Sayın Peres, Sesin Çok Yüksek Çıkıyor


GS

Başlığa "işkilli"li, "dingildemek"li bir atasözü koyacaktım ama dakika başı gelip kendi cevap anahtarlarıyla blogda seviye tespit sınavı yapanlar daha başlıktan delirmesinler dedim. Malum, atalarımız çok argo kullanmış büyük laflar ederken. "Teşbihte hata olmaz"ın yüksek tekniğine güvenip duvar pası yapmadım, topu atalarımıza paslamak yerine bir büyüğümüzün yakın tarihte kullandığı sözle paslaştım, bu da gelecek nesillere aktarılan bir söz olsun. Bir haftadır kopan patırtıya şöyle bir geriden bakınca "neler oluyor yahu?" diye sormadan edemiyor insan, neden çıkıyor bu yüksek ses?

Şimdi geri dönüp 15 yıl öncesine bir bakalım.

Tarih 31.03.1993. Fenerbahçe, hakkında dillendirilen "şike" iddiasına böyle cevap vermiş, şike iddiasını dillendirenin ismi aşağıda.

1

Tarih 27.05.1993. Yukarıdaki Milliyet küpüründen 2 ay sonra... Bu sefer Beşiktaş şikeyle suçlanıyor, şike iddiasını dillendirenin cismi aşağıda.

2

Tarih 01.06.1993. Bu sefer yukarıdaki Milliyet küpüründen 4 gün sonra. Bunu bize değil Beşiktaşlı bir arkadaşınız varsa ona sorun, en güzel o anlatır.

3

Ses yine bu kadar yükselince insan tedirgin oluyor. Dönüp 15 sene önce yükselen sesi, 2 ay arayla rakip iki büyük "şike" ile suçlandıktan sonra olanları görünce biraz da korkuyor insan. Neler oldu bir haftada? Hep bir ağızdan Fenerbahçe'nin ortamı gerdiği ve maçı böyle kazandığı iddia edildi. Hatta rakip teknik adam Fenerbahçe'nin oyun taktiği buydu diyince Daum'un ilk kez bu kadar sert bir açıklama yaptığına şahit olduk, haklı olarak "saygısızlık yapılıyor" dedi.

Oysa olaylara bakınca ortamı gerenin sürekli şikayet edilen taraf değil, tam tersine çok bağıran taraf olduğunu görüyoruz. Cristian'ın maç içinde yapsa faul bile çalınmayacak hareketi üzerinden bir dakika geçmesine rağmen ona küfürler savurup parmak sallayarak gelen bir takım kaptanı var... Tıpkı geçen seneki maçtan önce Fenerbahçe tribünlerine yaptığı kol hareketi gibi ortamı geren o, ve yine ceza alması gündeme gelmeyen o. Emre'ye parmak salladığı için 2 maç ceza verildi geçen sene, fakat ona yok. Çıkardığı olay yüzünden sahaya madde yağıyor, tam da istenilen oluyor ve hakeme madde geliyor. Daha sonra maç içinde maçın oynanmasını engelleyecek kadar yabancı madde atılmamasına rağmen bir oyuncu, en az 30 cm uzağından geçen bardağı görüp yere yuvarlanıyor ve o maddeyi alıp gözlemciye veriyor. Çok alkış alıyor bu hareketi. Bu iki olay iki maç cezayı garantilemiş oluyor. Burada kimin ne amaçla ne yapmaya çalıştığını, kimin ortamı gerdiğini söylemek güç değil, ancak çok bağırarak haklı olduğunuza insanları inandırırsınız ve başarılı olursunuz. Geçen hafta olduğu gibi...

Sonra yine o oyunculardan bir tanesi maç sırasında rakibine yumruk atıp kart görüyor. Bu kartı da Fenerbahçe'nin ortamı germesine bağlayanlar oluyor. Oysa o dakikaya kadar yumruk atan oyuncuya yapılan ne sert bir hareket, ne kasti bir faul var. Önce bir yönetici basın toplantısı yapıp ceza az diyor, sonra teknik adam bile cezayı az bulduğunu beyan ediyor. Ceza azlığına örnek verilen maç da öncesinde tribünde çatışma çıkan, 90 dakika sahaya binlerce su ve patlayıcı atılan, hakemin yarıda durdurup soyunma odasına gittiği maç. Üstelik o olaylar için sadece 4 maç ceza verilmişken...

Bitmiyor. 3 sene önce Fenerbahçeli olduğu bilinen Ercan Saatçi'nin izinsiz sızdırılmış görüntüleri hemen maç ertesinde ortaya çıkıyor. Bunu Fenerbahçe'ye bağlamaları ne kadar sürecek diye merak ediyoruz ve bizi fazla merakta bırakmıyorlar. Dün yaptıkları açıklamada şöyle bir cümle geçiyor

"Kendi televizyonlarında meydana gelmiş ve Türk Sporu bakımından esefle karşılanması ve kınanması gereken bir olayı yok saymış olmalarını ve konuya ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamalarını kabul etmek mümkün değildir."

Şu anda Fenerbahçe ile ilişkisi bulunmayan bir insanın 3 sene önce arkadaşıyla konuşurken gizlice çekilen görüntüsünü kınamadığı için Fenerbahçe'yi suçlamışlar. Konuyu da "Kendi televizyonlarında" diyerek alakasız biçimde bağlayıp yırtmışlar, o görüntü FB Tv'de gösterilmedi, Fenerbahçe Kurumu ile en ufak bir ilgisi yok, Fenerbahçe stadında duvarlara yazılan küfürleri de telefonla çekip medyaya dağıtalım, onlar için de özür talep edilsin. Oysa daha geçen sene Fenerbahçe tribünlerine hareket yapan, geçen hafta herkesin gözü önünde küfürler yağdıran kaptanları şu anda kendi takımlarını temsilen sahada, yani çok daha kuvvetli bir kurumsal bağları var onun yaptığı hareketlerle. Peki hafta içi onun hakkında ne söyleniyor?

"Arda bizim kaptanımızdır. Arda'yı bizden başka kimse cezalandıramaz. Arda'yı yargılamaya ve cezalandırmaya kimsenin gücü yetmez. Arda bize uzun yıllar hizmet edecektir."

Aynı açıklamada şu da geçiyor

"Biz diyoruz ki, 18. kupa Sami Yen'de havalanacak."

Oysa sezon başında Fenerbahçe Başkanı "3 şampiyonluk" dediğinde "lig şaibeli" demek ne kadar da romantik ve keyifliydi. Aziz Yıldırım garanti verirse şike olur, genç ve başarılı yönetici verirse "hırslı ve istekli" oluyor, şekle göre kıvırma yetisi çok gelişkin. Üstelik daha da komiği oldu ve "Fenerbahçe başkanının 3 yıllık şampiyonluk sözünün ilk hamlesi olarak Hıncal Uluç NTV'den uzaklaştırıldı" iddiasını çok rahat dillendirenlerden Uluç'un yeni programını NTV Spor'da gördüklerinde ne hissettiklerine dair bir şey duyamadık. Duyacağımız tek şey net bir özür olmalı ama çok bekleriz. Sürekli suçlamak, çok bağırmak, karşıdakinin sesini bastırmak bu topraklarda orman kanunu değil ama şehir kanunu. Haklılar da, Diyarbakır'da olanlardan sonra Fenerbahçe daha ağır bir ceza alıyorsa, haklılar. Bağıra çağıra haklı olduğunu iddia eden haklı.

Fenerbahçe şikeyle, ortamı germekle, sportmenliğe aykırı hareketle, medyaya baskıyla suçlanır. Yönetimi "biz bu konularda konuşmuyoruz" demeye devam ettikçe de suçlanmaya devam edecek. Geçen haftaki cezalara Diyarbakırspor ve Antalyaspor maçlarını emsal verip tepki göstermeyen yönetim, bağıranın hep haklı olduğu bu ülkede haksız olmaya devam edecek. Gidişat gösteriyor ki sonunda bize kalan da Seba'nın Beşiktaş'ına kalan gibi "gönüllerin şampiyonluğu" olacak.


12 comments:

  1. Adsız dedi ki...

    Hocam, anliyorum burasi bir fenerbahce blogu ama, bu kadar tarafli yazinca, yazdiklarinizin degeri kalmiyor. Oyle bir hava var ki yazilarinizda, sanki butun futbol dunyasi Fenerbahce'ye karsi. Bana Turklerin butun dunyanin Turkiye'ye karsi oldugu inanci gibi geliyor bu. Biraz daha objektif olsaniz, cok daha keyifli okunacak.

  2. Cem dedi ki...

    Hay ağzına sağlık. :)

  3. BurGülEm dedi ki...

    Bunlar o kadar utanmazlar ki Istanbulsporda Baskanlik yaptigi dönemde Fenerbahceye sike yapmakla sucladiklari adami klüpde yönetici yaptilar.

    Artik is rayindan cikiyor. Bugünkü gazetelerden ufak bir haber "gs 35 saniye ile yirtti" Sivasspor macinda Ercan Saatciye 85 saniye küfür edilmis, küfür süresi 2 dk yi gecmedigi icin Galatasaray ceza almaktan yirtmis.

    Peki Ercan Saatci o görüntülerde Galatasaraya kac saniye küfür etti birde onu hesaplasinlar.

  4. Adsız dedi ki...

    Adsız'dan adsız'a :
    Evet burası bir Fenerbahçe blogu ve evet Fenerbahçe tarafında yazılar yazılıyor doğal olarak .
    Bu camianın ligin son maçında 12 kere konfetilerle durdurulan bir orta oyunundan sonra şampiyonluğu gasbedildi, deplasmanda stad anonsundan küfür edildi tepki gösterildi diye çevik kuvvet tribüne girip çocuk kadın kimi yakaladıysa jopladı ve bundan dolayı bu klüp ceza aldı, bir başka klüp ise sırf kaybettikleri için deplasmanda olay çıkarttı , daha beterini çıkarttı hatta , aldığı cezayı merak ediyor musun : 15.000 tl
    Denizlideki maçta o tribün terörüne ses çıkarmayan bir kere bile anons yaptırmayan hakem müsveddesi o maçı 16 dk uzattı diye Fenerbahçe gol atsın diye uzattı muamelesi gördü bu gs camiasından .

    Konuşuyorsunuz ama düşünmüyorsunuz . Yukarıdaki yazıda mantısksız olan ne varsa onu söyleyin . Fenerbahçe'ye düşman olanlar hakkında yorum yapmak oynanan oyunun mahiyetini değiştirmiyor ki !

  5. Val Resnick dedi ki...

    @adsız

    Bu yazıda objektif olmayan yerleri bize de belirtsen bizde anlasak?

  6. Adsız dedi ki...

    Yönetim artık iyice düşünmeli. Kriz yönetimini ve toplum psikolojisini yönetecek adımlar atmalı. Omuyor işte tek adam benimcilik oynayarak, sessiz kalarak. Sessiz kalmak bazen en iyi cevap olabilir ama içinde bulunduğumuz durum o "bazen" e dahil değil.

    100. yılımızda yaşadığımız son şampiyonluğumuzda Ali Koç, Beşiktaş yarıfinal kupa maçından sonra çıktı sesini yükseltti ve şampiyonluk geldi.

    İnanıyorum ki 2006 yılında Beşiktaş kupa finalinden sonra ve küme düşme potasında yaşanan garipliklerden sonra çıksaydı Aziz Yıldırım, ortalığı yangın yerine çevirseydi, gösterseydi gücünü, kimsenin gücü yetmezdi bizden şampiyonluğu almaya. Sadece seyircisiz oynanan K.Erciyes maçı için stadın etrafına toplanan binlerce taraftarın sinerjisini arkalarına alsalardı şimdi çok başka hedeflerimiz vardı.

  7. birkan dedi ki...

    Bu yazıdan birilerinin çingeneliği ve ahlaksız çıkar lobiciliğini değil de dünya Fenere karşı anlamını çıkaran zekayı kutluyorum.İçtiğin de senin olsun, epey tesirliymiş.

  8. linguisticsfc dedi ki...

    o değil de seba'nın açıklamasına bakın. göz göre göre seni 1 hafta önce haksız yere şikeyle suçlayan adam, kendi maçında agucu kalecisini satın alıp senin elinden şampiyonluğu almış, evet 1 yıl emek harcadığın şampiyonluğu Çalmış, ama adam açıklamasında hala beyefendiliğini koruyor. şu açıklamadaki nezakete bakın. vallahi bravo.

  9. Adsız dedi ki...

    Herkesin kapali kapilar ya da basin onunde yaptigi oyunlardan bahsediliyorsa, Fenerbahce'nin kapali kapilar ya da basin onunde yaptigi oyunlardan da bahsedilmeli. Bu isleri yapan tek takim Galatasaray degil. Besiktas'ta yapiyor, Fenerbahce' de. Sampiyonluga oynayan her takim yapiyor. Yapiyor cunku ise yariyor. Gecen yilda Bulent Uygun yapiyordu, bu sistemin icinden yetismis birisi olarak bu sistemi nasil kullanacagini bilen birisi olarak.

    Bu ulkenin gercegi bu, herkes yapiyor. Herkesin bunu yapmasi bunu dogru yapmiyor ama gercekte bu sonuc olarak.

  10. Adsız dedi ki...

    Haybeden gerçeküstü yalanlar.Megaloman olmak heralde fenerbahçelilerin kanına işlemiş.En büyük onlar.En büyük stad onların.En çok taraftar onlarda.Para pul onlarda.Herkez onlara karşı.herkez onları yenmek istiyor.Kendini Cumhuriyet ilan eden kaç tane kulüp var Türkiye'de?Pvh kulübüne çok anlam yükleme.Ha pardon zaten size göre fenerbahçe'nin büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür ne de şampiyonluk büyüklüğüdür. o öyle bir büyüklüktür ki tarif edilemez.Siz de tarif edemiyorsunuz zaten.Özellikle başarısız olduğunuz zamanlarda da tek söylediğiniz biz çok zenginiz oğlum. Fenerbahçe Türkiyenin en büyük kulüplerinden biridir.Edirneden sonrasını uefaya fifaya falan sorabilirsin.Bu kadar iz peşindeysen vakti zamanında Mahmut Uslunun Murat Özaydınlının Ömer Çavuşoğlunun vblerinin söylediklerine bak. Masum değiliz ,masum değilsiniz , masum değiller.Biraz objektif ol.

  11. birkan dedi ki...

    Adsız 20:39 Olağan Şüpheliler filmini biliyorsan biz oradaki dedektifiz.Seyirci film boyunca olaya bizim hakim olduğumuzu sanır.
    Gs filmde bizi yani dedektifi ayakta uyutan sahtekardır.
    Ta 90larda şikeciliği bilinen hatta Manchester Unitedı elerken bile hakeme tesiri konuşulan bir kulüptür.Aynı kulüp zora düştüğünde bulduğu enayilerle ittifak yapar bunların önde geleni Bjk'dir aynı filmdeki sahtekar gibi.
    Şunu unutma bu ülkenin en zenginleri, yiyicileri, gazetelerin magazin eklerindeki sosyeteler ve dahi sabetayistleri Gs'lidir.
    Bugün stadının inşaatını devlete yaptırıp kötü olarak Fenerbahçeyi gösteren ve kerizleri buna inandıran işte bu lobinin gücüdür.Mali olarak batmakta iken her ne hikmetse peşpeşe pahalı transferler yapmaları sorgulanmaz bile.
    He bunda Azizin katkısı yokmu? Tabiiki.Aziz gibi megalomanlar zaten kurnazların tam istedikleri tiplerdir.
    Büyüklük meselesine gelince.Fenerbahçe ne zora düştüğünde ittifak kurur ne kaosa yuvarlanır.
    En büyük travmayı son haftada şampiyonluğu kaybederek yaşar ama toparlanmasını bilir.
    Kimselerin beğenmediği Fenerbahçe taraftarı eğer kadrosu dandikse veya kötü oynamışsa hakem hatalarına bile takılmaz kendi takımında hocasında ve başkanında suç bulur.
    Diğerleri gibi hayalperest değildir, kadronun ne mal olduğunu bilir Aragones döneminde olduğu gibi ve başkaları gibi yüksekten uçmadığı için sonradan başarısızlığı görünce çirkefleşmez, en ufak hatada hakemlere veya rakiplere bulaşmaz.
    Bir Fenerbahçeliden 'evet kötü oynadık ama hakem puanımızı çaldı' ifadesini duyamazsın.
    Tepki direkt kendi takımınadır.
    Keza dikkat ettiysen rakip taraftarlarla veya rakip takımlarla uğraşmak hep diğerlerinde görülür burada bulamazsın.
    Bütün bu yazdıklarımı başka rakip bloglarda hemde en fanatiklerinde yazdım, haklarını vereyim bir itiraz gelmedi, onların anlayışlarınada teşekkür ediyorum.Buradan biz peygamber timsaliyiz pırlanta gibiyiz anlamı çıkmasın onun yerine şu yaptığım yorumda gerçek olmayan bir ibare varsa buyrun hodri meydan..

  12. Sekhranikos dedi ki...

    Fenerlileri anlayamıyorum hem koyalım istiyorsunuz hem ses gelmesin. Fizik kurallarına aykırı şöyle bir deneme yapnız efendim. mazur görünüz edebe muğayir yerlerini örneğin. gidiniz bir umumhaneye anlaşınız bir hanımefendi ile ücrete mukabil -ki ücrete mukabil- ardından başlayınız temaşaya efenim ücrete mukabil muhterem dahi 3. den 4.den sonra bağırıp çağırmaya başlayacaktır velev ki 10 olsun velev ki 100 yıldır genel-geçer koyuyor olsun.

    Haliye bu günlerde ve gözüken o kiönümüzdeki uzun yıllar boyunca sizde bu ihtaş oldukça bu kardeşlerde ki inlemeler ve bağırmalar bitmeyecektir, sözlerimi yine fener tribünlerinin bir vecizesi ile noktalıyor ve yavaştan yol alıyorum;

    "Nasıl koydu Aykut KOCAMAN, KOCAMAN, KOCAMAN"

    not. Aykutun yerine değiştirin değiştirin koyun efenim Multi Language install hesaaabı. Hemide 128 bit ama kriptosuz.

Yorum Gönder