Guinness ve Crouch


emre

Bir tesadüf eseri Ankara’da bir yerde Guinness içtim. Muhteşem. Harikulade. Şaşırtıcı derecede güzel. Hatta Britanyalıların, sürekli puslu, nemli, güneşsiz, iç karartıcı derecede bayıcı ve insan yaşamına uygun olmadığı tam 2 yüzyıl boyunca Britanyalıların ada dışında her yere – Avustralya’daki Aborjinlerin yanına bile- kaçışından belli olan bir yerde yaşamaya nasıl tahammül edebildiklerini anladım diyebilirim. Guinness gibi bir bira varsa, her şeye biraz daha olumlu bakabiliriz. Sonra da küfür ettim, şu ülkede efes vasatlığına tamah ederek geçirdiğimiz senelere yandım. Bira konusunda dahi geniş kapsamlı bir fikri olmayan bir ülkede “zevk” ve “mutluluk” kelimeleri adına ne söylenebilir ki? Gene tesadüf Fenerbahçe Crouch’un peşinde imiş. Avrupanın ve dünyanın en iyi biralarından biri yok ama Britanya’nın ürettiği en garip şeylerden biri ülkeye girecek. Gene küfrederdim ama Guinness’imden bir yudum aldım, olaylara biraz olumlu bakıyorum. Böylelikle yapılmayan ortalar karşısında neden gol atamadığını sorgulayacağımız bir tane daha çakılı forvetimiz olacak. Harika.

PS: Ankara’da Atakule’nin hemen karşısındaki bir markette, Cafe Bien de ve Old Mariners Pub’da Guinness bulunabiliyor. En azından Crouch transferine tahammül etmenizi sağlar.


7 comments:

  1. Adsız dedi ki...

    Analizsiz, mantıksız hatta altı boş bir laf edeyim ama; Crouch bizde iş yaparmış "gibi geliyor", alacağımızı hiç ama hiç zannetmesem de.

    Ankara'lılar için bir not düşelim.. Çayyolu'nda "Cadde Şarküteri" denen yerden Guinness alabilirsiniz.

  2. Olgu dedi ki...

    Biz de İzmirliler için not düşelim. Bütün bir gece Alsancak semtinin nadide şarküterilerini/tekel bayilerini talan etseniz dahi bulamayabilirsiniz. Zira İzmir'e dağıtımı yapılmıyor anlaşılan. Bununla birlikte önerebileceğim bir yol aethewulf ile herhangi bir maç için bahse girmenizdir. Dün bahis şirketleri Hırvatistan - Almanya maçında, Hırvatistan'ın galibiyetine 1'e 3.75 veriyordu. Gözümüz parada pulda değil, kendisiyle 3 Guinness'ine iddiaya girdik. Sonuç Hırvatistan:2 - Almanya:1. Dost elinden gelen beleş Guinness'in köpüğü bile bir başka güzel.

  3. PVH dedi ki...

    aethewulf biraz da benim yuzumden gaza geldi sanirim. Almanya soyle super boyle super zaten Turkiye de ciksa Cekler de ciksa siler supurur, kesin finale yururler gibi isabetsiz otesi tespitlerle gaza getirdim. Yalniz Hirvatistan'in ilk macini seyretmemistim onu soylemeyi unutmusum. Bu durumda guiness borcunun bir kismi da bana duser, hatta guiness'den daha guzel bira getiririm Almanya hakkinda bir iki palavra daha sikarim, birasiyla degil mi kardesim?

  4. Adsız dedi ki...

    bir sene öncesine kadar, guiness'in ithalatı yapılmıyordu. satan yerlerde bavulda getiriyormuş. (bkz: irish bar@taksim) artık makrocenter satıyor. ama kutusu 4-5 lira gibi bişey.

    irish bar demişken, guiness birasına britanyalı dememek lazım, sonra yatağınızda IRA bombası bulursunuz, hoş olmaz :)

    engin.

  5. Olgu dedi ki...

    PVH, şampiyona bir Almanya-Hollanda finaline doğru giderken artık Almanya üstüne daha fazla bahse girmem. Ama Hırvatistan eleme grubunda liderliği garantilemişken ölüm-kalım maçına çıkan İngiltere'yi yenmişti. Sürpriz yapmayı seviyorlar. O ünlü deyişi uyarlarsak Almanya ve Hırvatistan 10 maç oynasa ve hepsini de Hırvatistan kazansa, 11. maçın favorisi yine Almanya'dır.

    Engin aslında büyük resme bakmak lazım. İmparatorluk yönetmek o kadar kolay değil, konsantrasyon istiyor. "Division of Labor" kaçınılmaz. Guinness'i İrlanda'ya, Malt viskiyi İskoçya - Islay yöresine, çayı da Hindistan'a havale etmişler. Bu konuda yaratıcı olmadıkları içler acısı mutfak kültürlerinden anlaşılıyor. Tek yaratıcı oldukları bunların hepsini kendilerine mal etmedeki maharetleri. Ama ne olur ne olmaz biz Irish diyelim. Can tatlı.

  6. onurpasa dedi ki...

    Izmir'de yaşayan çaresiz Guinness severler için ufak bir araştırma yaptım.. İddia o ki Migros'larda satılmakla kalmayıp bir de Bostanli'da Tekel bayilerin kendilerini Irlanda mandasina dahletmişliğinden olacak orada da bulunuyormuş.. Deneyip göreceğiz..

    Bir de yine ayni araştirma esnasında aşağıdaki anekdotun pek cok sitede bulunduğunu farkettim, hasedimi buraya taşıyayım istedim..

    "yillardan 1982*, tum sektörlerde olduğu gibi bira üreticilerinin de bir fuari, bir konvansiyonu var. firma reprezantanlari gün boyunca genel havayi koklamaya ve müşteri bağlamaya calişmiş; adet oldugu uzere aksam yemeginde biraraya gelmisler:

    garson gelir, siparis almaya baslar.

    budweiser temsilcisi:
    - "make it a bud light" (slogan)

    coors temsilcisi:
    - coors gold. "king of beers"*

    carlsberg:
    - carlsberg. "probably the best beer in the world"

    miller:
    - "it's miller time"

    .. gider boyle. sira guinness'ciye gelir.

    - ben bir kola alayim.

    sessizlik çöker, bütün gözler üzerine çevrilir.

    - baktim kimse bira icmiyor..."

  7. Okan Akan dedi ki...

    İzmir'e dair bi not; Küçük Park Sherwood isimli mekanda fıçı guiness içip maç izlemek mümkün arkadaşlar...

Yorum Gönder