PFDK Kararları Üzerine
Şike soruşturmasında dün geceki kararlarla sona yaklaştık. Önümüzde Tahkim aşaması kaldı sadece. PFDK'nın bireylere vermiş olduğu hak mahrumiyeti cezaları adli dava sürdüğü için Tahkim tarafından daha önceki emsal karara göre muhtemelen kaldırılacaktır. Zaten PFDK da bunun böyle olacağını mal gibi bilmesine rağmen dostlar alışverişte görsün diye bu hak mahrumiyeti kararlarını vermiş. Şunu belirtmek lazım, bu ülkenin adalet sisteminin kendisi bizzat şike üzerine kurulu. Bugünkü PFDK kararları Fenerbahçe Trabzon maçını kazanmasa böyle olmayacaktı bundan adım gibi eminim. Zaten bunun böyle olduğu o kadar belliydi ki, Trabzon maçını Trabzon lehine kolaylaştırmak için hakem kılığında bir piyon seçildi. Merkez Hakem Kurulu'nun böyle bir maça hakemlik açısından son derece düşük profilli Mustafa Kamil Abitoğlu'nu ataması skandal bir yönetim sonrası ipini çekmekte zorlanmayacakları bir hakem olmasındandı.
Nitekim Abitoğlu kendisine verilen bu maçı ne olursa olsun tatil etmeyeceksin ve Trabzonsporlu oyuncuların Fenerbahçelileri öldürme teşebbüsüne ses çıkarmayacaksın talimatını harfiyen yerine getirdi. Federasyonun beklentisi Fenerbahçe'nin son haftaya şampiyonluk şansını kaybederek girmesi durumunda PFDK raporunda bu sene uygulanması şartıyla Fenerbahçe'yi lig klasmanında 3.lüğe de düşürmeyecek sembolik bir puan silme ve kişilere cezalarla soruşturmayı bitirmekti.
Senaryo tutmadı, Fenerbahçe akılalmaz bir soğukkanlılıkla Trabzon'da direnç gösterdi, senenin en iyi oyununu bu linç atmosferinde oynadı ve şampiyonluğu Kadıköy'e bıraktı.PFDK'nın Galatasaray maçı öncesi Fenerbahçe'nin şampiyonluk ihtimalini elinden alacak bir puan silme cezası vermesi durumunda Fenerbahçe taraftarının ortalığı cehenneme çevireceği, bunun lige açık seçik bir müdahale olacağı, bu zamana kadar bu işlere pek bulaşmamış Fenerbahçelileri bile delirteceği ve doğal olarak siyasi bir sonucu olacağını PFDK da Federasyon da Federasyon'un kulağına baştan beri bir şeyler üfleyenler de elbette biliyordu.
Dolayısıyla PFDK ulu insan, her şeyi bilen gören ve duyan üç kıtada söz sahibi Recep Tayyip Erdoğan'ın kişilerle kurumlar ayrılsın dileğini göz önünde bulundurarak, kişilere yönelik hak mahrumiyeti kararları verirken kulüplere yönelik bir yaptırıma gitmedi. Fenerbahçe’nin iki yöneticisine maçların sonucunu etkilemeye teşebbüsten ceza verip Fenerbahçe’ye ceza verememek gibi bir abukluk yaptı. Haklı olarak şu soruyu sorabiliriz bir kulübün yöneticilerinin maçın sonucunu etkilemeye teşebbüs ettiğini düşünüyorsan o kulübe nasıl ceza vermezsin. Kulübün ceza alması için şike teşebbüsü için yönetim kurulunun oybirliğiyle karar alması mı gerekiyor? En basit hukuk ve vicdan ölçüsünün bile olmadığı tamamen siyasi dengeler gözetilerek bir süreç yönetirsen böyle salak salak raporlar ve cezalar vermek zorunda kalıyorsun işte. Şike operasyonunu başlatan iradenin müdahalesini onaylayanlar, alkışlayanlar şimdi çıkıp şike soruşturmasına siyasetin müdahalesinden falan bahsedecekler.
Bizde onlara diyeceğiz ki kardeşim 3 Temmuz'da neredeydiniz? Aynı isimler tarafından oluşan Etik Kurulu Fenerbahçe'yi savunma almadan suçlu gösteren ilk raporu hazırladığında bunu siyasi değil de hukuki mülahazalarla mı yazmıştı ? 3 Temmuz şike soruşturması falan değildi, Fenerbahçe'yi ele geçirme operasonuydu, ilk bir aylık kamuoyu bombardımanıyla Fenerbahçe'yi linç edip her türlü pazarlığa açık hale getirip ele geçirilebilecek, kontrol edilebilecek bir özneye dönüştürme süreciydi. Fenerbahçe taraftarı bu süreç karşısında dimdik durdu, siyaseten geldiğimiz yerde daha operasyonun ikinci üçüncü gücü başkanlık için adı geçenlerin şu an kongreye 2 hafta kala adı bile geçmiyor. Operasyonun mimarları Aziz Yıldırım'ın kendi isteğiyle vazgeçmediği takdirde hiçbir Fenerbahçe taraftarının başka bir başkanı kabul etmeyeceğini gördü. Fenerbahçe'ye bir ceza verilmezse 3 Temmuz'un meşruiyeti sorgulanıp hesap verme sıraları kendilerine geleceği için Fenerbahçeli bir kaç yöneticiye ceza verip bu işten sıyrılma, kazasız belasız bu işi bitirme kararını verdiler. Tekrar söylediğim gibi Fenerbahçe'nin Trabzon galibiyeti olası bir puan silme cezasını da ortadan kaldırdı. Şimdi Tahkim bu hak mahrumiyetlerini de kaldıracak ve 3 Temmuz öncesine dönmüş olacağız.
Bu ülkede hukukun nasıl bir güç mücadelesi olduğunu, bazı insanların sırf birilerinin hoşuna gitmiyor diye aylardır niye dört duvar arasında tutulduğunu, bu operasyona niye girişildiğini, niye böyle büyük bir kamuoyu linci yaratıldığını, bu işin bağlantılarını 10-15 sene içerisinde çok net bir şekilde anlayacağız. 3 Temmuz'u meşru bulmayan soruşturma ve yargılama aşamasının meşruiyetine zerre kadar inanmayan birisi olarak bu sürecin uzantısı olan Etik Kurulu ve PFDK raporlarını da zerre kadar meşru bulmuyorum. Sırf 3 Temmuz'da attığımız taş ürküttüğümüz kurbağalara değsin diye verilen cezaların olduğu bir rapor hukuki ya da vicdani değerlere göre değil siyasi denge ve müdahalelere göre yazılmıştır. Şekip Mosturoğlu'na bir yıl hak mahkumiyeti verip tapelere göre görüştüğü tek oyuncu olan Sezer Öztürk'e hiç ceza verilmemesi bile sadece bu raporun ne kadar tutarsız olduğunu göstermeye yeter.
Şunu tekrarlamakta yarar var bu rapor siyasi etkiler altında yazılmıştır. Objektif gerizekalı arkadaşlarımıza bu konuda katılıyoruz, ama onlardan farklı olarak şunu da söylüyoruz operasyonu yapan iradenin siyasi olduğunu kabul etmeden bu rapora siyaseten müdahale edilmiştir demek de gerizekalılıktır. Trabzon'u Şampiyonlar Ligi'ne göndermek, Sadri Şener'in yurtdışı yasağını Şampiyonlar Ligi'ne katılım belli olduktan 12 saat sonra kaldırmak, Aziz Yıldırım'ın ikametini tutuklu bile değilken Metris yazmak ne kadar hukukiyse bu rapor da o kadar hukukidir. Kılıçla yaşayanın kılıçla ölmesi gibi siyaseten başlayan bir operasyon siyasetle biter. Yıldırım Demirören bu işi hasarsız çözmek için nasıl atanmışsa M.Ali Aydınlar da Fenerbahçe’ye ceza verdirmek için aynı şekilde atanmıştı. 3 Temmuza onay verip işler sarpa sarınca pozisyon değiştiren siyasetçilerin kendilerini kurtarma çabalarını izliyoruz. Fenerbahçe’ye hiç ceza vermeseler açıkça biz Fenerbahçe’ye bir operasyon yaptık demiş olacakları için böyle salak salak cezalarla hepimizle dalga geçiyorlar.
Bir ülkede bütün kurullar, yargı, üniversite, medya herkes siyaset tarafından dizayn ediliyorsa o ülkenin kendisi bizzat şikenin kurumsallaşmış halidir. 3 Temmuz’da temiz futbol geliyor diye bayram yapan , siyasetin spora müdahalesini o gün alkışlarla karşılayan gerizekalıların şimdi Fenerbahçe’yi siyaset kurtardı gibi aptal yorumlarını da duyacağız. Lehimize bir durum olduğunda ilkeyi bırakıp kayıtsız şartsız yandaş olup aleyhimize bir durumda ilkeden bahsetmek işte böyle hastalıklı bir psikoloji yaratıyor bu ülkede.
7 Mayıs 2012 09:52
Ellerinize sağlık....
7 Mayıs 2012 09:55
Wikipedia'daki simple english gibi bir secenek mi yapsak acaba blogunuza? Ne bileyim basitlestirsek derdimizi anlarlar da buyuk resmin sacmasapan bir sey oldugunu gorurler mi acaba "gozu donmusler" ve yetmez ama evetcileri "objektifler"?
7 Mayıs 2012 10:14
Galatasaray'ın Neuchatel maçından sonra sokakta galibiyeti kutluyordu arkadaşlarım ve ben 9 yaşındaydım. Tutamadım kendimi "aslan cimbom" diye bağırdım camdan. Abim ensemden tuttuğu gibi yere fırlattı beni, babamın ayaklarının dibine düştüm. Hayatında el kaldırmamış babamdan da bir tokat yedim. Aslan cimbom dedim diye! 19.07'de geldi dünyaya yeğenim, sezaryen ile; ufaklığın Günya Fenerbahçeliler Gününde gelmesini istedi bizimkiler. Ailenin büyükleri, yeni gelenleri zamanı gelince maça götürdü, anlattı. Ailemin her bireyi, her yeni doğan aynı aşk ile giyer çubukluyu(futboldan anlamayan annem bile üzülmeyelim diye maçlarda okuduğu yasinlerle destekler).
Yapılacak tek bir şey var. İddianameler, Rasimler, Ermanlar, PFDK'lar, Sadri Şener'ler, Ali Dürüst'ler... Hepsini susturmanın, ben bu olaylar siyasi, bu yaşananlarda haksızlık var diye anlatırken "sus lan şikeci ehihihi" diye gülenlere verilecek tek cevabım var: o iki kupa. "Buraya kadar getirdiniz, bu da yeter" demek istemiyorum, o iki kupayı istiyorum! Ağzını açanın ağzına terlikle vurmak, takımın yarısı gitmişken ve sadece futbol takımları değil, bir şehir, bir siyasi irade, bir cemaat üzerimize gelmişken; hem yıkılmadığımızı hem de yıkabildiğimizi göstermek istiyorum.
Annem yasinlere başladı, ben totemlere, abim dualara, diğer abim ilaca, babam küfürlere... Lütfen, eğer bu yaşananlarda bir zalim varsa, o küçükken yediğim tokadın hatrına o iki kupayı alalım.
Çünkü bu havlayanlar ancak böyle susacak
7 Mayıs 2012 10:24
Bir şeyi merak ediyorum: Fenerbahçe'yi neden ele geçirmek istemiş olabilir bu siyasi güçler? Neden Galatasaray değil de Fenerbahçe? Hırsızın hiç mi suçu yok?
7 Mayıs 2012 10:24
Bu yormumu bir onceki konu basliginda paylasmistim. Ama bu konu gunun ve ts macinin sonucu oldugundan burayada kopyaliyorum. Bu arada ben bir provokator degilim. Cokta "Humanistim"dir. Asagida anlattiklarimda dogrudur maalesef. Insanlik, karanlik bir ahmaklik uykusunda tepinip duruyor. Guzel ve aydinlik gunler, siniflarin olmadigi, esit ve adil bir yasam, halklarin kardesligi hep uzak bir utopya. Ama ben bu sevdadan vazgecmeyenlerdenim.
"Emre icin yazdiklarinizdan dolayi utaniyor musunuz?
Bugunki ts macincinda,"O itin" yaptigi insanlik disi hareket icin irkci olmaya gerek yok.Pislik, her daim pisliktir; siyah irktan olmasi birseyi degistirmez. Bunun bir oyun, O itin de bir piyon oldugu daha basindan belliydi. Emre'ye bir ozur borclusunuz.
Bende size bir animi anlatayim:
Daha gecen sene bir restoranin yoneticiligini yapiyordum uzak diyarlarin birinde. Mutfaktan salona cikmistim. Bu tip bir it, bir beyazla yemek yiyordu. Beni gordu ve arkasi donuk beyaza birseyler dedi. Beyaz da donup bana bakti ve onundeki tabagi cop tenkesine goturup bosalti. Kalktiktan sonra gecerken tekrar baktilar kollarima dogru. Maalesef tam kapidan cikarlarken anladim: Megerse itin midesi bulanmis kollarimdaki killardan dolayi. Eger onlar icerdeyken farketseydim: Emre'nin dedikleri benim soyluyeceklerimin yaninda hicbirseydi. Ben Oyle kufur felan etmez asagilardim.
Kisadan hisse, bu irkcilik meselesi oyle gorundugu gibi sadece bir renge felan endeksli degil. Bu bir zincir gibi: Beyaz Amerikali siyahi, siyah yerliyi, yerli eskimoyu, cinli mogolu, japon cinliyi, turkler kurtleri ve araplari, kurtler hindulari, Araplar Perslileri vs. vs.Bu boyle devam eder gider.
Bilinc altina yerlesmis ve ve ordan gelen kompleksle asagilarlar. Ben cok duydum Turkler arasinda bir siyaha "yamyam" dendigini. Birde siyah adamin yaninda sarisin beyaz bir kadin varsa, ne yamyamligi, nede maymunlugu kalir Turk erkekleri icin.
Yani anlayacaginiz bu konu o kadar basit degil; coookkkk deriiiin bir mevzu"
7 Mayıs 2012 10:55
Bu gün ilk defa etrafımda aklı tutulmuş gibi davranan ve düşünen rakip taraftarlar bile YUH! demeye başladı,çok şükür,Rabbim herkeze naklen gösterdi Abitoğluna ve Avni aker de ki taraftara teşekkürler.PFDK absürdlüğü ve de tam zamanlaması harika oldu, ya bir yerden çakalım yoksa 3 temmuzdan beri napıyoz demesinler diye; yazık bu süreçte onlar içerde yatan ve biz dışarda yanan öte yandan kandırılan ve umutlandırılan rakip taraftarlara yazık.Galiba ilk defa gönüllerin şampiyonu adayıda olduk :) ama biz gerçek şampiyon olmaya alışığız.Bu yolda kulubün lokomotifi olan futbol takımına her bireyiyle canı gönülden bir helal olsun FENERBAHÇELİ OLMAK NE GÜZEL BİR ŞEY!
7 Mayıs 2012 11:21
FB operasyonu çok belli oldu . Bari kağıda öyle geçirmeyelim bir kaç suçlu yaratıp bu işi kapatalım olayıdır. Ama FB bu sokayı yutarsa şunu söylim ; geri gelirler , biz bu 3 temmuz darbesiyle yüzleşmeliyiz mutlaka üstüne gitmeliyiz , bunu FB mize yapanlar yargı önüne çıkarılmalıdır . Yoksa onlar FB mizi yok etmek için fırsat kollamaya devam edeceklerdir.
7 Mayıs 2012 11:27
Güzel Yazı...
İddianameye göre ceza uydurmakla amaç hem bir kesimi susturmak, hemde kendi suçunu ört bas ederek aradan sıyrılmaktır.
Hala ülke futbolunun bu şekilde temzileneceğini düşünüp ağıt yakanlar, ya aklını - şuurunu yitirenler ya da bu konjektürden maksimum nema sağlayan yalakalardır.
7 Mayıs 2012 12:40
Bu ülkenin ahlak anlayışında ciddi bir gariplik var. Şike olup olmadığından bağımsız söylüyorum; meğerse şike, dünyanın en ahlaksız, en adi suçuymuş bize göre.
Futbolcunun hayalarına tekme atılır, "şike yaptınız" denir. Futbolcuların kafasına atılmayan kalmaz, silah bile çekilir "şike". İnsanların itibarları vahşi medyaya yem edilir, "şike". Polisler, taraftarın kafasını gözünü yarar, "şike". Artık fenerbahçeli bir futbolcu öldürülse bile "şike yaptınız, adaleti sağlamazsanız, sağlayan biri çıkar" denilecek.
Dolayısıyla renktaş; insanların siyaset, operasyon, linç, yargısız infazla falan pek uğraştığı yok. Varsa yoksa "şike". Ve bu rapor, Fenerbahçe'nin şike yaptığını apaçık söylüyor. Şimdi biz ne kadar bataklıkta gül yetişmez desek de farketmez. Damga vuruldu artık.
7 Mayıs 2012 12:43
3 Temmuz elbette siyasi bir operasyondu, ancak bunun Fenerbahce'yi ele gecirmekten ziyade Turk futbolunu ele gecirmeye yonelik bir hamle olarak goruyorum. Turk futbolundaki en buyuk guc olan Fenerbahce ve Aziz Yildirim'in hegemonyasini kirmaya ve Anadolu kuluplerini guclendirmeye yonelik, buradaki AKP tekelini daha da saglamlastirmak, Trabzon gibi AKP'nin tam olarak ele geciremedigi kentlerde itibarini ve iktidarini artirmak amaciyla harekete gecirilen bir plan. Bu zaten iki sene evvelki Bursa-Fenerbahce cekismesinde de gorulmustu, ve haliyle lig tertemiz tescil edilmisti, ardindan gecen sene de sikca rastladik ve Fenerbahce sampiyon olunca lig kirli oluverdi. Fenerbahce'ye karsi olusan nefreti ve nefret soylemini kullanarak adalet timsali kesilen bir iktidar vardi karsimizda, ancak olay uzadikca, Fenerbahce camiasi kolay yol vermeyince onlar da cark etmek zorunda kaldilar. O kadar kapsamli, organize bir operasyonmus ki an itibariyle Fenerbahce'nin karsisinda yer alan her kim ise kudurmus durumda, hezeyan halinde. Ulke cildirmis, hakemler cildirmis, yoneticiler cildirmis.
Ha ne farkeder, hicbir sey. Futbolda yasananlar ulkedeki siyasi kultur ve genis anlamiyla fanatiklik hakkinda cok sey anlatiyor. Su kararlarin icerigi ve zamanlamasi 3 Temmuz gununde yasananlara tamamiyle paralel. Ama bu futbolculara ve teknik kadroya helal olsun, su kulubu ayakta tutabildiler ye, helal olsun. Dun kafasina cakmak yedikten 10 saniye sonra korner kullanabilen emre, sana da helal olsun. Boyle anlarda gecmisine meydan okuyabiliyorsun, orda sozde mulayim ben kafayi yiyebilecek duruma gelecegimi biliyorum, ve emre kendini tutabildiyse tekrar helal olsun.
7 Mayıs 2012 13:51
@afiador
emre hakkında yazdıklarımızdan niye utanalım ırkçı söylemde bulundu biz de eleştirdik, emre'nin dün mağdur olması bir önceki olaydaki hatasını geçersiz mi kılıyor, ya da emre her iyi oynayıp gol attığında o hareketi eleştirdiğimiz için utanacak mıyız hayret bir şey.
7 Mayıs 2012 14:08
FB yonetimi CAS davasini bi takim pazarliklar sonucunda mi cekti diye dusunurken bu kararla birlikte bir pazarlik da fenerbahce taraftarina sunuldu. FB ye ve Aziz baskana ceza vermiyelim birkac yoneticiyle bu isi bitirelim diyorlar. Ama atladiklari bir nokta var biz bu isin basindan beri sadece adil bir sekilde yargilanmak istiyoruz o kadar. dilimizde tuy bitti fener sike yaptiysa dusurun diye. bu pdfk kararlarindan benim anladigim fenerbahceli 2 yonetici sikeye tesebbus etmis. hangi delillere dayaniyor nedir bi aciklayin. 3 yil men cezasi veriyosun adama neye dayanarak deetayli bi aciklama yap. sike varsa dusur bizi yoksa bu neyin operasyonuymus bi arastir, savciyi sorgula. sen fenere aziz baskana ceza vermemissin bana sikeci damgasini yapistirmissin ne anladim bu isten.
7 Mayıs 2012 14:08
@Ali
Butun bu surec ıle yasananları gordukten sonra bıle FENERBAHÇEyi galatasaray ıle bır tutarak, neden ele gecırmek ıcın bızım secıldıgımızı anlayamadıgına ınanmak ıstemıyorum. FENERBAHÇEmizin sportif, mali, kurumsal basarısı ve camıasının etkınlgını gormemek ıcın kor olmak gerekır.
http://195.46.134.180/TW/Servis.nsf/SonYuzYil?OpenPage
@Maçanın Papazı
kesinlikle katılıyorum ve CAS konusununda zamanı gelınce muhakkak ırdelenmesı gerekıyor.
@gumgumok
aksıne, bu rapor bizim sike yaptıgımızı kesın bır sekılde soyleyemıyor... gevelıyor o kadar. onun da sebebı yazıldıgı uzere; bır bok yedık bır seyler soylemezsek olmaz anlayısı.
7 Mayıs 2012 14:32
@fatih
nereden biliyorsun Emre nin ırkçı söylemde bulunduğunu? Emre ye inanma, futbol teröristi, pis bir provakatör olan Zokora ya inan. ne oluyor bu, objektif Fenerbahçelilik mi?
7 Mayıs 2012 16:03
emre'nin ırkçı söylemde bulunup bulunmadığı kanıtlanamadı. sanıyor musunuz, yeterli delil olsaydı emre'ye pfdk'dan ceza verilmezdi. lütfen biz de yargısız infaza kurban etmeyelim emre'yi. bildiklerimiz, emre zokora'ya karşılık olarak küfretti. maç içinde bir küfürleşme. 3 maç cezasını çekti. küfrün diğer tarafı zokora mağdur oldu, bırak ceza almayı neredeyse eli öptürülecekti. bi de utanmadan kendisine uzatılan eli sıkmıyor. emrenin tek hatası sinirlerine hakim olamayıp kötü bir laf etmesidir zokoraya. ancak gerek tekrar tekrar özrüyle, gerek dün gösterdiği tavırla hatasını affettirmiştir gözüme. zokora ise ne ettiği küfürler için özür diledi, ne de yaptığı zalimlik için. emre belözoğlu en güzel cevabı armayı öperek verdi herkese.
7 Mayıs 2012 17:09
bu süreçte salt bir futbolsever olarak incelemeye çalıştım gelişmeleri. kasetleri elimden geldiğince okudum. yaşanan tartışmaları anlamlandırmaya çalıştım. orada burada yapılan ergen muhabbetlerinden çok buradaki yazıların bir mantığı olduğunu görüyorum. Ama tüm bu politik müdahelelerin bahsettiğiniz linç uygulamalarının ötesinde kasetleri teker teker ve ciddi olarak incelediğinizde ağzınızdan gönül rahatlığıyla
"Fenerbahçe şike yapmamıştır." cümlesi çıkabiliyor mu?
İlgili kişilerin çeşitli şifreli konuşmalarla alakalı yaptıkları savunmalar sizi tatmin etti mi? (ki aralarında hatırlamıyorum cevapları da mevcut)
Bahsettiğiniz linç uygulamaları konusunda hak veriyorum (aziz yıldırım'ın fotoğrafları, adresi vs.) ancak avrupa'nın üst düzey liglerinde şu an eldeki konuşma kayıtları ile fenerbahçe kulübüne ceza verilmez miydi emin olamıyorum.
konunun politik tarafını irdeliyorsunuz ki haklısınız takip ettiğim kadarıyla belli noktalarda ancak işin özü bazen gözden kaçıyor. Geçen seneki nefes kesen şampiyonluk yarışında fenerbahçe sahadışı faaliyetlerle avantaj sağlama girişiminde bulundu mu bulunmadı mı? bana eldeki verileri yorumlardan bağımsız inceleyince bir girişim var gibi geliyor ki bu durumda bu kişilerin hala savunulması çok yanlış.
sizin de görüşlerinizi merak ediyorum açıkçası.
7 Mayıs 2012 18:42
cok guzel yazi da hala cevaplanmamis bir soru var hepimiz icin: aziz yildirim ve ilhan eksioglue ne olacak? bize bu seneki basarimizi gosterip, ceza da vermedik hadi yine iyisiniz diyip onlarin hapiste curumesini saglayacaklar? maalesef bunun olma ihtimali oldukca yuksek, turk halki cabuk unutur, bu sene kupa ve sampiyonluk gelirse, 2 tane de yildiz transfer yapilirsa aziz yildirim ve ilhan eksioglu'nu taraftarin %90'i hatirlamaz bile
7 Mayıs 2012 18:57
hmm,bende tapeleri sonuna kadar okudum diyemeyeceğim.Eskişehirspor maçında dur dedim kendime.Bir Fenerbahçeli olarak,inatla birşeyler bulmaya çalıştım!!!ama olmadı.Hele Eskişehirspor maçı için,savcının iddia ettiği gibi Ali Kıratlı'nın görevlendirilmesi olayı.Kaçıncı sayfa hatırlamıyorum ama merak edersen o bölümde bulursun bir konuşma var.Ali Kıratlı ŞİKE yapmak göreviyle iki gün önceden Eskişehir'e gidiyor.Yiyor içiyor,Bülent Uygun ile görüşüyor,maçtan bir gece evvel Ümit Karan'ın evine gidiyor.Ve iddianameyi okumayı bıraktığım yer..Staddaki Ali Yıldırım,İstanbul'daki İlhan Ekşioğlu'nu arıyor:"Kadrolar belli oldu,şu var bu var,Ümit yok"..İlhan Ekşioğlu,ŞİKE için görevlendirdiği,Ali Kıratlı'yı arıyor:"Kadrolar belli olmuş,Ümit yok"..Ali Kıratlı"Aaa öylemi,herhalde sonradan girer"...Savcının bu konuşmaya yorumu..."Rakip takımın nasıl bir taktikle oynayacağı hatta kimin sonradan oyuna gireceği dahi biliniyordu,ŞİKE girişimi tespit edilmiştir"..Yaa adama sormazlarmı? İki gün yedin içtin adamlarla beraber gezdin,Eskişehirspor'un sahaya çıkacağı kadroyu İstanbul'dan gelen telefonla öğreniyorsun!!!!Buradan sonra bu saçma sapan iddianameyi okumayı bıraktım.Şifreli konuşmalar derken,Aziz Yıldırım bunu mahkemede de beyan etti."Rakibmizin teşvik girişimlerini önlemek için elimizden geleni yaptık".Bu iddianameyi okuduysan,bir kez daha okumanı tavsiye ediyorum ancak olayı şöyle düşün.Bu bir ŞİKE iddianamesi değil FUHUŞ operasyonu,o şifreli konuşmalarlada isterse savcı bey bir fuhuş iddianameside yaratabilir....
7 Mayıs 2012 19:14
Ali
Ü.Aysal (bir araştırıver devleti ne kadar dolandırdığını-ki kendi cebine almadı o parayı,hangi cemaate aktardı? hiç ilgisi yokken 6s'ye başkan yapıldı)"20milyon 6alatasaraylı AKPye oy verdi" demişti.
Fenerbahçe taraftarı "Mustafa Kemalin Askerleriyiz" diyor "Cemaat Fenerle Başaçıkamaz" diyor. Aziz Yıldırım "bu şike operasyonu değil" diyor...
şimdi bir daha düşün neden Fenerbahçe?
hatta iktidarın ele geçiremediği, yada ona biat etmeyen bi spor kulübü, bir meslek odası (istisnalar var), bir sendika (istisnalar var), bir dernek... var mı?
Fenerbahçe ülkenin (hatta belki de dünyanın) en büyük sivil toplum kuruluşudur! varlığı bile bir güçtür.
ülkenin en kılcal damarlarına kadar varlığını hissettiren (gerek uygulamalarla gerek copla-biber gazıyla) cemaat, her konuda her istediğini yaparken FENERBAHÇE diye ÇOK BÜYÜK BİR POTANSİYEL senden değilim diye bas bas bağırıyordu.
7 Mayıs 2012 19:43
@hmm,
Haklısın. Hiçbir fenerbahçelinin 3 temmuz ve haftasında kafasının net olduğunu, içi rahat şekilde "şike yapmamıştır" dediğini sanmıyorum.
Fakat sonrasında yaşananlar eğer süreci yürütenlere olan güvenini sıfırlıyorsa, onların hazırladığı ve söylediği şeylere olan güvenin de sıfırlanıyor.
Yorumlardan bağımsız diyorsun; ama bir örnek vereyim: Medya, savcının iddiasına yer veriyor. "Fenerbahçe şike yaptı" diyor. Ardından bunu doğrulamak için yöneticilerin "Bilyoner'i kapatalım" konuşmaları sızdırılıyor. Böylece maç sonucunu önceden ayarladıkları 'delillendiriliyor'.
Şimdi ben "eldeki veri"yi değerlendirsem, ilgili konuşmayı şikeyle çok rahat ilişkilendirebilirim. Ama sonradan bilyonerin Billionare olduğu ortaya çıkıyor.
Hadi diyelim ki emniyet burada hatalı bir değerlendirme yaptı. Peki kasti olarak yaptığı hukuksuzlukları gözardı edip, onların dinlemelerine nasıl güvenebilirim? Aziz Yıldırım'ın gözaltına alınma görüntülerinin, Olgun Peker'in ofisindeki silahlar ve zarftaki fotoğraf görüntüleriyle montajlanması nasıl ilk anda Aziz Yıldırım'ın yasadışı örgüt kurduğu kanısını 'uyandırmaya' yarıyorsa; daha sonra savunmalarda söylendiği gibi konuşmaların kırpılarak iddianameye konulması, lehteki konuşmaların eklenmemesi gibi şeyler de şike yapıldığı kanısını uyandırmaya yarayamaz mı?
Şimdi 3 temmuz sürecine dönmeye çok gerek yok. Ben açıkçası şike yapıldığına emin olsam bile, önce Fenerbahçeyi bitirmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan bu linçe karşı koyar; ondan sonra şike yapanları dışlarım. Çünkü bu yapılanların tümü şikeden daha aşağılık, ahlaksız ve çıkar içeren şeylerdir.
7 Mayıs 2012 21:39
hımm,sonuçta bu insanlara aylar önce yaptıkları telefon görüşmeleri soruluyor.Bu insanlar sadece bir spor kulübü yöneticisi değil aynı zamanda işadamı.Belkide günde yüzlerce defa para pul konuşmak zorunda kalıyorlar.Tapelerdeki,konuşmalardan,yöneticilerimizin kulübün kasasından usulsüz para çıkışları yaptıkları,şike ve teşvik girişiminde bu paraların kullanıldığı söyleniyor.Ancak maliyenin denetlemesinden kulüp kasası kusursuz olarak çıkıyor.Bunlar çelişkili duruma bir kaç örnek.Dünyadaki en zor şey,insanın suçsuz olduğunu ispatlamasıdır.Yapmadığın birşeyin savunması nasıl yapılır?
7 Mayıs 2012 22:11
trabzonspor yönetimi ve işbirlikçileri halkın 5 milyon lirasını dolandırmışlardır.
bu 5 milyon lirayı şike ve teşvik amaçlı kullanmışlardır.
aziz yıldırımın bütün çabası bunu ortaya çıkarmak içindir.
trabzonspor bir çok takımın (karabük, bursa, antep gibi) maçı bilerek vermesine rağmen yetinmemiş zorlanacağı maçları satınalmıştır.
aynı zamanda (karabük, bursa, antep gibi) takımlar gerek gönüllü gerekse duygusal olarak fenerbahçeye ayrı bir direnç göstermişlerdir.
şike apaçık bir şekilde trabzonspor tarafından yapılmış ancak korunup kollanmış, açık tapeleri iddianameye konmamıştır.
7 Mayıs 2012 23:00
ellerin dert görmesin.
@ernesta valla ben de bilmiyorum ama ağız okuma uzmanına göre 99% f...ing negro demiş!
8 Mayıs 2012 08:03
soru: neden Fenerbahce? neden GS, BJK ya da TS degil?
cevap: basit. TS olamaz, o zaten dolayli olarak onlarin elinde. BJK ya da GS, birisine bu FB'ye yapilanlar olsa, belki FB'lilerin bi kismi haric, herkes daha fazla kurcalar, "ne oluyoruz" sorusunu 4 temmuz'dan baslamak uzere sorardi. Kabul etseniz de etmeseniz de "liseli medya" tarafindan FB aleyhine olusturulmus bi anti-propoganda zaten vardi oncesinde. Bugun, GS'nin basina gelseydi bu durum ve Adnan Polat iceride olsaydi, bu operasyonun mimarlarindan hangisi bu derece saldirgan olacakti, fanatik GS'linin basini cektigi Telegol surekasi boyle mi olacakti, fanatik GS'li eski kulup yoneticisi F.Altayli'nin basini cektigi medya grubu Adnan Polat'in eskal fotolarini yayinlar miydi, TS bu kadar agresif olur muydu, BJK taraftar grubu daha ilk gunden "TS'nin sampiyonlugu hayirli olsun" der miydi, fanatik GS'li Baransu, ROK bu derece cengaver gibi saldirir miydi, ya da benzer performansi hangi FB'li yorumcu, gazeteciden beklerdin, Ridvan, Gurcan, kim bu derece saga sola hak hukuk tanimadan saldirirdi.
Sari Okuzu vermeye diger okuzler dunden raziydi. Hedefi Kirmizi Okuz yapsaydin, basta Siyah Okuz olmak uzere, Bordo Okuz, Yesil Okuz vs "durun bi saniye bakalim" der miydi, demez miydi. Bir de bu yonden dusunun.
8 Mayıs 2012 15:28
"Fenerbahçe'yi siyaset kurtardı" diyen sumatra orangutanları siyasetin kimi kurtarmaya çalıştığını görmek istiyorlarsa açıp Trabzon-Fenerbahçe maçını izlesinler. Şarjları yeterse Etik Kurulu açıklamasından hemen önce Zekeriya Öz'ün kimlerin telkiniyle, ne maksatla ve hangi alakayla Tff'yi ziyaret ettiğine de açıklık getirsinler.
8 Mayıs 2012 16:18
@1907 hammer
@gumgumok
iddianamenin bir takım tutarsızlıkları olduğu konusunda hemfikiriz zaten. aynı zamanda iddianame açıklandıktan sonra tutukluluk hallerinin devamı ve yaşanan bazı çirkin karalamalar konusunda da fbye hak veriyorum. ama mesela benim emenike'nin oynamaması konusunda okuduğum kasetlerde savcı yorumlarını dikkate almadığım halde tatmin oldum. Fenerbahçe emenikenin kendi maçlarında oynamaması için menajeriyle sami dinç aracılığıyla yapılan görüşmeler, o zamanki karabük başkanı feridun tankut'un bahsi geçen menajeri tesislere almaması, yine feridun tankutun "emenike fb maçında oynamazsa ts maçında da oynatmam" tavrı, emenike'nin menajerinin bir arkadaşını kontrol için emenike'nin evine yollaması vs.
belki bu söylediklerim mahkemede yeterli deliller değildir ama spor disiplin soruşturmasında yorumdan bağımsız bu konuşmalara bakarak ceza verilebilir gibi geliyor bana.
@gumgumok
önce fbyi koruyalım sonra içimizdekileri temizleyelim düşüncesi bence çok güzel ancak uygulanabilir mi acaba? şu cümleyi heralde 10 aydır duyduğum ilk fbli sensin. fenerbahçe yönetiminin şike girişiminde bulunduğunu varsayarsak; aziz yıldırım'ın 10 küsür yıldır kongre üyeleri ve büyük bir taraftar grubunu güdümüne aldığını da düşünürsek bence aziz yıldırım bu soruşturmadan ceza almazsa(yine şike yaptığı varsayımı var burada) fb'den onu bir daha kimse ayıramaz. Özetle senin söylediğin yöntem bana uygulanabilir görünmedi.
9 Mayıs 2012 18:10
Şike serbest, Fenerbahçe'ye hariç
Bir an için Fenerbahçe’nin şike yaptığını, şikeye teşebbüs ettiğini varsayalım. Bu olgu temelinde düşünelim.
***
Adalet, bir “an” a ait değildir. Geçmişi kavrar, geleceği aydınlatır, ferahlatır. Bu şike soruşturmasında Adalet var mıdır?
İncelmişlik, nezaket, edep kavramlarına sığınarak veya birileri darılacak ya da iki yüzlü samimiyetsiz insanların saldırılarından çekinilerek hem de herkesin bildiği geçmiş gerçekleri yutkunarak adalet arayanlar, şu anki adaletsizliğin mimarları olduklarını bilmiyorlar mı? Haluk Ulusoy federasyonundaki hakem şikeleri ile Galatasaray kaç şampiyonluk aldı? Denizlispor-Fenerbahçe maçında herkesin gözü önündeki şike, çıplak kralın giyinik olduğunu söylemekten farklı mı? Bursaspor şampiyonluğunda hatır şikeleri var mı?
Adam size bıçak çekmiş, üzerinize geliyor. Bir hamleyi savuşturup, sıkı bir yumruk vuruyorsunuz, adamın kafası çatlıyor, nakavt ediyorsunuz. Mahkeme sizi tutukluyor. “Nefsi müdafaa” demek gerek ama tanıklar ve tanık yardakçıları (yani medyanın bir kesimi) “hayır” diyor. “Biz yumruk atıldığını gördük ama daha öncesini görmedik, bilmiyoruz!
*
Bir an için (veya gerçekten) Fenerbahçe’nin şike yaptığını kabul ettiğimizde ortaya çıkan gerçek şudur; her takım şike yapabilir ama Fenerbahçe hariç.
Sen bu takımın elinden kaç şampiyonluğunu, (28 yılda 14 final oynadığı kaç Türkiye kupasını) doğrudan ya da dolaylı şikelerle al; bu koşullar altında velev ki o da birkaç maçta şike yapsın ve şampiyon olsun. Olamaz! Olamaz!
Oyunun kurallarını, Fenerbahçe hariç herkes şike yapabilir olarak konulduğunu böylece öğrenmiş olduk!
*
Akılı başında hiç kimse şikeyi savunmaz. Her ne olursa olsun hiçbir gerekçe şikeyi haklı çıkarmaz. Fenerbahçe ya da her hangi bir takım çıkıp bu pislikleri açıklar ama yine de şikeye sığınamaz; bu olguları şike gerekçesi yapamaz. Bu oyunun güzelliği şike ile mahvolur; hiçbir değeri kalmaz. Kendi takımı haksız bir penaltı alsa, bir futbolsever kahrolmalı; oyun ve galibiyet anlamsızdır. Aptal bir çizgi film kadar değeri yoktur o galibiyetin.
Hal böyleyken basında çöreklenmiş kimi sülükler bu oyunun kanını emerek semirme telaşında. Sabah akşam Fenerbahçe ile yatıp kalkıyor, zavallı adamlar. Bu tiplerde ne adalet duygusu ne de spor sevgisi var. Ne futbol oyununa ne tüm futbol takımlarına saygısı var.
Her şeye karşın velev ki Fenerbahçe şike yaptı; karşı şikeyi bozmak için de olsa yaptı ve bu duruma geldik. Bu koşullarda ADALET arıyoruz.
Tekrar söyleyelim. Adalet, bir “an” a ait değildir. Geçmişi kavrar, geleceği aydınlatır, ferahlatır. Fenerbahçe taraftarı bu nedenlerle bu şike soruşturmasında Adalet olmadığına inanıyor. Bu yıl bu takım zayıflatılmış haliyle ve şikesiz buraya geliyorsa, daha önce kaç şampiyonluğunun hilelerle-şikelerle elinden alındığını varın, tahmin edin.
Gürol Erk