Etik Nedir Neyle Gösterilir?
Cemal’in beş maçlık cezasını hazırlık maçlarında çekmesi zaten yeterince tuhaf bir durumdu, demek ki doping için yıl olarak değil maç adeti olarak ceza verilse Kerem Gönlüm’de 10 günde 50 tane hazırlık maçında oynayarak cezasını çekebilecekmiş. Bu basketbol federasyonun A’dan Z’ye bütün uygulamaları fiyasko.Bu olaydan sonra Galatasaray yönetiminden ziyade olaya el koyması gereken Federasyon zaten. Oyak Renault’nun itirazını yeterince araştırmayan tüm birimler ve kurumlardaki insanların görevden alınması lazım. Bu federasyonun kurulları kendi disiplin yönetmeliklerini inkar ederek Kerem’in cezasını 1 sene olarak açıkladı. İki yıl önceki Daçka-Beşiktaş maçının tekrarına neredeyse 6 ayda karar verdi,kendi hakemlerini bir takıma karşı objektif hislerini yitirdikleri için cezalandırdı, idari fiyaskoları zaten biliyoruz eğer Fiba’da en az Türkiye Basketbol Federasyonu kadar kirli bir kurum olmasa çoktan 2010 ev sahipliği Türkiye’den alınmıştı bu federasyonun iş bilmezliğinden dolayı.
Turgay Demirel federasyonu herkese mavi boncuk dağıtıp bütün olaylarda eyyamcı davranarak skandal üstüne skandala imza atıyor. Ergin Ataman’la kişisel problemi nedeniyle Efes’e kupa veremeyen bir basketbol federasyonu başkanı olur mu.Şimdi bu Cemal olayında Galatasaray’ın bu sahtecilik olayını federasyondan birileriyle görüşmeden örtülü destek görmeden yaptığını kimse anlatmasın. Yoksa göz göre göre bu riski göze alamazdı hiçbir Galatasaraylı idareci. Eğer bir temizlik yapılacaksa Galatasaray’dan önce Federasyon’da yapılmalı.
Gelelim Galatasaray’a. Kulübün tüm teknik ekibi görevden almalarını “yakışanı yaptı” “Galatasaraylılık duruşu” diye lanse edenler var. Tüm teknik ekibi görevden alıp basketboldan sorumlu yöneticiye herhangi bir yaptırım uygulamamak neden peki. TBF’nin disiplin yönetmeliğinin sahteciliği düzenleyen 23. maddesinin 3. fıkrası şöyle diyor
23.3. Kuruluşun sahtecilik ve kandırma suçlarına katılması halinde, olayın durumunagöre ligden ihraç edilme ve 10.000.YTL’ sına kadar para cezası verilir.
Şimdi söz konusu maddeye göre kuruluşun yani Galatasaray’ın sahtecilik ve kandırma suçlarına katılması demek Galatasaray Kulübünün yönetim kurulu üyelerinden birisinin bile olsa bu olaydan haberdar olması ya da sorumlu olması demek.. Ahmet Dedehayır ya da Yiğit Şardan’a yönelik böyle bir yaptırım uygulandığında Galatasaray zaten otamatikman 23/3 ün kendisine uygulanmasını fiilen kabul ediyor demek oluyor. O yüzden bu yöneticilere herhangi bir suç isnat etmeyip teknik kadroyu gözden çıkaracaklar. Federasyon da büyük ihtimalle daha önceden de alıştığımız üzere kendi yönetmeliğini çiğneyip 23/3 ü uygulayamayacak.
Oysa sahte belge göndermek ve resmi evrakta sahtecilik gibi iki tane suç var ortada ve Galatasaray teknik ekibinin suçu değil bu suçlar. O resmi belgenin altında Galatasaray koçu Okan Çevik’in kişisel imzası yok Galatasaray Spor Kulübünün antetli kağıtlarıyla ve Galatasaray Spor Kulübü adına gönderilen bir evraktan öncelikle kulüp sorumludur.
Üstelik Galatasaray yönetimi bu konuyu ya da böyle bir itirazı dün gece öğrenmiş falan da olamaz. Bir ay önce Oyak Renault’nun yaptığı itirazdan herhalde haberleri vardır ve basketbolla ilgili bir yönetici herhalde bu işin iç yüzü nedir diye bir araştırma yapmıştır. Kaldı ki bu meselenin dallanıp budaklanacağı ve bir takım görüntülerin de olduğunu herhalde derin kulislerin efendisi olan bir kulübün duymaması da beklenemez. Olay ispatlanıncaya kadar hiçbir şey yapmayıp kaçacak yer kalmayınca koçu göndermek yakışanı yapmak falan değildir.Ceza indirimi talep edecek bir iyi niyet göstergesi de değildir. Federasyona yalan söyleyip yalan ortaya çıkınca, gerekeni yaptık diyerek etik abidesi bir duruş sergilediğini iddia edenler Kant’ı mezarında ters döndürecek bir etikten bahsediyorar herhalde.
Galatasaray ligden ihraç edilir edilmez, ceza alır almaz bunlar beni ilgilendiren şeyler değil. Pek çok Galatasaraylı’nın iddia edebileceği gibi Galatasaray’ın ligden düşürülmesine kına falan da yakmayacağız.
Lafa gelince bin bir türlü cambazlıkla Batı’ya açılan pencere,dünya markası falan deyip icraat de her türlü pisliği yapıyorsan bunun bir cezası olmalı artık.
Kendilerine 4 farklı galibiyetin yettiği bir maçta ilk yarıdan 4-0 öne geçtikleri Trabzon maçını hiç düşünmeyip aynı anda oynanan Samsun maçında Fener’in şike yaptığını iddia edenler bir aynaya baksınlar artık bizim derdimiz bu.
Fenerbahçe olarak bu olaydan bir utanç payı çıkarmak gerekiyorsa baştan aşağı pisliğe batmış bu iğrenç Federasyonla hala el ele kol kola görünmenin bu kulübe yakışmadığı gerçeğidir.
Bir parantez de Salsabasket için açmamız lazım. Cemal Nalga olayını başından beri gündemde tutan ve artık unuttuğumuz bir fikr-i takip örneği sergileyen arkadaşa helal olsun. Plaza basının nasıl utanç verici bir durumda olduğunu kendi halinde bir blog yazarı gösterdi bize. Gazetecilik kamera arkasında sürekli duyduklarını yutup suya sabuna dokunmadan “oyunu seviyorum” geyiği yapmamaktadır. Le Bron’un 8 yaşındayken gittiği ilkokuldaki müzik öğretmenini bilip Cemal’in bu cezaları hangi maçlarda çektiği konusunda tek satır etmiyorsan kendine gazeteci demeyeceksin.
Türk basınının Genelkurmay sözcüsü çarşı iznindeki gazeteci Mehmet Ali Kışlalı örneğinde olduğu üzere Ergenekon olayına adları karışmış kişiler ya da Lockheed ‘den rüşvet aldığı iddiaları ayyuka çıkmış T.S.K mensupları konusuna söz gelince “bunları hiç merak etmiyorum “ deme yüzsüzlüğüyle konuşmaya devam etmesi ne kadar etikse Efes Pilsen’e ya da Federasyona “embedded” gazetecilik yapan adamların da “ben bunları hiç merak etmiyorum sahi Wade ortaokuldayken biyolojisi çok kötüymüş, Nowitzki sevgilisini takip etmek için F.B.I’yla anlaşmış tadında haberler yapmaya devam etmesi o kadar etiktir.
19 Kasım 2009 12:28
Merakla bekliyorum cezayı, gerçi verilmesi gereken ceza belli. Ama bakalım nasıl kıvırıp o cezayı Kerem Gönlüm olayındaki gibi sakız gibi esnetecekler ve Galatasaray'a yaranacaklar. Abi sizden Kaan Kural yazısı bekliyorum etraflı ve detaylı olarak. Kaleminize sağlık.
19 Kasım 2009 18:30
Hakikaten ya Kaan Kural'in bu olay uzerine tek kelime yazdigini okuyan var mı? Doping olayında da sesi cikmamisti Kural'in.
19 Kasım 2009 18:32
ben dusundukce bu isin adnan polat'in basketbol subesini temizlemek icin duzenlidigi bir oyun olduguna inaniyorum. hicbir mantigi yok hazirlik macinda boyle bir katakulli yapilmasinin. zaten kume dusurulme falan gibi bir sey olmasi turkiye gibi bir ulkede imkansiz. verirler 10,000 lira cezayi, adnan da subeyi istedigi gibi degistirir en ufak bir muhalefet bile olmadan. zaten carcabuk adamlari kovmasi da bence bunu gosteriyor
19 Kasım 2009 19:49
vatan gazetesinde olayla ilgili haberi bugün kaan kural yapmış, biraz acımasız mı oluyoruz?
19 Kasım 2009 20:25
solo, bu olay ciktiktan sonra ortaya cikip elestiren, sonra kendisini etik muhendisi olan eden cok olur. onlarca olaydan sonra iki taraftar sahaya girdigi an konusmaya baslayanlar gibi... iki tane kurban belirlenir, sonra herkes uzerlerine gider. bugune kadar bu sacma sapan hazirlik macinda ceza cekme olayi hakkinda ne yazmis kaan kural?
19 Kasım 2009 22:28
@pvh
söylediklerinde haklısın, ki bununla da kalmaz; olayı örtbas etmek için daha ne alicengiz oyunları oynanır o ayrı. elbette biz de bu olayın peşini bırakmayız ama içimizde galatasarayın düştüğü bu durumdan fenerbahçe adına durumdan vaziyet çıkaranlar da var, fenerbahçe büyüklüğü kupa, şampiyonluk büyüklüğü değildir ama başka bir takımın alçaklığından dolayı hiç değildir fenerbahçe büyüklüğü.
az önce pınar karşıyaka maçını acılar içinde izledim, bizim başımızda da bt gibi bir bela var.
bu alçaklığın peşini bırakmayalım tamam ama kendimizi de unutmayalım bu arada.
19 Kasım 2009 22:33
solo haklisin tabii, hemen asagidaki yazida aynen boyle dusundugumu uzun uzun anlattim zaten.
19 Kasım 2009 22:52
"Efes Pilsen’e ya da Federasyona “embedded” gazetecilik yapan adamların da “ben bunları hiç merak etmiyorum sahi Wade ortaokuldayken biyolojisi çok kötüymüş, Nowitzki sevgilisini takip etmek için F.B.I’yla anlaşmış tadında haberler yapmaya devam etmesi o kadar etiktir"
Koptuğum yerdir, valla tebrik anca bu kadar güzel anlatılır kaanın durumu
21 Kasım 2009 10:54
Dün gece Nejat Sayman'dan şu yorumu dinledim ve tüylerim diken diken oldu : " Cemal Nalga genç ve gelecek vaad eden bir basketbolcu , aldığı dakikalarda da ne kadar istekli olduğunu gördük . Ben basketbolcuların çok uzun süreli cezalarla kariyerlerinin bitirilmesine karşıyım "
Yoruma gerek var mı bilmiyorum . Oynadığı sürelerde istekli davrandığı sürece herkes herşeyi yapabilir demek ki !
Bir de soruyorlar birbirlerine bu olaylar nasıl engellenir ?
Böyle engellenmez , onu söyleyebilirim .
23 Kasım 2009 19:14
"Oyak Renault’nun itirazını yeterince araştırmayan tüm birimler ve kurumlardaki insanların görevden alınması lazım."
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın güzide örneklerinden biri daha.
Oyak Renault'nun ilk itirazı oyuncunun cezasını hazırlık maçlarında çekmesineydi. Cemal'in Tufan'ın formasını giydiğinden onların da ilk etapta haberi yoktu. Çok merak ediyorsanız, Fenerbahçe'nin de itirazı az önce belirttiğim hususaydı. Onlar da bu sahtekarlıktan haberdar değildi. Federasyon da kural böyle diyip reddetmişti.
Daha bunu bile bilmeyenler oturup sayfa sayfa eleştiride bulunuyor ya ne diyeyim ben size...
23 Kasım 2009 21:20
@ timur
federasyon oyak renault'ya şu hazırlık maçlarında oynamamıştır ve cezasını tamamlamıştır diye bir yanıt vermiyor mu ,e cemal o maçlarda oynamamış mı oynamış, federasyon bu durumda yeterince araştırmış mı oluyor. oyak renault'nun itirazına 1 ayda cevap veren federasyon bu bir ayda ne yapıyor. basketbol kulislerinde bu mesele daha önce de konuşuluyordu ayrıca, zannedildiği gibi herkes herşeyi geçen salı falan öğrenmedi. olay geçen hafta kesinleşti sadece.