Bir Kez Daha Öndeyiz



Yine gündüzle gece gibi iki yarı oynadık. İlk yarı mükemmel bir savunma ve her topta içeride doğru uzunu bulan bir hücum düzeni, ikinci yarıda pas kanallarını unutup, çaresizce zorlanan penetrelerle potaya gitme üzerine bir kaos. Şunu artık görmemiz lazım, sahada daha uzun olmamız bizi Efes'in her zaman bir adım önüne geçiriyor, Efes'in 4 kısasına karşılık 2 uzundan taviz vermememiz lazım. Maçtan kopmak üzere olduğumuz bölümde Semih-Vidmar ikilisinin bir arada sahada olduğu bölümde tekrar ayağa kalkmayı başardık. Efes bugün doğru basketbol oynamadan maçı başa baş götürmeyi başardı. Bunun en önemli nedeni üç sayı atışlarındaki 12/26 isabet oranları ve faullerdeki 24/30 isabet oranları. Normal bir yüzdeyle oynasalar ilk yarı 25 sayıyla biterdi zaten. Charles Smith maçı kazandırmak için her şeyi yaptı, dağlardan taşlardan şutlar soktu ama Efes son topu Ender'le oynamayı tercih edince Mirsad'ın bloğuyla maç bize geldi.

Maçta ilginç anlar var; tam top bize geldiği anda bir kaç kez topu kaptırıp ikinci bir şans verdik Efes'e. İlk çeyreğin sonunda Emir topu alsa fast-break'ten sayı bulacağız, elindeki topu Ender alıp son saniye üçlüğü gönderdi. Bir kaç kez Kinsey ve Ukiç'de tam aldıkları topu ilk müdahalede kaybettiler. Ve maçın son topunda da o bloktan sonra Kinsey topu yine tutamadı, eğer Rakoçeviç topu tutabilse şutu atacak ya da Charles Smith'e verecekti. Böyle serseri bir topla kaybedebilirdik maçı.

İç- dış dengesini bugün iyi tuttuk. 3.periyodun ilk 6-7 dakikası dışında içeriye her hücumda top indirmeyi denedik. Bireysel performans olarak Ukiç ve Emir biraz kendi standartlarında oynasa Efes bu kadar zalim bir 3 sayı yüzdesiyle oynasa bile maç çok daha erken kopabilirdi. Ukiç maça çok iyi başlayıp takımı ilk periyot çok iyi yönetse de üçüncü çeyrekte Sinan'ın onu sürekli soluna doğru gitmeye zorlayan savunması karşısında epey bir bocaladı. 5 top kaybının da büyük bir bölümünü bu sola doğru penetrelerin sonunda içeride Efesliler arasında kaybolarak yaptı. Thornton'un olmadığı Kaya'nın bu kadar kötü, Kasun ve Ermal'in bu kadar silik bir performans sergilediği bir maçı çok daha rahat almalıydık. Sonuçta öyle ya da böyle kazanarak bir adım öne geçtik. Bu seri bence bizim elimizde kazanırsak biz kazanacağız kaybedersek Efes'in doğrularından çok bizim yanlışlarımız yüzünden kaybedeceğiz.

Bu geceyle gündüz gibi bölüm bölüm iyi performansı maç bölümüne yayamamamız savunmanın tamamen alışkanlıkla ilgili olduğunun kanıtı. Konsantrasyonla, üst düzey istekle bellli bir süre savunma yapabiliyorsunuz ama savunma üzerine kurulu bir takımsanız belli bir savunma standartınız oluyor her zaman. Böyle maç içinde inip çıkışlar yaşamanız daha zor oluyor bu takdirde. Hakemler hakkında da bir kaç kelam edelim. Seyirciden etkilenmeden çok cesur düdük çaldılar, özellikle Rakoçeviç'in sürekli faul göstermeye çalışan bir oyun stili var, ona prim verdiklerini düşünüyorum biraz, bir de Kinsey'in top çalması sonrasında hakemin engellediği pozisyon komik ötesiydi,.Hakemlerin kararlarından bağımsız olarak bizim uzunların çok tuhaf faulleri var, paldır küldür top kaybı yamak üzere gelen Efes kısalarına karşı kollarını indirmeseler iki üç tane hücum faul olabilecek pozisyon savunma faulü oldu.

Sonuçta bir maç kazandık ve henüz 2 galibiyetteyiz. Perşembe akşamı muhtemelen daha dolu bir salonda yine çekişmeli bir maç izleyeceğiz. Serinin karar maçı bizim açımızdan 4. maç. Kazanırsak Efes'in geri gelebileceğini düşünmüyorum, 4. maç Charles Smith'i iyi savunup pick and roll'ü bugünkü gibi savunursak ve kısalarımız Ukiç ve Preldzic hücumda biraz sakin kalıp içeriyi yine iyi kullanırsa kazanacağız. Bir de Greer'in mümkün olduğunca az süre alması lazım. Takımın ritminin tamamen dışında kendi kafasına göre başka bir şey oynuyor.


1 comments:

  1. Adsız dedi ki...


    F.Bahçe Ülker: 72-70: Efes Pilsen (Analiz)

Yorum Gönder