Bursaspor 1 - Fenerbahçe 1
STSL 29/10/2010
STSL 10. Haftanın açılış maçında karşılaşan Bursaspor ve Fenerbahçe karşılıklı gollerle 1-1 berabere kaldı. Son yılların belki de en güzel maçında Semih’ in golüne cevap Ergiç’ ten geldi.
PAPAZIN ÇAYIRI: Geçen haftayı hiç beklenmeyen bir kayıpla geçen Fenerbahçe, hem bunu telafi etmek hem de geçen yılın rövanşını almak için Bursa deplasmanındaydı. Bursaspor ise, Şampiyonlar Ligi macerası yüzünden üzerine gölge düşen şampiyonluğunun tesadüf olmadığını herkese göstermek istiyordu.
Fenerbahçe’ de hesap edilmeyen Galatasaray beraberliği, Lugano’ nun cezalı duruma düşmesi ve Niang’ la Dia’ nın sakatlıkları zaten zor olan Bursaspor deplasmanını daha da zorlaştıran unsurlardı. Bursaspor ise kendi seyircisi önünde rakibini tam kadro bekliyordu.
Oyuna iyi başlayan Fenerbahçe orta sahaya hükmedip, oyunun boyunu kısa tutarak ayağa paslarla kontrolü eline aldı. Bursaspor bu yüzden oyunu en sevdiği yere, rakibin ceza alanı önüne aktarabilmek için on dakika beklemek zorunda kaldı.
11’ de Volkan’ ın pasında kaleci Volkan’ la karşı karşıya kalan Sercan milli kaleciyi geçemedi.
14’ te Alex’ in şutu önündeki Ömer’ e çarptı. Seken top Hüseyin’ in kafasından havalanıp kendi kalesine yöneldi ama Ivankov uzanıp bu tehlikeyi önledi.
16’ da Gökhan’ ın şutunda Bulgar kaleci yine başarılıydı.
17’ de sarı - lacivertliler soldan Emre ile geldi. Emre Bilica ile girdiği verkaçtan sonra arka direkte Alex’ i gördü. Büyük kaptanın volesine altı pasta 'gönlü genç' Semih ayak koydu: 0-1
26’ da Alex’ in uzaktan şutu az farkla dışarı gitti. Oysa top sol ayağına gelmiş, Ivankov da çaresizce kendini yere bırakmıştı.
Fenerbahçe ilk yarım saatin ardından daha kontrollü bir oyuna dönünce, Bursaspor da duran toplar dışında kaleye yaklaşma fırsatı bulamadı.
İlk yarı Fenerbahçe’ nin 1-0 üsütünlüğü ile sona erdi.
İkinci yarıya Bursaspor baskılı başladı. Bu baskıyı atlatmak için Alex de dahil geriye çekilen Fenerbahçe yine de gole engel olamadı.
51’ de kullanılan kornerde Turgay kafayla indirdi, arka direkte bekleyen Ergic beraberlik golünü buldu: 1-1.
55’ te Emre aşırttı ama Ivankov gole izin vermedi.
Son yarım saat, bir puan kazansalar da aslında iki puan kaybettiklerinin bilincinde olan iki takım vardı sahada. Herkes bu denli gol arzularken haliyle orta sahalarda kolay geçilir olmuştu.
65’ te Alex’ in kornerinde Yobo’ nun kafasına kalenin önünde Semih dokundu. Ivankov mucizevi bir kurtarış yaptı. Bu pozisyonda Ivankov’ un ayaklarını görmek isterdim. Penaltı beklediğim için değil, merak ettiğim için.
74’ te Caner’ in ortasında ceza alanı karıştı. En son top Mehmet Topuz’ un önünde kaldı, vuruşunda top bir defa üç direk arasını bulmadı. Üst direği sıyıran top dışarı gitti.
76’ da Andre Santos’ un pasında Emre bir anda ceza alanına girdi. Ama kaptan Ömer tama zamanında bir müdahaleyle topun önüne yatarak mutlak bir gol vuruşuna engel oldu.
80’ de Insua’ nın uzun pasında Volkan, Sercan’ dan önce davranıp topu taca gönderdi.
82’ de Hüseyin’ in ara pasında Sercan, topu kontrol etti ve karşısında sadece Volkan vardı. Ama Volkan, Sercan’ ın karşısında büyüdü.
90+ larda Volkan yine ve yine Sercan’ a gol izni vermedi ve Sercan’ ın olası bir transferde bir milyon avrosuna sebep oldu.
Bu maç üç puanla taçlanmasa da Fenerbahçe’ nin yüksek kalibreli maçlarda bu sezon oynadığı en iyi oyundu. Ama çubuklular Bursaspor’u yenip puan farkını kapatma şansını kullanamadı.
Bursaspor, Trabzonspor, Kayserispor ve hatta ihmal edilmemesi gereken Beşiktaş ve Galatasaray varken şampiyonluk zor belki ama Aykut Kocaman’ ın hayalindeki oyuna giderek yaklaşan bir takım var karşımızda.
Ve Alex... Ulu Alex...
BURSASPOR: 1 - FENERBAHÇE: 1
Stat: Atatürk
Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun
Bursaspor: Ivankov, Ali, Ömer, İbrahim, Vederson, Turgay, Hüseyin, Ergiç, Batalla (71 Insua), Volkan Şen (76 Ozan İpek), Sercan (90+1 Nunez)
Fenerbahçe: Volkan, Göhan Gönül, Yobo, Bilica, Caner, Mehmet Topuz, Baroni (86 Kazım), Emre, Stoch (71 Andre Santos), Alex, Semih (86 Gökhan Ünal)
Goller: Ergiç / Semih
Sarı Kartlar: Turgay, Sercan, Ali Tandoğan / Mehmet Topuz, Bilica, Andre Santos, Caner
30 Ekim 2010 22:27
Çok güzel oynadık. Her maç 1-0'ın üstüne yatan bir takım görmektense böyle pas yapan, koşan, mücadele eden, pozisyon veren bir takımı tercih ederim. İnşallah daha iyi bir takım olacağız, fikstür de harika.... Bu takıma yakıştıramadığım ilk adam Dia. İnsan birazcık beynini çalıştırır be arkadaş, koş koş nereye kadar. Bir de Emre'nin yanına bir sağlam topçu alırsak.. süper :)
31 Ekim 2010 00:57
Dia ne alaka bu macla? Su haliyle Stoch'a 10 kere tercih ederim Dia'yi. Zaten Aykut Hoca da ikisini birlikte oynatmaya baslamadan once Stoch'u kenarda bekletiyordu. Taraftar Stoch'un ismini alinmadan once de biliyordu, aralarinda en buyuk fark bu. Yoksa su ana kadar Dia daha basarili.
31 Ekim 2010 17:26
dia'dan kasıt cristian olmasın?
ya da benim günah keçim muhterem olduğu için, her olumsuz yorumu onun üzerine yakıştırabiliyorum.)
31 Ekim 2010 20:06
Dia çıksa sanchez girse, stoch çıksa hazard girse:)
bende keyiflensem.
Aykuy geldiğinde beri oynadığı en iyi maçdı bence. Çok pozisyon bulduğu bjk maçı dahil cidd organize olunan, baskı kurulan, atak oynanan ilk maç. Şahsen skor canımı çok sıkmadı. futbol kazası olur böyl şeyler.
iki nokta varki sinirime dokunan.
Be semih ben seni bildim bileli bir adam geçmişliğin yok. öğrensene kardeşim. dribling denen meredin çalışmaları var!
Be gökhan her antreman sonrası yarım saat orta açsan ölürmüsün. bu enerjine, aklına, hırsına yazık olmuyor mu kardeşim. getir getir rakibe ver.
31 Ekim 2010 22:54
Bu sezon izlediğin en iyi oyundu. Maçı canlı izlediğim için bir kaç detay yazıp katkıda bulunabilirim.
Dakika 70 falandı herhalde. Bir taç oldu. Gökhan Gönül depar atarak taç atmaya gitti. Yani anlayacağınız Fenerbahçeli oyuncuların hiç biri beraberliğe razı değildi.
Stoch takımın yaramaz çocuğu gibi. Önüne gelen Stoch'u azarlıyor. Stoch da kimseye yanıt vermiyor. Başını öne eğip işine bakıyor. Stoch'u bende yakalasam 2 azar çekerdim. Az topsuz da oyunda ol be çocuk. Biraz mücadele et.
Yobo inanılmaz bir adam. Ben bu kadar süratli bir defans oyuncusu görmedim. Acilen bonservisini alalım...
Takımın genel değerlendirmesine gelince. Emre, Stoch takımın dikine oynamasının en büyük iki nedeni. İleriye çok hızlı gidiyoruz. Bence en büyük sorun ön liberoda oyunun iki tarafını da oynayan ikinci bir Emre'mizin olmaması. Çünkü Emre çok fazla çabalıyor. Bir yerden sonra patlayacak gibi. Bursaspor maçında neredeyse 7-80 dakika çok tempolu oynadık. Bu da bence çok iyi bir rakam. Demek ki 90 dakika tempolu oyuna çok az kaldı.
Ee hani bizim kadromuz çağdaş futbolun gereklerine uygun değildi?
31 Ekim 2010 23:19
Hani Alex'ti cagdas futbolun onundeki engel? :)
Niang, Yobo, Stoch, Dia gibi transferlerden sonra bu ligin tozunu attirmasi gereken bir kadro var. Su takimin basarisiz olmasini da kadro zayifligina baglamasin kimse. Hele Bursaspor'un sampiyon oldugu ligde...
31 Ekim 2010 23:40
PVH bu Alex takıntılı ruh hastalarına hayranım zaten. Bu adamlar çok affedersiniz ama seks yaparken de orgazm olamıyorlardır. Çünkü Alex'i izleyip de zevk almak varken hele ki bu zevk zaman zaman futbolun orgazmı gibiyse Alex'in twitter'ına bile laf eden zihniyet bu ülkenin fikir önderliğini yapıyor. Ulan adamın son senesi zaten. Az zevkini sür şu adamın. Ne kendini kahret nede bizi bunalt. Gazetemde yazan Altan abim:) Sanadır lafım:) Bir yazın Alexsiz olsun lütfen:))
1 Kasım 2010 00:06
Kötü sistem-İyi sistem yoktur, oyuncuya uygun sistem vardır, oyuncuya uygun olmayan sistem vardır. Dolayısıyla Alex'in modern futbolda yeri olmadığı koca bir safsatadan ibarettir. Biz ne yazık ki Alex'in arkasına 5 yıldır sağlam bir orta saha yerleştiremedik. Çünkü Alex'in varsa tek forvet oynayacak, arkaya da 3 tane Appiah veya 3 tane Emre Belezoğlu yerleştireceksin.
Ben Bursa maçında takımı kötü bulmadım, hücum anlamında derli topluyduk ama her zamanki forvet-defans arasındaki boşluğu kısaltamadığımızdan pozisyonlar verdik. Ayrıca adam geçmemesi umurumda değil bu takımda Semih'in oynaması gerekiyor. Konya maçında Özer sakatlandı oyuna girdi, oyunu çevirdik. Gs maçında onunla başlamadık, çok sıkıntı çektik. Bu maçtaysa savunmayı çok hırpaladı.
Aykut Hoca'nın da iyi niyetinden eminim ama geldiğinden beridir takımda taktiksel açıdan bir farklılık göremedim. Yine de kafasındaki asıl oyun planını ikinci yarıdan itibaren oturtmaya başlayacağını düşünüyorum. Bu taraftar "Ceyhun'un forvet, Semih'i forvet arkası oynaması gerek" diyen Tamer Güney'i bile izledi. Daha kötüsü olamaz.
Ayrıca ben bilmeyeli kural kitabına "Fenerbahçeli futbolcuların kaval kemiklerine tabanla yapılacak müdahalelere değil sarı kart, faul bile vermeyin" diye bir kural eklenmiş. Yoksa iki maçtır yaşadığımız rezaletleri başka türlü açıklayamam.
1 Kasım 2010 00:09
3 puan alamamış olmamıza üzüldüm tabii ki ama oyunun sonlarına doğru galibiyet için sakince, ayağa paslarla, klas şekilde saldırmamız beni memnun etti.
ayrıca stoch, dia; sevdim ikisini de, daha da iyi olacaklar umarım ama onların yerine dzsudzsak, krasic'i mi getirebilseydik keşke diyorum son günlerde. aklıma geliyor sürekli, ne bileyim, neyse.
galibiyet serisine ihtiyacımız var artık.
1 Kasım 2010 01:34
Bu maç için değil genel olarak yazmıştım Dia'yı beğenmediğimi. Ayrıca Stoch bu maçta rezaletti. Şu takımın kanatlarının birinde Eden Hazard olsa ne harika olurdu be... Ama nereye geliyor buralara :(
1 Kasım 2010 21:55
@chemedya
altan abine bir sorsan Alex kendisine ne yapmış? Açıkca belliki kişisel bir kini var. total futbol denen illete maruz insanlar dahi bu boyutta bir düşmanlık beslemiyor. Bursa maçı dahi sonrası bir övgü yazamayacak kadan ne yapmış Alex?