Nükteli Saçmalama
Sadri Şener'in Trabzonspor-Gaziantepspor maçı sonrası Sabiha Gökçen Havalimanı'nda sorulan bir soruya verdiği yanıt: "Penaltıyı çıkar o zaman 2-0 yenmiş olalım, olur mu?" Aynı insan geçen hafta Bucaspor-Fenerbahçe maçından sonra "Hakemle ilgili tepkiler penaltıda doğru. Gökhan'ın ikinci sarı kart alması doğru, yapacak bir şey yok ama 3 puanı alıp gidiyor. Biz de bunu burada bol bol konuşuyoruz" diyordu. Çıkar penaltıyı 4-3 kazanmış oluruz değil mi nüktedan başkan, şakacı insan, futbol komedyeni? Konu Fenerbahçe olunca komedyenliğinin zirvesine ulaşan şakacı başkan, haftalık açıklamasını eklemeyi de ihmal etmedi tabii.
Önce Fenerbahçe'nin basına istediğini yazdırdığını ve kamuoyunu yönlendirdiğini iddia etti. Daha sonra yine klasik mazlum edebiyatına başladı. Bu edebiyat Fenerbahçe'nin yer aldığı son 3 şampiyonluk yarışında işe yaramıştı, aynı taktikle devam etmeye karar vermiş başkan. Elle tutulur bir iddiası olmasa da 1 ay boyunca mazlum olduğunu söylemeye devam edecek. Yalnız devamında yine ağzından baklayı çıkardı, "Bundan sonra yapacak bir şey yok, dua edeceğiz. Bundan sonra 3 tane maç var. Belli olmaz, oynayacak takımlar enteresan çünkü" dedi. Takımlar neden enteresan, ne olacak? Ne ima ediyorsun? Neden açık konuşmuyorsun?
Bu hafta statlarında açtıkları pankartla işi iyice nefrete döküp Fenerbahçe nefreti pazarlayarak şampiyonluğa nasıl susadıklarını kanıtladılar. Başta Trabzonspor başkanı, bütün Trabzonspor camiası nefret pompalıyor. Her hafta söylem değiştirerek, her hafta birilerini suçlayarak bu yarışı nasıl götüreceklerini defalarca gösterdiler. Yukarıda alıntı yaptığım röportaj Telegol programındaydı. Devamında Trabzonspor kafilesiyle birlikte gelen bir insan "Bülent Uygun, Tolunay" diye bağırarak, ne olduğu tam anlaşılamayan hakaretlerle bağırarak Telegol ekibine saldırdı. O sırada maçın hakemi Cüneyt Çakır da havalimanının kapısındaydı ve tüm olan bitene şahit oldu. Bu tür saldırılar da sıradanlaşıyor.
Trabzon şehrinde 2000 kişi tarafından linç edilmeye çalışılan 2 otobüs insandan birisi olarak bu hakemlerin, basın mensuplarının Trabzon'da neler yaşadığını tahmin etmem veya neden çekindiklerini anlamam zor değil. Zamanında rakip takım sporcularını getiren otobüse bile fiziki saldırıda bulunmuş bir taraftar grubu var. Rakipler arasında kavga, saha olayı hep görüyoruz ama rakip takımı getiren otobüsün camlarının indirildiğine ilk kez orada şahit olduk. Silahların, taşların, mermerin, linçin kelimelerden daha fazla konuştuğu bir şehir. Fenerbahçe'yi "günahkar takım" ilan etmeleri de ironik. Binlerce insanın hayatını etkileyen eylemler yapıp daha sonra insanları günahkarlıkla suçlayan aşırı dinci örgütler gibiler. Böyle bir ortamda yandaş edinmenin tek yolu olarak nefret pompalamayı görüyor olmaları garip değil. Türkiye'de insanlar fanatiktir, hayatları futbol olan çok insan vardır ama tuttuğu takım şampiyonluğu kaybetti diye kendini öldüren başka takım taraftarı yoktur.
Bu kadar uçlarda yaşayan, başarı ihtimalini görünce körleşen bir camia ile şampiyonluk yarışına girmek gerçekten yıpratıcı. Her hafta başka bir gariplikle karşılaşıyoruz artık, işin iyice çivisi çıktı. Aşırılığı, fanatikliği, sınırları aşan eleştiriyi herkes yapmıştır, fakat ne olursa olsun bu tür eylemler genel bir destek görmez, spor camiası samimi olmasa bile bunları kınar. Bu sene yapılanlar ise nüktedanlık olarak algılanıp en ciddi ithamlar karşısında bile kahkahalar atılıyor. Aynı takımın kalecisi aynı hatayı Trabzonspor'a karşı yapmasına rağmen Volkan Babacan'dan bir özür bile dilemediler. Herkesin gözü önünde insanları hedef gösteriyorlar. Üstelik bir taraftar sitesi, blogu falan değil, bütün Türkiye'nin gözünün içine bakarak bir kulüp başkanı yapıyor bunu. Bu hale getirilen bir ortamda sezonun kazasız belasız bitmesi şampiyonluktan daha önemli oldu. Şu 3 hafta bitsin kurtulalım artık, uzaktan izlerken bile geriliyor insan.
2 Mayıs 2011 09:22
Bu sezonu şampiyon olarak tamamladığımızda, bunların zaten işi bitecek. Bu rezilliğe sadece 3 hafta daha katlanmamız gerekiyor.
2 Mayıs 2011 10:24
Trabzon-Gaziantep maçının gözlemcisi maçtan önce malum pankartın kaldırılmasını istiyor ancak emniyet yetkilileri "infial çıkar" diyerek pankartı kaldırmaya yanaşmıyor (TFF Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu başkanı Kemal Dinçer'in açıklamasına dayanarak). Bu sabah dinlediğim bir radyo programındaki bir dinleyici yorumundan alıntılayarark söylüyorum Avni Aker "kurtarılmış stad" olsa gerek. Ülkenin emniyet güçlerinin "infial çıkar" diyerek pankartı kaldırmaya yanaşmadığı bir yer için daha iyi bir tanımlama yapılabilir mi? İki hafta sonra Kadıköy'e "Koyduysak günahımız ne?" diye bordo mavi bir pankart asılsa bunu indirmeye kimin gücü yetecek?
2 Mayıs 2011 11:30
Ben BJK ile GS ile çekiştiğimiz yılları biliyorum, onlar bizi biz onları çok kızdırdık ama bu kadar seviyesiz, bu kadar ahlaksız olmadı hiç birisi! Ülkenin geleceği için vereceği oyun gideceği partiyi Trabzonsporun şampiyon olmasına göre belirleyen bir taraftar şehrine ne denebilir bilemiyorum. Örtülü ödenekten yardım aldığı iddiaları ayyuka çıkan, aleyhine penaltı verilemeyen, spor bakanını arkasına alan, şampiyonlar ligine katılması garanti değilken devletten stadı ŞL kriterlerine göre modernize edeceğiz diye para yardımı alan ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi her hafta çıkıp "Biz mağduruz, biz Anadolu çocuğuyuz, biz hakediyoruz, rakipler şike yapıyor" diyen bir rakipten bahsediyoruz.
GS lisi BJK lisi de sırf Fenerbahçe şampiyon olmasın diye bunlara çanak tutuyor! Anladık bizi sevmiyorsunuz, bizde sizi sevmiyoruz zaten de hak, hukuk, ahlak bu kavramları da mı yitrdiniz be birader? Bugün bize olan yardın size olduğunda hangi yüzle konuşacaksınız?
Bazen Aziz Yıldırım'ın yerinde olsam "böyle ahlaksızların, utanmazların olduğu ligde bize yer yok" deyip kapatırım futbol şubesini diye düşünüyorum. Ama yanlış olur, bu ülke ne kaybettiyse çirkefin gücüne yenik düşen, şerefsizler kadar cesaretli olmayanlar yüzünden kaybetti! Bütün çirkeflere inat 3 hafta sonra inş. şampiyon olacağız! İster spor bakanını ister UEFA başkanını, ister Obamayı alın arkanıza hepinize karşı dimdik ayaktayız!!!
2 Mayıs 2011 12:17
Yani cennet-cehenneme inanmayan beni bile sırf bu sebepten dolayı "umarım vardır da karşıda hesap-kitap sorulsun, ak koyun kara koyun çıksın ortaya" deme noktasına getirdiler.
Bu kadar rezil bir yarış olamaz. Toroğlusu, Sadrisi, Demiröreni, Bukalemunsporlularıyla uğraşmak, şampiyon olmaktan zor.
2 Mayıs 2011 13:01
dün ts maçında büyük bir skandal yaşandı hakemin verdiği taraflı kararların o pankartın önündeki kalede olması bence tesadüf değildi ts maçı o pankart ile kazandı bu hakemin üzerinde baskı oldu .
2 Mayıs 2011 15:58
1-Bir antifenerli tuttuğu takımın maçlarından ziyade Fenerbahçe'nin maçlarını izleyen, Fenerbahçe'nin maçlarını yorumlayan, kendi takımının 11'ini sayamayan ama FB'nin 3.kalecisinin eniştesini bilen çoğunluktur.
2-Bir antifenerli Fenerbahçe'nin oynadığı maç sonunda FB'nin kazandığı penaltı varsa aziz yıldıvım'dan girip fenerasyon'dan çıkan 3/4'tür.
3-Bir antifenerli Fenerbahçe'nin oynadığı maç sonunda eğer şaibeli pozisyon yoksa "hakem rakibi ince ince doğradı" klişesini kullanan entel şahsiyettir.
4-Lugano
5-Bir antifenerli Fenerbahçe'nin rakibinin aleyhine pozisyon, penaltı vs. gördüğü zaman bunu kural kitabına bağlayan, işbu orada yoksa eğer bu kuralı kitaba sokan eski hakemdir.
6-Bir antifenerli Fenerbahçe maçı 9 rakip 11 kişiyle tamamlamış ve maçı yine FB kazanmışsa "hakem FB'yi eksik bırakıp rakibin dengesini bozdu" diyebilen nanedir.
7-Bir antifenerli FB 1. sırada olduğu zaman bile lig 9. ve 17.'sinin yapacağı maç sonucunun hangi durumda FB'ye yaramayacağını hesap edip, bu sonuçla mutlu olan matematikçidir, polyannadır.
8-Bir antifenerli için FB şampiyonluğunu gördüğü lig pis'tir, kaka'dır, benzema'dır.
2 Mayıs 2011 18:20
Şereftern haysiyetten bahseden bu insanların ömrü sadece 3 haftası kaldı. Yalnız bu tarz insanların mevki sahibi olması ise çok ama çok içler acıtan bir durum.. Yazıklar olsun..
2 Mayıs 2011 19:21
İsa mabede girince, yazıcılar ve Ferisiler kendisine zina suçu işlemiş bir kadın getirdiler. Aralarında dediler: «Eğer onu kurtarırsa, bu Musa'nın kanununa aykırıdır ve böylece onu suçlarız; eğer mahkûm ederse, bu kendi akidesine aykırıdır, çünkü o merhameti tebliğ etmektedir. Bu şekilde Isa'ya varıp, dediler: «Muallim, bu kadını zina ederken bulduk. Musa, böylesinin recm edilmesini emretmişti; buna sen ne dersin?»
Bunun üzerine îsa eğilip, parmağıyla yerde bir ayna yaptı ve içinde herkes kendi kötülüklerini gördü. Cevap için sıkıştırırlarken, İsa doğrulup parmağıyla aynayı gösterdi ve dedi: «Aranızda günahsız olan ona ilk taşı atsın.» Ve, yeniden eğilip, aynayı çizdi.
Bunu gören insanlar, en yaşlısından başlayarak bir bir çıktılar, çünkü kirli işlerini görünce utanıyorlardı.
2 Mayıs 2011 19:24 Bu yorum yazar tarafından silindi.
2 Mayıs 2011 23:42
kemal sunal rahmetli olalı yıllar oldu, şahan gökbakar'la cem yılmaz gibi komedyenler de çok sık çıkmıyorlar piyasaya. türk komedisi geriliyor. ama ne gam? sadri şener var o bize yeter. "sadri'yi getirin bana!"