Otoriter Hakemlik Bu mudur?
Türkiye’de yetki sahibi kişilerin çok kolay otoriter kişiliğe dönüştüğünü biliyoruz. Üniformalı bir devlet memurunun kendini Napolyon gibi devletle özdeşleştirdiği bir ülkede, herhangi bir kamusal yetkiyi taşıdığınız zaman kendinizi bir anda kral sanıyorsunuz. Hakemler de saha içinde son karar verici olarak ciddi bir otorite taşıyorlar. Ama bir konuda son karar verici olmak oyunun asıl aktörlerine yakışıksız bir biçimde davranmayı asla meşrulaştırmaz.
Dün şampiyonluk coşkusuyla pek çok kimsenin gözünden kaçmış ama voleybol maçında hakem Ümit Sokullu’nun Vakıfbank oyuncusu Maja Poljak’ı uyarma biçimi fena halde rahatsız ediciydi. Poljak ilk setin sonunda dışarı gösterilen bir topa itirazı biraz abarttı sonra set arası verildi. Ümit Sokullu ikinci setin başında Poljak’ı yanına çağırıp son derece abartılı bir şekilde el kol hareketleriyle uyarıdan ziyade bir tehdit havasıyla sarı kart gösterdi. O sırada maçı yorumlayan Aylin Üstündağ bile “çok sert çok sert“ diye belirtme gereği duydu, abartmadan söylüyorum ben bir ara oturduğu yerden inip Poljak’a tokat atacağını bile düşündüm. Hiçbir hakemin bir oyuncuya oyuncu ne denli centilmenlik dışı bir harekette bulunmuş olursa olsun böyle davranmaya hakkı yok. Sarı kart gösterirsin ya da hem sarı hem kırmızı gösterip ihraç da edebilirsin o senin kararın ama binlerce insanın izlediği bir maçta bir kadını bu denli kaba saba bir üslupla uyarmak tam da her şeye hakkı olduğunu düşünen otoriter kişilik göstergesinden başka bir şey değil. Ümit Sokullu olimpiyatlarda maç yönetmiş, daha geçen hafta erkeklerde Euroleague Final-Four’unda düdük çalmış bir hakem, oyuncuyla nasıl konuşulacağı,oyuncunun nasıl uyarılacağı konusunda bu üslubu benimsemişse ve bu üslup üst düzey maç yönetmek isteyen diğer hakemlere de örnek oluşturuyorsa vay voleybolcuların haline. Rusya’nın oyuncuları deli gibi azarlayan psikopat antrenörü Karpol’dan biraz fazla etkilenmiş herhalde Ümit Sokullu.
7 Mayıs 2010 16:55
maksat hata kollamak değil ama rusların aşırı agresif antrenörü nikolai karpol olacak.
kolay gelsin.
7 Mayıs 2010 16:58
Özellikle voleybol hakemlerinde bu tavır çok sık görülüyor. O merdiven bozuyor bunları. Merdivene çıkıp oyunculara tepeden bakınca kendilerini ilahi bir güç olarak görüyorlar sanırım.
7 Mayıs 2010 17:27
İsmini duyunca tüylerim diken diken oluyor. Kendisi azılı Fenerbahçe düşmanıdır, ailecek nefret ederiz! Ha Selçuk Dereli, ha Ümit Sokullu!
7 Mayıs 2010 20:17
@turhanatakan
evet karpov satrançcı kendi halinde bir abimiz karpol olarak düzelttim teşekkürler :)
8 Mayıs 2010 02:16
Yeri gelmişken Poljak'a da bir tavsiyede bulunmak lazım. Tamam final serisi, motivasyon, hırs bunlar güzel hatta bir yere kadar zaten olması gereken şeyler. Ama dikkat etsin şu bildiğimiz "Çak!" hareketini yaparken birgün iyice hızını alamyıp kendi arkadaşlarından birinin elini kolunu sakatlayacak haberi olsun.
10 Mayıs 2010 04:19
Haklısınız ben fb li olamama rağmen kaliteli bir oyuncuyu oyundan düşürdü
10 Mayıs 2010 11:24
Bu voleybol hakemlerinin ilginç bir otorite gösteri meraklısı olduğu konusunda ki tespitiniz doğru, Ümit Sokullu'da olduğu gibi İlhami Şenyurt'ta çok itici uyarı ve azarlamalarla tepki çekiyor.
Hakemin tavrı eleştirilebilir, zaten göstereceği kart ile cezalandırma yapabilirdi daha fazla abartmasına gerek yok denebilir, haklısını ama bu son maçta ki olayı belki televizyon yayınında set arasında göstermemiş olabilirler. Maja Poljak öyle çokta basit geçiştirilecek davranışlarda bulunmadı, bu yüzden tribündekilerin de yoğun tepkisini çekiverdi. Bununla ilgili blogda yazdığım kısmı kopyalayayım.
"Hakeme el kol hareketleriyle tepki göstere göstere giderken biz de hocam bu ne ya kart kart diye bağırmaya başladık. Sinirle benche gelen maja koltuklara bir tekme atıp elindekini yere fırlattı, yuhlamalar iyice yoğunlaştı. Set arasında kimisi maja poljak'a el kol hareketleri yaparken, bazı ağabeyler tamam beyler sakin olun şimdi biz burada böyle aşırı tepki koyarsak üsttekiler galeyana gelir sahaya birşey falan atar diyorlardı. Ama ağabey hakeme baskı kurulması normal, kızın bu yaptıkları anormal şeyler dedim. Hocam kartın nerede, unuttun mu, bu nedir yahu falan diye birkaç kişi seslenirken, ümit sokullu'nun elini arka cebine atıp kartları az birşey çekip gösterdiğini gördük. Aha tamamdır mesajı aldık diye gülmeye başladık, maja ikinci set öncesi diğerlerinden ayrı ayakta dikilmiş hakemlere kötü kötü bakmaya devam ediyordu. File arkasından maja go home sesleri geliyordu, sahaya dizilmeleri sonrası servisi onlar kullanacaktı, yardımcı hakem topu da stam'a verdi, ama hakemden hala bir icraat yoktu, bir daha ağzını açarsa mı gösterecek acaba derken yanına çağırdı, sert bir uyarı sonrası sarı kartı taraftarın ooley sesleri arasında çıkardı, servis bize geçmiş oldu, sete bu sarı karttan gelen sayı ile 1-0 önde başladık."