Tribünlere İtidal Çağrısı
Büyük olasılıkla şöyle bir eğitim organizasyonu var:
"Bir 21. Yüzyıl Mucizesi Olan Sosyal Medya Üzerinden Tribün Kanaat Önderliği"
Ve bu eğitimi gören şahısların ilk sırada aldıkları dersin adı da:
"Kitlesel Hareketlerden Önce Nasıl İtidal Çağrısı Yapılır?"
Her kalabalık organizasyon öncesinde, aynı insanların, aynı şeyleri, aynı kitleye, yani Fenerbahçe taraftarına, bu yoğun ısrarla söylemesini yukarıdaki akademik (!) tutarlılık dışında açıklamaya yüreğim elvermiyor. Elverse şunu sormam gerekecek çünkü:
"Kardeşim, siz Fenerbahçe taraftarını ne sanıyorsunuz?"
Gelmişken soralım madem.
Ne sanıyorsunuz ablacığım, abiciğim? Bir açık olun, izah edin, bak istirham ediyoruz.
Çiğ mi sanıyorsunuz bu insanları? Fenerbahçe taraftarı çiğ değildir. Nerede, nasıl davranacağını bilir. Her kitle hareketi öncesi "Lan bak, senin kesin bir şey yapasın var valla. Yapma bence. Veya dur, dur ben seni başıboş bırakmayayım, neme lazım" dermiş gibi "bir şüphe" itidal çağrısı yapmak nedir?
Ha, olay yapmaya niyetlenenler varsa, bu insanlar zaten Twitter'da gördüğü "Yapmayın" ile bir anda aydınlanıp "Vallahi burada yazmasalar olay çıkartacaktım lan" demez, caymaz.
Ulusa sesleniş yapar gibi maddelerle "AMAN!" deyip, sicili tertemiz kocaman bir Fenerbahçeli kitlenin üzerinde, istemeden de olsa "kımıl zararlısı bunlar. İlaçlarını vermeden kendilerine gelmezler" hissiyatı yaratmak günah değil mi?
Fenerbahçe adına sadece kulüp, yöneticiler ve sporcular devirmedi geride kalan yüz küsur yılı. Taraftarlar da, tribünler de bir asrı aşkın zamandır oradalar. Papazın Çayırı'ndan Fenerbahçe Stadyumu'na giden süreçte utanacak hiçbir şeyin altına toplu imzalarını atmadı bu insanlar. Siz de onlardan utanmayın.
Aslında çok basit bir şema var ortada yazık ki. Birileri Fenerbahçe taraftarına "Aman olay çıkmasın" dediğinde "Benimle alakası yok. Ben onları uyardım" demek istiyordur. Oysa tribün kardeşliktir.
Her şeyi bir kenara bıraktım yahu. Tek bir soru sormak geliyor içimden itidal uzmanlarına:
"Fenerbahçe tribünleri neylerse güzel eyler" demek bu kadar mı zor?
15 Ocak 2012 01:39
Fenerbahçe tribünlerine itidal çağrısı yapılmasına odaklanmaktan ziyade istemediğimiz şeyleri görmemizin ve duymamızın Lefter'imize saygı duruşumuzun önüne geçmesini engellemek(tabii ki olacak diye bir şey yok ama olmasın yani) istemek olarak algılasak itidal çağrısı yapanları..
Hani diyoruz ya başka takımlara olan nefretimiz Fenerbahçe'mizin önüne geçmesin diye, bu çağrıların yapılmasını da "başkalarına olan kızgınlığımız ve nefretimiz LEFTER'e olan sevgimizin önüne geçmesin" olarak algılasak..
Tabii ki bir şeylere tepki verelim ama bunun yeri en büyük efsanemizin cenazesi olmasın, Lefter'imizi bari bulaştırmayalım şu şike denen sürece..
15 Ocak 2012 02:30
Fenerbahçe taraftarının güdülen kalabalıklar olarak görülmesini ben de anlayamıyorum.Lefter'e saygı bağlamında tepkisizliği istemekte Lefter'i anlayamamak diye düşünüyorum.Lefter'in Başkan'a yazdığı veda mektubunda "Fenerbahçe'ye ve sana haksızlık yapıldığını düşünüyorum." diyor.Peki Lefter haksızlık karşısında susarmıydı? Başkanına ve çubukluya olan sevdası gereği destek vermek için bu tezgahı kuranlara bir slogan atmazmıydı?Ben yarın Kadıköyde farklı bir renk görmek istemiyorum.Protestolarda renklilikler,çeşitlilikler istiyorum.Ben güdülmek yönlendirilmek istemiyorum.Alooo kime diyorum! Lube,Apo,Ebru...
16 Ocak 2012 15:19
Post tan alakasız olacak ama yazayım dedim. Hey gidi günler hey. Bu resmin olduğu yer tam kale arkasıyla maraton tribünün birleştiği yer. İtfaiye kapısının olduğu yer. Şu kalabalığı yıllarca yaşadım. Hele kış havanın soğuk yağışlı olduğu zamanlar yokmu bileklerimizi geçen suyun çamurun içinde yüzerdik resmen. Resmi görünce o günleri anmak istedim. O günler daha güzeldi bee...