Alex'li 4-3-3



Fenerbahçe'nin bu sezon maçın son 15 dakikasına önde girdiğinde uyguladığı bir 4-3-3 var. Maça başlanılan 4-2-3-1'in en önde oynayan oyuncusu sağ kanada geçiyor, Mehmet Topuz orta sahada sağ iç, Emre sol iç oynamaya başlıyor, Alex en öndeki oyuncu oluyor. Son kısmına önde girilen maçlarda orta sahaya bir tane fazla oyuncu koyup top rakipteyken 4-5-1 ile savunma yapmak için kullanıyoruz büyük ihtimalle. Büyükşehir Belediye maçında ise ilginç bir şey oldu ve ikinci yarıya bu şekilde başladık ve bütün yarıyı bu taktikle oynadık.

Önce takımın aldığı düzeni gösterelim. Bu sistemle oynarken defans düzenine yerleşen takım tepeden şöyle görünüyor. 4-5-1 düzenine geçip top kazanılmaya çalışılıyor. (Defanslar gri, orta saha üçlüsü lacivert, forvet üçlüsü sarıyla gösteriliyor).


Top kazanıldığında ise şöyle bir diziliş oluyor.


Aslında burada vurgulanması gereken nokta bu dizilişin Büyükşehir Belediye maçında tüm yarı oynanması ve 70. dakikada Caner ve Güiza girdikten sonra bile değişmemesi. Yani Güiza girdikten sonra Semih'in ikinci yarı pozisyonunda, sağ açıkta, oynamaya devam etti. Böyle bir taktikle takımın defansif gücünün arttığı doğru. Aşağıdaki gibi rakibin defansından topla çıktığı durumlarda kanatlardan gelen rakibi karşılayan oyuncu o kanada yakın oynayan orta saha oyuncusu oluyor. Burada soldan çıkan rakibi Mehmet Topuz karşılıyor.


Fakat son 10 dakikada skoru korumak için böyle oynamakla tüm yarıyı böyle oynamak arasında bir fark ortaya çıkıyor. Fenerbahçe 2-0 önde olduğu için kendi sahasında tüm yarıyı topu rakibe verip gelmesini bekleyerek oynayacak değil. Gol yememeyi garantilemek isterken bir gol daha arıyor ve paslı oyununa devam ediyor. Böyle olunca ortadaki üçlü tıpkı ilk yarıdaki gibi prese devam ediyor. Bu maçın ikinci yarısında birçok pozisyonda orta sahadan iki oyuncu aynı anda topa baskı yapmak için ileri çıktı. En uçtaki oyuncu ile aralarında başka oyuncu da kalmayınca oyun kuruculuk rolü de orta saha üçlüsünden ileri çıkan bu iki oyuncuya kalıyor. Böyle bir durumda top kaptırıldığında ise rakip atağı orta sahada oluşan boşluk nedeniyle çok hızlı gelişebiliyor. Aslında uyumlu bir takımla bu sorun giderilebilir. Örneğin aşağıdaki karede verdiğimiz en ciddi pozisyon var. Emre ve Mehmet aynı anda baskıya çıkıp topun ilerisinde kaldıkları için orta sahada büyük bir boşluk oluşuyor. Semih tehlikeyi sezip koşmaya başlıyor fakat birincisi defansif sezgilerinin zayıflığı nedeniyle geç kalması, ikincisi bir kanat oyuncusuna göre çok yavaş olması nedeniyle rakibine yetişemiyor.


Başka bir sorun da Alex'in en uçta oynayan oyuncu olduğunda veriminin düşmesi. Alex'i yıllardır tanıyoruz. En verimli olduğu pozisyon forvet arkasında, ceza alanına yakın topla buluşmaya elverişli olduğu pozisyon. Öndeki forvet oynamak için yavaş. Zaten Alex'in forvet koşuları da tipik bir bitirici forvetin yaptığı koşulardan değil. O, rakibi sürükleyip alan yaratmak değil, yaratılan boş alanları kullanmak için yaratılmış bir futbol dehası. Rıdvan'ın da söylediği gibi attığı kafa gollerinde sağında solunda bir forvet bulunması tesadüf değil. (Daha önce benzer bir yazı yazdığımız geldi aklıma).

Aşağıdaki 10 saniye bunun iyi bir örneği olmuş. Stoch topu aldığında normalde en uçta oynayan bir forvet oyuncusu o iki defansın arasına doğru koşar ve kenardan gelecek ortayı veya pası bekler. Alex ise senelerdir yapmaya alıştığı ve en iyi yaptığı şeyi yapıyor ve Stoch'un hep gerisinde kalıp onun beraberinde götürdüğü oyuncuların boş bıraktığı alana yöneliyor (videonun 8. saniyesinde yaptığı hamle). Bu arada pozisyon ölmüş oluyor. En uçta Alex yerine bir forvet olsa klasik forvet koşusunu yapacak ve arkadan gelen Alex yine Stoch ile forvetin boşalttığı alana koşusunu yapacaktı.



Fenerbahçe'nin Alex'in en önde olduğu 4-3-3'e geçtiğinde gol yememesi de gol atamaması da tesadüf değil. Bu sistemi çok maçta kısa sürelerde skoru korumak için yapmıştık. Büyükşehir Belediye maçında bütün yarıyı böyle oynamamız ilginç oldu. Belki böyle bir sistemi 25-30 dakika gibi uzun süre oynayacaksak en önde Alex yerine Niang gibi tipik bir forveti veya felaket bitiriciliğine rağmen Dia gibi hızlı bir oyuncuyu oynatmak daha verimli olabilir. Tabii bu durumda yenilecek bir gol sonrası takımı toparlayacak Alex'ten de vazgeçip fazladan risk almış oluyoruz.


4 comments:

  1. Ortega dedi ki...

    Yazıyı okurken aklımda en sondaki paragrafta yazdıklarını söylemek vardı. Aykut Kocaman'ın kafasında hep bu 4-3-3'ün olduğunu biliyoruz. Sene başındaki malum sorunların kaynağı da bu sistemdi aslında. Alex'le bu sistemi uygulayamacağımız ortaya çıkınca, takım Daum'un taktiğinin hallicesi oldu. Bir başka deyişle Aykut Kocaman, Daum'un oyununu Daum'dan daha iyi oynatan bir ekip kurmuş oldu.

    Bu sistemin en büyük sorunu M. Topuz'un sağ iç oynamasıyla ortaya çıkan boşluk. Rakibin solunda sağlam bir eleman olursa, Gökhan tek başına idare edemez orayı. İBB maçında neyse ki Ekrem kazmalık yaptı da cezayı kesmedi. Orada gol gelse fıtık edecek bir 2. yarı yaşayabilirdik.

    Ben de yazıda belirtildiği gibi koca bir 2. yarı değil, maçın son 10-15 dakikasında böyle oynamamız gerektiğini düşünüyorum. Hücumun merkezinde Alex yerine Niang için tamam derim ama Dia'ya katılmıyorum. Yazıda da yazılmış gerçi sebebi. O felaket bitiriciliğiyle ne derece efektif olabilir ki? Orada oynayan adam yakaladığı fırsatları tepecekse, sadece rakip defansı rahatsız etsin diye oyunda tutulamaz herhalde öyle değil mi? :)

  2. joe kleine dedi ki...

    bu oyunda alex lazım çünkü sağ açık ve sol açıktan gelecek forvet elemanlarına içeri dikine girebilecek zamanı kazandıracak ve girdiklerinde topu onlara atacak bir adam lazım. yani ibb maçında semihin oynadığı yerde emenike veya dia gibi birisi lazım, bu adamlar minimal savunma yapıp hücuma hızlı çıkmaları yeterli olur. Semih hız konusunda çuvalladı hatta oyun bilgisi ile sağ açıktan gelip boşluklara girip pozisyonda yakaladı ama güçsüzlüğüyle iyi vuruşlar yapamadı...ezcümle bu oyun bence tüm maç denenmeli çünkü emrenin presinde yararlanalım ama orta saha boşalmasın aynı zamanda beklerde tekte yakalanmısın istiyorsak aynen bu oyunu oynamamız lazım ve bundan verim almak için alex in alternatifi semih olur ancak...

  3. alembukalemun dedi ki...

    yine belgesel gibi yazmışsın eline sağlık...

  4. 78ers dedi ki...

    alex'in önünde bir santrfor olduğu zaman gole daha yakın olduğu bir gerçek ama, bu formatta hocanın ondan beklediği gol değil diye düşünüyorum.

    burada ondan beklenen skor avantajı sebebiyle rakip arkada geniş alan bırakırken kanatlardan gelen hızlı oyunculara pozisyon hazırlaması. ama niang'ın yokluğunda kanatlardan birine semih geçtiği için bu planın bir tarafı eksik kalıyor.

    ikinci bir husus da günümüzde 4'lü savunma oynayan bütün takımlar için skor dezavantajı durumunda oyunu rakip sahaya yıkmanın en temel şartı savunmanın iki bekini öne çıkarmak. ikinci yarılarda hoca yaptığı bu değişiklikle hem bu beklerin çıkmasına engel olmaya çalışıyor hem de çıktıkları zaman arkalarında oluşan boşluğu daha efektif biçimde kullanmak istiyor.

Yorum Gönder