İyi Orta Saha Kupa Getirir


uğur

Bazen bir fotoğraf çok şeyi özetliyor, yukarıda Aragones'in ne dediğini hayal etmek için alleme olmaya hacet yok "Oğlum" diyor "Top oyna". Partizan maçı için de buna benzer bir şey söylenebilir "Süreç berbattı, sonuç mükemmel."

Şampiyonlar Ligine katılmamız, asgari 14 milyon dolar ayarında bir gelirin takım bütçesine yazılması ve hedeflerin hala önümüzde duruyor olması herkesi memnun etmeye kabil lakin takımın büyük eksiklikleri olduğu da açık.

Fenerbahçe geçen sezon kısıtlı ve dar bir kadroya rağmen Şampiyonlar Ligi’nde Çeyrek Final oynadı, şampiyonluk mücadelesini ise son 2 haftaya kadar sürdürdü. Bu seneki beklentinin bu seviyeden daha aşağı olması için hiç bir sebep gözükmüyor dolayısıyla bu hedef kapsamında takım analiz edilmeli. Görülecek ki mevcudun beklentiyi karşılaması mümkün değil.

Bir kere takımın kanadı yok. Kazım’ın sağ kanattaki gayri ciddi oyunu Fenerbahçe’nin atak organizasyonlarının sürekli yarıda kesilmesi sonucunu doğuruyor. Futbol tekniği yüksek bir oyuncu olmasına karşın oyun içerisinde disiplinli değil ve daha önemlisi fundamentali zayıf. Özellikle uygun pozisyonda olan arkadaşları varken yaptığı yanlış şut seçimi, topla çok oynaması ve mücadele gücündeki zayıflık göz önüne alındığında Kazım’dan bir as takım oyuncusu olmayacağı çok belli, kendisinden iyi bir yedek olur. Uğur'sa en az Kazım kadar vahim. Kesinlikle vasat bir kanat oyuncusu. Belki Süper Ligde ortalama takımlara karşı oynatılmasında bir sakınca yoktur ancak Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig gibi iki organizasyondaki 42 maçlık bir maratonda Fenerbahçe için büyük ayak bağı.

Maldonado’nun bu maçtaki performansı ise ümit verici. İyi bir oyun sergiledi, doğru toplara doğru zamanlamayla girdi, pas hatası yapmıyor ve oyunu hızla yayıyor lakin yanında kesinlikle orta saha direncini arttıracak iyi bir önliberoya ihtiyacı var. Alex, Semih, Uğur ve Kazım’dan mürekkep bir orta sahanın bütün açıklarını kapatması mümkün değil, kötü bir futbolcu olduğu için değil, bunu Lampard da olsa yapamayacağı için yapamaz.

Semih’in golü üstünde bir kere daha durulması lazım. Ne kadar yetenekli bir son vuruşçu olduğu apaçık belli, vuruş şekli, zamanlaması kumaşının Türkiye Ligi ve Avrupa’nın sayılı forvetlerinden biri olduğunu gösteriyor velakin Aragones’in sisteminde maç içerisinde saha ortasına doğru inmesi gerektiği için zorlanıyor. Bu mevkide takımın olmayan kanatlarına top dağıtmak zorunda kaldığı için değil, böyle bir pozisyonu olmadığı için bunu yapamıyor. Onun yerinde Alex’in oynaması çok daha verimli olacaktır.

Aragones’in Alex’i neden orta sahanın tam ortasına çektiğiyse anlaşılabilir. Bir kere çok iyi top dağıtıyor, oyunu kontrol ediyor, topsuz oyunda da çok başarılı. Hocanın bu niteliklerden istifade etmek istemesi akıllıca gözükebilir ama bir orta saha oyuncusunun çok üstünde tekniğe ve futbol zekasına sahip Alex'in defansif yetenekleri hiç yok. Fiziği ise mevkisinin gereklerini yapmaya 65 dakikadan fazla müsaade etmiyor.

Bu şablonda nerelere transfer yapılması gerektiği belli, önce bir önlibero alınması lazım. Deivid’in gelişi sağ kanattaki Kazım problemini bir nebze olsun dindirebilir ancak sol kanat bütünüyle alarm veriyor, ksnada baktıkça rakı içesimiz geliyor. Sorunsa 1 yabancıdan fazlasını alamayacak olmamız. Bu şartlar altındaysak ben iyi bir önlibero transferini yine de tercih ederim. Takımın kalbi ve orta sahanın kendisi olan bu mevki başka bir şey düşünme şansı bırakmıyor. Sol kanat içinse Vederson’un dönüşünü ve Emre’nin hayırlısıyla sakatlıktan kurtulmasını beklemekten başka yapacak bir şey yok. Aziz Başkansa herhalde tribün transfer edecek, bir tek onla uğraşıyor.


3 comments:

  1. medgallis dedi ki...

    alex'le ilişkinleştirilen altmış beş rakamını en azından dün geceki maç için kabul etmiyorum.dakika seksenler civarıyken r.carlos'un kademesine girip korner bayrağina kadar takip ettiği rakibinden topu alan alex'in ancak alnından öpülür.

  2. methaldar dedi ki...

    Josico iyi bir orta saha transferi mi peki, bilen var mı?

  3. aethewulf dedi ki...

    @medgallis

    ben de bu efsane olacak diye o noktada bağırmıştım. kaptan büyük bir futbolcu ama kendisinin kademeye girip top çalması bir yandan da içimi acıtıyor. israf gibi bir şey, lüzumsuz ışığın yanmayı devam ettirmesi gibi huzursuz edici. elinizde alex gibi bir adam var ve 80. dakikada kademeye girip top kesiyor, orta sahada olup bir kontraatak da inanılmaz bir çalımla pozisyon yaratabileceği yerde. kademeye girmek alexler için değildir, olmamalı. fenerde prodaktivite istiyorum!

Yorum Gönder