Emre Meselesi, Tepkiler ve Bloga Dair



Gün geçtikçe Türkiye’de akıl sağlığını korumak mümkün olmuyor, dün akşam Emre’nin Zokora’ya söylediği iddia edilen şey üstüne bir kez daha gördük ki ahlaki tutum denilen şey fiile göre değil özneye göre alınıyor.

Önce şu eleştiriye yanıt vererek başlayalım, Emre’yi kimse üzerinde Fenerbahçe forması var diye sevmek zorunda değil, tıpkı arabayla adama çarpıp arkasına bakmadan olay yerinden uzaklaşan Bilica’yı üzerinde Fenerbahçe forması var diye sevmek zorunda olmadığı gibi.
Şimdi Emresever arkadaşlara şu üç zincirleme soruyu soralım

1- Emre Galatasaray’da oynarken Emre’yi seviyor muydunuz,, karakter olarak beğeniyor muydunuz, saha içindeki tavrını onaylıyor muydunuz?
2- Emre’nin Galatasaray’dan ayrılıp Fenerbahçe’de oynamaya başladığı döneme kadar karakterinin olumlu yönde değiştiğini , sahadaki davranışlarının olumlu yönde evrildiğini düşünüyor musunuz. ?
3- Emre Fenerbahçe forması giyerken Emre’nin yaptıklarını, saha içi halini, tavrını onaylıyor musunuz?

Şimdi birinci sorunun cevabı “Emre’yi sevmezdim, beğenmezdim ama Fener’e gelince değişti”yse Emre’nin Fenerbahçe’deki halini tavrını onaylamak kendi içinde tutarlı olur. Çünkü adam senin onaylamadığın halini tavrını değiştirmiştir ve sen de bu durumda tutumunu değiştirebilirsin.

Anormal olan durum şu; ilk iki soruya hayır yanıtı verip yani Emre’yi Galatasaray’da sevmediğini, Emre’nin daha sonraki süreçte çok da değişmediğini belirten birisinin üçüncü soruya evet demesi.Bu çoğunluğun yaptığı ve başlı başına tutarsız bir durum. Çünkü bir insanın onaylamadığın durumunda herhangi bir değişiklik olmazken üzerinde sarı-kırmızı yerine sarı –lacivert var diye ahlaki tutumunu değiştirmek en hafif tabirle söyleyelim tutarsızlıktır.

Şöyle bir örnek de verelim Emre’yi falan unutalım. Saha içinde X , Y ye ırkçı bir şey söylemiş diyelim, hangi tepkiyi veririz bu durumda. X’in yaptığı kötü bir şeydir deriz, peki bu X’in yerine Emre gelince yani özne değişince fiilin ağırlığı nasıl azalıyor. Özne belirsizken fiilin doğru olmadığını söyleyen insanlar özne belirginleşince bu tutumlarından nasıl bu kadar kolay vazgeçiyorlar. Tersini de düşünelim ki asıl toplumsal ikiyüzlülük de burada. Aynı şeyi Emre Zokora’ya değil de Burak Yobo’ya yapsaydı bugün Fenerbahçeliler nasıl davranacaktı. Olayın faili Baros olsa Galatasarlılıar nasıl davranacaklardı, olayın mağduru Eboue olsa nasıl davranacaklardı.

Bu sorularla içtenlikle şu yanıtı vereyim, özne değiştiği için tutumları da değişecekti. Türkiye’de genel, günlük hayata sinen ve aslında çoğu insanın farkında bile olmadığı bir ırkçı söylem var, bu zaman zaman hedef değiştirip kimi zaman Kürtlere kimi zaman Ermenilere, siyahilere, eşcinsellere dönük olarak ortaya çıkabiliyor. İşin daha kötü tarafı bugün Emre üzerinden sanki ırkçılık karşıtıymış naraları atanların pek çoğunun da aslında derdi ırkçılık falan değil.

Olayın failinin Fenerbahçeli olması ya da Fenerbahçe’ye bu yolla saldırmak için ırkçılık gibi en aşağılık suçu bile araçsallaştırmakta beis görmeyen bir zihniyetin egemen olması. Mesele şu ortada tavır alınması gereken bir durum varsa bu adamın üzerindeki formaya bakarak alınmaz, üzerinde Fenerbahçe forması var diye birine yönelik nefret geliştirmek ne kadar patolojikse üzerinde Fenerbahçe forması var diye birisini kusursuzlaştırmak, yaptığına mazaret bulmaya çalışmak da o kadar patolojiktir ve aynı zihniyetin ürünüdür. Şunu da belirtelim, birisi size küfretti diye adama ırkçı söylemle yanıt vermek mazeret falan değildir.

Biz bu blogda her türlü ötekileştimenin karşısında olduk, bundan şikayet ettik, özellikle 3 Temmuz sonrası neredeyse devletin bütün kurumlarının ortak söylemiyle Fenerbahçe taraftarının ötekileştirilmesine ,bunun üzerinden bir nefret söyleminin öznesi yapılmamıza isyan ettik. Dolayısıyla bundan şikayet eden bir taraftar grubunun, siyahları aşağılayan bir söylemi sahiplenmesi, mazur sebepler bulmaya çalışması başta 3 Temmuz sonrası kendi duruşuna zarar verir. Emre şöyle ceza alsın defolsun gitsin falan diye mastürbasyon malzemesi yapmaktan ziyade alınacak tutum bu davranışın ve söylemin kabul edilemezliği ve Fenerbahçe’nin kendi iç disiplin hükümlerini oyuncunun savunmasını da alarak uygulamasıdır.

Zamanında şunlar şunlar da şöyle yaptı diye döküm verip bu olayı normalleştirme çabasına falan girmemek gerek. Gandhi’nin şu sözünü hatırlatmakta fayda var , “göze göz bütün dünyayı kör eder” Galatasaray’ın aynı durumda ne yaptığı, Trabzon’un ne yaptığı beni zerre kadar ilgilendirmez, nitekim Trabzon’da ki ırkçı hezeyenlardan nasıl şikayet ediyorsak aynı durumu kendi renklerimizle gördüğümüz zaman da aynı şikayeti yapmak mecburiyetindeyiz. Galatasaraylıların Fatih Terim gibi bir adama imparator demeleri kendilerinin ahlaki pozisyonunu gösterir, ya da Trabzon'daki örgütlü linçci-faşist tutumdan kimsenin rahatsız olmaması bu ülkenin ikiyüzlülük politikasını gösterir. Aynı ikiyüzlü tavrı bizim gösterme gibi bir lüksümüz yok.

Bir söz de Twitter’da Emre’nin hareketine cephe aldık diye bize etmediği küfür kalmayan, bizi hain olmakla, Fenerbahçeli olmamakla suçlayan insanlara.
Kimse eleştiriden münezzeh değil dolayısıyla bizim fikirlerimize, tutumumuza yönelik eleştirinin başımızın üstünde yeri var, küfürleri falan da kişisel olarak çok önemsediğimi söyleyemem. Beni en çok inciten şey Fenerbahçeli olmamakla itham edilmek. İnsan bunu söylerken azıcık utanır, 3 Temmuz’dan bu yana özellikle ilk haftalarda medyada bir tane Fenerbahçe haklarını savunan haber yapılamazken, saatlerce uykusuz kalıp acabaları, şüpheleri dile getiren, kendi işinden gücünden zaman ayırıp Uefa kararlarını, tüzüklerini çeviren, İtalya’daki Yunanistan’daki şike soruşturmasını örnek gösteren medya dezenformasyonunu bertaraf etmek için çırpınan sanki bu blogdakiler değilmiş gibi, Trabzon'da kafasına tuğla yiyen, Ankara'ya erkek voleybol takımının yanına deplasmana giden, Sapanca'da kürek takımını yalnız bırakmayan, Naz'ın, Arslan'în altyapıdaki Merve'nin emeğini derdini , başkanından, KTÜ'lü öğrencilere kadar her Fenerbahçelinin hakkını gücü yettikçe dili döndükçe savunan bu blogdakiler değilmiş gibi Emre’nin yaptığı kötüdür dediğimiz için bizim Fenerbahçeliliğimize laf edecek kadar acizleşmeyin.

Sanki takipci sayımız artsın ya da eksilmesin gibi bir gayemiz varmış ya da bundan bir rant sağlıyormuşuz gibi bizi takip etmeyeceğini falan söyleyen arkadaşlara da Allah selamet versin diyelim. Fikirlerimizin daha çok insana ulaşması bizi memnun eder, ama bizi kalabalık bir kitle takip ediyor diye ortayolculuk yapacak, inanmadığımız şeyleri tepki almayalım diye savunacak kadar çapsız insanlar değiliz.
>


40 comments:

  1. BOSS dedi ki...

    Daha bir kaç ay evvel, Eboue için yaptığı "ırkçı söylem" için BJK taraftarını ve yöneticisini şiddetle eleştiren sanki biz değilmişiz gibi şimdi Emre'ye sahip çıkıyoruz. Sonra da basındaki maymunlara kızıyoruz "Bu ne yüzsüzlük" diye...
    "Herkes evinin önünü süpürürse sokaklar tertemiz olur"
    Olmuyorsa, en azından benim evimin önü temiz olsun kardeşim...
    Süpürün gitsin.
    Ben 10 ay'dır temiz ve adil bir Türkiye için mücadele veriyorum. En küçük bir kirliliği bile, bırakın başkalarını kendime izah edemem.

  2. Johnny Thunder dedi ki...

    Bu yazı bence lüzumsuz oldu.

    Öncelikle baştan belirteyim, özellikle 3 Temmuz sonrası verdiği soğukkanlı ve aklı-selim tepkiler nedeniyle bu blog Fenerbahçe hakkında bilgi almak için ilk başvurduğum yer oldu. Bu hala daha geçerli, yani merak etmeyin bunu söyledikten sonra "sizi bir daha takip etmeyeceğim" gibi bir gözdağı vermeyeceğim.

    Yalnız Emre olayına verilen reaksiyonlar ile gözden kaçırdığınız bir nokta var diye düşünüyorum. O da daha futbolcuların teri üzerinde korumadan, maç içinde yaşanan olayları da bir kenara bırakarak direkt olarak Emre'nin özelinde böyle bir söylemde bulunmuş olmanız. Malumunuz kendi üstündeki kire bakmadan başkalarına çirkef atanlara özellikle 3 Temmuz'dan sonra fazlasıyla alışmış bulunuyoruz; haliyle bunun dün de Emre formunda tekrarlanması idi Fenerbahçeli taraftarların esas canını sıkan. Yoksa normal şartlarda hiçbir aklı selim (bırakın taraftarı) insanın Emre'nin söylediklerinin arkasında duracağını ummam.

    Amadan sonra söylenen her söz yalandır gibi bir algı var; bu belki herkesin iyi niyetli olduğu bir ortamda doğru karşılanabilirdi. Fakat Emre'nin içinde bulunduğu durum koca bir "ama" gerektiriyor. 3 Temmuzdan beri hakkımızda söylenenleri de bir kenara bıraktım, normal bir maçın havasında bile oyuncu bir sinirle bunu söylemiş olabilir. Emre'nin cezasız kalması gerektiğini savunmuyorum, hatta daha önceki vukuatları sebebiyle de kendisine karşı hep tavırlı olmuşumdur. Yalnız dün oynanan maç için olumlu bir iki kelam etmeden hemen Emre'yi infaz etmek, bir de bu yüzden eleştiri alındı diye ikinci bir yazı yazmak benim fikrimce çok lüzumsuz.

    Kendi kapımızın önünü süpürelim elbette. Ancak başkaları kendilerinkini kirli bırakıp, bize bunu yapmamızı ahkam kestiğinde de (burada kastım diğer takım taraftarlarıdır), tepkimizi verebilelim.

  3. herdem46 dedi ki...

    Aykut Kocaman gibi bir pusula var bu takımın dümeninde. Sakin kalmak ve onun ne yapacağını beklemek en iyisi diye düşünüyorum. Papazın Çayırı 3 Temmuz'dan önce de sonra da kendi içinde tutarlı davranan, medya ahlakı ve habercilik refleksleri hakkında ders veren bir blog. Eleştirirken kelimelerin şehvetine, sinire esir olmamak lazım. Bu Emre için de geçerli. Olayı somut, gerçekleşme sürecinde ne olduysa öyle değerlendirmek lazım. Ön yargılar ve ön kabullerle kimseye haksızlık etmeyelim. Emre'ye bile.

  4. Prof.Abdülcanbaz dedi ki...

    Helal olsun, hayatta atılacak her adımın gerekçesinde ''ilkeli olmak'' olmalıdır!

  5. aspayze dedi ki...

    Emre'nin Fenerbahçe'deki saha içi davranışlarından memnun olacak Emre'nin kendisi dahil herhangi bir Fenerbahçeli olduğunu düşünmek dahi saçmalık. Taraftarın asıl tepki koyduğu şey, Emre Fenerbahçe'ye gelene kadar sergilediği davranışlara dünyanın en normal hareketleriymiş gibi tepki veren bir kısım medya ve 6S taraftarının bugün gösterdiği iki yüzlülüktür. Emre hiç değişmedi ve asla değişmeyecek.

    Dün akşam özeline dönersek; Emre'nin ırkçı olduğuna ve o sözleri batılılıların anladığı anlamda ırkçı reflekslerle söylediğine inanmam mümkün değil. O inanca sahip ve bu kültürün ürünü bir insanın ırkçı olabileceğini düşünmüyorum. Sözlükte Negro kelimesinin karşılığı, zenci olarak geçebilir. Ama biz zenci kelimesini kötü bir anlamda kullanmıyoruz ki, bizim için sarışın, esmer, çekik gözlü yada tatar suratlı vs. gibi tanımlamalardan farkı yok.

  6. 46H dedi ki...

    Laf-ı güzaf.... he bak bu fotoğraf bile manidar.Emre takıntını anlamaya çalışıyorum.Sanırım Dünya görüşleriniz farklı.Emre Galatasaray'da kollanan takımın oyuncusuyken agresif ve gençti.Ama Fenerbahçeli. Emre Fenerbahçe'sinde oynarken hakları gaspedilen takımın agresif oyuncusu.Bu ayrımı yapamayacak kadar dar bir bakış açısındasın.İnsan değişen,gelişen bir varlıktır.Bak sen bile Geceden beri geliştirmişsin kendini.Bu gece Tıpkı üstad,ulu insan! Rıdvan Dilmen gibi yargısız idam ediyordun Emre'yi ama şimdi "Fenerbahçe’nin kendi iç disiplin hükümlerini oyuncunun savunmasını da alarak uygulamalıdır" diyorsun.
    Konu Trabzon olunca Fenerbahçe taraftarının tüylerinin diken diken olması sence o yöre insanının genetik özelliklerinden mi?
    3 Temmuz'dan beri herkes gücü ölçüsünde bir şeyler yapmaya çalıştı.Yapan yapmayanı eleştirsin ama sen onu yaptın fakat ben senden daha fazla şunu yaptım ifadeleri de çok yakışıksız.Yapılan fedakarlıkların büyüklüğü görecelidir.Asgari ücretli işçinin aldığı bir forma ile sanayici iş adamının aldığı 10 formanın nicelik tartışmasında olduğu gibi. Fenerbahçeliliği güzel anlatıyorsun da,Fenerbahçe'yi sınırları olan bir ülke gibi takdim etmen saçmalık.Biz o bahsettiğin rakip dediğimiz o insanlarla iç içe yaşıyoruz. 3 Temmuz'dan beri bizi kum torbasına çeviren zihniyetle mücadele ederken bazen tavrımıza uymasa da stratejik hamleler yapmamız gerekebilir. "Tek cephede mağlup olmak,tüm savaşı kaybettiğiniz anlamına gelmez" sözü bu duruma cuk! oturuyor.Sosyolog edası ile pisikanaliz yaparken eleştirdiğin toplumun Danimarkalılardan müteşekkil olmadığını da bilmelisin. Yazının başında sorduğun üç sorunun bendeki cevabı "Evet" tir. Seni tanımıyorum.Yazdıklarını doğru kabul edersek,iyi bir insan olabilirsin ama iyi Fenerbahçeli olduğunu tartışırım.Bu benim şahsi görüşüm. Buna cevaben "Fenerbahçeli zaten iyi insan olmalı" geyiği ile cevap verme.
    Yazının sonundaki "çap" konusu da enteresan. Süreçte aldığın sorumluluklar nedeni ile çapını(zı) fazla abartmışsın gözünde.Okuyan olmadıktan sonra yazdıklarının ne anlamı var? Okuyanlarına saygılı ol onlar insan yığını değil,Fenerbahçe taraftarı.

  7. celâl hikmet dedi ki...

    bana kalırsa konuşulması gereken en temel sorun futbolun sadece futbol olmamasıdır... aslında buna sorun olarak da bakmamak gerekiyor belki, ama ben bu tip olayların temelinin buradan kaynaklandığını düşünüyorum... bugün bi takımın taraftarı ülkeyi yönetecek adamların seçilmesi konusunda aktif rol oynuyorsa, bu tezimde de haksız olmadığımı düşünüyorum... birbirine kenetlenmek, bi amaç uğruna bi araya gelmek, ortak ses çıkarmak, bu sesin götürdüğü yere gitmek elbette güzel... ama bu güzellik "taraf tutmak" söz konusu olduğunda biraz şaftından kayıyor ve tutmadığın tarafın olumsuzlukları üzerinden çıkar ve tatmin güdülmeye çalışıyor... (daha geçen hafta galatasaray'daki kavgayı nasıl malzeme yaptığımızı hatırlayalım mesela...) hele ki futbol gibi ülke gündeminin baş sırasında yer işkal eden ve nüfusun büyük çoğunluğunun ilgi alanını -hatta varını yoğunu desem çok da abartmış olmam diye düşünüyorum- kapsayan bi sektörde bunların olması, kabul edilebilirdir demiyorum ama, doğaldır... futbol adına sıkıntı, bu boşlukları ve olumsuzlukları fırsat bilip kendine pay çıkarmakta diye düşünüyorum... emre olayında mesela, olay ilk yarıda olmuş, aradan 1 saatten daha fazla zaman geçmiş ve olaya maruz kalan oyuncu bunu bu kadar zaman içinde tuttuktan sonra -hele ki emre'nin özür dileyip bundan pişman olmasına ve üzülmesine rağmen- ortaya çıkarmış olması başka hesapların olduğunu düşündürmüyor değil... "acaba," diyor insan kendi kendine, "trabzonspor maçı kazanmış olsaydı bu olay yine de ortaya çıkacak mıydı?.." ya da "acaba emre bu kadar iyi performans göstermeyip zakora'ya üstünlük sağlamamış olsaydı yine bunları konuşuyor olacak mıydık?.." ya da hadi iyice abartalım, "acaba zakora ilk kez mi böyle bi hakarete maruz kalıyor ve oynadığı takımın taraftarı ermeniler'e ya da papazlara küfrederek ırkçılıktan söz etmesin diye teşvik primi mi verdiler?.."

    olay elbette kabul edilebilir bi olay değildir... bunun kuralı ve kararı bi şekilde bellidir ve uygulanmalıdır... futbol bu ülkenin en büyük sektörü ve kapitalist doğası gereği çıkarlar üzerinden işliyor... tıpkı kapitalistler gibi tutmadığımız taraf her yere düştüğünde bi tekme de biz atmaya kalktığımız ve onun aczinden faydalanmaya çalıştığımız sürece bu olayları daha çok yaşayacağız...

  8. celâl hikmet dedi ki...

    bana kalırsa konuşulması gereken en temel sorun futbolun sadece futbol olmamasıdır... aslında buna sorun olarak da bakmamak gerekiyor belki, ama ben bu tip olayların temelinin buradan kaynaklandığını düşünüyorum... bugün bi takımın taraftarı ülkeyi yönetecek adamların seçilmesi konusunda aktif rol oynuyorsa, bu tezimde de haksız olmadığımı düşünüyorum... birbirine kenetlenmek, bi amaç uğruna bi araya gelmek, ortak ses çıkarmak, bu sesin götürdüğü yere gitmek elbette güzel... ama bu güzellik "taraf tutmak" söz konusu olduğunda biraz şaftından kayıyor ve tutmadığın tarafın olumsuzlukları üzerinden çıkar ve tatmin güdülmeye çalışıyor... (daha geçen hafta galatasaray'daki kavgayı nasıl malzeme yaptığımızı hatırlayalım mesela...) hele ki futbol gibi ülke gündeminin baş sırasında yer işkal eden ve nüfusun büyük çoğunluğunun ilgi alanını -hatta varını yoğunu desem çok da abartmış olmam diye düşünüyorum- kapsayan bi sektörde bunların olması, kabul edilebilirdir demiyorum ama, doğaldır... futbol adına sıkıntı, bu boşlukları ve olumsuzlukları fırsat bilip kendine pay çıkarmakta diye düşünüyorum... emre olayında mesela, olay ilk yarıda olmuş, aradan 1 saatten daha fazla zaman geçmiş ve olaya maruz kalan oyuncu bunu bu kadar zaman içinde tuttuktan sonra -hele ki emre'nin özür dileyip bundan pişman olmasına ve üzülmesine rağmen- ortaya çıkarmış olması başka hesapların olduğunu düşündürmüyor değil... "acaba," diyor insan kendi kendine, "trabzonspor maçı kazanmış olsaydı bu olay yine de ortaya çıkacak mıydı?.." ya da "acaba emre bu kadar iyi performans göstermeyip zakora'ya üstünlük sağlamamış olsaydı yine bunları konuşuyor olacak mıydık?.." ya da hadi iyice abartalım, "acaba zakora ilk kez mi böyle bi hakarete maruz kalıyor ve oynadığı takımın taraftarı ermeniler'e ya da papazlara küfrederek ırkçılıktan söz etmesin diye teşvik primi mi verdiler?.."

    olay elbette kabul edilebilir bi olay değildir... bunun kuralı ve kararı bi şekilde bellidir ve uygulanmalıdır... futbol bu ülkenin en büyük sektörü ve kapitalist doğası gereği çıkarlar üzerinden işliyor... tıpkı kapitalistler gibi tutmadığımız taraf her yere düştüğünde bi tekme de biz atmaya kalktığımız ve onun aczinden faydalanmaya çalıştığımız sürece bu olayları daha çok yaşayacağız...

  9. Adsız dedi ki...

    tüm siyahi sporcularımızdan özür dilemeli emre , çünkü söylediği laf tüm siyah oyunculara söylenmiştir . Yazıklar olsun sana emre bunu yaparak insanlığa ve FB ye ihanet ettin ...

  10. gurkan dedi ki...

    "...bizim Fenerbahçeliliğimize laf edecek kadar acizleşmeyin."
    Kimse kimsenin Fenerbahceliligini sorgulama hakkina sahip degil elbette. Ama "kimse". Ustelik bu sinir sadece Fenerbahcelilik'le de bitmiyor.
    Kimse Emre irkci kufur etti, o yuzden asmaliyiz, cunku Fenerbahcelilik bunu gerektirir demek hakkina da sahip degil. Hele ki su acaip ortamda. Yillardir 17'ye karsi 1 savastigimiz, hakkin, adaletin olmadigi, rakiplerin yaptigi herseyin mubah goruldugu, Fenerbahce'ye ise herseyin yasak oldugu bir ortamda...
    Yobo Burak'in anasina kufur ederse, Burak da ona zenci der. Fenerbahceli sporcu hic ilk kufur eden, ilk haksizligi yapan degilken, surekli gerilen, "sike sike" aldigi sampiyonluk hala sorgulanirken, dusmanin bizden bekledigi sey zaten bolunmemiz. Barajda ufacik bir delik acilmasi. Sari okuzu istiyorlar, anlamiyor musunuz?
    Bu sacmasapan ortamdayken ben sadece Emre'yi degil, Bilica'yi da savunacagim digerlerine karsi, tamam mi? Bu da hic kimseye, gurkan irkci kufur eden Emre'yi savundu, o yuzden o da irkci, Fenerbahce'lilik degerlerini de bilmiyor filan demesin.

    Bu savas bitene kadar ben gozu kapali bir sekilde, sadece cubuklunun yanindayim. Hersey normale dondukten sonra bahsi gecen oyuncularla ilgili dusuncelerimi ayrica yazarim.

    Boyle bir gunde cubukluya koru korune destek vermek irkciliksa, evet ben irkciyim.

  11. Olgu dedi ki...

    Bir de 3 temmuz'dan bu yana sözüne hürmet edilen bazı kanaat önderleri var ki "küfürle ırkçılığı birbirinden ayıralım" diyorlar. Demesinler, ayıp oluyor.

  12. deddaq dedi ki...

    daha once de soyledigim gibi karsilikli kufurlesmede soylenen bu lafi ben irkcilik olarak kabul etmiyorum, evet adabiyla ozur dilenmeli, emre irkci olmadigini irkciligin karsisinda oldugunu sinirle bu sozleri soyledigini cikip soylemeli (ki bir cogunu soyledi zaten). emre ceza da alsin ama kadro disi kalmak takimdan kovulmak cok agir cezalar. ayni 3 temmuz sureci gibi boku cikmis bir duzende emreyi taslamak cok sacma. su kafadan da cikin artik: her fenerbahceli dogru duzgun insan degildir boyle birsey olamaz. gs bjk li irkcilik karsiti insanlar oldugu gibi fasistler de her takim taraftarinda olabilir. emreyi fenerden kovun fb ye yakismaz demek yerine, (madem emre bu kadar buyuk suc isledi) o zaman yirtin lisansini bir daha futbol oynamasin bu adamin futbol sahasinda yeri yok dersin. emre fenerbahceden kovulsa uzelecek biri degilim fakat bu sekilde bir linc kampanyasiyla kovulmasina da gonlum razi degil. evet emre saha icinde sinirlerine hakim olamiyor ama butun bunlari da BENCE haketmiyor.

  13. gurkan dedi ki...

    Yukaridaki yorumu gonderdikten sonra okudum yazinizi.

    Oradan alinti: "... Dolayısıyla Emre yaptıklarını bu şartlar içerisinde yapmıştır.... " Hah iste, ben de oyle diyorum zaten.

    Siz ama gurkan, o cumlenin devaminda su da var demeden: "ve 28 yaşındaki herhangi bir insan gibi hala değişme potansiyelini / şansını önünde tutmaktadır." Simdi isterse 45 yasinda olsun ve karakterinin degismeyecegi belgelenmis olsun. Ilk cumledeki durumu degistirmiyor ki?

    Bu acimasiz, adaletsiz savas bitene kadar kimse benim Fenerbahceliligimi sorgulamasin. Kimse baskalarina irkci demesin. Benim icin ter doktugunu bildigim, gordugum futbolcuma da demesin. Bilica dahil hepsinin yeri ayri bu sene. GS'a bile yenilen erkek basket takimi dahil kimseye kotu soz soylemem bu sezon.

  14. Yamaç Aksan dedi ki...

    Gerçekten Türkiye de Zencilere karşı ırkçı bir tutum var mı? Ermeni'lere Kürt'lere karşı var. Ben zencilere karşı böyle bir algı olduğunu düşünmüyorum. Emre bir futbolcuya pis kürt veya pis ermeni dese bence durum çok ağır olurdu.
    Yine örnek vereyim pis Japon ırkçı bir tabir midir? Belki Çin'de falan olabilir ama Türkiye'de değil.
    Emre'nin antipatik olması ırkçı olması anlamına gelmez. Emre birşekilde başını yakacak, etrafta hatasını bekleyen bir sürü akbaba var. Haksızda sayılmazlar.
    Durum hakarete uğrayan açısından daha vahim. Tabi mesela bir futbolcumuza pis türk diye hakaret edilse rahatsız oluruz..
    Ben Emre'nin ırkçı falan olduğunu düşünmüyorum. Sadece agresif kaba antipatik bir tip.
    Ceza almalı mı? Bence evet hakaret etmiş almalı.
    Ama olay abartıldığı gibi toplumu kin ve nefret duygusu ile ayrıştırma değil.

  15. msmxcom dedi ki...

    Emre, Fenerbahçe'nin ikinci kaptanıdır, dün maçta da gördüğümüz gibi sahaya ısınmaya çıkarken Alex'den sonra taraftarın yanına çağırdığı kişi Emre'dir. Elbette bizim gözümüzde Emre de bir Alex değil, bir Gökhan, bir Volkan olamaz, ama nasıl ki Saracoğlu'nda GS'yı yenemedikten sonra "bu sezon olağanüstü sezon" mantığıyla hareket edip takıma birşey diyemiyorsak, burada da o geçerli olmalı. Neden?

    - Öncelikle karşısındaki takım FB taraftarının gözünde -bu sezon için- en çirkef takım. Hakkımızı orada burada her yerde ararken bir ordan bir burdan TS çıkıyor birşeyler saçmalıyor. E bu da haliyle taraftarı sinirlendiriyor. Stadta bağıra bağıra haklıyız kazanacağız diye bu yüzden bağırıyor. Yoksa bu seneye kadar TS maçının Gençlerbirliği maçından ne farkı vardı? Sonuçta bu durum taraftarı bu kadar etkilemişken olayın birinci derece muhattapları futbolcuları düşünmek de gerek. Emre'nin o sözü o gergin maç ortamında Zokora'ya değil de Eboue'ye söyleyeceğini sanmıyorum mesela. Bu sene konu TS olunca durum biraz farklı oluyor.

    - İkinci bir durum da sizin de twitter'da belirttiğiniz gibi TS soyunma odasında git açıkla demiş olma olasılıklarının yüksek olması. Emre saha içinde özürleştik anlaştık diyor -ha yaptığı yine doğru değil- ama o zaman saha içinde neden "it's ok man" tarzı bir yaklaşım sergiliyor Zokora? Eğer saha içinde anlaşmışsan saha dışına neden taşırıyorsun?

    - Son maddeden de çıkarılabileceği gibi TS'nin, bize karşı nasıl bir tutum sergilediği ortada. FB'nin değerlerine ne kadar bağlı olduğu, tarihiyle marşlarında bile övünen bir takımın değerlerinin ne kadar üst düzey olduğu biliniyor. Biz bunları tartışırken aslında amaca ulaşılmış oluyor ve az önce Emre'nin Yobo'yla basın toplantısı düzenleyeceğini öğrendim. İşte kamuoyunda sezonun en iyi oyununundan öte Emre konuşuluyor. Tam o havayı yakaladık derken umarım çatlak verilmez.

    Sonuç olarak Emre'ye ceza verilmeli, ama kulüpten atmak olmamalı bu ceza. Elbette ki Lefter'e Türkiye'nin en büyük ırkçılık hareketlerinden biri yapılırken Lefter'in yanındaydı bu taraftar, onun dünyadan ayrılışının üzerinden 1 yıl geçmeden bunların konuşulması -ki daha önce uzuun bir süre zarfında FB aleyhine konuşulmamıştı- çok üzücü. FB değerleri üst düzey olan kulüpse eğer, Emre'nin de bir değer olduğunu unutmadan hareket etmeli. Yönetimin eline bir bomba daha düştü ama hadi hayırlısı.

  16. gurkan dedi ki...

    Bahsi gecen alintinin yapildigi yazi "Türk Futbolunun Alkibiades’i Emre mi?" (http://papazincayiri.blogspot.com/2008/06/trk-futbolunun-alkibiadesi-emre-mi.html)

  17. ben-i Adem dedi ki...

    Görüşlerinizi önemsiyor ve sizi ilgiyle takip ediyoruz. 3 Temmuz sürecinden beri deniz fenerimiz oldunuz. eleştiriler de olacaktır mutlaka. övenler de, sövenler de.. Taraftarın genelince kabul gören övülesi yazılar yazıyorsunuz. Eğilip bükülmeden, "kim ne der" derdine düşmeden, doğru bildiğinizi dillendirmeye devam edin.. Biz buradayız ve takipteyiz..

  18. 46H dedi ki...

    Burada Emre Belözoğlu hakkında olumsuz yazı yazan arkadaşlar; Emre ve Yobo'nun ortak ürünü olan kapakları hatıra olarak sıkıca sıkın ve saklayın.Sizi ayıbınızla başbaşa bırakıyorum. Aynı "dingillliği" tekrarlamamanız dileğimle..

  19. lebovzki dedi ki...

    arkadaşlar, aklın yolu birdir. bu olayınmukayesesi, "ama onlarda şöyle yaptı, ama zokora'da şöyle dedi" türünden ilerleyecekse, bitmişliğimizin resmine buyrun demek gerekir.
    bu bloğu pek takip etmem, bu yazıyı da arkadaşım gönderdi. çok teşekkür etmek isterim ekibe. amasız, fakatsız, kıvırmadan, fenerbahçelilik değerlerine sahip çıkılması, dün akşamdan beri yaşanan #emrebelözoğlucandır rezaletinden sonra umutlarımız tam tükenecekken imdadımıza yetişti.

  20. Adsız dedi ki...

    @46h
    emre ben öyle birşey demedim diyor ? oysa dudakları aynı şeyi söylemiyor açıkca ''f.nigger'' diyor .bende diyorumki eğer emre ceza alırsa ve bundan fb zarar görürse sende bu kapağı sıkıca sarıp saklayacak mısın ?

  21. Olgu dedi ki...

    @46H:
    O lafı tırnak içinde kullanmana gerek yok ingilizce söyle biz de sana karşılığını verelim. kimin blogunda kime posta koyuyorsun.

  22. Abdülkadir dedi ki...

    Dün aksam sampiyonluk yolunda çok büyük bir avantaj yakalamisken, bir gun dahi sabredemeyip bu konu üzerine baliklama atladiginiz için bravo size valla...

  23. momos dedi ki...

    bana biri şunu anlatsın lütfen, birisine pis herif demekle pis zenci demek arasındaki fark nedir? pis zenci derken tüm bir ırka mı küfür ediliyor? peki ecdadını s.. derken de ırkçılık mı yapıyor küfreden? Küfür bilinç içermez. Çoğu küfür içerdiği anlamdan öte sesindeki öfkesinden dolayı edilir. En çok kullanılan .mına koyim küfrünü ele alalım, bu küfrü edenler sex manyağı mıdır? yapacaklarını iddia ettikleri eylem sexopat olmalarından mı ötürüdür? FIFA, UEFA ırkçılık konusunda çok hassas bunu anlayabiliyorum ancak bu hassasiyetlerini bilinçli bir şekilde yapılan saldırılarda göstermeleri gerektiğine inanıyorum. örneğin sahaya muz atılması, ırkçı pankartlar, ırkçı el hareketleri, vs..

    öte yandan emre ırkçı olmadığını söylüyor, arkadaşı yobo şahitlik yapıyor, söylediği kötü bir söz yanlış anlaşılmışsa özür diliyor, üstelik konunun rapora yansıyıp yansımadığına bakmadan çıkıp tv.de söylüyor bunu. bana samimi geldi bu tavır. bugün basın toplantısında yaptığı açıklama da tatmin edici. emre sağ görüşlü, sinirlerine hakim olamayan, sert stilli bir futbolcu nihayetinde. birini ırkçı olarak nitelemeden önce daha çok veriye sahip olmamız gerektiğine inanıyorum.

    üzüldüğüm konu bu kadar patırtının ts açtığı pankartlardan sonra kopartılamaması. zokora'nın yaptığı fırsatçılıktır. biri bana ırkçı bir hakaret edecek veya öyle yaptığına inanacağım ve sahayı kolkola terk edeceğim? tutarlı bir davranış mı bu? ne yazık ki başarıyla gündem yönlendirilmiştir. emre nin konsantrasyonu bozulmuştur ve bu da fener nefretinin bir parçasına ait kalmıştır.

    emre 3temmuz sonrası küme düşürülsek de takımı terk etmeyiz diyenlerden biridir. Bu nasıl bir fedakarlıktır sizce? sadece juventus'un başına gelenleri düşünün, kaç tane futbolcu böyle davranır? muhtemelen emre sene sonunda ayrılacak takımdan ve fb yine mücadeleci bir oyuncu kaybetmiş olacak.

  24. BOSS dedi ki...

    @46H
    İşte O kafa...
    Emre'nin, ilk yorumunun üzerinden 24 saat bile geçmeden değiştirdiği 2. yorumuna, işine geldiği için inanan ve haklı çıktığı zannıyla renkdaşlarına hakaret etmekten keyif alabilen kafa,
    Aziz yıldırım'ın ergenekoncu olduğuna inanan şamil ile şikeci olduğuna inanan erman kafasından zerre farkı yok.
    İyi oyuncu Emre, hatalarıyla birlikte sahip çıkalım. Belki O'nun sayesinde şampiyon bile olabiliriz.
    Nede olsa; "Başarıya giden her yol mübahtır" değil mi?...

  25. gurkan dedi ki...

    @BOSS
    Heyoo, zaten gicik oldugumuz Emre bir hata daha yapti. Diger takimlar, Huseyin Gokcekler herseyi yapabilir, lazlar bolucu irkci pankart acabilir, onlari kimse elestirmez, ama biz beyaz Fenerliyiz ya, o yuzden biz herkesten once karsi cikariz Emre'ye.
    Aferin, esas bu iste o kafa.

  26. Mattt dedi ki...

    “Papazincayirindan, kanuni’nin vatanina hangi yuzle geldiniz” !?
    Bu nasil bir mesajdir?!
    Bu siyasi ve bir grubu asagilayici ve dislayici bir mesajdir. Hem siyasi ve hemde toplumsal bir irkciligi ifade eder! Hem siyasi hemde toplumsal bir irkciligi pompaladigi icin tehlikelidir de!!
    Bu sosyal bir ayirimcilik degilmidir, ve sosyal ayirimcilik irkcilik degilmidir?!
    Bu mesaj tum turkiye ye siyasi fahiseler tarafindan o etnik merkeziyetciligin sehrinde trbznda verilmistir!
    Bugun insanliktan durustlukten ve vicdan dan bahsedenler o gun neredeydiler ?!
    Bizim papazda kafaya takmis ve burada bi yazi yazmis (Trabzon'da Irkçılık Tehlikesiz ve Serbest mi ?) diye… abdal’a malum olmus iste.

    Zoka dayi, haklisin irkcilik hic bir sekilde kabul edilemez!

    Sadece bir sorum var: o gun yuzlerce guruh o pankartin arkasinda aleni bir sekilde agiz birligi yaparcasina dururken bu delikanliligini niye gostermedin?!
    O zaman utanc duymadinmi?! Madem bu kadar delkanlisin!
    Delikanliligin, bir gunah kecisine tekme vurmak kadar mi?!
    Zoka dayi bu linc kulturune bir atimlik odun oldugun icinde seni ayrica kutlarim!!

    Ve madem bu kadar hassastiniz da neden o pankart kendi sahalarinda acilirken ses cikarmadiniz, yapilan irkciliktan utanc duymadiniz, oyle ya!!

    Haftanin menusu irkcilik!
    Iranlilarin deniz ticareti ile kesf ettikleri ve isim olarak “coast of blacks” zangibar adini verdikleri tanzanyanin dogusundaki bir sahil kasabasi/sehri. Farscada zangi’ler yani paslanmis tozlanmis insanlar anlaminda kullanilmis ve zamanla ses uyumundan dolayi da “zanc” olarak degismis. Arapcada ise “zanji” olarak yine ayni anlamda yani paslanmis insan olarak kullanilmis. Turkceye ise farscadan yine ayni anlamda gecmis ve bugun turkiye sinirlari icinde zenci kelimesi kullanildiginda yapmis oldugu cagirisim afrika kokenli yani zihnimizde etnik duygulardan ziyade cografik bir imaj birakir. Farsilerde bu zanc kelimesini cografik anlamda kullanmislar ve bizim dilimize de ayni anlamda gecmistir. Ama bugun avrupa ve amerikan alt kulturune ozentili bu embesil zihniyet irkciligi pompaliyor. Nasil ki beyaz turkler, alaca turkler, siyah kurtler…

    Bu assagilik linc kulturu algilarimizi da manipule etmeye ve gundelik hayatimizi da yozlastirmaya basladi! Isin kotu yani ne biliyormusunuz?! Birilerini yada bir grubu linc etmek icin toplumun temel taslarina sicmalaridir bu acik ve net!
    Bu linc kulturunu siz yarattiniz ve tam gaz gidiyorsunuz… ve boyle devam ederseniz de bunlar daha iyi gunleriniz!!

    Ve bu linc kulturu bugunde inonudeydi!

    Seref-ul mekandan tekme yemis iblisler bugun medyayi fisk meclisine cevirmisler de insanliktan durustlukten bahsediyorlar, pehh…

    Acaba bu siyasi fahiseler, kendi stadlarinda astiklari irkci pankart icin kendilerini de tffye sikayet edeceklermi, yoksa trbznda irkcilik serbest mi?!

    Bu insanlara bu topluma verdiginiz zararlar gun gelir karsiniza cikar, yeter artik!

  27. Orkun dedi ki...

    Emre benim için 2001 de oynanan Ankaragücü maçında bitti. Para için giydiği formayı satan bir adama tahammülüm yok. Taraftarın şunu sorgulaması lazım. Neden Alex'e küfür edilmiyor da Emreye ediliyor??? Halbuki bizim en çok canımızı yakan Alex. Neden Hoojdonk Ali Sami Yen de GS taraftarı ile fotoğraf çektirebiliyor da Volkan küfür yiyor? Halbuki Hoojdonk hemen hemen her maçında gol attı bize.Neden Ergün Penbe değilde Sabri küfür yiyor??? Mesele ahlak ve rakibe saygı. Bu yüzden Rapaiç rahatça gelir GS tribünlerine ve oturur. Atın bu şerefsizi. Yakışmıyor.

  28. BOSS dedi ki...

    @gurkan
    Renkdaşım.
    Yazıya ilk yorumu ben yapmışım. Keşke daha dikkatli okusaydınız.
    Herkes beni ilgilendirmiyor ki, ben evimin önünü temiz istiyorum.
    Başkasının işlediği suçlar, bize de suç işleme hakkı vermiyor. Aksi halde bütün ülke suç makinasına dönüşürdü.
    Emre, rakibine gereksiz yere yumruk atsaydı da 3-4 maç ceza alsaydı, hep birlikte asardık O'nu.
    Bu da öyle...
    Gereksiz bir söylem ve kurallar ceza almasını gerektiriyor.
    Ceza almaması için O'nu korumaya alanların da, Hüseyin Göçek ve türevlerine laf söylemeye haklarının olmadığını düşünüyorum.

  29. tik dedi ki...

    Zokora da Alexe ardardao kadar pis faul yapmasaydı, sanki tribünde biz adama küfretmedik. Emre agresif ve dürtülerine sahip çıkamayan bir futbolcu, siyah beyaz farketmez herkeze küfreder. Burada pozitif ayrımcılık yapmayalım. Trabzonlular maçı kaybetti, Emreye ceza aldırtma derdine düştü.

  30. gurkan dedi ki...

    @BOSS
    Bu iki yaziya da yaptigim yorumlara bakarsaniz derdimin suc/suclu olmadigi gorulur. Emre sucsuzdur da demedim, sucludur, hemen cezalandiralim da. Sonucta burayi Galatasaraylilar da okuyor, Besiktaslilar da. Ben en basindan beri diyorum ki, Melo olayinin ustunun kapatilmasini Trabzonlu yazarlar savunuyorsa, biz ilk firsatta sazan gibi (burada kelimeyi kisisel almayin lutfen, eylemi tarif edecek baska bir kelime bulamadim) bu serefsizlerin doldurusuna gelip, "evet biz kahramaniz, o yuzden kendimizi, sezonun sartlari ne olursa olsun, kendimiz sabote etmeli, cezamizi kendimiz kesmeliyiz. Digerlerinin davranislari bizi ilgilendirmez" demememiz gerekir diyorum.
    Bu sezon kil vermememiz gerekiyor bunlara, kil. Kaptanini verirsen sirf beyaz dusuncelerle. kusura bakma da senin safligina tesekkur bile etmez o malum sahislar. Simdi kimse hatirliyor mu Ulusoysuzun 4 senelik Terim imparatorlugunu nasil yarattigini? Herkes sadece 4 yil GS sampiyon oldu diyor. Biz Emre'yi kendimiz asarsak emin ol ki ertesi hafta o konusulmayacak, ulan herifler nasil da karakterli, bravo valla demeyecek kimse. Sadece salaklara nasil yedirdik diyecekler. O hafta diyelim ki orijinal yazida verilen ornekteki gibi Burak Yobo'ya pis zenci dese, emin ol ki tum serefsiz akbaba surusu, "Ama canim, bakin, Yobo da bariz sekilde f. you" demis" diyecekler gerine gerine. Burak 2 mac ceza alirsa mesela, Yobo'nun 3 mac ceza almasi icin ileri geri sarilacak tum bantlar. Biz de atlayip, hakli herifler, biz tertemiz olmaliyiz, haydi Yobo'yu da gonderelim mi diyecegiz?
    Beyler, lutfen, savastayiz iste, kabul edelim. Kusatildik. Kanunsuzca saldiriliyor bize kanun namina denerek.
    Sezon biter, ondan sonra tartisiriz kim suclu, kimi atalim.
    Iki farkli konu var benim mesajlarimda, karistirmayalim.

  31. 1907hammer dedi ki...

    Kesinlikle katılıyorum,Emre'yi assak kessek,kimse ne karakterliler bravo demeyecek!!! Tıpkı,,F.Terim'in dediği gibi "şampiyonluklar ve kupalar bazı prensipler karşısında değersizdir" deyip,durumun vahimliğini gördükten sonra,iki futbolcuyuda ilk onbirde oynatmak gibi.Birde bundan kendine övgü çıkarıp,ikisinide oynatıp takıma kaynaştırdım demek,nasıl bir mantıksa?Diğer bir konuda kimse çıkıp şu Melo'ya "kardeşim bu nasıl sevinç? "demiyor.Asalletten ve gururdan bahseden bir kulüp,gol sevincini köpekler gibi yerde sürünerek kutlayan,devamında rakip taraftar ve futbolcuyu tahrik edecek derecede hareketlerle sevincini sürdüren adama dur demiyor.Biz ne Brezilyalılar gördük,rakipde olsa gol sevinçleri ile sempati toplayan ama bu adamın cidden bir psikoloğa ihtiyacı var.Başkalarına veya kendine bir daha zarar vermeden acilen kontrol altına alınmalıdır.Dün İnönü'de daha vahim olaylarlada karşılaşabilirdik.....

  32. BOSS dedi ki...

    @gurkan
    Evet, Ulusoy ve Fatih Terim'in önderliğini yaptığı ve başarı için her türlü ahlaksız yolun kullanıldığı sistem büyük başarılar(!) elde etmiş ve halen en yakın örneğini Emre'de gördüğümüz sonuçları ile Türk futboluna büyük zarar vermiştir.
    Evet, bu yolun karşısında durabilen Fenerbahçe, 15 yıl'dır medya yoluyla itibarsızlaştırılmaya çalışılmış ve bu kirli kampanya, öylesine sistemli uygulanmıştır ki; BJK taraftarı bile, dostlarının Galatasaray olduğuna inandırılmıştır.
    Mesut Yılmaz'a, Ağar'a, Ulusoy'a ve medyaya boyun eğmeyen Aziz Yıldırım, yıllarca kulübü üzerinden cezalandırılmış, son olarak ta bugün ki kirli sisteme karşı muhalefetinden ötürü "esir" alınmıştır.
    Fenerbahçe, son 10 yıl'dır bir spor kulübü olmaktan çok, bir büyük ve kutsal misyonun öncülüğünü yapmaktadır. Her dil, din, ırk ve görüşten oluşan insanlar Fenerbahçe üst kimliği ile buluşarak, haksızlıklara, hukuksuzluklara ve adaletsizliklere karşı mücadele etmektedir.
    Ve ne anlamlıdır ki; son 10 ay'dır gösterdiği güçlü direnişe, 2006, 2008 ve 2010'da haksız yere kaybettiği şampiyonlukların kendisine kazandırdığı yüksek olgunluk sayesinde ulaşmıştır.
    Bir de bu açıdan bakmaya çalışmanızı rica ediyorum.
    Şampiyonluklar, sevinci 3 gün süren istatistiklerden ibarettir ama zulme karşı isyan etmek, ilahi adaleti bekleyerek haksızlıklar karşısında sabretmek ve bu uğurda mücadele vermek, insan-ı kâmil olma yolunda atılmış kutsal adımlardır.
    Hem Fenerbahçe ile sevinebilme hem de Fenerbahçe yüzünden insanlık onurunun lezzetine varabilme şansına sahip bir taraftar topluluğu olduğumuzu da hesaba katarak, başka hiç bir şeyle ilgilenmeden sadece doğrularımıza ve yüksek ahlaki hedeflerimize ulaşabilmenin yollarından sapmadan hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum.
    Bu uğurda, Allah'ın da şiddetle yasakladığı ırkçılığa, istemeyerek de olsa alet olmuş Emre'yi cezalandırmak, camiasına gönül vermiş milyonlarca insana oluşturacağı örnek bakımından da çok önemlidir.

  33. aethewulf dedi ki...

    mazeret göt gibidir herkesde bulunur ve doğru olanı yapmamak için bin tane mazeret bulunabilir ama yapmak için bir tane mazeret yeter, doğru olması.

    bunlar öyle havadan özdeyiş olsun diye bu kadar meşhur olmadı.

    arkadaşların dedikleri özetle şu,

    türkiye futbolunda türlü çeşit, ahlaksızlık, haksızlık, zorbalık var

    emre'yi yemeye çalışıyorlar, amaçları fenerbahçe'ye zarar vermek,

    melo neler yapıyor da bir şey olmuyor,

    biz ahlaklı davranırsak kimse madalya takmaz,

    özeti de şu, makyevalist davranalım. doğru olanı bilerek, eldeki şartlar sebebiyle doğru olmadığını bildiğimiz bir şeyi yapalım.

    benim de buna itirazım var.

    1- eğer biz de herkes gibi davranacaksak o zaman onlardan neden başka türlü davranmalarını istiyoruz? eğer bizim ahlakımızın standartı diğerlerinin standartı ise, o zaman biz kendimiz için yol gösterici bellediğimiz bu davranış tarzından neden rahatsızız?

    2- fenerbahçeli futbolcuların davranış standartını melo mu belirleyecek? melo ne kadar aşağı düşerse hepimiz o kadar aşağı düşebilir miyiz?

    3- eğer biz zulme, gadre, adaletsizliğe uğradığımızı düşünüyor ve adalet istiyorsak, bunu neden başkalarına da göstermiyoruz? derdimiz adalet ise adil olalım, ayrımcılık ise, torpil ise, bize farklı onlara farklı davranılması ise o zaman da susalım oturalım. bugün gücümüz yok bu kadar ayrımcılığa uğruyoruz, onlar güçlüler daha fazla ayrımcılığa uğruyor.

    4- fenerbahçeli bir futbolcu neler yapabilir? yapamayacağı şey nedir? ırkçı küfür edebilir mi? sahada kendi oyuncusunun üstüne yürüyebilir mi? sahada kavga çıkartabilir mi? teknik direktörü dövebilir mi? soyunma odasına adam kilitleyip hunharca saldırabilir mi? neye, niçin, hangi kıstasla dur diyeceğiz? bunları bekir yaparsa tepkimiz ne olur, emre yaparsa ne olmalı?

    5- biz, hepimiz, fenerbahçe emre'nin kurallarına mı uyacağız yoksa emre mi buranın kurallarına uyacak? bunun net bir ölçütü var, biz hepimiz emre bir şey yaptığında onu savunmaya ve onun arkasında durmaya mı çalışacağız yoksa emre mi fenerbahçe'yi savunmaya, fenerbahçe'nin değerlerine uygun davranmaya çalışacak? bu ilişki doğru yönde mi gidiyor?

    3 temmuz sürecinden sonra, ben fenerbahçeli birinin "başarı için her yol mübahtır" demsini kabul etmiyorum. bunu ünal aysal diyor zaten. eğer siz de bunu diyorsanız ünal aysal'a bir ilke yüzünden kızıyor değilsiniz, karşı tarafta olduğu için kızıyorsunuz. tam da ünal aysal sizin doğru bulduğunuz bir şeyi yaptığı için ona kızgınsınız. o zaman da size kimsenin saygı duyması için bir sebep yok.

    fenerbahçe saygı duyulacak bir takım olmak istiyorsa, prensip için bedel ödemeyi göze almak zorundadır. her şey çiçek bahçesi gibi giderken doğru davranmak zaten çok kolay, esas sorun doğru olmanın zor olduğu yerde doğru kalmayı başarabilmek. sınavdan geçmekle, kalmak da tabi bizim elimizde. bu kadar.

  34. deddaq dedi ki...

    soyledigimiz birsey daha var, bu sozleri soylediyse de tahrik altinda soyledi ve cezasi sizin soylediginiz kadar agir olmamalidir. emre irkci degildir, bi insani bu sekilde kamuoyunda gunah kecisi ilan etmek uzerine oynamak da irkcilik kadar ayip birseydir. bu konuda neden yazmiyorsunuz? ahmet cakar in yobo icin soyledigi sozler linc kafasi degilmidir, irkini satti diye bir insani hedef gostermenin irkciliktan ne farki var? bence ikiside fasistliktir. emreyi elestirmekte hakli olabilirsiniz ama dozunu ayarlayamadiniz. hala amina kodumun fenerlileri diyebilen bir futbolcu yazisi en tepede ve beni rahatsiz ediyor.

  35. A . A dedi ki...

    3 temmuz sonrasındaki çabalarınız nedeniyle takipçi sayınız, bilinirliğiniz arttığında hep bu günleri düşünmüştüm.

    bu blog ne yazık ki geniş kitlelerin blogu olamayacak kadar adil, ahlaklı ve objektif demiştim.

    ben aziz yıldırım'ın çıkıp yeniden başkanlığa dönmesi sonrası yapacaklarının bir kısmı nedeniyle yazacaklarınızın sizi fenerbahçelilerin büyük bir kısmından uzaklaştıracağını düşünüyordum.. ama emre olayı çıktı ve daha erken bu yaşandı.

    emre konusunda başka birşey söyleseydiniz biz'i kaybederdiniz. ve inanın günün sonunda sizin için de bunun önemi olurdu.

    doğru bildiğinizi renklere, isimlere bakmadan söylemeye devam ettiğiniz sürece buralardayız biz.

    emre'yi yemeye mi çalışıyorlar, oyunun bir parçası mı, liseli medya mı, ahlak - adalet derken alet mi oluyoruz.. UMRUMDA DEĞİL..
    önce adalet, ahlak sonra fenerbahçe...

    onlar melo'yu affetsinler, terim'e imparator desinler umrumda değil. ben "emre'yi ırkçılık yaptığı için bir kalemde sildik" diyebileyim yeter ki.

  36. byzkaya dedi ki...

    Aşagıdaki satırlar Sevgili Gürkan'a ait ve katılıyorum.Ayrıca Sevgili dost Matt'in da bakış açısını çok önemli buluyorum.
    Emre sucsuzdur demiyorum, sucludur, hemen cezalandiralim da demiyorum. Sonucta burayi Galatasaraylilar da okuyor, Besiktaslilar da. Ben en basindan beri diyorum ki, Melo olayinin ustunun kapatilmasini Trabzonlu yazarlar savunuyorsa, biz ilk firsatta sazan gibi (burada kelimeyi kisisel almayin lutfen, eylemi tarif edecek baska bir kelime bulamadim) bu serefsizlerin doldurusuna gelip, "evet biz kahramaniz, o yuzden kendimizi, sezonun sartlari ne olursa olsun, kendimiz sabote etmeli, cezamizi kendimiz kesmeliyiz. Digerlerinin davranislari bizi ilgilendirmez" demememiz gerekir diyorum.
    Bu sezon kil vermememiz gerekiyor bunlara, kil. Kaptanini verirsen sirf beyaz dusuncelerle. kusura bakma da senin safligina tesekkur bile etmez o malum sahislar. Simdi kimse hatirliyor mu Ulusoysuzun 4 senelik Terim imparatorlugunu nasil yarattigini? Herkes sadece 4 yil GS sampiyon oldu diyor. Biz Emre'yi kendimiz asarsak emin ol ki ertesi hafta o konusulmayacak, ulan herifler nasil da karakterli, bravo valla demeyecek kimse. Sadece salaklara nasil yedirdik diyecekler. O hafta diyelim ki orijinal yazida verilen ornekteki gibi Burak Yobo'ya pis zenci dese, emin ol ki tum serefsiz akbaba surusu, "Ama canim, bakin, Yobo da bariz sekilde f. you" demis" diyecekler gerine gerine. Burak 2 mac ceza alirsa mesela, Yobo'nun 3 mac ceza almasi icin ileri geri sarilacak tum bantlar. Biz de atlayip, hakli herifler, biz tertemiz olmaliyiz, haydi Yobo'yu da gonderelim mi diyecegiz?
    Beyler, lutfen, savastayiz iste, kabul edelim. Kusatildik. Kanunsuzca saldiriliyor bize kanun namina denerek.
    Sezon biter, ondan sonra tartisiriz kim suclu, kimi atalim.
    Konu ve şahıs kim olursa olsun ''ön yargılı olmayalım ve yargısız infaz '' yapmayalım.
    Diğerlerinin yaptığı kaypak ve ONURsuz davranışları sıralama geregi duymuyorum.
    ''BİZ BİZE YETERİZ'' de olduğu gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.Ama bu süreçte aramızdan bir tugla bile eksiltmeden omuz omuza ve dimdik durmaya devam ederek...
    Sevgi ve saygılarımla

  37. Adsız dedi ki...

    Neyi tartışıyoruz ? Bizim önümüze Şike yaptığımızın kanıtı konsa bu 3 temmuz sürecinin bir Şike süreci olduğunu kabul etmeyecek miydik ? yaptıysak cezasını çekeriz demeyecek miydik ? inanmadık ve hepbirlikte dik durduk ! çünkü şike yapmadığımızı vicdanen mantıken ve son olarakta hukuken gördük ! ve haklı olduğumuz için bu noktaya getirdik süreci , sadece çok iyi mücadele ettiğimiz için değil , suçumuz olsa ispatlansa ne diyebilirdik ? ama onlarda yapmıştı demek bizi kurtarır mıydı ?

    İşi uzatmaya gerek yok ? sorular şunlar

    emre bu lafı (f.nigger) söyledi mi ?

    peki bu emre ingiltere ve italya gibi bu lafın nereye gideceğini çok iyi bilen biri mi ?

    emre bu olayla ilgili daha öncede mahkemelerde cebelleşti mi ?

    tüm bu soruların cevabı EVET ise o zaman tartışma bitiyor . Gereken yapılmalıdır . Ama siz bu sorulardan sadece birine HAYIR diyebiliyorsanız . Sizi tebrik ediyorum .

    Benim Fenerbahçem Lefter lerin Aykut ların Alex lerin Pondexter ların Uche lerin Fenerbahçesi , onlardan bir kısmını yaralayacak birinin değil .

  38. Mattt dedi ki...

    (I)

    Web sitesinin yayın yönetmeni ayşe mehveş evinin internet gazete anlayisi; “çıtır çıtır bir haber sitesi” digerleri cok demodeymis!

    citir bir gastecilik yeni bir bakis yeni bir anlayis… citir bir gastecilk, teshircilik, et pazarcilii got gogus 90-60-90 citir gastecilik… internet gasteciliginde citirlik…

    bizim citir hakkinda bir haber:
    …Yazarı Mehveş Evin de köşesine taşıdı. …İlginçtir dolaşıma soktuğu haberi Medyatava yayından kaldırdı, ama gazete köşelerini ve televizyon ekranlarını kapmış birtakım “takıntılı gazeteci müptezelleri” sözkonusu videoyu dinleme gereği bile hissetmeden akılları sıra işi “çakmaya” getirdi…

    Anlasilan bizim citir isi kapmis, cin gibi cin, yeni model medyanin cakicisi olmayi kafasina sokmus, bu da disi kahraman, ulu manita!
    Fenerlilere de catkin ya sende meshur oldun, bokun tavana yapisti, 3 vakte kadar bahtin acilacak gozun aydin.

    Enteresan olan sey ise, haberde bahsedilen konu da manipulasyonla irkciligi kasindirmaya calisan bu bocekten bahsediyor. Bir takintisi var!!
    Hedefe ulasmak icin her yol citir citir!!
    Citir citir haber sitesi, firlama gastesi… heyy yavrumm heyy hersey girla!!

    Hani cakacak ya… ama konu irkcilik, can alici, turnayi gozunden vuran!

    “…Nefret söyleminden nefret suçuna yelken açan bu korkunç örnekleri, başta Trabzonspor olmak üzere, tüm futbolseverleri kınamaya ve cezalandırmaya çağırıyorum…!”
    diye fetva vererek ortaligi fisekliyor, tahrik ediyor korukluyor nefret sucuna yelken acarak!!
    Hani kahraman olucak yaa ulu manita!!

    Turkce o kadar ilginc bir dil ki cumle icende herhangi bir sifati degistirmek ile hem anlamini hem de algilari degistirebilirsin, nasil mi?

    - Papazın çayırından Kanuni’nin memleketine HOS geldiniz (kendi yazisindan aynen alintidir, yani kopyala yapistir taktigi)
    - Papazincayirindan, kanuni’nin vatanina HANGI YUZLE geldiniz? (acilan soysuz pankart)

    Goruyormusunuz, anlam farkliligini algilari degistirmeyi?! Belki de ne yazdiginin ne soylediginin farkinda bile degil ama imamin fikri ne ise zikri de o dur miirim!!

    Ve daha bitmiyor, bizde kasinacak cok irkcilik var!!

  39. Mattt dedi ki...

    (II)


    Bizim ulu manita gazini alamiyor: …Neden “Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz” pankartları açıldığında cezalandırılmıyor, tersine, en üst düzeyden takdir görüyor?
    Neden “yanlışlıkla” bombalananlar Kürt olunca kaçakçılıklarıyla gündeme geliyor? İlginçtir, “Bizim memleketimizde ırkçılık yoktur” diyen çok... Peki Festus Okey neden öldürüldü? Neden Alevilerin evleri hâlâ “işaretleniyor”?
    Yurruu bee kim tutar seni!! Ahh birde, AKP-C hesap ver deseydin dasi gendiine gondurmus olacaktin.

    Finalini de soyle yapiyor: “Önce bu sorulara cevap verin… Sonra müdafaaya geçin!”

    Kafasina koymus iste illa ki kahraman olucak…
    Bizim ulu manita mutfakta gordugu oklava ve tavayi kilic kalkan saniyor… “mudafaya gecin!”
    Heyytt yavrum beee, kim tutar seni …citirim benim!

    Biz atadan gormedik irkciligi, insanlari dislamayi bilmedik… ama ogrendik!
    Bizler bulgur pilavini, bulgur asini paylasarak hayatta kaldik, biz bilmiyorduk bunlari usta.

    Koy cocuklari alevisi kurdu dalmis Kor Adis’in bostanina bir demet yesil sogan 2 domates ugruna
    Biz gormedik deden atadan, taa ki cendermeler koyumuze gelene kadar, once koyumuzun ismini degistirdiler, hoslanmadilar tekrar degistirdiler, usenmediler yine degistirdiler.
    Tadimiz tuzumuz kalmadi. Cendermeler once Niyazi ogretmeni ve koyun bazi alevi ve kurt genclerini tutukladi, komunistlermis… Bahar geldi ama Kor Adis’in bostani kurudu sonra sulalesi ile koyu terk etti. Kor Adis’leri koyun diger aileleri takip etti kimisi istanbula, kimisi izmire, adanaya goctu. Her sey cok cabuk gelisti, evlerimiz baglarimiz veran oldu… biz bilmiyorduk kominizmi, kurtculugu, turkculugu, irkciligi…
    Biz bilmedik bunlari… ama ogrendik!!

    Bu ulkenin acilari ne yana duser, hasreti ne yana usta, bilirmisin?
    Sol yanim turk, sag yanim kurt…
    Sevda ne yana duser usta, soylermisin?

    Adimiz cikti kiroya yetmedi attirdilar takla
    3 kurus haysiyetimiz vardi o da oldu mefta
    onur ne yana duser usta, bilirmisin?

    Nefsimizi terbiye ettik aclikla
    Ama yetmedi gucumuz onursuzluga
    Onurla nasil olunur usta, ogretebilirmisin?

  40. AFIADOR "Korelmis Kalemleriniz için" dedi ki...

    Irkcilik mi? alsana!
    <>

    Dünyanın en hızlı adamı Usain Bolt'un moda tasarımcısı sevgilisi Lubica Slovak'la aşkı memleketi Jamaika'da farklı ırklardan çiftlerle ilgili bir tartışma başlattı.
    Çiftin öpüşen fotoğraflarının ülkenin en büyük gazetelerinde yayınlanmasının ardından internette “Senin de mi beyaz kadın kompleksin var!”, “Bizim ünlüler asla ırkına sahip çıkmayı öğrenemeyecek”, “Adamızdaki onca güzel kız dururken gittin bir beyaz tavşan yavrusu buldun” şeklindeki yorumlar Jamaika'da sömürgeciliğin mirasının etkilerininin silinmesinin kolay olmadığını gösterdi

Yorum Gönder