Alexsiz Sistem



Şu aralar modamız bu... Alex kesilecek; dertler bitecek, takım savaşacak, mücadele artacak, keyif veren futbol oynanacak. Zaten fazla bir şey söylemeye gerek yok, 5 senede 1 şampiyonluk (6'da 2 olacak o ya, neyse). Böyle klişeye bağlayınca futbol analiz etmek de siyaset konuşmak kadar kolay. Zaten dış mihraklar olmasa şu anda Dünya'nın en büyük ekonomilerindendik, Türkiye'nin biraz düzeldiğini gören ABD sürekli düğmeye basıyor. Neyse, baktım antu'da, bloglarda, yorumlarda Alexsiz kadrolar havada uçuşuyor ve geçen haftaki PAOK maçındaki kötü futbolun en büyük sorumlusu Alex ilan edilmiş, dün yazdığım yazının devamını hafta sonuna erteledim, işim gücüm olmadığından da o PAOK maçının ilk yarısını indirip inceledim (ikinci yarı 11'e 10 oynandığından daha baskılıydık, daha kötü oynadığımız yarıyı seçtim ki Alex iyice rezillere oynamıştır diyeyim).

Maçı değil de sadece Alex'i izleyince gerçekten adamın haline acıdım. Kabul, iyi para kazanıyor ama bu gördüklerime katlanabiliyor olmasına efkarlandım, gittim dolaba baktım, rakı bitmiş. Ben de çay içtim. Takımın pas kalitesi o kadar düşük, o kadar amatör takım seviyesinde ki bu maçın suçlusunun Alex olduğunu söyleyen adamla o çayı beraber içelim, açayım maçı birlikte x1.5 hızda izleyelim istedim. Aşağıya 9 pozisyon seçip koyuyorum. Topa sahip Fenerbahçeli futbolcuyu mavi, Alex'i de sarı ile çizdim. Bu pozisyonların özelliği şu: Hepsinde ayağında top olan Fenerbahçeli futbolcu topa hakim, Alex onun pas alanında, pasın zorluk derecesi kolay veya orta ve bu pozisyonların hiçbirinde top Alex'e ulaştırılamıyor ve neticesinde 5 saniye sonra kaybediliyor.


Aslında bir kare resimde gördüğünüzden daha da kolay yapılabilecek bu pasları Selçuk, Cristian, Caner, Andre Santos, Gökhan, Mehmet ve diğer tüm oyuncular bozuk para gibi harcayıp oyunun merkezindeki Alex'e ulaştıramıyorlar ve maçın kaybedilmesinin sebebi Alex oluyor. Bu arada ilk yarı boyunca Alex'in 2 tane basit hatası var, yani top kendisine ulaştırıldığında yaptığı basit top kaybı sayısı 2. Verimli pas sayısında ise açık ara önde. Alexsiz sistemler ve kadrolar ise bu resimlerden sonra korkunç bir kabustan başka bir şey olmaz.

4-4-2 öneriliyor. Yani şablon aynı kalacak, Alex yerine bir forvet oynayacak. Bu sistem bu pasları bile yapamayan oyuncularla neden daha verimli olur anlamıyorum ben. İkinci forvet yalancı 9 olur, yani sürekli orta sahaya çeken forvetlerden ve bu pasların ona yapılması gerekir. Bu durumda ondan da pasları aldığında Alex kadar az hatayla ve efektif oynamasını beklememiz gerekir. Böyle bir forvetimiz mi var? İki tane uçta bekleyecek tipik santrforla oynayacaksak orta saha - forvet arasında dev bir boşluk oluşacak, orta sahada hem hücum hem savunmada 1 kişi eksik kalacağız ve zaten çıkamadığımız yarı sahamızda biraz daha fazla zaman harcayacağız. 4-4-2 için gereken çizgiye inebilen kanat oyuncusu eksikliğine değinmiyorum bile.

4-3-3 ve ortadaki üçlü için önerilen Özer-Emre-Mehmet, Emre-Cristian(Selçuk)-Mehmet gibi kadrolar da kabus gibi. 4-3-3 oynamaya başladığınızda bu üç oyuncunun da hücum organizasyonuna 4-2-3-1'deki iki orta sahadan fazla katılan, seri paslarla rakip orta sahayı geçen oyuncular olması gerekiyor. Emre dahil bu performansı yakalayan bir oyuncumuz yok, sadece Emre zaman zaman seri ve tek pasla oynayabiliyor. Özer, Selçuk, Cristian topu durdurup kendi eksenleri etrafında dönene kadar önlerine 4 tane oyuncu dikiliyor. Zaten yukarıdaki resimde pasları atamayanlar da bu oyuncular. Alex olmayınca birden hızlı ve isabetli pas mı yapmaya başlayacaklar?

Takıma Stoch, Niang ve Dia katılacak. Bunlar geçen seneye göre bize güç katacak oyuncular. Bizim taraftarımız ise bu oyuncularla oynayınca hem kendi verimi artacak, hem oyuncuların verimini arttıracak ve orta sahada hızlı, seri, bitirici pas yapabilen tek oyuncumuzu kadrolardan siliyor. Oyunun beynine yerleştirilen bir oyuncuya en basit paslar verilemiyor ve topla koca 45 dakikada 5 kere buluşabilen Alex günah keçisi oluyor. Alex'in de yorgun olduğu, markajcı arkasında kaldığı, sorumluluk almadığı günler var ama bu maçların sayısı takımdaki herkesten daha az. Alex'e PAOK maçında kötü oynama şansı bile verilmemiş. Aşağıda bir kare daha var. 5 kişi arasında kalıp atak başlatan pas yapabilen yegane oyuncumuz var o da Alex. Bu pozisyonda Gökhan, Mehmet, Özer, Caner veya sahadaki başka birisi olsaydı top o beşliden birisinde kalacaktı. İnanmıyorsanız indirin PAOK maçını siz de izleyin. Bir de benzer pozisyonlarda o topları çıkaran oyuncularla mı 4-3-3 oynanır yoksa bizimkilerle mi, gidin İspanya'nın Dünya Kupası maçlarından birini izleyin onun için de. Sonra 4-3-3 konuşalım.


PAOK maçında Gökhan Gönül'ün arkasına atılan her top istisnasız tehlikeli pozisyon olmuş, Gökhan karşısında topla oyuncu bulduğu bütün pozisyonlarda çalım yemiş ama mücadele etti diye alkışlanıyor, ayağına iki top atamadıkları Alex ise kabahatli oluyor. Futbol böyle bir oyun değil sevgili Fenerbahçe taraftarı. Şu ezberleri bir atın kafanızdan artık. Şöyle bir takımda Alex varsa kadroya önce o yazılır, sonra sıra kaleciye gelir. Önce bir 2 metrelik pas verebilen oyuncularımız olsun sonra tiki-taka falan hep sırayla bunlar.


21 comments:

  1. mori kante dedi ki...

    alex'e bok atmak aykut hoca sayesinde 2 haftada moda oldu. daha geçen sene alex'in ayaklarını öpenler bu sene alex koşmuyo demeye başladılar. ama şaşırmamak lazım aynı insanlar 4 senede bizi 2 kere şampiyon yapan 2 kere son maçta şampiyonluğu kaçıran yanlış hatırlamıyosam 2 yada 3 kere kupa finali oynatan adama hoca değil diyenler.

    aykut hocayla ve prensi özer ile hepinize mutluluklar. alex bizden gittiği gün çok büyük eksiklik yaşayacağım. ama aykut hoca için aynı şeyleri daumun altını oyduğuktan sonra hissetmem mümkün diil.

  2. ben buradayim dedi ki...

    Oh bee, en nihayet Alex'in hakkını veren bir yazı. Bravo ve teşekkürler.

  3. sayerlack dedi ki...

    Usta tek kelime ile mükemmel bir analiz.Alex gibi bir futbolcunuz varsa ve ondan yararlanamıyorsanız kabahat Alexde değil teknik yönetimdedir.Sonsuza dek Alex diyorum...

  4. Major dedi ki...

    süper yazı olmuş altına imzamı atarım. aykut kocaman'da artık şu anti alex'ciliğinden vazgeçse de geçen sezon 12 maç üst üste gol yemeyen savunmayı ne hale getirdiğini görmeye çalışsa keşke. enkaz almış gibi davranıyor. geçen sene 1-0 yendiğimiz için üzüldüğümüz takımlara elenir hale geldik.. alex'i kesince modern futbol oynayacağız ya..

  5. Erdem dedi ki...

    yazıyı tamamen okuyamadığım için özür dilerim şu an vaktim ama asıl mesajı aldım sanıyorum. Alex'in çoğu fotografta durduğunun da farkında mısınız?

    ilk fotografta asıl durması gereken yer iki paoklunun arkası sağ çapraz değil.

    ikinci fotografta topu durarak bekliyor muhtemelen alır almaz 6 numara basacak ve aleximiz düşecek.


    üçüncü için bişey diyemiyorum topu dikmeye çalışan eleman ne yapmak istiyor? bu fotografta paok maçı görüntümüz olan topa sahip olan oyuncudan kopuk oynama hastalıgımız ön plana çıkmış.

    dördüncü fotograf; o pasın hakkı topun cristian'a gitmesidir. muhtemelen oyuncu geri oynuyor. alex oyunun içinde değil.

    beşi es geçiyorum, ne alex ne cristian topu ayagında tutan oyuncuya yakın değiller. (asıl sorunumuz bu)

    altıncı fotografta topun alex'e gitme şansı var mı? koşarken durmaya mı çalısmıs yoksa duruyorda kosmaya mı calısıyor onu burdan anlayamayız.

    yedinci fotograf alex'in ideal pozisyon aldığı anlardan biri. yine de biraz geç kalmışlık göze çarpıyor değil mi? rakibiyle paralel hizada koşuyor.

    sekiz pozisyon yine ideal fakat alex'in durdugu, hareketsiz olduğu gözlerden kaçmıyor.

    dokuz'da alex görüntüde bile yok. sarı çizgiye bakılırsa rakibinin arkasında. gölgeden de belli. bu kadar dar açıda pas beklemek neden?


    fikrine karşı çıktım ama fotograftan tahlil yapmak doğru değil, zaten Alex'i bilmek için fotoğraflara ihtiyacımız yok artık. Alex'in takım için önemi, takım adına yaptıkları vs vs gibi dediğiniz birçok şeyi kabul ederim. Keza kendisini çok severim. Ama kaleciden önce gözü kapalı Alex'i yazacaksın sözüne geldik mi iş değişir.

    Uzun uzun yazmıycam sıkıldım bu Alex konusundan artık, yeri geldi mi kulübede oturacak Alex. Saha girdimi aktif olacak, kimse topa basmasını da beklemiyor artık, topsuz alanda hareketli ve aktif olacak. Deplasmanlarda "pas virtüözü" Alex ile eğilip bükülen, rakip kaleye gidemeyen F.Bahçe profili de değişecek.

    Alex kralımız, öyle kalacak. Ama mağdur rolündeymiş gibi koruma altına almaya gerek yok. Fenerbahce'nin futbolcusu ve kaptanı ise ona ne zmaan ihtiyaç varsa o zaman aynı duygularla oynayacak.

  6. nadas dedi ki...

    arzulamakla, arzuladığımız şeyin mümkün olması arasındaki fark üzerine düşünemyen adamların çıkmazlarından birini yaşıyoruz. aslında fenerbahçe'nin kabusu, sanırım barcelona'nın oynadığı akışkan pas oyununu arzulaması. ülkede başkanlar her istediğinin mümkün olduğunu sanan çocuklar gibi.gördüklerinden etkileniyorlar ve barcelona gibi oynamak istiyorlar. gösterişli, akışkan biçimde topu vermeden. barcelona'nın arkasında duran yılların,organizasyonun hiç bir önemi yok nasılsa. onlar oynuyorsa biz neden oynamayalım. istersek başarırız.
    barcelona'dan başka o oyunu oynayabilen başka takım var mı dünyada? neden bu kadar baskın bir oyunu güçlü ekonomileri olan diğer takımlar uygulamıyorlar? barcelona neden temel organizasyonunu oluşturacak oyuncuları ısrarla kendisi yetiştiriyor? ve daha bir çok sorulabilir.
    messi topa ayağını uzatıyormuş. messi'nin zorluk derecesi çok yüksek maçlarda bile kendi yarı alanına gelmesini gerektirmeyen bir baskıyla ve kontrolle oynuyor barcelona. zaten bu cümlenin içinde ki kusurlu mantık başlı başına yazı konusu. şu an yetersizliğini gösterebilmek adına dünyanın en iyi oyuncusu ile karşılaştırabileceğimiz bir oyuncuya sahibiz.

  7. nadas dedi ki...

    yavaş biçimde oynansa da, zico,aragones ve daum zamanlarında oyanabilen temel bir pas ve kontrol oyununu neden şimdi oynayamıyoruz?

    emre'nin sürekli alanını boşalttığını,dağınık oynadığını, tribünlerin hoşuna giden sağa sola delice koşturmaların takımın bütün olarak hareket etmesini ve dengesini yok etmiyor mu?

    savunma'nın takımın oynayacağı pas oyununa katkısı var mı, gelecekte olabilir mi?

    christian ispanyol ligi bir ligde önemli bir orta saha oyuncusu olabilir ama bizim ligimizin daha sert,tempolu ve hamleli bir defansif orta sahaya ihtiyacı yok mu?

    ama varsa yok sa alex, mücadele etmek, ...

    aslında sorun bizim futbol ortamımız,hakemlerimizin maçı yönetme ve rakiplerin oyunu algılama biçimi hayallerdeki oyunu oynamayı mümkün kılar mı?
    ya da basitçe sorarsak barcelona bir ziya doğan takımına karşı bir türk hakemle nasıl bir futbol oynar?

    dünya kupası final maçı bu açıdan çok önemli veriler içeriyor,özellikle hollanda'nın sertlikle ispanaya'yı durdurmaya çalıştığı ilk yarım saat. zaten bir klüp takımının omurgasını taşıyan ve şahane paslaşan ispanya, dağınık ve normal pas serisinin uzağında bir görüntü vermedi mi?

  8. Cüneyt Kaşeler dedi ki...

    Harika bir yorum elinize sağlık. Altan Tanrıkulu ve klonlarına mail atarsanız iyi olur diyecektim, vazgeçtim. Anlamazlar.

  9. PVH dedi ki...

    @Erdem, bir kareyle anlatmanin sikintisi bu. Video koyardim ama cok fazla ugrasmam gerekecekti. Mesela pas atilmasi gereken oyuncu Cristian dedigin pozisyonda pasi Alex'e atiyor Caner, bu anlasilabilir bir tercih ama topu 2 metre arkasina atiyor. Bu pozisyonlari secmemin nedeni hepsinde topu Alex'e vermek mumkunken verilememesi. Yoksa en sonra koydugum topun Alex'te oldugu pozisyonda da Cristian duruyor ve topun oradan cikmasi mumkun degil gibi gorunuyor fakat o top oradan cikiyor hatta soldaki bos tarafi bulup atak baslatiyor.

    Mesela 9. pozisyondan bahsediyorsunuz, o pozisyonda aci dar gibi ama o pasi veriyor Santos, pasin siddeti o kadar kotu ki topu tutamiyor Alex. Hatta sagda bosta Selcuk var, Alex ucgenin ucunu olusturmus, tek pasla oynasalar Selcuk uzerinden Alex'e gitmesi 1 saniye surer. Pas kalitesi o kadar dusuk ki bu gece ne yapariz bilmiyorum.

    Ayrica fotograftan yorum yapmiyorum, maci indirdim 2 kere izledim diyorum. Gozlemimi yazdim ve fotograflari sadece ornek olsun diye koydum, yoksa tek kareden kimin hareketli oldugunu goremeyiz zaten. Ayni maci izleyin hatali tespitimiz neymis onu anlatin bence.

  10. Acttt dedi ki...

    sevdim seni mori kante:D

  11. Sekhranikos dedi ki...

    Şahane olmuş PVH.

    Bir iki noktaya daha değinmek lazım. Messinin topa ayak uzattığı Aykutun uydurduğu kocaman bir yalandır. Oturun barcelona maçlarını izleyin. Messi dibinden geçene dahi ayak uzatmaz ve top bekler. Aykut gayet net bir şekilde manipule ediyor basını, taraftarı herkesi! Başrızdır, berbat bir iş ve karakter kariyeri vardır. ASLA ve ASLA unutulmamalıdır bu takımdan kovulma sebebi Şu an bu takımın başına TD olma şeklidir!

    Bir başka yumurtasını ise bu gün gördük PAOK maçından sonra "değişimden siz ne anlıyorsunuz ama benim istediğim takım bu" dedi!

    Ayrıca mücadele kısmı konusunda her duydudğumda deli oluyorum. Ben malatyaspor değilim mücadele edeyim. Ben Fenerbahçeyim millet benimle mücadele edicek!

  12. Cengizhan TÜRKİŞ dedi ki...

    Kusura bakmayın ama yok Alex, yok Stoch, yok 2-3-5 yok 5-4-14. Bugün Fenerbahçe-Paok maçını tamamen izledim. Gökhan Gönül çalım yiyormuş ediyormuş umrumda değil bugünden sonra. Ya adam yeni sakatlıktan çıktı, bütün yazı sakat geçirdi, adam gibi antreman yapamadı, ama 120 dakika geberene kadar koştu, belkide sakatlığı nüksetti. Kendisine bir çift lafım var; Gökhan Gönül Selçuk Şahin'in oynadığı bir takımda bu kadar koşup geberene kadar mücadele ediyorsun ya gerizekalısın oğlum gerçekten aptalsın bırak kop git ne uğraşıyon lan?

  13. Adsız dedi ki...

    Alex bizim için her zaman özel biri olacak ama Alex oynasın diye 9 adam alınmalı.
    Bence makul olan 9 adam oynasın diye 1 adamın alınması.

    Aykut Hoca veya Alex'in ağır oynadığını söyleyen benim gibiler Alex'in kalitesini tartışmıyor. Bu takımı ağırlaştırdığından bahsediyoruz.

    En güzel örneğini dün yaşadık. Emre çıktı ve biz PAOK'tan golü yedikten sonra Alex ne yaptı ?

    Alex bu takımın kaptanı ama artık yedek kulübesinde de oturabilmeli.
    Bunu bütün Alex severler hazmedebilmeli...

  14. PVH dedi ki...

    Emre çıktı ve biz PAOK'tan golü yedikten sonra sahadaki Alex disinda 9 oyuncu ne yapti? Alex yerine kimi alip koyunca ne olacak? Nasil bir sistem oneriyorsunuz? En cok kosan, en mucadeleci oyuncu Gokhan Gonul dahil 2 pas yapamayan adamlarla dolu takim diyorum siz hala "Alex de yedek kulubesinde oturabilmeli" diyorsunuz. Herkes kulubede oturabilmeli de Alex oturunca pozitif ne olacak? Onu bir anlatin.

  15. Cengizhan TÜRKİŞ dedi ki...

    20 dakıka kalmıs 1-1 skor sahada kaptan var.. yada var mı? yok aslında var gibi yapıyor.. kacırılan gollerde 1 gram heyecanlanma yok bir kıpırdama yok.. alex benım ıcın bıtmıstır.. babamın oglu mu ya? nedır bu cektıgımız.. bu kadar basarısızlık oldu ama ben aykuta 1 gram laf etmıyorum guvenıyorum cunku.. ama alex artık benım ıcın bıttı.. tabıı kımın ıcın onemlı bu kımse ıcın deıl ama olan takıma oluyor.. ınsanda bıraz ruh olur ya

  16. PVH dedi ki...

    Kaptan kim olsun Cengizhan? Kaptanligi alirsak "ruh olur yeaaa" demekten vazgecer misin?

  17. Adsız dedi ki...

    Alex konusunda olumsuz görüş bildiren herkesin diğer 9 adamdan memnun olduğunu sadece Alex'ten memnun olmadığını düşünerek cevap veriyorsun.

    Benim yazdığım ilk yorumdan böyle bir sonuç çıkarıyorsun ama ilgisi yok. Alex Tanrı değil.
    Eğer takım futbolundan bahsediyorsak o zaman Alex'i özel kılmak yerine oyundan çıkabileceğini ve yedek kalabileceğini hazmedebilmek gerekiyor.

    Eskiden bir tek oyuncu topu alır 3 - 4 adamı geçer gol atardı. Bu dönemler geçti artık. Takımda birini ön plana çıkarmak ,onun neden yedek kaldığına sürekli vurguda bulunmak anlamsız.

    Evet dün Emre çıkmadan önce Alex iyi görünüyordu.Emre çıktığına göre daha fazla insiyatif kullanabildi mi ?

    Eğer takım oyunu değil de "yıldız oyunu" oynanıyorsa o halde Alex daha fazlasını yapmalı.
    Yapabildi mi?

    "Alex yedek kalabilir, ilk 11'e giremeyebilir " diye düşünenlere öcü gibi bakmayın artık. Bu futbolun doğasında var. Takımdaki bütün oyuncuların çok iyi oynadığını iddia etmiyoruz.Ama bu takımın kaptanı daha fazla insiyatif alsın istiyoruz.

    Emre çıktıktan sonra defanstan top çıkaramadık. Teknik direktör her zaman sesini futbolculara duyuramayabilir.Bu noktada Kaptan devreye girip takımı yönlendirmeli.Peki yaptı mı ?

    Golü yedikten sonra maçın bitmesine yaklaşık 20 dakika vardı.Skora eskiden doğrudan etki eden Alex'in herhangi bir pozisyonu var mı ?

    Verdiği etkili bir pas var mı ?


    Sizler Alex'i Tanrı yapıp "oyundan asla çıkmamalı" dedikçe benim gibi düşünenler de takımın genel sorunlarını konuşurken ister istemez gündemde olan mevzuyu ilk sıraya taşır.

    Bu yüzden Alex'i kendi gündeminizden düşürün.Bu şekilde Alex'e destek olacağınıza daha çok zarar veriyorsunuz. Fener düşmanı tvlerdeki spor programlarında Alex'in tartışılmasına daha çok vize veriyorsunuz.

    Benim gönlümde Fenerbahçe'ye ileri uçta ve takım olarak en büyük katkıyı yapan yabancı Pier Van Hoijdoonk'tu. O bile yedek kaldıysa Alex hayli hayli kalır. Bunun tartışılması da yersiz olur.
    ***

  18. PVH dedi ki...

    "Ama bu takımın kaptanı daha fazla insiyatif alsın istiyoruz."

    Bu cumleden anladigim su, soyleyecek bir seyin yok ve biraz once diger yazidaki arkadas gibi "kaptan" kelimesinin arkasina saklaniyorsun.

    Soyledigim sey su; Alex bu takimin en iyi pas yapan oyuncusudur, onsuz herhangi bir sistem islemez.

    Bunu curutmek cok kolay, Alexsiz bir takim kur, nasil oynayacagini ve neden daha iyi oynayacagini anlat. Kimse "Alex tanridir, yedek kalmamalidir" demiyor. "Su takimda oynar Alex" diyoruz. Kaptan, yildiz gibi kelimeleri kendinize siginak yapmadan Alexsiz sisteminizi yazin.

    Bekliyorum.

  19. Adsız dedi ki...

    Bu olayı sidik yarışına çevirmek gibi bir niyetim yok. 4096 karakter kullanabildiğim için anlatmak istediğim derdimi iki parça olarak ekleyeceğim

    1.Bölüm


    Yıllardır rakipler ne zaman kendi yarı alanlarında bizden topu kaparsa yeterince baskı yemediklerinden çok rahat bir şekilde kalemize gelebiliyorlar.

    İşte Alex'in en çok eleşirdiğim yönü gelip defanstan top alması ya da beklere yardım etmemesi falan gibi geyikler değil.

    Geçen yıl Şampiyonluğun kaçtığı maçta 1-0 öndeyiz. Emre topun yarı alanımıza gelmemesi için ileride basarken Alex ve Güiza yürüyordu.
    Zaten bu pozisyon sonrası o saçmasapan golü yedik.Bari şampiyonluk maçında pres yapsın istiyorum.Ama yapmadı.

    Alex top kendisindeyken takıma katkı sağlıyor. Futbolcu elbette zekasıyla oynamalı ama top rakipteyken az da olsa rakibin topu rahat bir şekilde ileriye taşımasına engel olmalı.
    Oysa kimse kusura bakmasın Alex böyle durumlarda "mış" gibi yapıyor.Zekasını böyle durumlarda çok çok ender kullandığını gördüğümden dolayı Alex'iz oynayabiliriz diyorum.

    "Alex bu takimin en iyi pas yapan oyuncusudur, onsuz herhangi bir sistem islemez."

    Bence bu yanlış:
    Bu takımın en iyi pas yapan adamı tartışmasız Cristian'dır.Ayağına gelen her topu incitmeden yanındaki arkadaşına daha iyi bir şekilde verebilen yok !
    Eğer mevzu sadece pasla çözülebilseydi Cristian Alex'ten daha az tartışılır hale gelirdi.

    Alex'iz bu takım işlemez diyorsun ama şu ana kadar kazanılan bütün maçlarda Alex varmış gibi bir iddia bu.

    Ayrıca Alex nasıl olsa zekasıyla futbol oynadığı için elinde baston ,70 yaşındayken de bu takımda oynar !
    Sizin iddialarınız işi böyle komik bir noktaya taşıyor.
    Hayır,Alex'iz de bu takım oynar.Denemediğimiz sürece de bilemezsiniz.
    (Ki gelecek yıl bu adam bu takımda büyük ihtimalle olmayacak."Şu an takımdaysa illa oynatalım,gittikten sonra yeni bir şeyler deneriz" idddiasına da katılmıyorum,bu olay illa bir gün patlak verecekti.Demek ki zamanı geldi)

  20. Estéban dedi ki...

    "Yedinci Samuray" olarak yazamadım...Dünden beri bu kısmı eklemeye çalışıyorum.
    ****
    2.Bölüm

    Top rakipteyken forvetin ve arkasındaki elemanın(Alex) rakibe basmasını istiyorum.Alex yürüdüğü için bu mümkün değil.

    Bu yüzden de PAOK maçında rakip defans oyuncuları ne zaman bi top aldıysa iyi bir şekilde ileriye uzun kullandı.PAOK'un maç boyunca organize atağı yok.Bütün topları
    uzun kullandılar ve golü de öyle yedik. Ben de diyorum ki buna pres yaparak engel olabilirsin.
    Şampiyonluk maçındaki tavır PAOK maçında da devam ediyordu.

    Fenerbahçe ligin orta sıralarına talip olan bir takım değil.
    Eğer öyle olsaydı Alex oynayabilirdi. Oysa bizim her maç gol yemeden gol atmaya ihtiyacımız var. Bu formayı hangi futbolcu giyerse giysin hedefinde "şampiyonluk vardır"
    Ve gol atmamız gerekir.
    Derbi maçlarını saymazsak eğer bizim ligin geri kalan maçlarında ister istemez defansı bu yüzden önde kurmamız gerekiyor.Defansı önde kuran bir takımın forvet hattı rakibin rahat bir şekilde top taşımasına engel olmalı.
    Alex'in bu konuda takıma ne kadar katkıda bulunduğunu zaten biliyoruz !
    Tartışmamız ya da benim Alex'in bu takımda yedek kalabilmesine tahammül etmem de bundan kaynaklanıyor.

    Teknik direktörlük muhabbetine girip takımı şöyle veya böyle bir şablonda oynatırdım geyiklerini pek sevmiyorum.

    Yine de kısaca yazayım o zaman 4-3-3 oynasın istiyorum.(Böyle şablondu taktikti bahsetmekten pek hazzetmiyorum,taraftar olarak daha çok kişisel performansa ve takıma oyuncunun vermesi gereken değere bakarım)
    Volkan veya Mert
    Gökhan,LuganoiBilica,Santos
    M.Topuz,Emre,Selçuk
    Dia, Niang,stoch

    *Dia'nın yerine iyi bir Kazım'ı tercih ederim.

    Alex bu takımdayken asla saha içerisinde mevcut şablonun dışında değişikliğe gidemeyiz.Ama Alex kenardayken bi anda oyunu 4-2-3-1'e de 4-4-2'ye de çevirebiliriz.
    ***

    Kaptanlık muhabbetine giresim yoktu ama madem yazmışsın "aklımdan öyle geçmediği halde,kendince öyle yorumlamışsın". Takımın kaptanı top rakipteyken pres yapmalıdır.
    Emre'ye verirsin kaptanlığı takım önde de basar.


    "Gol" futboldaki en önemli "değer" ama "gol yememek" en az onun kadar önemli.Attığınızın değeri yediğiniz gollerle ölçülür.

    Kaybettiğimiz şampiyonluklar ortada,gol atamadığımız için kaybettiğimiz söylenebilir ama yediğimiz gollerle de kaybettiğimizi söylersek yanılmış olmam.
    Denizli & Fenerbahçe 1-1
    Fenerbahçe & Trabzon 1-1

    Skorlar ortada !
    1-0'la şampiyon olabiliyoruz.
    Ama gol yediğimiz için iki sezon heba oluyor.

    Şimdi her iki şampiyonluğun kaybedilmesinin faturasını sanki Alex'e çıkarmışım gibi algılanmasın.Böyle bir şey yok.
    Sadece neyi anlatmaya çalıştığıma örnek veriyorum.


    Sözü daha da uzatmak istemiyorum.Özetleyeyim
    Futbolcunun zekasıyla oynayanını severim. Ama zekayı sadece iyi top dağıtmak ,gol atarken şık bir şekilde vurmak olarak algılamam. Takım baskı yerken de o zekayı ne kadar kullanabildiğine de bakarım.
    Anlatmak istediğim olay bundan ibaret.
    Olaya asla teknik direktör edasıyla bakmam.Zaten yorumlarım da genel olarak bu yönde.
    Bu yüzden sistem ve şablon olayları hakkında çok çok az yorumda bulunur böyle yazılarıda çok az okurum.
    Teknik direktör zaten var.O sahaya kimi sürüyorsa ben onu desteklerim.
    Ben sadece taraftar olarak oyuncudan beklediğim performansa bakarım.Olayım da Alex'in yedek kalmasına tahammülüm de bundan kaynaklanıyor.

  21. emir.z dedi ki...

    kendi hayatına yön verebilen insan sayısı azdır.
    ama topa istediği yönü verebilen insan sayısı daha da azdır.
    çoğu futbolcunun -üstelik profesyonel futbolcunun- bu kusuru kapatmak için başka özellikleriyle öne çıktıklarını görüyorüz. ya iyi kesicidirler, ya pozisyon bilgileri iyidir, ya hava toplarına hakimdirler ya da isyancıdırlar, ya taraftara oynarlar, ya teatral gösteriler yaparlar vs.
    şöyle bir düşünün, fenerbahçe ve galatasarayda oynayan oyuncuları. 'bu adam topu istediği yere atabilir diyebileceğiniz kaç oyuncu var?'
    'galiba sanırsam' bu başka bir meziyet.
    benim anladığım, bazı oyuncular sezgisel olarak mekanik ilmine hakim. topa vuruş şiddetini ve ayağının açısını harika bir şekilde ayarlayabiliyor. işte alex de böyle bir oyuncu. topa yön vermekle kalmıyor, istediği koordinatları neredeyse futbol topuna doğrudan dikte ediyor.
    o yüzden bu adam gerçekten nadide bir parça. topu ittirirken dikkat edin, top vücudunun bir uzantısı haline geliyor. ve alex'in ayaklarından otuz metre uzaklaştığında bile hala O'nun aklıyla hareket ediyor. o yüzden alex enstantanelerini arka arkaya dizdiğimizde 'akıl kazanan top 1', 'akıl kazanan top 2' vs şeklinde adlandırmak mümkündür.
    vazgeçilmezliği, istisnailiği de bundan.
    şundan eminiz ki alex'in bir yanı en az gandalf kadar büyülüdür.
    gelgelelim bir de bu işin 6'da 2 kısmı var.
    işte bu noktada gandalf'ın bir türlü 'gri gandalf' olmaktan kurtulamadığını seziyor, farkediyor herkes. kendi benliğindeki ürkek miskinliği ve çocuksu kibri atıp 'ak gandalf' olamadığını..
    mesela çok iyi paslar atsa bile top ayağında olan arkadaşına doğru neredeyse hiç koşmadığını... gülmek kendisine çok yakışsa da arkadaşlarına şöyle ağız dolusu, yürek dolusu hiç gülemediğini... hatta yeri geldiğinde süreklilik ve irade dolu öfke patlamaları yaşayamadığını... -kaptan dediğinin öyle inandırıcı bir celali de olacak yani-
    maalesef alex, o müthiş tabirle 'içe dönük bir salon adamı'... müthiş teknik ve yetenekli, kendini göstermek de istiyor. ama kendisini gerçek ve ağır bir sorumluluğa açacak insiyatif hasleti zayıf..
    şahsen benim gördüğüm bu. 33 yaşındaki bir adamda bunu değiştirmek de zor.
    o yüzden şu karar verilecek. O'nun rönesans harikası tekniğini görmeye devam etmek istiyorsak, etrafına PVH dostumuzun önerdiği tipte adamlar yerleştirmek vaciptir, hatta aynıyle farzdır. benim kanaatim de budur.
    yıllardır da beklerim bu girişimi ama nedense bir türlü olmaz..
    ama yok ben uğraşmam, alex malex çekemem, vefa, hakkında belgesel de yapılmış bir semttir diyorsanız, o zaman, transfer dönemi kapanmadan kendisini cruzeiro'ya göndermek gerekir ki, dertler bitsin, yürekler soğusun
    kanaatim budur-'emir.z'

Yorum Gönder