Geçen Sezona Göre Oyuncuların ve Takımın
Performansı



Geçen gün Fenerbahçe'nin 2010-11 sezonundaki tüm istatistiklerini verip kendi aramızda yaptığımız puanlar sonucu oyuncuların nasıl bir performans gösterdiğini bir grafikle anlatmıştık. Bu verileri analiz etmek, hem bu sene yapılan ve yapılmayanları anlamak için hem şampiyonluğun nasıl kazanıldığını görmek için hem de gelecek senelerde nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine ışık tutması için faydalı olacaktır. Pek sürpriz olmamıştır fakat grafikte de görüldüğü gibi bu sezon ligde en iyi performans gösteren oyuncular Alex, Volkan, Gökhan olmuş.

Önce devre arasında yaptığımız bir değerlendirme ile başlayalım. Devre arasında oyuncuların performansını değerlendirirken 18'de 17'nin ilk maçı olan Sivasspor maçını örnek verip aşağıdaki analizi yapmışız:

Takımın durumunu geçen sene ile karşılaştırınca oyuncuların bireysel performanslarında yükseliş olduğunu söylemek mümkün. Buna rağmen takım daha dağınık. En büyük sorun tempoyu kontrol edememe sorunu. Geçen sene bireysel performanslar üst düzey olmasa da maçı kontrol yeteneğiyle galibiyet serileri yakalanmıştı. Bu sene kurulan kadroya oranla zayıf bir kadro, ligi daha uzun süre götürebilmişti. Bu sene ise rakipler daha istikrarlı ve Volkan, Gökhan, Alex gibi oyuncuların bireysel performansları üst düzey olmasına rağmen takımın organizasyonunda sorun var. Aslında son Sivasspor maçı geçen sene ilk yarı oynanan maçlara çok benziyordu; topa hükmeden, gerektiğinde önde baskı yapan, rakibe pozisyon vermeyen fakat çok da pozisyon bulamayan futbol bir anlayışı. Ligin ikinci yarısında bir sol bek takviyesi ile bu şekilde maç kazanmayı oyun karakteri yapabilen bir takım ligi sonuna kadar idare edebilir. Tabii artık krediler hemen hemen tükendi, birkaç tane "sürpriz" puan kaybı ile lig de bitecek, en büyük tehlike bu.
Belki sol bek takviyesi gelmedi fakat Andre Santos kendine geldi ve hiç puan kaybedilmeyince tükenen krediden daha fazla yemeyip şampiyon olduk. İstatistiklerde performans ölçmek için kullandığımız puanlamalar bizim blog yazarlarının her maç sonrası 10 üzerinden verdiği puanlarla hesaplanıyor. Geçenlerde "böyle bir sezonda bile Alex'in 7.56 ile bitirmesi az değil mi?" diye bir soru aldık haklı olarak. Alex'in ilk yarının ilk 10 haftasında oyundan erken alınması ortalamasının düşmesinde bir etken. Ayrıca mesela Galatasaray deplasmanı gibi kahramanlaşmasıyla hatırladığımız maçlarda 70 dakika topa hükmedemeden, neredeyse mahkum oynayan takımda Alex'in 20 dakikalık bir performansı için 10 üzerinden 10 puan alması da mümkün olmuyor. Biz o maçı Alex'le hatırlayacağız senelerce ama genel olarak 90 dakikada eşit olarak oynadığı oyunu puanlıyoruz performans için. Böyle düşününce bu ortalamanın 33 maç oynayan bir oyuncu için müthiş olduğunu söylemem gerek. Ligin devre arasında bu ortalama puanları kullanarak geçen sene ve bu sene aynı bölgelerde oynayan oyuncuların performansını karşılaştırmıştık. Bunu sezonun geneli için de yapalım.


Lacivert kolonlar oyuncunun geçen seneki performansını gösteriyor, sarılar ise bu sezonki. Bilica/Yobo gibi iki ismin olduğu kolonlarda ilk 11'de oynayan oyuncu değişmiş oluyor ve geçen seneki oyuncunun performansı ile karşılaştırılıyor. En fazla süre alan oyunculara bakınca geçen yıla göre Bilica Yobo ile, Özer Stoch ile Güiza da Niang ile değişmiş. Diğer oyuncular aynı bölgelerinde devam etmiş. Bölge bölge analiz edersek:

1. Kaleci ve beklerin performansında artış var. Volkan ve Gökhan geçen seneye göre çok daha istikrarlı oynadılar. Volkan klasik saçma sapan gollerinden yemedi, Gökhan da daha az sakatlık sorunuyla oynadı. Andre Santos'un ilk yarı felaket bir ortalaması olmasına rağmen ikinci devredeki performansıyla geçen seneden daha faydalı olduğu söylenebilir. Ayrıca geçen sene sol açıkta daha fazla görev almıştı.

2. Stoperler: Lugano'nun performansında özellikle ilk haftalardaki dağınıklığı ve bir sezonda gördüğü 10 sarı, 1 kırmızı kart nedeniyle düşüş var. Geçen sezon kart derdinden kurtuldu sanmıştık, normale döndü. Yobo'nun Bilica'ya göre daha dengeli, daha istikrarlı olduğunu zaten biliyorduk. Aslında Bilica ile aralarında daha büyük bir fark da olabilirdi fakat Bilica'nın ortalaması cezası nedeniyle puan kaybedilen maçlarda oynamadığı için yapay olarak biraz yüksek. Genel olarak değerlendirilince bu sezon ortalamaları defans oyuncuları için çok iyi.

3. Kanatlardan yine müthiş bir katkı aldığımız söylenemez. Mehmet Topuz'un ise 34 maçın 34'ünde de oynayan, Süper Lig'de en fazla süre alan oyuncu olduğu düşünülürse bu ortalaması aslında yüksek. Bu sezon geçen sezona göre direkt gol katkısı da (asistler yoluyla) daha fazlaydı. Sezonun büyük bölümünde önemli bir katkısı olmayan ve uzun bir ara düzenli oynayamayan Stoch'un ortalaması beklentilerimizin altında kaldı ama son haftalarda müthiş sorumluluk alıp gelecek sezon için iyi işaretler verdi. Mehmet Topuz da geçen sezonu tamamen etkisiz geçirip son 8 haftada yükselişe geçmişti. Stoch da gelecek sezon onun gibi devam ederse kanatların performansı istikrarlı olarak artacaktır.

4. Orta saha: Emre geçen sezon birçok maçta takımın en iyi oyuncusuydu. Daha simetrik oynanan sistemde kendisine daha fazla orta saha işi yükleniyordu ve o işleri yaparak takımın en iyi oyuncusu oluyordu. Bu sezon da ortalamanın üzerinde, istikrarlı bir performansla oynadı. Yine de katkısı belki de sistem icabı geçen seneki kadar değil. En büyük sıkıntısı pasörlük işi kendisine verildiğinde bunu becerememesi ve hücuma katkısının sınırlı kalması. Cristian geçen sezonun ilk devresinde iyi oynuyorken onda ikinci devrede başlayan düşüş devam etti. Neleri yapamadığını çok uzun anlatmaya gerek yok. Performansı ciddi olarak düştü ve bu sezon üç dört maç hariç hep vasat veya kötüydü.

5. Hücumcular: Bu sezonu geçen sezondan ayıran en büyük fark, sarı ve lacivert arasındaki uçurumdan da görüleceği gibi Alex ve Niang. Güiza'nın müthiş gol kaçırma yeteneği takımın da verimini ve moralini düşürüyordu. Niang sezonun tümünde iyi olmasa bile sahada varlığı bile takımın performansını arttırmaya yetti. Belki de en önemlisi, Alex'in gerçek değerini ortaya çıkarması oldu. Kaptan'ı çok anlattık, bu sezon neler yaptığını bir kere daha anlatmaya gerek yok.

6. Yedekler: En fazla süre bulan yedek oyuncular da geçen seneye oranla genel olarak daha iyiler. Kazım, Önder gibi kötü futbolculardan kurtulmak ve kadroyu daha alternatifli oluşturmak bu sezonun en önemli artılarındandı. Semih'in ilk 11'de başlayıp hatta sonradan girip çok kötü oynadığı maçlar da oldu fakat genel performansına bakmadan attığı 10 golün ne kadar önemli olduğunu söylemek gerek.

Yukarıya kopyaladığım devre arası analizini aynen buraya da sezon analizi olarak kopyalasam çok sırıtmaz sanırım. Aykut Hoca oyunculardan kişisel performans olarak daha fazla verim aldı. Birçok oyuncu daha istikrarlıydı. Takımın oturması biraz uzun sürdü fakat her bölgedeki sorun çözülünce ve geçen seneki gibi kritik sakatlıklar yaşanmayınca takım, takım gibi oynamaya başladı. Böyle olunca Alex'in, Gökhan'ın, Volkan'ın, Niang'ın kişisel performansları da direkt gol ve puan olarak dönmeye başladı.


2 comments:

  1. AKIN KAZAKCI dedi ki...

    Semihin bu kadar hakir gorulmesi Fenerbahceye ozgu bir tuhaflik olsa gerek. Gecen sefer verilen notlarda da, burda da yedekten gelerek 10 gol atmis bir adam takimin en yararsiz adami addediliyor.
    Stoch ve Dia'nin daha fazla katki yaptigi algisi var.
    Anlamak mumkun degil.

  2. Sekhranikos dedi ki...

    @simurg

    katılmamak elde değil. underrated bu olsa gerek. Lakin Fenerde oynamanın dayanılmaz zorluğu olarak görmek de lazım. 82 puan alıp şampiyon olan takımın oyuncularının en yükseği 7 küsür alıyor:D

    Analizler için ellerinize sağlık kardeşler. Eliniz değmişken bir lobi yapalım şu takıma hazardla sanchezi alalım. ben ısınamadım stochla dia ya:D

Yorum Gönder