Dinamo Kiev'e Hitler Döneminde Ne Oldu?


1941 Dynamo
(theglobalgame.com'dan 1941 Dinamo Kiev Kadrosu)

Bloga arama yaparak gelenlerin aramaları arasındaki fantastik cümlelerin içinde "dynamo kieve hitler doneminde ne oldu" gibi ciddiye alınması gereken bir soru da vardı. İnsanımız google'a direkt soru yöneltip cevap bekledikleri için hemen cevabını verelim, 4 oyuncuları Naziler tarafından katledildi. Sonra olayın hikayesinden bahsedelim. Olayın iki yönü var aslında, birincisi bir trajedi olan gerçek hikaye, ikincisi Rus propagandasının gerçek hikayeye kattığı yalanlarla efsane haline gelen popüler hikaye.

Aslında Sovyet rejimi yıkılana kadar gerçek hikaye bilinmiyor, yani yaklaşık 45 yıl sonra ortaya çıkıyor. O yüzden gerçek dediğimiz hikayenin de başka versiyonları var. Bu hikayeyi yazmış olabilecek iki bloga baktım, Stereotype Ball yazmamış, Flying Dutchman şurada yazmış.

Önce Sovyet versiyonundan başlayalım. Bu hikayeye göre ölüm maçı diye bir maç var, hatta hikayesi wikipedia'da. Yalnız bu wikipedia'daki hikaye yanlış. Wikipedia'ya göre oyuncular maç sonucu yüzünden toplama kampına gönderilmiş diyor fakat bilgi hatalı. Yanlış diyerek kesin hüküm vermemin sebebi de bu makaledeki bilgilerin birçoğunun kaynaksız olması.

Benim bildiklerimin kaynağı da BBC'nin bir belgeseli. Doğru hikaye şöyle...

1941'de Ukrayna Nazi birlikleri tarafından işgal ediliyor. Halkın çoğuna yapıldığı gibi Dinamo Kiev oyuncuları da yakalanıyor ve yakınında ekmek fabrikası(ya da fırın) olan toplama kampına gönderiliyorlar. Wikipedia hikayesindeki ilk hata bu. Oyuncular maçta kazandıkları için toplama kampında değiller, zaten kampta takımı kuruyorlar. Muhtemelen propaganda amaçlı futbol maçları oynamak isteyen Almanlar, çoğu Dinamo Kiev oyuncusu olan Kiev'deki futbolcuları toplayıp Start FC adında bir takım kuruyor ve kampta antreman yapmalarına izin veriyorlar.

Alman askerleriyle oynadıkları ilk maçı kazanıyorlar. Hatta Start FC'nin çok baskın oynadığı maçta, tribünde sinirlenen Almanlar havaya ateş ediyor, yanda maçı izleyen Macar askerleri de onlarla dalga geçiyor. Daha sonra bir seri daha maç oynanıyor ve hepsini Start FC kazanıyor. Bir Alman subayının maçın devre arasında oyuncuları tehdit ettiği ve takımın Rukh'u 8-0 yendiği maç sonrası oyunculara yapılan işkencede Mykola Korotkykh'un hayatını kaybettiği benim bildiğim versiyonunda yok. Özellikle devre arası tehdidin, Sovyet ölüm maçının da içinde geçen bir hikaye olması nedeniyle gerçek olmama ihtimali var.

Bahsettiğim Sovyet hikayesindeki ölüm maçında yetersiz ekipmanla oynayan Start FC oyuncuları ilk yarı çok iyiler. Devre arası bir Nazi subayı maçı kazanmaları halinde kurşuna dizileceklerini söylüyor. İkinci yarı maça çıkıp aynı oyunu oynuyorlar ve maçtan sonra kampa götürülüp hepsi kurşuna diziliyor. Bu hikaye uydurma. Sovyetler döneminde işgal günlerindeki kahramanlık hikayelerinden birisi olarak anlatılmış. Fakat takım bir maç değil, bir seri maç yapıyor ve bir maçın ardından hepsi öldürülmüyor, takımdan 4 kişi hayatını yitiriyor, o ölümlerin de maçların sonucuyla ilgisi yok.

Bu maçlar oynanırken aynı zamanda esirlikleri de devam ediyor, bir yandan kampta da çalışıyorlar. 1943 Şubat'ında bilinmeyen bir şey oluyor. Bir iddiaya göre kampta isyan çıkıyor, başka bir iddiaya göre birisi kamptaki subayın köpeğini tekmeliyor, başkasına göre subay bir iş yaparken kendisini yaralayıp öfkeleniyor. Neticede kampta her 5 kişiden 1 kişiyi rastgele seçip kurşuna diziyorlar. Bunların arasında dört adet futbolcu da var. Ivan Kuzmenko, Oleksey Klymenko ve kaleci Mykola Trusevich. Benim duyduğum versiyona göre, diğer versiyonların işkencede öldürüldüğünü anlattığı Mykola Korotkykh da bu olay sonrası öldürülmüş. İnfazlar sırasında kaleci Trusevich'in diz çökmeyi reddettiği ve kafasına kurşun sıkılmadan önce "Çok yaşa Stalin" diye bağırdığı söyleniyor.

Kiev 1944'te kurtarılıyor. Bundan sonrası daha ilginç. Sovyet siyasetçileri için bu oynanan maçlar ve gerçek hikaye tamamen faydasız. Birincisi işgal sırasında Almanlarla defalarca futbol maçı yapmış olmaları güzel bir hikaye değil, ikincisi takımdan sağ kalanlar var. Ölenlerin aileleri ve futbolcular takımın neden Almanlarla maç yaptıklarına dair sorgulanıyorlar. Daha sonra ölüm maçı efsanesi çıkarılıyor ve bütün oyuncuların gerçeği unutarak bu hikayeye adapte olmaları sağlanıyor. Hayatta kalanlar ortalarda pek görünmüyor, hikayenin doğrusunu bilenler anlatmıyor ve ölüm maçı, devre arası gelen tehdit, onuruyla kazanan ve hepsi katledilen bir takım efsanesi yaratılıyor.

Her ne kadar Sovyetlerin işine yaramasa da futboluyla işgale isyan edenler hayatlarını kaybetmiş olsalar da, hayatta kalsalar da kahramanlar. Önce o kampları yaşayan her insan gibi insan olarak, sonra futbolun onurunu ve asaletini ölerek değil oynayarak yaşatan futbolcular olarak.


3 comments:

  1. stalker dedi ki...

    o sırada carmen çalıyordu'da, klaus huhn, truseviç'in futbolsever bir alman komutanın yönetimi altındaki bir fırında çalıştığını ve takım arkadaşlarını da fırına işçi olarak soktuğundan bahsediyor. klasik anlamda bir toplama kampı söz konusu değil benim anladığım. maçı kazandıkları takdirde kampa atılmakla tehdit ediliyorlar, atılıyorlar da. oyuncuların burada işkence gördüklerini söylüyor huhn. truseviç'in son sözlerinin "her şeye rağmen kazanacağız" olduğunu belirtiyor. öldürülen o 4 oyuncunun nasıl öldüklerine dair bir detay yok yalnız kitapta.

  2. S.B dedi ki...

    Selamlar Erkan. Bu konuyu yazdım diye hatırlıyorum. Hatta linkini bulabilirsem yollarım. Ancak olayın doğruluğu hakkında infial olmadığı, Ukrayna cuntasının olayın perde arkasında yer alıp o dönem çok sevilen futbol üzerinden Almanya'ya karşı toplumu örgütleme çabasından kaynaklandığını belirten bir yazı okudum geçende. Onun linkini de bulabilirsem mail yoluyla yollarım sana.

    Kendine iyi bak.

    Stalker; Takım kaptanı hariç hepsi işkence sırasında ölmüş diye biliyorum. İsimler şu an aklımda mevcut değil.

  3. PVH dedi ki...

    Selamlar, aslinda aradim dedigim de bloga girip dinamo yazdim, nazi yazdim aradim, o kadar :) Flying'deki yaziyi gordum S.B.'dakini bulamadim demek. Bahsettigin Ukrayna cuntasi baglantisindan bahseden yaziyi buldugunda gonderirsen sevinirim.

Yorum Gönder