Linç Medyası ve Zalimin Etiği



Bugün Taraf, Zaman ve Habertürk’le beraber operasyonun medya ayağını yöneten Sabah’ın Etik Kurulu raporu haberini hepimiz okuduk. Etik Kurul raporundan ziyade yer yer Gogol hikayesi sürrealizmine yaklaşan bölümleri görüp de insanın sakin kalması pek mümkün değil. Teknik takip yapıp teşvik olduğuna kanaat getiren ama teşviğin kimle yapıldığına ulaşamayan savcıdan sonra şike yapıldığından emin ama şikenin kimle yapıldığını bulamayan bir Etik Kurulu raporu fazla şaşırtıcı olmadı. Yargıyla yürütmenin muhteşem uyumu göz yaşartıcı.

Aziz Yıldırım Manisa Başkan Yardımcısı'na teşvik verdiği için Fenerbahçe’ye şuç izafe edilebileceği ama parayı alan kişi yüzünden Manisaspor’a şuç isnat edilemeyeceğini hangi hukuki yorumla yapmışlar, utanmadan adında Etik geçen bir kurul raporu olarak böyle bir şeyi nasıl yazmışlar hakikaten tam bir komedi.

Etik Kurulu raporuna göre bütün maçlarda bütün şike ve teşvikleri Fenerbahçe yapmış ama Fenerbahçe’nin bu şikeyi yaptığı adamlar ve takımlar ortada yok. Kendi aralarında şike yaparken rakibi bağlamayı unutmuş bizim yöneticiler.

Nasıl Dostoyevski 19. Yüzyılın büyük Rus edebiyat deneyimini "hepimiz Gogol’un "Palto"sundan çıktık" diye kutsadıysa şu etik kurulu raporunu Kant ya da Spinoza görseydi bütün etiğe dair külliyat hakkında "hepimiz TFF’nin etik kurul raporundan çıktık "diye TFF Etik Kurulu’nun önünde secde ederdi.
Biz Fenerbahçeliler yargısı "Fenerbahçe şampiyon olmasaydı soruşturma açmayacaktık" diyen, yürütmeden her gün bir bakanın şampiyonluk yarışında "Trabzon şampiyon olsun" temennisinde bulunduğu, Meclis’inde "Aziz Yıldırım’ı çıkaracaklar kalkın ey ehl-i vatan" diye kampanyalar düzenleyen vekiller olan, medyanın nefret koalisyonunun resmi yayıncısı olmaktan büyük bir haz duyduğu bir ülkede nefes alıp veriyoruz.

Bu ülkede Öcalan’ın cezasının inmesi tartışılırken bile yaratılmayacak bir nefret ortamı Fenerbahçe Başkanı’nın tutuklu yargılaması tutuksuz yargılamaya dönecek diye çıkarılıyorsa artık bu ülke sınırları içerisinde her Fenerbahçeli bu kör nefretin bir hedefi haline gelebilir. Daha önce sahip olduğumuz çeşitli ideolojik,siyasi, kültürel, etnik aidiyetler gerekçesiyle kendimizi bu ülkeye ait hissetmediğimiz, yabancılaştığımız zamanlar olmuştur ama 3 Temmuz sonrası sistemin dışına atılmaya çalışılan şey artık Fenerbahçe başkanını, yönetimini falan aşıp bizzat bütün Fenerliler haline getirildi.

Bugün bu olağanüstü linç ortamında tehlikeye giren şey sadece bizim gönül verdiğimiz kulübün düşmesi düşürülmesi, bir şampiyonluğun eksik bir şampiyonluğun fazla olması meselesi değil. Mesele çocuklarımızın sokakta rahatça Fenerbahçe forması giyip giyemeyeceği meselesidir. Fenerbahçe nefretini bu denli kutsayan bir medya, bu nefrete odun taşıyan devletin bütün kurumlarının işbirliğiyle neredeyse bütün Fenerbahçeliller bir nefret öznesi haline getirildi. Bir sarı yıldız takıp tecrit edilmediğimiz kaldı 3 Temmuz sonrası. Zaten o konuda da Şamil Tayyar’dan bir yasa tasarısı bekliyorum.

Bugün sadece Fenerli olduğu bahanesi ve soruşturma sırasında Aziz Yıldırım’a güvendiğini beyan etti diye Rıdvan Dilmen linç ediliyor. Fenerbahçe kompleksi dışında kendilerini hayata bağlayan bir şey olmayanların Fenerbahçe lehine tek söze bile tahammülü yok. 3 Temmuz’un hemen sonrası "objektif bloggerların" şeyhlerinden biri olarak gördükleri Bağış Erten "bu iş Fenerbahçe ile bırakılmamalı 20 yıla kadar araştırılmalı" dedi diye Fenerli olduğu gerekçesiyle Twitter’da linç edildi. Yani Fenerbahçe suçsuzdur falan demedi bir kez daha tekrarlayayım, "bu iş 20 seneye kadar götürülsün kimse masum değil" dediği için objektif olmamakla ve sonunda Fenerliliğini belli etmekle suçlandı.

Baransu’ların Rok’ların Ekrem Açıkel’lerin hangi takımı tuttuklarıyla ilgilenmeyip muteber gazeteci olarak görenler o linç ortamında Lube Ayar Fenerbahçe lehine bir şeyler söyledi diye kendisini kör fanatik ilan ettiler.

3 Temmuz sonrası operasyon sadece Fenerbahçe yönetimi ve başkanını itibarsızlaştırmaya değil bizzat Fenerbahçeli kimliğini de itibarsızlaşmaya çalıştı. İddianame çıkınca teslim olacağız sandılar, absürtlükleri ortaya çıkınca onu bıraktılar, şimdi de Etik Kurulu raporunu sızdırarak pes etmemizi, pazarlığa girmemizi istiyorlar. Fenerbahçe taraftarının pazarlıkla verilecek tek bir puanı bile yok, şu aptalca raporla düşürebiliyorsanız amatör kümeye kadar düşürebilirsiniz, Biz işkencecimizden adalet bekleyecek kadar gerizekalı değiliz. Kulağına üflenenleri söyleyen maşa görünümlü cellatların etiğine teslim olmayacağız Bugün kendi ipleri başkalarının elinde olup Fenerbahçe'nin ipini çekmeye çalışan, bu yolda alçakca Goebbels medyasına meydan okuyacak derecede kara propaganda yapan adamlar mı Fenerbahçe ile Fenerbahçelinin arasındaki sevgiye tutkuya engel olabilecek ?

O kopyala-yapıştır iddianameniz de, ilkokul 3 öğrencisinin hazırlamaya utanacağı etik kurul raporunuz da her gün üzerimize saldığınız soytarı gazetecileriniz de umurumuzda değil. Madem kapı gibi Etik Kurulu raporunuz, hükümetiniz, medyanız cemaatiniz var hemen bugün amatör kümeye düşürün , ne kadar aşağılaşabiliyorsanız aşağılaşın , görelim bakalım sizin nefretiniz bizim sevgimizi yenmeye yetecek mi?

İnsanın neresi kanıyorsa kimliği orasıdı demişler o yüzden 3 Temmuz'dan bu yana Fenerbahçe bizim takımımız değil kimliğimiz, cesaretiniz varsa buyrun alın elimizden görelim...


15 comments:

  1. Erdem Ergin dedi ki...

    Anadan da yardan da evlattan da zor da olsa geçeriz..Fenerbahçe' den asla! elleriniz dert görmesin.saygılar.

  2. Ugur 1907_06 dedi ki...

    Allah´ina kurban..Fenerbahcelinin duygulari ancak bu kadar yazilabilirdi...

  3. cemo dedi ki...

    Kutsal ittifak yine sahnede yahu anlamıyorum dertleri alıp veremedikleri nedir fenerbahçeyle ölçüyorum biçiyorum bir türlü işin içinden çıkamıyorum.Dertleri şampiyon olamamaksa eğer al işte Aziz başkan içerde ve biz yine liderle kafa kafaya gidiyoruz bu zor halimizle bile üzülerek söylüyorum yine şampiyonluğu kaptırmayacağız kimseye :)

    Ha geçen sene ki şampiyonluksa mesele verelim kupalarını soksunlar münasip bir yerlerine pardon müzelerine yeter ki yakamızdan düşsünler biz misliyle alırız o kupaları yeniden şike şike.Böyle saçma sapan ipe sapa gelmez iddaanamelerle insanları daha ne kadar içerde tutabileceklerini düşünüyorlar ayıptır, günahtır,zulümdür,hukuk katliamıdır yapılanlar.

    Yok mesele fenerbahçeyi bitirmekse kimse kusura bakmasın milyonlarca yürek sarı-lacivert atarken tillahı gelse bitiremez.

  4. gumgumok dedi ki...

    buyrun işte, medyanın yarattığı linç ve nefret ortamının getirdiği nokta:

    http://gundem.milliyet.com.tr/cinayet-sanigindan-sasirtan-aziz-yildirim-iddiasi/gundem/gundemdetay/20.12.2011/1478193/default.htm

    Artık her isteyen her suçu Aziz Yıldırım'a yükleyebilir. Çünkü o bütün kötülüklerin babası, mitolojideki lanet tanrıların insan görünümüne girmiş postmodern hali, eli her yere uzanabilen fransadaki soykırım yasasını bile geçirebilecek güçte bir illuminati üyesi, mazallah içeriden bir çıkarsa kıyameti getirecek bir deccal.

  5. Mattt dedi ki...

    (I)

    Daha iddianame mahkemeye ulasmadan sokaktaki insanlar yedi bitirdi curuttu, ellerinde hicbirsey kalmadigi icin ehh ne yapalim bir sekilde size giydirmemiz lazim diyorlar!!

    Turk sporu sikede yeni bir yontem bulmus, delisiz, sporcusuz ve mahkemesiz yani zurnayi calana gore bir sike!!

    Ist.Bld. ile sike yaptik dediniz topcusunu saliverdiniz, klup baskaninia madalya takar gibi TFF ye aldiniz, adamin td’nu Milli Takimin Teknik Direktor’u olarak basina getirdiniz, Yrd.antrenoru takima teknik direktor oldu, adamlari “resmen” odullendirdiniz…
    Yahuu hakkaten saka gibisiniz!!

    G.birligi ile sike diyorsunuz topcularin verdigi demecler orospu medyada mansetlere tasindi!! Ama ne hikmetse kaale alinmadi?!

    Sevgili arkadaslar! Mahkeme herhangi bir konuda bir karar verirken gercegi ortaya cikarirken 2 mevzuu’ya dikkat eder
    1) Hukuksal sebepler ki bunlar kanun, gelenek gorenekler evrensel hukuk, ve mahkeme kararlari, tuzuk gibi mahkemenin kendi taktirine soz konusu olacak ispatlar
    2) Olayin ne zaman, nerede, nasil meydana geldigi yani ne? nasil? Nicin? Gibi sorulara cevap veren ispatlardir ki bunlara maddi deliller denir.

    Yani polis/savcinin gorevi maddi deliller bulmaktir.

    Ornek verirsek g.birligi topculari, bursanin topcusu, baskaninin merkez orospu medyada ki demecleri gibi eylemlerde maddi deliller kismina girer ve polisin/savcinin gorevi bu delilleri de TC mahkemelerine vermesidir!

    Yasanin kanunlarin tanimlanmasi boyle iken bir savcinin gozune gozune sokulan delilleri ben korum gormuyorum dercesine gormemezlikten gelmesi ne anlama gelir?! ki bu deliller savcinin iddianamesiyle, kendi yontemine uygun tipatip ayni tarzda kanitlar iken, maddi deliller somut olaylar iken!?

    haa sakin banane savci delil diye toplasaydi demeyin, essekligin daniskasi olur ve ananizi avradinizi gidiklatmak icin milleti eline hak verirsiniz!!

    Savcinin topladiklari delilse, TCKnin delil tanimina gore bunlarda delil/kanit!!
    Ee hani nerede adalet ve hukuk? Birilerini kollamak, kayirmak degilmidir?! Savci, neden kayirmacilik oynuyor?! TC adaletinde kayirmacilik diye bir maddemi var da biz bilmiyoruz?! Bu devletin mufettisleri yokmudur da savcisini avukatini denetlemiyor, hoop hemserim sen naapiyorsun demiyor olani biteni seyrediyor?!

  6. Mattt dedi ki...

    (II)


    Ayrica tff her maca kendi mufettisini yolluyor ve onlardan macin raporunu dokuman olarak aliyor, bu raporlarin hangisinde sike var deniyor?! Eger boyle bir rapor yoksa bu mufettisler yapilan sike’leri gormezden gelmis ve cukkalanmislar, sike’ye bulasmislar, suca istirak etmisler delilleri karartmislar demektir!
    Aklini bokuyla yemeyen insan, kanuna yasalarin tanimina gore bu anlami cikartir !

    Peki bu mufettislerin yaptiklari, delilleri her hangi bir seklide uzerinde oynama delillere ulasmayi engelleme ve bir sekilde delilleri yok etme sucuna girer mi girmezmi?!

    Yada site/blog, yayinevi, gibi yoneticilerini korkutmak, santaj yapmak gibi eylemler maddi delilleri karartmak degilmidir?! Yani bizleri boylemi susturacaksiniz?! Yani hep sizin zurnaniz otecek!

    Gercek her zaman insanlarin ilgisini ceker, yalniz biraz zaman alir!

    Daha mahkemesi bile baslamamis bir davanin sonuclarina bakmadan etik kurulu nasil hukum verebilir?! Bu etik kurulu devletin yargisnin ve yurutmesinin ustundemidir?! Savci polis adli merciilerde Mahkemenin kendisi babalarin babasi adli mercii degilmidir?!

    Cebrail Aleyhisselam 2 rekat namaz kilmis ve bu 2 rekat namaz ahir zaman suresinde 4bin yil surmus. Sonra, Ya Rabbi, kainat yaratildigindan bu yana acaba boyle namaz kilan bir kulun varmi? demis.
    Allah-ul Alem buyurmus ki: Ahir zamanda gelecek olan habibim ummetinden, ummeti muhammed’den bir kulum birkac dakikada 2 rekat namaz kilacak ve bu kildigi namaz senin 4bin seneden kildigin namazdan daha makbul olacak.
    Cebrail Aleyhisselam, Ya Rabbi, neden onlarin kildigi namazlar bu kadar kiymetli olacak?
    Allah-ul Alem buyurmus ki: cunku onlar dusmanimi yikarak huzuruma gelecekler, sende dusman yokki. Dunya sevgisine, nefislerinin serrine ve seytanin vesvesesine aldanmayip Allahu Ekber diyecekler…

    Sanki bugun gavurlarin! fani dunyada “adalet” istedikleri gibi!!

  7. cromvemitra dedi ki...

    İMZA.

  8. cromvemitra dedi ki...

    İMZA.

  9. uzerindeyuregindenbaskamuskatasimayan dedi ki...

    @gumgumok

    o şahıs daha önce Samsun - Fb maçında şikeye A.Yıldırım adına aracılık ettiği iddiası ile kanal kanal dolaştırıldı (yani A.Yıldırım ile yüzeyel de olsa bir tanışıklığı var); bu şahsın mimik ve jestleri, sorulara verdiği yanıtlardaki tutarsızlıkları ilginçtir (aslında tıp kökenli olduğundan ilginç olmamalı ama neyse uzun konu) o dönem A. Çakar'ın bile dikkatini çekmiş, güvenilir bulmadığını kendisi belirtmişti.

    (kişinin güvenilir olmaması söylediklerinin tümünün yalan olduğu anlamına gelmez; ama bu tür şahısların tutarsızlıklarını ortaya çıkaracak şekilde sorular sorulmaz da kamuoyunu yönlendirmek için kullanılırlarsa ortalama insanlar bu durumu ayırt edemeyebilir !!)

    şimdi haberin içeriğini biraz okuyunca kişinin ruh sağlığı ile ilgili soru sorması gereken gazeteci (tabii ki niyeti farklı olduğundan) içeriği normal bir zanlının ifadesi gibi veriyor.

    Ulan adama sormazlar mı suçu A. Yıldırım'a bağlamak cezanın belirleneceği son duruşmada mı (muhtemelen bir önceki duruşma aylar önceydi) aklına geldi fesupanallah.

    ilginç bir diğer ayrıntı da şu:

    bu adama benzer kişilik özellikleri sergilediği gözlenebilecek (ancak geçmişi ve bağlantıları çok daha farklı) Talip Karlıbel hakkında yine A. Çakar iyi bir gözlemci olarak ilk tanıştığında göz hareketleri, jestleri, kaynakları hakkında hayali (gizemli) ifadeler kullanarak tutarsız yanıtlar vermesini dayanak göstererek kişiyi pek de güvenilir bulmadığını belirtmişti.

    ki bu kişinin asılsız ve yalan olduğu ortaya çıkan rıdvan hakkında bahis dolandırıcılığı, k. kılıçdaroğlu hakkında pkk bağlantısı, alman vakıfları hakkındaki haberlerde parmağı var.

    ve bu adam kanal kanal dolaştırılıp araştırmacı diye yutturuluyor.

    dikkatinizi çektiyse cihan oskay da gazete küpüründe yazar olarak gösterilmiş, oysa yazdığı kitaplar son 4-5 senede yazılmış ve futbol dünyası hakkında (okumadığım için bir fikrim yok).

    ama adam geçmişinde bir sürü iş ortaklığında dolandırıcılık vb suçlarla itham edilmiş olarak ve en son bir restoran işletmecisi olarak tanıtılmıştı.

    tuncay güney'i hatırlayan var mı ?

  10. Fikirzede dedi ki...

    Duruma göre iddianamede adı geçen hiçbir takım sütten çıkmış ak kaşık değil.Şunu da kabul etmek gerekir ki bu takmlar içinde Fenerbahçe en medyatik en gözde en şaaşalı takım.Olumlu medyanın özellikle hürriyet grubunun Ercan saatçi önderliğinde Fenerbahöe'ye ne kadar yaslandığını bilmeyen yada göremeyen yoktur hatta bu zaatı muhterem bir Galatasaray maçından sonra sanatçı Metin ÖZÜLKÜ ile birlikte Galatasaraya galiz küfürler savurmaktan hiç çekinmemiştir hemde TARAFSIZ bir medya mensubu olarak! Hal böyleyken Fenerbahçe!dende bu konuyla iligili bir tepki seside çıkmamıştır.Olaylar bugüne yada bu hale geldiğinde birilerinin çıkıp medyadan şikayet etmesi çok ironik hatta ve hatta çok komiktir. Bu sürecin ortaya çıkmasıyla birlikte ironi içerek olay sayısıda gitgide artmaktadir.Yeni yasayı hazırlayanlardan birinin Şkip MOSTUROĞLU olması,2006 yılında İtalyadaki şike olaylarında küme düşme cezalarına Nihat ÖZDEMİR'in ''Türkiye'de şike varsa yapanlar küme düşmelidir'' demesi gibi.Sözün özü şike vardır yoktur buna biz karar vermeyeceğiz yargıla ve adalet herkes içindir.Adalet ergeç yerini bulur...

  11. Sekhranikos dedi ki...

    Bunca sene alevi-sünni, sağ-sol boşa kasmışlar. Fenerli-Antifenerli üzerine yoğunlaşsalar 10 senede ayrılırmışız. Yavaş yavaş diğerlerinden nefret etmeye başladım bile. Demek böyle oluyormuş bu işler.

  12. gerilerden gelen kemalettin dedi ki...

    fikirzede ne kadar boş bir adamsın yahu. ercan saatçi gibi bomboş bir adam gs'ye küfür etti diye soruşturma süreci boyunca rok, mb gibi heriflerin ahlaksız yalanlarını, emniyetin görüntü montajlayıp kamuoyunu manipüle etmesini filan unutup medya yanınızda zaten demeye getiriyorsun, la git la saçma sapan konuşma la. sonra "adalet herkes için". he ya, adalet. çok anlıyorsun ya adalettenç

  13. gerilerden gelen kemalettin dedi ki...

    fikirzede ne kadar boş bir adamsın yahu. ercan saatçi gibi bomboş bir adam gs'ye küfür etti diye soruşturma süreci boyunca rok, mb gibi heriflerin ahlaksız yalanlarını, emniyetin görüntü montajlayıp kamuoyunu manipüle etmesini filan unutup medya yanınızda zaten demeye getiriyorsun, la git la saçma sapan konuşma la. sonra "adalet herkes için". he ya, adalet. çok anlıyorsun ya adalettenç

  14. gerilerden gelen kemalettin dedi ki...

    yahu fikirsiz adamsın fikirzede. ne saçmalıyorsun sen ya.. bir tane ercan saatçi gibi bi adam gs'ye küfür etti diye medyanın fenerbahçe aleyhine yaptığı şerefsizlikleri görmeyelim şikayet etmeyelim diyorsun ha. sabah'ı, rok'u, mb'yi, bunların yalanlarını filan. kes-yapıştır iddianameyi, mantık hatalarını, sanık lehine olabilecek kısımların kesilmesini, karşı tarafı olmayan suçları.. adalet herkese lazım ha.. he canım he, lazım da senin adalet anlayışın biraz tuhaf.
    ulan bu tip adamlar bu soktuğum rezil süreç yüzünden zaten kendi içimizde tartışamıyoruz kafamızdaki soru işaretlerini.

  15. Oğuzhan dedi ki...

    O değil de fikirzede'nin yazdığı ne kadar anlamsız birşeydir yahu? Ercan Saatçi veya bir başkası kendi özel yaşamında istediği şeye küfretmekte özgürdür. Bunu gizlice kaydedip buradan ticari avantaj elde etmek asıl sorgulanması gereken kısım. Sen ne amaçla Ercan Saatçi'nin özel konuşmalarını kaydediyorsun derler adama. Kaldı ki herkes arkadaş ortamında rakip takıma koyduk, döşedik muhabbeti yapar. Sanki bir tek Fenerbahçe'liler yapıyor bunu.

Yorum Gönder