Bu Taraf
Dün sabaha karşı bir rüya ile uyandım. Baştan uyarayım pek hayırlı bir rüya değil Fenerbahçeliler için ki benim için de rüyadan çok kabustu aslında.
Efendim Sivas maçını izliyoruz. Hayatıma girmiş çıkmış tüm insanlar yanımda. Garip bir mekandayız. Böyle bir kahvehane ama etrafı açık ve yan tarafında da tribünler var. Tribünlerde de, ne alakaysa, Boca Juniors ve River plate taraftarları var. 55 ekran iki tane televizyon yan yana konmuş, birinde Fenerbahçe-Sivas diğerinde Karabük-Trabzon maçları. İlk yarılar bitiyor biz 4-2 öndeyiz, Trabzon ise 0-0. Bi sevinç ve rahatlama hakim bende
Derken maç birden 88. dakikaya sıçrıyor ve rüya burda artık kabusa doğru yöneliyor. Kenarda Selçuk Şahin'i görüyorum ve 4-2 birden 4-4'e dönüşüyor. Gol falan yok ama ortada, sadece birden 4-4 oluyor maç. Artık geçen yılın etkisi mi yoksa Selçuk'un nemrut suratından mı bilmiyorum ama gol bile yokken skoru berabere görüyoruz. Aynı anda yan ekranda da Yattara'nın sarı kafasını sevinirken görüyoruz. Maçlar bitiyor Trabzon şampiyon oluyor.
Yarın akşam bu rüya tersine çıkar da biz mutluluktan uçar mıyız ya da gerçeğe dönüşür de 3.kez kabusu yaşar mıyız bilemem ama bildiğim şey, bu seneki Fenerbahçe'nin Fenerbahçeli olmanın ne demek olduğunu bize gösteren bir performans sergilediği. Sakın takımın lider olması, şampiyon olması, maçlarını kazanması falan diye düşünmeyin bu söylediğimi. Diyorum ya, yarın hüsran bile yaşasak değişmeyecek bu düşüncem.
Geçen yıl Daum'un Fenerbahçesi şampiyon olsaydı yarın Aykut Kocaman'lı olası ikincilik kadar sevindiremezdi beni.
Zaten Fenerbahçeli olmanın sevinci de zordur efendim. Sizin doğduğunuz andan itibaren içinize işlemiş o aşkı başkaları pek anlayamaz. Anlayamamaları dert değildir gerçi. Zaten anlamalarını da beklemezsiniz ama bir de anlamamakta birleşmeleri yok mudur ki o sizi yer bitirir. Sen sorgulamazsın onun takımına sevgisini. Niye sorgulayasın ki zaten. Sen nasıl Fener'ini seviyorsan o da sever Kartal'ını, CimBom'unu, şehrinin takımını. Ama sen sadece Fener'ini seversin. O kendi takımını sevmekle yetinmez bir de senin karşındakini sevmeye başlar niyeyse.
Hatta öyle bir hale gelir ki Fenerbahçe'ye olan nefreti, kendi takımına duyduğu sevginin önüne geçer, bu yıl çok daha fazla gördüğümüz gibi.
Tamam antipatiktir Aziz Yıldırım. Çok konuşur çok müdahele eder de... eeee yani?
Aziz Yıldırım mıdır sadece Fenerbahçe?
Aziz Yıldırım Fenerbahçe ise Aykut Kocaman nedir, Gökhan Gönül, Alex, Lefter, Can Bartu, Schumacher, Rıdvan nedir?
Beşiktaş Yıldırım Demirören midir?
Metin- Ali - Feyyaz nedir o zaman?
Fenerli bir çocuğun kabusudur Metin-Ali-Feyyaz ama saygıda kusur etmez ona gerçek bir Fenerli.
Hagi hakeme tükürdü diye, Arif kendini yere attı diye Ergün'ün de parçası olduğu takımı görmezden gelmek olur mu?
Saygıda kusur etmezsin ama; sen bir tarafa aitsindir, her tarafa değil. Bir tarafa.
Hele Fenerbahçeliysen daha çok bir taraftasındır.
Çocukluğumdan beri bir taraftayım, Sarı-Lacivert tarafta ve ben bu tarafı çok seviyorum.
Yarın bana üçüncü kez son dakikada kabus yaşatırlarsa eğer; yine de sevmeye, daha çok sevmeye devam edeceğim.
"Kocaman" umutlarımı var eden adamlar bu ruhu yaşattıkça da bu sevgi hiç bitmeyecek.
* Sarı-Lacivert tarafımla bundan sonra bu sayfadayım. Şimdiden hoşbulduk.
21 Mayıs 2011 23:46
Biz bu takımı kupaları için sevmedik :)
Sonuç ne olursa olsun, biz Fenerbahçeliyiz :)
21 Mayıs 2011 23:49
Tarafız,tarafındayız FENERBAHÇE'm.Hoşgeldiniz...
22 Mayıs 2011 01:05
Bir yıldır bu günü bekliyor 12 yaşındaki oğlum,geçen sene son maç kaybedilen şampiyonluktan bu yana...Sivastan gelecek her sarı laci golden sonra avazı çıktığınca, hançeresi yırtılırcasına bağırmak için "Şampiyon fenerbahçe ulan" diye... De ne bilir o çocuğun içinde 1 yıldır kopan fırtınaları, bu maçı pazara, yetmedi saat 20'ye bırakan futbolun ruhsuz yöneticileri???
22 Mayıs 2011 02:54
benimde dün gece rüyama girdi.Ama maç 2-1 bitiyor ve biz kazanıyorduk :) Sanırım b son maç çoğu Fenerbahçelinin rüyalarına girdi ya da girecek :)
22 Mayıs 2011 12:08
arkadaşlar ben de gördüm rüya... iki gece eccel. beninkinde mutlu sona ulaşmıştık. umarım gerçeği de öle olacak.
22 Mayıs 2011 12:20
geçen yıl koltukları söküp sahaya atan,tüm futbolculara ana avrat küfreden siz değilmiydiniz lan ?
22 Mayıs 2011 12:56
Sonuç ne olursa olsun... 17 hafta önce kimse inanmamıştı şampiyonluğa... şimdi ise gelinen nokta son 2 senenin aynısı... Bu sene kazanılacak olası şampiyonluk sürpriz olacak olmazsa beklemiyorduk... Sağolasın KOCAMAN
22 Mayıs 2011 15:59
"...O kendi takımını sevmekle yetinmez bir de senin karşındakini sevmeye başlar niyeyse.Hatta öyle bir hale gelir ki Fenerbahçe'ye olan nefreti, kendi takımına duyduğu sevginin önüne geçer..."
bu ne yani şimdi?...
yazıyı hiçbir önyargıyla okumamama rağmen şu bölümü okuduğum an şalterler attı bende...aklı başında bir galatasaraylı olduğumu düşünürüm ve fenerbahçe bu sezon sonuna kadar haketmiştir şampiyonluğu...fakat şu kısım nedir yani?...kendi takımının zaferinden söz etmek niye yeterli gelmiyor da bi de olaya bizim açımızdan bakmaya çalışıyorsun?...nedir bu ihtiyacın sebebi?
sizin deyiminizle "kutsal ittifak"ın neden var olabileceğini hiç düşündün mü?...ya da bu olguda sizin de bir taraf olduğunuzu hiç aklına getirdin mi?...
kendinizi istediğiniz yere koyabilir, istediğiniz yakıştırmayı yapabilirsiniz...beni ilgilendirmez...en fazla "vay be" der geçerim...ama benim taraftarlığıma laf atıp kendinizi sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterirsen o zaman anlaşmamız mümkün olamaz...o satırları yazarken aklından ne geçiyodu, kimler geldi gözünün önüne bilmiyorum ama, gerçek fenerlilerin olduğu gibi gerçek galatasaraylıların, gerçek beşiktaşlıların ya da gerçek taraftarların var olduğunu da unutma derim...
22 Mayıs 2011 17:55
hoşgeldin hbba , seni bu blogda görmek beni çok sevindirdi , hakkaten kadro iyice new york times gibi oldu. Yazı da nefis bu arada
22 Mayıs 2011 22:57
Keşke bunları Trabzon için de diyebilseydiniz.
Sadri Şener midir Trabzon ?
22 Mayıs 2011 23:52
Başkan naptın yaa maç 4-2 olunca aklıma bu yazı geldi :P Allahtan 3. gol 90 artıda geldi 85 civarı gelse kalpten giderdim
23 Mayıs 2011 00:52
dk 90da hakikaten her boku bildiğini düşündüm hbba, içime doğru sıçtım resmen, off :)
23 Mayıs 2011 02:12
Maçı izlerken ne hissettin gerçekten merak ediyorum. Sonu geçmek bilmedi:)