Portekizce "Ahde Vefa"


Roberto Carlos

Fenerbahçe yönetimi ahde vefa sözünü galiba Portekizce'den dilimize geçmiş bir söz sanıyor. Bunca insana teşekkürü çok gören Fenerbahçe Spor Kulübü resmi sitesi aracılığıyla Roberto Carlos'un hizmetleri önünde saygıyla eğilmiş.

Kulübe bir nebze olsa da emeği geçen herkese bir teşekkür borcumuz vardır ve bunun resmi site aracılığıyla yapılması da şık bir hareket olarak nitelendirilebilir. Ama söz konusu şıklık hiç kimseye yapılmayıp Roberto Carlos için yapılıyorsa birisinin ne oluyoruz diye sorması lazım.

Roberto Carlos geldiği yıl sakatlandığı Şampiyonlar Ligi ikinci turundaki Sevilla maçına kadar gayet iyi bir sezon geçirdi. O maçtaki sakatlığı sonrası önce öngörülerinin yanlışlığıyla tıp camiasında bir ekol olan Fenerbahçe sağlık ekibince rövanşa yetiştirileceği söylendi. 15 günlük sakatlık önce bir aya sonra iki aya çıktı ve R. Carlos sezonu kapattı. Takım şampiyonluk mücadelesinde en kritik haftalara girdiğinde Roberto Carlos İstanbul'da değil Brezilya'daydı. Şampiyonluğu kaybettiğimiz Ali Sami Yen'deki Galatasaray maçının sonucunu bile merak ettiğini zannetmiyorum o sırada. Ertesi sezon ve bu sezon performans olarak hiç de iç açıcı bir performans sergilemedi Carlos. Onun hataları yüzünden yediğimiz gollerin haddi hesabı yok son iki sezondur.

Saha içindeki sıradanlığı yetmiyormuş gibi her hafta gitmek istediğini söylemesi,ayrılacağını her gün bir Brezilya gazatesine fısıldamaları da kabak tadı vermeye başlamıştı. Fenerbahçe kendisinin marka değerini yükselttiğini düşündüğü aslında kulübü çok da sallamayan bir adama resmi sitesi aracılığıyla daha önce hiç bir sporcusu için kullanmadığı bir dille veda ediyor. Peki kulübe yıllarını eren Ümit Özat'ın geçirdiği rahatsızlıktan sonra tepkiler üzerine geçmiş olsun mesajı yayınlayan, gidişinden sonra Fenerbahçe Televizyonu'ndaki şampiyonluk klibinden Tuncay'ı çıkaran, tarihinin en büyük Avrupa başarısını yaşatmış Zico'ya evinin anahtarını bırakabileceği bir muhatap bile göndermeyen, Aydın Örs'ün gönderilmesinin ardından tepkiler üzerine çalakalem bir teşekkür ancak yayınlayan kulüp niye sadece Roberto Carlos'a karşı ahde vefa gösteriyor.

Roberto Carlos'un bir an önce gönderilmesi gerektiğini düşünüyordum ayrıldığına da sevindim, gidişi sonrası normal bir teşekkür mesajı yayınlanmasına da bir şey demem ama kulübün öz evlatlarına, renkleri içselleştirmiş insanlara yapılan vefasızlıkların üstüne takım falan umurunda olmayan bir futbolcuya böyle övgü dolu dizelerle veda edilmesini sindiremiyorum.

Diğerlerinin günahı neydi arkadaş Fenerbahçeli olmak mı ?


9 comments:

  1. Adsız dedi ki...

    Hayırsız evlat daima en çok sevilendir.
    Çok şükür gitti, sonuncusuydu.Bundan sonra Anelka - Carlos gibileri gelmez.Yabancı yıldız transfer dönemi kapandı; artık Topuz'lar Sercan'lar bonservis için , Serdar Kulbilge'ler sözleşme yenilemek için dünyaları istiyor.

  2. Ali Rıza dedi ki...

    yerden göğe kadar haklısın dostum. Ümit Özat'ın, Tuncay'ın gidişinde nasıl bir arıza vardı ki?
    yerli desem, Hooijdonk da sanırım ona yakışır bir şekilde gitmemişti.
    Her ne kadar gitti diye mutlu olsam bile, Rüştü için bile geçerli bu sözlerim.

  3. Adsız dedi ki...

    İbrahim Kutluay'ı bile kovalar gibi yolladık. En güzel jubileyi hak ediyordu.

  4. Sekhranikos dedi ki...

    Resmi site hangi dallama -afedersiniz- tarafından yönetiliyorsa bir an önce değiştirilmeli. en azından dallamalık -gene afedersiniz- potansiyeli düşük biri ile değişmeli. Geçen günlerde sakatlanan batketbolcumuz için yayınlanan metinde geçmiş olsun tırnak içinde yazılmış idi. Bir nevi öndere geçmiş olsun dememeye ironik cevap mı idi bilemiyorum ama alabildiğine dallamaca idi.

    Robertonun gitmesinin yeni transferlerin gelişi için iyi olmadığını düşünsemde sürekli gidicem, gitmek istiyorum diyen tiplerin gönderilmesi en doğrusudur ve kulübün bu teşekkürü en doğrusudur. Diğerlerine yapılmaması ise bu hareketi bile dallamaca bir hale getirmektedir.

  5. Adsız dedi ki...

    Onlara yapilmamasi yanlisti, evet o halde buna da yapilmamali miydi? Anlamadim ben acikcasi pek. Keske onlara da yapilsaydi ve Carlos'a da yapildigi ile kalsaydi...

    Aydin Örs'ü bilemem ama Fenerbahce ayrildigi her oyuncusu veya calisanindan sorunsuz bir sekilde ayrilmiyor ve bu sorunlar sadece Fenerbahce yönetiminden kaynaklanan sorunlar olarak ortaya cikmiyor...

    Kardesi icin, kardesiyle yasadigi problemi sorun etmeden Zico'nun kendisiyle görüsmeye devam etmek istemeyen Fenerbahce yönetimine karsi tavir takinan kisi ve anlasmaya yanasmayan Zico'nun kendisiydi...

    Sonra da ayrilirken anahtarimi birakacak kimse bile bulamadim diye mizmizlanan da... Benzeri laflari havaalanindan ayrilirken Edu da etti. Herkes yine o zaman da bu vefasizliga dikkat cekmeye calisti... Ama sonra ögrendik ki, olaylar Edu'nun anlatiklarindan cok farkliydi..

    Yine Aydin Örs'ü ayri tutuyorum ama Zico eminim ki Carlos'tan daha Fenerbahceli degildi...

  6. Adsız dedi ki...

    Herşeyi geçtim, Edu'nun bu şekilde ayrılmasını bir türlü hazmedemiyorum..

  7. Adsız dedi ki...

    Edu ile ilgili gercekleri Aykut Kocaman tüm ciplakligiyla aciklamistir. Ben Kocaman'a mi inanmaliyim, Edu'ya mi?

    Benim terchimim Aykut'tur... Sizi bilmem...
    Gelelim Ibrahim Kutluay'a... Hatirlar misiniz Ibrahim'in Halil Üner dönemi bittikten sonraki Fenerbahce ile ilgili söylediklerine... Fenerbahce kendisini tutmak icin elinden geleni yapmaya calisirken o Fener'i o zor gününde birakip gidendi... Ibrahim'in sonradan Fenerbahce yeniden güclenmisken getirilmesi aslinda hataydi...

    Cünkü o "kocadigini" düsündügü anda kariyer diyerek Fener'i yalniz birakmisti... O romantizm Ibrahim'de yoktu... Kendisi ayrilirken neden ona gösterilmeli ki bu?

  8. PVH dedi ki...

    Ibrahim Kutluay kendisi gitmek istemedi, Aziz Yildirim zorla Tofas'a satmaya calisti, Ibrahim gitmedi bir sene daha oynadi. Sonra takim dagitildi, kumeye oynayan bir takim kuruldu, gitti 2 sene sonra Avrupa sampiyonu oldu. Biraz akil mantik olur insanda. Fenerbahce'ye arap takimi muamelesi yapan sahte bir kahramanla Ibrahim'i bir tutup ahlaksizca yalan soyluyorsunuz. Yonetimden mi ogrendiniz bu hinlikleri?

  9. Ortega dedi ki...

    Edu değil de Rebrov'un sessiz sedasız gönderilmesi ve Carlos'un uğurlanması gibi iki olayı ele almak lazım bence.

    Rebrov sadece Yozgatlı'ya verdiği o ara pasıyla gelen şampiyonlukla bile hatırlanacak, profesyonel, güzel bir arkadaşımızdı. O adam giderken çok az kişi "ayıp ettik" diyebildi. Carlos'un gidişiyle Türk oyuncuları kıyaslamamak lazım. Hele İbrahim falan apayrı biridir. Ayıptır günahtır.

    Yine de kötü örneklere rağmen, Carlos'un uğurlanmasında çok ciddi bir sakınca görmüyorum. Eğer bir hata varsa, bunu zamanında Carlos'u transfer etmekle yapmışızdır. Stadda yaptığın törenle imza attırdığın adamı, resmi siteden hoçakal diyerek ya da maç sonunda saha ortasında hopiidi hoppidi havaya atarak uğurlamak çok da abartı bir şey değildir. Yani en azından o şatafatlı imza töreninden sonra normal geliyor.

Yorum Gönder