Nüktedan Başkan 1992'li Çocuklara Karşı



Bir an için hayal edin, Bursaspor Trabzonspor maçında 70 dakika, 7 kişiyle, 8 kişiyle son derece sert bir savunma yapsın ve bir hafta sonra Fenerbahçe deplasmanında "açık futbolu" tercih etsin. Trabzonspor'un son dakika golüyle yendiği çanakkale geçilmez varyantı savunmasıyla ünlü Antep'i bir hafta sonra Fenerbahçe ceza sahası dışında Niang'ın düşürülmesiyle kazandığı bir penaltı ile daha maçın başında 10 kişi bırakıp sürklase etsin ve arkasından Trabzonspor'un zorlukla 5-3 yendiği Bucaspor takımının teknik direktörü, Fenerbahçe maçından önce bir TV kanalına çıkıp desin ki: "8 tane 1992 doğumlu futbolcu ile oynacağız"

Bütün bunlar olurken hayal edin, TBMM Başkanı bu sene Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istiyorum diye açıkça ilan etsin, Recep Tayyip Erdoğan ligin bitiminden 1 hafta sonrasına Kadıköy'e miting koysun.

Neler yazılabileceğini tahmin ediyorsunuz değil mi?

Şimdi bu ülkede bir Fenerbahçe medyası olduğu konuşuluyor. Ben bu medyanın nerede olduğunu gerçekten görmek istiyorum. Bucaspor Teknik Direktörü Trabzonspor maçında 8 tane 1992 doğumlu oyuncuyla maça çıkacağını beyan etti, NTVSPOR haberi laf arasında vermiş, başka herhangi bir yerde dişe dokunur bir tane bile yorum yok.

Aziz Yıldırım'ın Süper güçleri olduğu, tam 10 sezondur Federasyonu, Hakemleri, Medyayı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Avustralyayı yönettiği iddia ediliyor, 1 haftadır Karabük ve Emenike'den başka bir şey duymuyoruz. Karabükspor teknik direktörü Fenerbahçe'yi yenmek için maça çıkacaklarını deklare ediyor, aynı programda Bucaspor teknik direktörü 8 tane 1992 doğumlu oyuncu ile çıkacağını söylüyor. Tıs yok.

Turgay Atasü fahiş bir kararla Fenerbahçe Bayan Basketbol takımının en değerli oyuncusu Taurasi'nin doping kullandığını cümle aleme daha ikinci testler yapılmadan ilan ediyor, doping yüzünden dünyanın en değerli bayan basketbolcusunun basketbol oynama hakkı elinden alınıyor, Fenerbahçe ile ilişkisi kesiliyor. Sonra kızın esasında doping kullanmadığı, testlerin hatalı yapıldığı ortaya çıkıyor, ne testi yapanlar ne de TV önünde bir insanın doping yaptığını, ahlaksız olduğunu iddia edenlerden istifa sesi gelmiyor.

17 Yaş altı müsabakasında Galatasaraylı taraftarlar gencecik Fenerbahçeli çocuklara saldırıyor, Adnan Polat yönetimi kendi evinde yapılan bu şiddet olayından sonra değil istifa etmeyi, mırın kırın bir özürden fazlasını bile düşünmüyor.

Nerede kardeşim bu efsanevi medya, Aziz Yıldırım'ın süper güçleri?

Bizzat uğradığı haksızlıkları bile ifade edemeyen, komplo teorileri ve nefret söylemleri arasında sesini çıkarmaya bile zorlanan, bir de üstüne günahların takımı ilan edilen kulübün hali bu.

Anadolunun asil çocuğu, kirli işlere kata bulaşmamış, nüktedan başkan, Allah günü TBMM başkanından Grup Başkanvekiline iktidar partisi kendi takımının şampiyon olmasını arzu ettiğini beyan ederken, takımı ceza sahası dışındaki faullere verilen penaltı kararıyla puanlar kazanırken, rakipleri açık futbolu veya 1992 doğumlu çocukları karşısına koyarken, güçsüz, mazlum ama en iyi oyuncusu yanlış bir doping kararıyla biçilebilen, şampiyonluk yolundaki en büyük rakibinin maçına küçücük çocuklar koyulabilen, kendi 17 yaş altı takımı ezeli rakibinin sahasında taraftardan dayak yiyen, voleyboldan basketbola kadar her branşta şampiyonluk yolunda karşılaştığı her rakibin olmadık, akıl izana gelmeyecek suçlamalarıyla başı dönmüş Fenerbahçe günahların takımı, öyle mi?

Biliyoruz ki Fenerbahçe herhangi bir branşta şampiyon olacaksa, bunu ancak kendi gücü, imkanları ile başaracak. Daha iyi oynadığı için, daha çok mücadele ettiği için, masa başı oyunlarını engelleyebildiği veya Taurasi olayında gördüğümüz gibi engelleyemediyse de onlara rağmen kazanabildiği için kupayı kaldıracak. Fenerbahçe formasını giyiyorsanız elinizde daha iyi oynama azmi, daha büyük yetenek, daha çok mücadele etmekten başka bir şans yok, her gün, her branşta, her dalda, yüzleri değişen aynı insanların hamasi / düşmanca sözlerine ve yarattıkları öfke atmosferine karşı da mücadele ediyorsunuz çünkü.

Hayır, Fenerbahçe'nin bir medyası yok Fenerbahçeli medya mensupları var, topunun sesi bir Hıncal Uluç'un 10 sezondur seslendirdiği komplo teorisini bastıracak kadar dahi çıkamıyor. Kısık bir sesle, yumuşak bir üslupla yorum yapıp, değerlendirme yapıyor, "ince ince doğradı" gibi deyimlerin üretim merkezlerinin baskınlığının yanından bile geçemiyorlar. Rıdvan'ı TV'de dinlerseniz, en fazla gönlü Fenerbahçe'den yana atan bir adamın övgülerini duyarsınız, en baba Rijkaard olayında olduğu gibi taktiği eleştirir. Hıncal'ı, Erman'ı dinleyenler ne duyuyorlar?

Bu rezil, bu ahlaksız, bu insanın midesini ağrıtan yarışın bitmesine 3 hafta kaldı, benden yana bir hak varsa Aykut Hoca ve tüm futbolculara helal olsun, şunca rezilliğin arasında bu noktaya gelmek şampiyonluktur zaten. Bunca tornadoya, fırtınaya, rezil insanlara, ahlaksız yönetimlere, olmadık çelmelere rağmen Fenerbahçe hala ligin tepesinde ise, hala Türkiye'nin her tarafında kendisini sevenler maçlarına bir umut koşuyorsa, hala futbola dair bir inancımız varsa kendileri sayesinde.

Bizim cehennemimiz bu akıl dışı, izan dışı, ahlaksız ortamda kalmak olsun, her branşta yediğimiz çelmelere rağmen en tepedeyiz, bu da onların cehennemi.


28 comments:

  1. Adsız dedi ki...

    şu anda yaşadıklarımız çığrından çıkmışlığın en son noktası ,FB suçlanıyor ama TS lehine ayan beyan işler oluyor ama ÇIT yok , söylediğim gibi ,birşeyler en tepede çözülmüş çoktan, biz ne desek boş , bu spor değil başka birşey ,Tiyatro veya Siyaset ya da her ikiside ...

  2. gumgumok dedi ki...

    Seyit Rıza demiş ya:
    "Sizin yalanlarınızla, hilelerinizle baş edemedim. Bu bana dert oldu. Ben de önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun"

    Futbolcularımıza, Aykut Hoca'ya, basketbolcularımıza, voleybolcularımıza ve taraftarımıza helal olsun. Fenerbahçeliliğin cefası da sefası da bizim.

  3. Cengiz dedi ki...

    Kendi cürmü kadar yer yakanların yapacakları, söyleyecekleri ancak 3 hafta sonrasına kadar hüküm sürecek bu iğrenç oyunlar sahnesinde. Bizler kupaların, ünvanların aşkına takımına bağlanan taraftarlardan olmadık ve bunun rahatlığını da iliklerimize kadar hissedebiliriz. Bu ligin esas şampiyonunu Ağustos ayından itibaren Edirne'nin ötesi belirleyecektir. Bu açıdan bu serseriliklerin sona ermesini sabırla beklemekten başka birşey gelmiyor artık içimden. Umarım kulüp de birkaç ay sonra gerçek şampiyonu gösterecek hamleleri gerçekleştirir.

  4. mona dedi ki...

    Kendiniz yazip kendiniz okursunuz buna ancak.Ikinci devre olan ortada bir mac soyle bana hakem hatasindan fenerin basinin yandigi.Soylersen fenere donucem soyleyemezsen bu yaziyi print edip tuzlayip afiyetle yersin

  5. Cengiz dedi ki...

    @mona,
    Bütün yazıdan anladığın sadece hakem hatasıysa sana tebriklerimi iletiyorum. Çünkü hakem hatası bu yazıya konu olmayacak kadar masum bir konu...

  6. turkuaz0707 dedi ki...

    Bursa maçında verilmeyen 2 penaltıyı söylesem ne dersin mona?

  7. turkuaz0707 dedi ki...

    Artı antep maçında olduğu gibi bazen hakemi de yendiysek suç bizim değil mona!!!

  8. Adsız dedi ki...

    @Mona
    Maşallah seviyen yerlerde geziyor ve söz konusu Fenerbahçe olunca senin gibilerin seviyesi beni hiç şaşırtmıyor.Senin ikinci yarı maç seyretmediğini yukarıdaki abuk subuk cümlenden de anlıyoruz zaten. Sen Fenere dönme,kendi takımında kalmaya devam et zira oraya daha çok yakışıyorsun.
    Yazının tamamına da sonuna kadar katılıyorum. Az bile yazmış bence.Bu kadar iğrençliğin,utanmazlığın,rezilliğin,kaypaklığın olduğu yerde hala dimdik ayakta Fenerbahçe

  9. MustafaS dedi ki...

    @mona : Uzağa gitmeye gerek yok! Antep maçında verilmeyen 3 penaltı var. O maç başımız yanmadıysa mucize bir şekilde atılan son dakika golüyledir! Ama biz görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, adalet duygusunu yitirmişlere ne desek boş!

  10. mustafa halıcı dedi ki...

    Mona, güzel Türkçen için teşekkür ederiz. Sen dönme olduğun yerde kal. Böyle çok daha güzelsin. Sana penaltımızın verilmediği Bursa maçını hatırlatsam ne dersin? Ayrıca 2 penaltımızın verilmediği ve bir golümüzün sayılmadığı Antep maçına ne dersin? Tuzlayıp mı yersin, tuzlamadan mı yersin sen karar ver...

  11. jbck dedi ki...

    Mona,

    Başlayalım o zaman ilk yarıdaki Galatasaray maçı, Konyaspor maçı, ikinci yarıdaki Bursaspor maçı, Gaziantepspor maçı. Lehte yapılan hatalar Gençlerbirliği maçı ofsayt gol, aynı maçta verilmeyen bir penaltımız var. Bucaspor maçı ve tartışmalı penaltı. Dönelim Trabzon'a ilk yarı tartışmalı penaltılar bizim maçımızla başladı, sonra Konyaspor, Bucaspor ve İBB maçları. İkinci yarı Kasımpaşa, Beşiktaş, Gaziantep ve Galatasaray maçları. Kazım'ın atılması, Kasımpaşa maçında Cale çok daha sertini yaptı, yandan kayarak bileğe girdi, kırmızıyı geçtim faul bile vermedi hakem ve o tarafsız yayıncı kuruluş pozisyonu özetlere koymadı bile. Colman ve Burak'ın hakemi aldatmaktan görmesi gereken hiçbir kart verilmedi. Giray ve Egemen sırasıyla Guti, Emenike ve İsmail'i sakatladılar tabanlarıyla. Lugano pis bir hareket yaptı ve o karaktersiz hakem atamadı. Keşke atsaydı, bunu günlerce tartışan medya Egemen ve Giray'ı bir gün bile tartışmadı. Bir tek Beşiktaş'lı biri gündeme getirdi, biz Zago ve Lugano'ya demediğimizi bırakmadık ama Giray'la Egemen'de onlardan geri kalmıyor dedi ve başladığı gibi bitti tartışma. Dönelim federasyona Gaziantep'e benzer olaylarda hükmen yenilgi ve bir maç seyircisiz oynama, Fenerbahçe'ye iki maç seyircisiz oynama cezası verip, Trabzon'a gelince tarafsız sahada bir maç oynama cezası verdi. Ne yapalım biz de onlar gibi hakemin uçağını bekleyip havaalanından itibaren tehdit mi edelim? Faruk Özak spor bakanı olduğundan beri sence Trabzon'a hiç aleyhte penaltı çalınmaması normal mi? Hergün bir AKP'linin çıkıp Trabzon şampiyon olsun demesi normal mi? Trabzon'un Antep maçından önce Faruk Özak'ın Antep'e gidip yeni stad anlaşmasını yapması normal mi, ya da Karabük milletvekili Mehmet Ali Şahin'in bizim maçımızdan önce Trabzon şampiyon olsun demesi normal mi?. Hangi takımlısın bilmiyorum ama aynı şeyler bu sene yarışın içinde olsaydınız sizin de başınıza gelebilirdi. Fenerbahçe'nin farkı bunun çok daha alenen yapılabilmesi. Son olarak Tayyip tutmaz olaydın Fenerbahçe'yi.

  12. mona dedi ki...

    surcu lisan etmisik af olacagida yok.Hepinizin fikirlerine saygim var,dedigim gibi saygim var ama hic birine katilmiyorum.Sizleri biraz objektif olmaya davet ediyorum.Lutfen su fenerbahce gozluklerinizi cikariniz artik.Allah askina ikinci devre fener kadar kolanan baska bi takim olmadigini gorunuz artik.Kimse bana su cilgin yukselisin sirrini aykutun kocamanin dehasi oldugunu soylemesin.Ben sadece bazilarini turkiyede bir olimbiakos yaratma cabalarini elestiriyorum.

  13. ulas dedi ki...

    yazıyı yazan arkadaşın futbolla alakası var mı? 1992 doğumlu sekiz çocuk diye tabir edilen futbolculardan üçü zaten bucaspor'un ideal onbirinde. biri torric jebrin, gana'nın harika çocuğu. diğeri ali kuçik (beşiktaş'ta ilk onbir çıkmışlığı var) öteki de kamil ahmet (sezonun bankoları arasında) diğer 1991-92 doğumlu gençlerden de mustafa kıcıklı hariç tamamı bu sezon bucaspor formasıyla farklı maçlarda şans buldu. hakkatten bambaşka bir dünyadaymışsın güzel kardeşim.

  14. enis dedi ki...

    mona git kumda oyna..tuzlasam yer misin?

  15. Rambo Okan dedi ki...

    @mona
    Bizde isteriz Fener'in başı yanmasın,Mona'lar dönmesin analar ağlamasın.İkinci devre ortada olan maç olmadı Fenerbahçe her maçta üstün oynadı Ertuğrul Sağlam'ın halisülasyonu dahil.
    Fenerbahçe'nin başarısı depresyon yapmış sende printleyip okursun buna anca ve ayrıca Prozac'ını tuzlamadan iç yan etki yapmasın.

  16. Cengiz dedi ki...

    Mona,
    Belli ki niyetin yazidaki fikri curutmek degil laf ola beri gele konusmak. Ornek diyosun sezon basindan beri yapilanlarin binde biri bile destan gibi onune seriliyor. Buna ragmen hala kollaniyorsunuz diyorsun nasil bir kollanmaymis onu soyle de biz de bilelim.

  17. mona dedi ki...

    Giordano Bruno'nun cok sevdigim su sozleri geldi aklima.Soyle diyor:
    "Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu acıkça ifade etmekten korkarım.
    Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım.
    Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin
    yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım"
    Durum bundan ibaretir arkadaslar.Boyle bir konuda uzlasma olmiyicagi acik oyleyse benim dogrum bana sizin dogrunuzda size.Zaman kimi hakli cikaricak bakalim gorucez

  18. KaanKRBY dedi ki...

    Görünen o ki, kimsenin tsnin kollanması falan umrunda değil.
    Hala varsa yoksa Fenerbahçe.
    Fenerbahçe kaç puan almış, lehine kaç hata yapılmış.
    Rakiplerin adı değişiyor ittifak devam ediyor.
    Seneyede Antepi bekleriz.

  19. Unknown dedi ki...

    @mona
    Türkiye'de bir Olimpiakos yaratma çabası diyorsunuz da Olimpiakos hiç 2 defa son maçta şampiyonluk kaybetmiş mi? Geçen sene onca şey dediniz,Fener şampiyon olamayınca yuttunuz o söylediklerinizi.Şimdi onları kusuyorsunuz.Nedir sizi bu kadar rahatsız eden ya Fenerbahçe'de? Yahu bizim çocukluğumuz rezil oldu sırf Galatasaray şampiyon olacak diye.Utanmadan neler yaptılar;90+'da verilen penaltılar,sezonda 15 penaltı atmalar,maç ertelemeler...benim yaşım el vermiyor ama buradaki yazarlar hepsini bir bir anlatıyor.Fenerbahçe şampiyonluk kutlayacak diye ödünüz kopuyor...Biz bıktık sizden her sene bunları dinlemekten,siz bıkmadınız.

  20. AKIN KAZAKCI dedi ki...

    Son iki cumle... Dunyalara deger. Ve herseyi anlatiyor...

  21. jbck dedi ki...

    Mona,

    Hakem hataları söz konusu olunca senin doğrun benim doğrum diye birşey olmaz, keşke tarafsız bir gözlemci gelse ve bu iki takımın maçlarını tekrardan izlese, çıksa ortaya ak koyun kara koyun. Bizim alnımız açık, Fenerbahçe yarıştığı her alanda, her türlü haksızlığa rağmen hiç geri adım atmadı, bazen kazandı bazen kaybetti ama hiç eğilmedi, gizli hesaplar yapmadı, işine geldiği için kupaları paylaşmadı. Sizin gibiler için asıl zor olan her branşta finalde Fenerbahçe'yi görmek, geçen seneki hezimetten sonra dağılır bunlar diye beklerken, tekrardan ayağa kalktığını görmek, 20 senesini kavgalarla, keşmekeşle geçirdikten sonra bile heybetinden hiçbirşey kaybetmediğini görmek.

  22. A . A dedi ki...

    Bir an için hayal edin... eskişehirspor fenerbahçe'ye karşı defansif kadroyla sahaya çıkıp beraberlik alabilsin ama iki hafta sonra trabzonspor'a karşı açık oynayıp rahat bir mağlubiyet alsın. eskişehir'in başında da trabzonspor'lu eski futbolcu hamdi olsun.

    trabzon buca ile oynamadan önce defans oyuncusu ediz garip bir şekilde kadrodan çıkarılsın, sonra affedilsin ve berbat bir performans ortaya koysun...

    trabzonspor'un defans oyuncusu giray yerde yatan oyuncunun üzerine bassın hakem hiçbirşey vermesin...

    trabzonspor'un orta saha oyuncusu colman agresiflikte had safahaya ulaşsın içerdeki maçlarda hekemi ve rakiplerini bir dövmediği kalsın, küfürler etsin ama kırmızı kart görmesin..

    fenerbahçe'nin en iyi iki oyuncusunun sezon sonunda ts'a transfer olacağı hatta sözleşme imzalandığı haberi medayada yeralsın ve bu oyuncuların yer aldığı fenerbahçe şampiyonluk kovalamaya devam etsin...

    falan filan... uzatırım böyle .. bir fenerbahçeli olarak ters açıdan bakılsın istedim.

    tartılsın istedim.

    hükümetin ts şampiyonluğunda bölgede alacağı oyun artacağı aşikarken her gün ts şampiyon olsun açıklamaları çok çirkin.

    ancak yine ters bi bakış açısıyla fb şampiyonluğu sonrasında "biz ts şampiyon olsun çok istedik ama olmadı, bizim müdahilimiz olamazdı" demek için arka arkaya bu açıklamalar yapılıyor olabilir.

    bu iyi niyetli bakışı, yine iyi niyetli bir sonla bitireyim. iki takım da haketti şampiyonluğu. gs'yi bjk'yi deplasmanda yenerken,
    içerde kimseye nefes aldırmazken sonuna kadar hakkettik bu şampiyonluğu.
    tartışmasız şu an en iyi oynayan takımıyız ligin.
    ama bu kirlilikler, bu komplolar belki de gerçekler soğuttu hepimizi. bitse de kurtulsak bir sezon yaşıyoruz.

  23. Adsız dedi ki...

    @mona ya kızmayın , çünkü o bu kirli düzenin bir sonucu , suç mona nın değil ...

  24. A . A dedi ki...

    bir önceki iyi niyetli yorumun sahibi olarak bu akşam buca'nın yediği ikinci golden sonra adalet terazisi şaşmıştır.

    santra'da ragıp'la golü atan abdülkadir arasındaki diyalogtan tutun da umut'u seyreden bucalı futbolcularının bazılarını tarih yazacaktır.

    bu kadarı çok fazla oldu.

  25. Adem dedi ki...

    Trabzonspor'un ilk yarıyı 9 puan geride bitirdiğini hayal edin. Sonra Şenol Güneş çıkıp desin ki, Fenerbahçe'ye verilen penaltılar incelensin. Arada, Nüktedan başkan endazeyi kaçırsın, dellensin. Mikrofonlara "2. yarı bunların canına okuyacağım." desin açık açık hakemleri kastederek.

    Sonra Fenerbahçe'nin kendi sahasında oynadığı ilk maçta %100 2 penaltısı verilmesin, maç berabere bitsin. Aynı hafta Trabzonspor Antalyaspor'a karşı 1-0 kazansın ve Antalyaspor'un net bir penaltısı es geçilsin. Ardından Fenerbahçe Trabzon'a konuk olsun, hakem Fenerbahçe'nin ırzına geçsin. Alex'e yapılan bariz bir faulü hangi akla hizmetse avantaja bıraksın, o top dönsün Fenerbahçe'nin kalesine gol olsun. Sonra Trabzonspor'dan bir oyuncuyu attı diye Fenerbahçe'den 2 adamı atıp sözümona denge sağlasın.

    Bir sonraki hafta Fenerbahçe kendi sahasında hakem tarafından yine doğransın, 1 net penaltısı verilmesin. Trabzonspor ise Manisaspor karşısında 2. yarı 1-0 geri düştüğü an penaltı kazansın.

    2 hafta sonra Trabzonspor deplasmanda Beşiktaş'a konuk olsun. Yine mağlup duruma düşsünler ve maç boyunca Giray'ın her türlü hareketini görmezden gelen hakem birden silkinsin ve mağlup durumdaki Trabzonspor'un imdadına yetişip bir penaltı versin. üst üste 2 deplasman, Trabzonspor ikisinde de mağlup, ve tak, penaltı. Bu esnada Fenerbahçe'ye ise hâlen penaltı çalınmasın. Kendi sahasında Kayserispor ile 3-3 berabere kalsın, 2 net penaltısı ve rakibe bariz 2 kırmızı kart atlansın bu arada.

    Sonra Trabzonspor Gençlerbirliği deplasmanına konuk olsun. 2.5 metre ofsayttan bir gol atsınlar, sonra alakasız bir penaltı daha kazansınlar. Bu esnada Fenerbahçe artık isyan etsin, ama Trabzonsporlular pişkin pişkin cevap versin.

    Ve tüm bunlar olurken, her hafta gazeteler boy boy her takımın Fenerbahçe'ye yatacağı gibi absürd söylentiler uydursun. Bunlar medyada kabul görsün, oturulsun, haber yapılsın, tartışılsın. Ve yine tüm bunlar olurken her hafta Selçuk çirkefi rakibine küfretsin, kart görmesin, Glowacki rakiplerinin ırzına geçsin, kart görmesin. Sadri Şener canı sıkıldıkça hakemlerin halini hatrını sorsun, takılsınlar öyle.

    Fenerbahçe aynı Gençlerbirliği'ni zar zor yendikten sonra Trabzonsporlular ortalığı velveleye versinler. "Emre oyuncularımıza küfretti." "Gençlerbirliği'nin istanbullu oyuncuları Fenerbahçe için oynadı." tarzı haberler gazetelerin manşetlerini süslesin.

    Sonra Trabzonspor Galatasaray deplasmanına gitsin. Galatasaray 1-0 önde iken %100 bir golü verilmesin. Trabzonspor'un genç oyuncusu Mustafa Yumlu hakeme giderin kralını yapsın, omuz atsın ama kırmızı kart görmesin. Serkan Balcı %100 atılması gereken 2. karşılaşmayı yine tamamlasın. Ve tüm bunlar olurken Fenerbahçe'nin hala tek bir penaltısı bile çalınmış olmasın.

    Trabzonspor Eskişehirspor deplasmanına gitsin. Eskişehirspor'un 10 kişiyle kendi yarı sahasına kapandığı bir anda Umut iki pasla kaleciyle karşı karşıya kalsın, golü atsın, Trabzonspor'un arıza çocuğu Engin, iki stoperin arasına gelen bir hava topunu yerde kontrol etsin, stoperler birbirine bakarken gitsin golü atsın.

  26. Adem dedi ki...

    İki hafta sonra Aynı Eskişehirspor'lu oyuncular aşırı efordan saha içinde kussunlar, hakem Fenerbahçe'nin 2 golünü iptal etsin.

    Trabzonspor bu esnada Gaziantepspor'u ağırlasın, ve yine kendi sahsında rakibin ırzına geçsin. Oyuncularını tekmelesin, antepe tam 13 sarı kart 1 kırmızı kart çıksın. 7'de başlayan maç 9:30'da sona ersin. Trabzonspor tribünleri rakip takım kulübesine saldırsın, Fenerbahçe yardımcı antrenörü rakibi taciz etsin, "şerefsizler, kendiniz için oynayın." diye bas bas bağırsın. Bu durum hiç gündemi işgal etmesin. (Gençlerbirliği Fenerbahçe maçından sonra 1 hafta işgal ettiği gündemi) Sadri kulübeler bölgeisne insin. Ceza alacağını anlayınca da Yattara'nın elinden tutup Trabzonsporlu başbakana çıksın.

    Ertesi hafta Trabzonspor buca deplasmanına gitsin, ve yine mağlup duruma düştüğü anda bir penaltı daha kazansın. O penaltıyla maçı çevirsin. Tüm bunlar olup biterken, Selçuk rakibin ayağına her maç tekmeyi basarken, ana avrat söverken, Glowacki rakibe kafa gol dalıp ırzına geçerken bu Trabzonspor kendi sahasında maç başına sadece ve sadece 1.8 sarı kart görsün. Ve bu kartların hiçbiri 40. dakikadan önce olmasın. Rakiplere ise 3.9 sarı kart çıksın. Fenerbahçe ise kendi sahasında 2.3 kart görsün ve rakiplere de 2.2 sarı kart çıkmış olsun. bu kartlar ekseri olarak ilk yarım saat içinde defans oyuncularına gösterilsin.

    Sonra Trabzonspor'un Karabük deplasmanı haftası geldiğinde birden rakibin en etkili oyuncularıyla ilgili spekülasyonlar ayyuka çıksın. Trabzonspor bu oyuncuyla anlaşmış olsun ve bu oyuncu Trabzonspor karşısında oynamasın. Maçın daha 20. dakikasında 10 kişi kalması gereken Trabzonspor maçı yine 11 kişi tamamlayabilsin. Maçtan sonra Karabüksporlu futbolcu çıksın desin ki, En etkili oyuncumuz sakat değildi, oynayabilecek durumdaydı ama oynatılmadı. Ve bu son derece önemli açıklamalar "Bu açıklamaları yapan oyuncu Fenerbahçeli yaa." diye geçiştirilmeye çalışılsın. Yayıncı kuruluş maçlardan sonra TRabzonspor'u kastederek "Hakemi de yendik" şeklinde cümleler kursun.

    Sonra çıksın, Trabzonsporlular her maçtan sonra Fenerbahçe'yi suçlasınlar. Ağlasınlar, sızlasınlar. Yayıncı kuruluş bile onlardan yana -tüm medya gibi- tavır almışken yapsınlar bunu-ve yaparken de hiç utanmasınlar. Utanmamalarından daha da vahimi, ligin temizliğine falan atıfta bulunsunlar, bu temizlik muhabbeti üzerinden Fenerbahçe'ye bok atsınlar, kendilerini tatmin etsinler.

    Mesela yani. Olmaz da, belki olur diye söylüyorum.

  27. PVH dedi ki...

    Blogunda Emenike ile yazdigin yazidan belli ne oldugun senin. Mactan sonra cikan ve Emenike'yi suclayan adam ben Trabzonluyum diye bagiran, bir dedigi baska bir dedigini tutmayan, sahaya ayakkabi atan bir adam. Hafta boyu idmana cikmaya oyuncuya "maca cikabilecek durumdaydi" diyecek kadar suursuz tiplersiniz. Sizin karakterinizde ciddi sorunlar var. Fenerbahce'nin Antep macinda 30. saniyede verilmeyen penaltisindan bahsetmemissin bile.

    Siz bes para etmez adamlarsiniz Adem.

  28. jbck dedi ki...

    Adem,

    İlk yarı yalan penaltılar kazanırken keyfiniz yerindeydi, biri dikkat çekince mi dert oldu? Kadıköy'e geldiniz, top oynayamadınız bütün Türkiye gördü. Kimse bizim yardımımıza yetişmedi, her verilen penaltımız belli, tabii Colman ya da Burak gibi tiyatro yapan futbolcularımız yok. Burak'ın bu yıl rakiplerinden çaldığı emek yeter sizin adınıza fazlasına gerek yok.

Yorum Gönder