülkede kendisi rahat hissetmesi yeni bir maceraya atılmak istememesi nedeniyle ondan uzak kalmışlardır..
bir hatırlatma babında bugün real madridin orta saha oyuncularına verilen ortalama ücret yıllık yanılmıyorsam iki milyon dolar civarında-yanlış biliyorsam lütfen düzeltin-dönmektedir..buda alexin onların nazarında ne kadar değerli bir futbolcu olduğunu ortaya koymaktadır..
halk arasında bir laf vardır...kedi uzanamadığı ete mundar dermiş...bizimkisi de o hesap işte.
21 Eylül 2011 00:01
manisa maçında bir cinayet yaşadık.alex tekme tokat durduruluyor kart yok..penaltılarımız son dakika gollerimiz verilmiyor..
fb nin yaşadığı süreçten ötürü bu sene hakemler maçlarda aleyhimize çok rahat hareket edecekler gibi gözüküyor...
geçen hafta hayranı olduğu ispiyoncu takımın maçını yöneten hakem kuddusi kartını evinde unuturken verdiği penaltıyla kargaları bile güldürmüştür..penaltı atışını yapan selçuğun neredeyse ailecek diğer bir gs li futbolcuyla atışı kullanması aslan parçası kuddusinin de bu komediyi seyretmesi tam ona yakışan bir tutum olmuştur...
hatırlardadır geçen sene bu aslan parçası bursa maçında iki net penaltımızı gayet rahat bir şekilde iç etmişti ve aziz başkanla bir takım sorunlar yaşamıştı ...bütün bu olaylar başkanın ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır...
hakem komitesinin başındaki adam yusuf namoğlundan fener taraftarları olarak bir açıklama bekliyoruz..ilerki maçlarda nahoş olayları önlemek adına gerekli önlemleri almasını kendisinden rica ediyoruz..zira bundan sonraki maçlarımızda bu kadar centilmen bir seyircinin bulunmayacağı aşikardır...
son not---
aykut kocamanın dediği doğru gibi...onbir günde dört maç,tff den sağlık raporu skandalları,verilmeyen penaltılar,iç edilen goller,cl den ihraç,verilen saha kapatma cezaları,oturma kalkma sağa bakma sola bakma derken fb yi gazozuna maçlar oynatarak amaçsız hedefsiz hale getirip süründürerek lig sonunda da üzerinden nemalanıp son darbeyi indirmek gayretleri planlandığı gibi yürüyor sanki...
bir de merak ediyorum ...jurnalci medyanın fb nin verilmeyen son dk golüne tavrını ve de temiz lig isteyen jurnalci gs ve tabii ki pir upak şenol güneş ve başkanları medya güdümlü nüktedan s.şener zevatın adalet haykırışlarını...
ses vermezlerse bilin ki nutku tutulmuştur bilumum bu zevatın....
21 Eylül 2011 16:48
burası yeri değil belki ama dayanamadım, yazacak mecra bulamadım buraya yazıyorum. tff bugün açıklanan cuma günkü kayseri maçına kuddusi yi atama kararı ile hakkındaki şüphelerimi kesinleştirdi. anlaşılıyor ki bu sene tff fenerbahçemizin karşısında elinden geleni ardına koymayacak. yanıldıkları nokta ise şu, yapabilecekleri kendi şaibeli liglerinde oynattıkları maçların sonuçlarıyla sınırlı. yapabilecekleri en kötü şey haklı bir şampiyonluğumuzu engellemek. oysa bu yaptıkları ile fenerbahçelilerin birbirlerine kenetlenmelerini sağlıyorlar daha çok. bu saatten sonra kimsenin kıymetsiz kupalarını taktığı yok. biz bu sene oynamak istemediğimiz bir ligde zorla oynatılıyoruz. herkesden çok hakettiğimiz şampiyonluğumuz varsın kabul görmemiş gibi davranılsın, bana takımımın geçen sene yaşattığı gurur yeter. inanın sahadaki futboldan çok takımın ve taraftarın duruşu beni gururlandırıyor, mutlu ediyor en çok. lig zaten play off kararı ile anlamsızlandırılmış, bana ne kazanılan kaybedilen puanlardan. hocamızın söylediği gibi tek odaklandığımız çok sevdiğimiz oyun. benim için manisa maçını kötü oynayarak kazanmasını bildik, hem de son anda. çarpık resmi makamlarım kayıtları hiç sikimde değil. ülkenin belki de dünyanın sayılı taraftarı içinde olduğum da tescil edilmiştir, dileyen hukuksuzluğun at koşturduğu şampiyonlar liginde kendini kandırabilir. ama bugünden sonra kimse bana ülke puanı dayanışması palavrası sıkmasın. görülmüştür ki kimsenin umrunda değil bu, en başta tff nin. ülke futbolunu kurtarma yalanı da ortaya çıktı. artık milli takım da benim takımım değil. tek takımım tek gerçeğim var; fenerbahçe.
21 Eylül 2011 17:09
şunları da eklemek isterim.
sahada onur mücadelesi veren futbolculardan da bir ricam olacak. lütfen hakemleri hiç muhattap almasınlar. belli ki bu sene adaletsizlik saha içinde devam edecek sonuna dek. çok zor biliyorum bu duyguyla mücadele etmek ama ben futbolcularımızı kararını değiştirme ihtimali olmayan hakemlerimize isyan ederken değil, sessiz kalarak, sadece bakışlarıyla onurlarını hatırlatmaya davet ediyorum. onurlu olan hakemler zaten mesaj alacaktır ve biraz olsun şerefleri kaldıysa vicdanlarını devreye sokacaktır, diğerleri içinse yapabileceğimiz hiçbir şey yok. onların tercihi uşaklık ve bunu değiştirme gibi bir misyonumuz yok, bırakalım kendi yalancı dünyalarının soytarıları olarak şakşakçılar tarafından alkışlanmaya devam edilsinler. son olaylar zaten herkesin gerçek kimliğini ortaya çıkardı, bu andan sonra kimseden adalet gelmeyeceği belli, hakemler ne yapacaklardı ki?
sadri şov, ünal apak, tüpçü, büyüka.k., tortoroğlu, mali, hepsi elbirliğiyle içine sıçtıkları futbolu temiz temiz yönetmeye devam etsinler. maçlarımızı oynanmasına engel olmasınlar yeter. korkarım bu gidişle maçları da hükmen mağlubiyetle rakibe hediye edecekler çünkü yapacak bir şeyleri kalmayacak başka.