Daum'a Sallayıp Rijkaard'a Övgüler Yağdırmak
Teknik direktör kovmak, üstelik bunu sezon ortasında yapmak yönetim çapsızlığıdır. O konuda farklı bir şey söylemiyorum. Üstelik Galatasaray'ın kimi kovup kimi getirdiği de umrumda değil, Rijkaard başarılı değildi gönderilmesi normal veya takımın geleceğiydi neden gönderildi diyecek değilim. Benim işim değil. futbloglara baktım Galatasaraylılar dışında Fenerbahçeliler de Rijkaard'ın Galatasaray'ı kurtaracağını düşünüyormuş, bu konuda tek bir muhalif yazıya rastlamadım.
Benim dikkatimi çeken konu Daum konusunda söz birliği eden ve ne kadar çapsız ve beceriksiz bir teknik adam olduğunu anlatan Fenerbahçelilerin Rijkaard konusunda söz birliği edip ne kadar iyi bir teknik direktör olduğunu söylemesi. Bu bana bayağı fantastik geliyor. Daum'un nasıl eleştirildiğini hatırlayınca gülüyorum hatta.
1. Daum Avrupa'da başarılı değildi, vizyonu bu kadar: Geçen sene Avrupa Lig'inde aynı başarıyı elde ettiler. Daum, Lille maçına Bekir, Önder, Deniz, Vederson, Bilica ile çıkarken Rijkaard'ın takımı Elano, Kewell, Baros, Ardalı uzay takımı olarak anılıyordu. Rijkaard bu sene amatör takıma elenerek gruplara bile kalamadı.
2. Daum futbolcularla anlaşamıyor, bakın Volkan'a ne dedi: Bir tane Volkan açıklaması üzerinden senelerce bu geyik yapıldı. Üstelik Volkan sürekli 11'de oynattığı bir kaleciydi. Rijkaard'ın takımından ise Servet, Ayhan, Sarp hatta Arda, Sabri ne kadar yerli varsa gönderilmesi isteniyor. Kadro dışı bırakıp işim olmaz dediği adamları ilk 11 oyuncusu yapıyor.
3. Daum genç oyuncu yetiştiremiyor: Tuncay, Serkan, Semih bu takıma 28 yaşında gelmişlerdi sanki. Üstelik şans verdiği Mahmut Hanefi gibi tonla oyuncu var, şimdi 2. ligde oynuyorlar, buna rağmen hep Daum suçlu bu konuda. Rijkaard'ın bu konuda Galatasaray'da nasıl bir başarısı var bilmiyorum. Bilen varsa anlatsın.
4. Rijkaard'ın elindeki kadro yetersiz, istediği transferler yapılmadı: İlk sezonunda gençlerden toplama takım + PVH ile şampiyon olan hoca Daum'du. Geçen sene devre arası transfer isterim dedi, gidip Gökhan Ünal'ı getirdiler ve kadro yeterli dediler. Lige 5. haftada havlu falan atmadı.
Zaten Daum hiçbir zaman erkenden lige havlu atmadı, her sezonunda şampiyonluğa oynadı. Rijkaard konusunda Galatasaray yönetimine yapılan eleştirilere katılıyorum. Suç varsa % 90'ı onların. Peki konu Fenerbahçe ve Daum olunca neden suçlu onlar değil de Daum oluyor? Üstelik Daum her konuda daha başarılı, elindeki kadroyu daha verimli kullanan bir hocayken. Sorum Daum'u sürekli eleştirip bugün Rijkaard'a sahip çıkan Fenerbahçelilere; en baştan Daum'u eleştirmeye başlamıştım geri dönemem veya en baştan Rijkaard devrim yapar dedim o yüzden savunmak durumundayım diye mi bu tavır? Rijkaard ne yaptı da size Daum'un veremediği ışığı veriyordu?
20 Ekim 2010 20:59
Vallahi Rijkaard'ı da övdük Daum'u da övdük :) Dediklerinize katılıyorum. Rijkaard'ın teknik direktörlüğü ile Daum'un arasında farklar var. Daum bir taktisyendir. Rijkaard ise bir 4-3-3 temsilcisidir. Türk futbolu bu konuda çok ciddi bir öğrenciyi kaybetti bu bir gerçek. Rijkaard'ın bu kadar övgü alması ve arkasından ağlanması bu yüzden olabilir. Bende blogumda Rijkaard'a övgüler yazdım ama bu tamamen Total Futbol şansını ülke olarak kaybetmemizden kaynaklanıyor :)
20 Ekim 2010 21:04
Abdullah, kimsenin Rijkaard'i ovmesini elestirmiyorum, hakli sebepleri de var. Daum'u da Rijkaard'i da ovenler de yok degildir, sen varmissin mesela, baska ornekler de var. Benim anlamadigim bu tutarsizlik. Rijkaard konusunda en buyuk suclu GS yonetimi ise (ben de boyle dusunuyorum), Daum tek basina suclu degildir. Kurtulusu Daum'un kovulmasina baglayip simdi Rijkaard konusunda tutarsiz gorus belirtenleri anlayamiyorum sadece.
20 Ekim 2010 21:17
..."Bu yıla gelirsek aslında Fener için doğru adımlar atıldı gibi Türkiye yi tanıyan hatta bence artık yerli sayılması gereken ve yerli hocalar düşünüldüğünde en başarılısı diyebileceğimiz Daum var, belki vizyon açısından eskiye dönüş pek iyi bir tercih değil ama Aragones'le yıkıma uğramış bir takımı yeniden yaratabilecek, kendisini ülkeye ve nicelerine kanıtlamış bir hoca fena bir tercih değil, ama cimbom için ben pek iyimser değilim şimdi klasik o Barca'da ben de olsam şampiyon yapardım demiyceğim tabi ki ama Rijkaard'ın iyi bir kurucu hoca olduğunu düşünmüyorum belki Neeskens olabilir...Cimbom için Total Futbol ekolu hedefse gittikleri takımlara bu sistemi inatla uygulatmayı başaran Van Gaal yada Co Adrianse daha doğru bir tercih olabilirdi çünkü bu adamlar kurmaya alışkın adamlar ama Rijkaard şimdiye kadar hiç bir şey kurmadı hazır Barca sistemini idare etti ama artık burada bir sistem kurması bekleniyor."
Bunu geçen yıl http://joekleine.blogspot.com/2009/07/td-sorunsal.html linkindeki yazıda yazmıştım, haklı çıkmanın verdiği gururu burada sizinle paylaşmak isterim.
21 Ekim 2010 00:26
daum almanya milli takımının başına geçecekken kokain mevzusu çıktı ve avrupa çapındaki kariyerini ve prestijini kaybetti. almanya milli takımına düşünülen t.direktör her zaman avrupa'nın önemli teknik direktörlerindendir. neyse sonra türkiye, avusturya, köln vs. gezdi kendisi. şimdi türkiye'de insanların yanıldıkları noktaya geldik. türkiye'de insanlar daum'u almanyalı sıradan bir teknik direktör olarak görüyorlar. oysaki bu adam söz konusu dava olmasa bugün avrupa'da önemli kariyer sahibi bir teknik adam olacaktı. sonuç olarak eğer kokain meselesini etik olarak sorun etmezseniz en azından rijkaard, van gaal, hiddink kadar iyi bit teknik adamdır daum.
21 Ekim 2010 00:35
Bu ülke altyapısını düzeltmediği müddetçe kimse başarılı olamaz. Rijkaard'ın teknik direktörlüğünü eleştiririm ben mesela çokda beğenmem ama bu demek değildir ki Rijkaard bu ülkede öncü olamaz. Daum konusunda da çok aşırı sert davranıldı bizim camiada.
Ancak şu bir gerçek ki çöplük olmuş artık Türkiye Futbolu. Ve bunuda tetikleyen bence taraftarlar yani izleyeciler ve yöneticiler. Zico ve ilk dönemindeki Daum'a yapılanları ben sindiremiyorum. Rijkaard'a yapılanlarıda sindiremem.
Altyapısı, antrenörleri bilgisiz olan bir ülkede Rijkaard'a zaten gerek yok. Ama tepki koymamak lazım bence Rijkaard mevzusuna. Çocukluğumuzun en iyi takımlarında oynaması, Barcelonada ki başarısı sempatik kılıyor adamı :)
21 Ekim 2010 15:55
Daumun bir suçu yokki tüm suçlu daum olsun. Fenerli kardeşler qtm manipulasyonuna maruz kaldırlar daum konusunda, yakındır alex konusunda da olacak.
Bir teknik adam şampiyonluğu son haftada kaybediyorsa -KOCAMAN komplolara rağmen- başarısız nasıl oluyor. Dünyada sürekli şampiyon olan kaç teknik adam var. Feneri 4 sene yönetti 2 şampiyonluk iki ikincilik. Yarı tanrı muamelesi yapılan fergusonun şampiyonluk oranı nedir mesela?
İşin bu konudaki en acı yanı kariyerinde barcelona ile başarıya ulaşmış bir çırağın -başarısını küçümsemiyorum- daum gibi almanyada dahi ciddi bir kariyere sahip teknik adamdan üstün görülmesi. Komik ve tam türkiyelik.
Bu ülkede anelka mı nombre mi tartışması yapılmış idi. haliyle sınır tanımıyoruz.
Reijkardın ve benzeri şöhret hocaların bu şekilde ülkeyi terkediyor olmalarının beni üzen yanı bir daha buraya hoca getiremeyecek oluşumuz. 3e giden zaten bize 5e geliyordu. Çok sürmeyecek 8-10 versek gelmeyecekler.
22 Ekim 2010 00:54
Çok doğru bir analiz olmuş tebrikler PVH. Bu ülkede başarı kriteri diye bir şey olmadığını, Daum'un iki defa, Zico'nun da bir defa kovulmasından sonra görmüş bulunmaktayız zaten. O yüzden artık kim gelmiş kim gitmiş, gelene kadar neler yapmış, giderken ne bırakmış, hiç umursamıyorum.
Şunu düşünelim sadece, hep futbolcuların eğitimsizliğinden falan bahsediyoruz. Yok efendim Rijkaard, temeli olmayan futbolcuya nasıl sistem öğretebilsinmiş, adama sabredilseymiş başarılı olması kesinmiş, uzar da gider. Ya bu ülkede bu spor medyası, bu yöneticiler olduğu sürece
senin futbolcun isterse akademi mezunu olsun, ne değişecek? Ülkede 7/24 futbol konuşuluyor, ancak bir de bakıyoruz ki konuştuklarımız, X futbolcunun karısından ayrılması, Y futbolcusunun sakatlık sebebi, Z yorumcusunun terbiyesiz görüşleri, o teknik direktör şu maddeyi kullanmış, vs. diye devam ediyor. Kahvedeki yorumlar bana TV'dekilerden daha çekici gelmeye başladı gerçekten. Futbolu bırakan 2 ay göbeği büyütüp ekrana geçiveriyor, biz bu adamların yorumlarını mı dinleyeceğiz, futbolcular bunların yaptığı eleştiriye göre mi kendilerine çeki düzen verecekler? Diğer tarafta bir başkan gider hocanın kardeşi onu soyunma odasına almadı diye sene sonu kapıyı gösterir, başka bi tanesi şampiyon olduktan sonra oynadığın futbol keyif vermedi diyip yine hocayı gönderir. Herşey iyi güzel de siz ne zaman gideceksiniz, çoluğumuz çocuğumuz o günleri görebilecek mi acaba?
Renklerden soğumaya başlıyorum, niye bilmiyorum ama artık Fenerbahçemin maçlarını izledikten sonra sanki mesaisini tamamlamış memur gibi hissediyorum kendimi. Takımı kendime yakın bulamıyorum ki, şampiyon olsak sevinebilir miyim hiç emin değilim.
Konudan alakasız bir iç döküş oldu ama olsun, genelden özele iniverdim bir anda işte :)
23 Ekim 2010 20:12
ben hatırlıyorum o zamanları. aziz yıldırım 3 sene üst üste şampiyonluk sözü vermişti. takımın başına daum geldi. belli ki 3 sene üst üste şampiyonluk amacıyla getirilmişti daum. avrupada başarı filan aranmıyordu. rijkaard ise takımı modernize etmek, daha çağdaş futbol oynatmak, avrupada başarıyı yakalamak ve bazı şeyleri değiştirmek için getirilmişti (öyle sanıyorum). şimdi bakınca ikisi de beklentileri karşılayamadı ve gönderildi.
23 Ekim 2010 21:51
Aziz Yildirim'in biraktigi algi bu olabilir, hatta amaci da budur gercekten Daum'u getirerek fakat hicbir teknik adam "benim amaclarim sinirli, her sene Avrupa'dan kasten eleniriz" diye gelmez. 2003'ten beri az cok futbol tarzimin ayni, 7 senede oturdu ve bunun mimarlarindan birisi Daum. Zico doneminde ayni futbol anlayisi Zico'nun kontrollu tarziyla birlestirilmis ve basari gelmisti. Daum da gelecegin takimini kuracak bir teknik adamdi. Zaten her teknik adam gelecegin takimini kurmak icin calisir eger 80 yasina gelmemisse. Son 10 yil icinde Avrupa'da en yuksek takim puanini Zico doneminde almistik, gecen sene Daum'la o puandan sadece birkac puan az aldik. Daum'un gunluk lokal basari adami oldugu temelsiz bir on yargi.