Geri Gelen Ruh Efes'e Yetti


Ipekci

Normal sezonun en önemli maçında normalin çok üstünde ama hala salonu doldurabilecek kadar çok olmayan bir seyircinin önünde çok önemli bir galibiyet aldık. Efes Pilsen'in bu maçı kaybetme kredisi zaten vardı; gerek ilk maçı kazanmış olmaları gerek Euroleague maçlarının zihinsel meşguliyeti, olası bir kayıp durumunda bile normal sezonu büyük ihtimalle birinci bitirecek oluşları kazanmaya bizim kadar ihtiyaç duymamalarının gerekçeleriydi. İlk çeyrek başa baş bir mücadeleden sonra ikinci çeyreğin ortalarından itibaren Fenerbahçe'nin hamlesi geldi ve bu dakikadan sonra da Efes bir daha yakalayamadı.

İlk yarı içerideki uzunları hiç kullanamamıza rağmen sürekli içeriyi delen kısalarla skor bulduk, savunmada Efes'in kısalarını iyi savunduk sadece Thornton'un miss-match'leri zorladı bizi savunmada. Üçüncü çeyreğe Greer'le başlamak riskti ama Ömer Onan akıllara zarar 6'da 6 üçlük yüzdesine ulaşınca fark bir anda 15'leri buldu. Hücumda içeriyi kullanmayı bırakıp 4. çeyreğin başında üçlüklere yoğunlaşınca ve şutlar da girmeyince Efes farkı 5'e kadar indirse de Preldziç devreye girip hücumda doğru tercihlerle maçın tamamen kontrolümüze girmesini sağladı. Efes'in guardını indirip havlu attığı son iki dakikada üstüste sayılar bulup ilk maçta 13 sayılık mağlubiyeti de telafi edip 19 sayıyla kazandık.

Fenerbahçe için Efes Pilsen maçları teknik taktikten ziyade ruhla kazanılan maçlar olmuştur. İki takım arasında 90'ların ortalarında kadro kalitesi arasında dağlar kadar fark varken bile Fenerbahçe o ruhla Efes'le başa baş oynayabilmeyi çoğu zaman başarabiliyordu. Nitekim 100. yıl şampiyonluğundaki final serisinde de kadro kalitesi olarak Efes daha iyi durumdayken maçları ortalama 20 sayıyla kazanıp rakibini süpüren Fenerbahçe'de olan şey de ruhdu. Dün 40 dakikalığına ruh çağırdık, ve Efes'i yenmemize yetti bu çağrılan ruh. Oyun olarak maçı domine mi ettik bence hayır, çok fazla dışarıdan oynama hastalığımız yine devam etti. 30 tane üçlük kullanmışız, kullandığımız ikilik sayısı 34. Böyle hücum ettiğimiz için Banvit maçında duvara tosladık. Savunmada çok iyi direnç gösterdik, Efes gibi bir takımdan 60 sayı yemek ciddi başarı. Seyirciyle bütünleşince takımın savunmadaki isteği bir kat daha artıyor.

Maçın en kötü oynadığımız bölümü Greer'in bir numara pozisyonunda oynadığı dönemler bence, o bölümlerde skor olarak geriye düşmemiş olabiliriz ama hücumda zaten organizasyon problemi olan bir takımken Greer'in oyun kurucu yeteneklerinin son derece sınırlı olmasıyla daha da zorlanıyoruz. Mrsiç kullanılmayacaksa Ukiç'in sahada olmadığı dakikalarda bir numara pozisyonunu Greer'e vermektense hücumda organizasyon görevinin Emir'de olması çok daha mantıklı. Tanjeviç ilginç bir şekilde bugün momentumun Efes'e döndüğü anlarda mola almayı akıl edebildi.

Daha önceki Fenerbahçe maçlarında oyuna girip momentumu tamamen Efes'in lehine çeviren Sinan Güler ilk kez bunu başaramadı. Ribaunt konusunda çok da iyi olmamakla eleştirdiğimiz Oğuz'un 10 ribaunt alması da dikkat çekici. Takım olarak savaştığımızda ve özellikle Türk oyuncular aşina olduğumuz ruhlarını tekrar devreye sokarlarsa Tanjeviç de, 500 gramlık cathene de, Fatih Söylemezoğlu da Efes'i yenmemizi engelleyemez.


2 comments:

  1. Olympian dedi ki...

    3. periyoda baslarken 11, 4. periyoda baslarken 15 sayi onde olan takimimizin, her iki ceyrekte de rakibimize geri donme sansi vermesi, o bahsettigin "ruh"un olmadigini gosterdi bence. ben evde koltuklari yirtiyorum hirsimdan, hincimdan efes e karsi. ama bizim oyuncular, her seyi unutmus gibi. firsatini bulmusken balyozu indirmek varken yapmiyorlar. efes, uyuz uyuz basketbol oynuyor, bizimkiler de onlara uyuyor. sonra bos pozisyon bulup, 3 luk atiyoruz giriyor, fark attik diye seviniyoruz. ben memnun degilim bu durumdan acikcasi.

  2. Murat YILMAZ dedi ki...

    Olympian'a katılıyorum, ruh adına ben de bişey göremedim. Sadece Ö.Onan ve biraz da Emir 'hırs' yapmışlardı. Bizim şutlar girdi, onlarınki girmedi. Aradaki fark bu. Yine hücum setimiz yok, yine tenik-taktik yok. Salla dışarıdan, girerse kazan, girmezse kaybet. Malesef finalde böyle bir Efes beklemeyecek bizi, dış faktörleri de göz önünde tutarsak işimiz yine zor.

Yorum Gönder