Anadolu'da İşlemeyen Yasalar
Geçen hafta Trabzon'da açılan pankartın yeni yasaya aykırı olduğu için indirilmesi istendiğini, fakat yetkililerin indirmeye yanaşmayıp "şehirde infial çıkar" dediğini duymuşsunuzdur. Bu, o ortamı bilmeyen veya hatırlamayanlar için en başta inanması zor bir iddia olabilir. Hiç inanılmayacak bir tarafı yok oysa. Daha önce gözümüzün önünde gerçekleşen, daha önce televizyonlarda gözümüze sokulan ve "bu nedir?" sorusu sorulmayan sorumsuzluk yine yapılmış. Aşağıdaki görüntüler 5 sene öncesinden
İstanbul'da maça gitmeye alışkın bir taraftar için fantastik görüntülerdir. Polislere tavır alan, hatta bayrak direğiyle vuran, "git ulan başımdan" yapan bir taraftar görürseniz 5 saniye sonra tepesinde 10 tane çevik kuvveti horon teperken bulursunuz İstanbul'da. Tribünde "git başımdan" diyerek kafasına sopa vurmayı geçtim, "bir izin verin koltuğuma yürüyeceğim" demeniz bile dayak yemenizle sonuçlanabilir. Trabzon'da ve diğer birçok Anadolu şehrinde işler böyle yürümüyor. Bursa'da durum nedir ayrıntılarıyla bilmediğimden bir şey iddia etmek istemiyorum ama bu hafta Bursa'da yaşananların da benzer bir tarihi olabilir.
Bu görüntülerdeki maçlardan galiba bir sene sonra ben de Trabzon deplasmanına gitmiştim. Kafama düşen elim kadar mermerden kafama koyduğum koltuk sayesinde kurtulmuştum. Kafasına gelen taşla yaralanan en az 10 kişi vardı ve maç sonu Trabzon emniyeti tarafından Trabzonspor taraftarıyla aynı anda çıkarıldığımız için toplam 100 kişi yarım saat boyunca binlerce Trabzonlunun arasında bırakılmıştık. Maç boyu yandaki tribünde maçın tek saniyesini bile izlemeden bize taş atan taraftarlar kabak gibi görünüyordu. Bizim tribünde bulunan emniyet amirinin yanına gidip "şuradaki iki adamı görmüyor musunuz? En az 500 tane taş attılar sabahtan beri, bari stadın dışına çıkarın" dediğimde "Şimdi onları çıkarırsam yarın bana haritayı gösterip yer beğendirirler" cevabı almıştım. Dışarıda otobüslerin çevresinde sıralanan polisler taş yağdıran binlerce insanı tiyatro seyreder gibi seyrediyordu, müdahale etmeyi geçtim "yapmayın" diye bir ricada bulunan bile yoktu.
Geçen hafta da aynı şey olmuş. Neyse ki bu sefer bayrak yakmak, insan yaralamak, kafa yarmak yerine aptalca bir pankarta izin verilmiş. Tabii "şehirde infial çıkar", "Yarın beni sürerler" bahaneleri arasında her hafta yeni şiddet yasası çıkarmak, Bursa'da yapılanları "çok çirkin, olmamalı, bunlar terörist" diye kınarken daha geçen hafta olanı normalmiş gibi anlatmak futbol kamuoyunun tipik iki yüzlülüğü ve sahteliğinin bilmem kaçıncı tekrarı.
Göz göre göre, taşkınlık yapılır diye suç olduğunu bildiğiniz bir pankartı indirmeyecek, abileriniz kızar diye statta bayrak yakanları hoş görecek ve sporda şiddet diye ağlayacaksınız. Lisanslı bir sporcu kendisiyle alakasız bir takımı elinde bir belge, bilgi olmadan şikeyle suçlayacak ve siz "hafta içi psikolojisi bozuldu" diye bu adamı savunacaksınız ve Bursa'daki şiddeti görünce "Böyle olacaksa futbol hiç oynanmasın, ne kaybederiz" diyeceksiniz. Bariç'e, Aygün'e yapılan saldırılara "Magnumla mı atılmış" diyecek, Fenerbahçe'nin kupadan ihracını haklı bulacaksınız ve Bursa'daki şiddeti kınayacaksınız. Fenerbahçe takımı ve taraftarının Trabzon'da her sene uğradığı, silahların bile karıştığı saldırıları tek kelime bile yazmayacaksınız ve "Bursa'da sonunda bunlar da oldu" diye gözyaşları dökeceksiniz. Hadi ordan!
10 Mayıs 2011 11:18
Pislik herifler.
10 Mayıs 2011 13:13
mükemmel , ibretlik bir yazı .
10 Mayıs 2011 13:53
olaylar hep vardi, ve bu mikro milliyetciligin ardina sigdirilmis Fenerbahce nefreti yil yildan artarak yukseldi.. degindigin konuya dair, seneler evvelinden (92) bir kac imaj var,
konuya vakif olmayan ya da o gunleri hatirlamayan veyahut o yillarda henuz futbolla tanismamis ama simdilerde buralari darma duman eden rakip taraftarin bakmasinda fayda olabilir;
-
http://i.imgur.com/vnGXb.jpg
http://i.imgur.com/xBvEm.jpg
http://i.imgur.com/426Lz.jpg
-
fakat o yillarda medya hic degilse olan biteni yaziyor, hatta nuktedan baskani tenkit dahi ediyordu;
-
http://i.imgur.com/fVUfp.jpg
-
endustriyel futbolla birlikte medya'nin olaylara tutumu degisse de,
-unlu bir halk ozanimizin da dedigi gibi, "bunlar babadan ogula nesil heralde".. - bazi kafalar ve tra$lari hic degismiyor..
10 Mayıs 2011 16:50
usta ekleyecek tek sözüm şu.Küçüklüğümden beri Karadenizli olan kişiler sadece futbol dünyasında değil,hayatın her yanında dokunulmaz olmuşlardır.Onların hep yaptığı normal gözükürdü.Adam vurur hapse yatmaz,kız kaçırır deli der salıverirler,çimentosuz -demirsiz inşaat yapar,en ufak depremde yüzlerce kişi ölür Karadenizli müteahhit denir ceza almaz.Haşa Allah mı bunlar.(Tayyip kızmasın buradaki Allaha). Nedir bu Türkiye'deki Karadenizli saçmalığı.
10 Mayıs 2011 18:31
Karadenizliler türkiyenin kendine has,zeki,esprili,aykırı insanlarıdır.
Yerseniz.
10 Mayıs 2011 22:17
bölgesel ya da il bazında faşizm yapıyor durumuna düşme endişesiyle bu trabzonluluk mevzusuna hep mesafeli yaklaştım. yanımda genelleme yaparak trabzonluları eleştirenleri de öyle konuşmamaları konusunda sürekli uyardım. biz bunu söyleyenleri ayıplarken mikro milliyetçiliğin dibine vuran trabzonlular ise sınır tanımak bilmiyordu.
hemşehriyi kollama konusu -diğer alanları bilmem ama- ülkemizde özellikle spor yönetiminde kangren halini almış durumda.
kabul etmek lazım ki trabzonlu iseniz devlet katının spor camiasında maça 3-0 önde başlıyosunuz. bir ara öyleydi ki ülkedeki gençlik spor il müdürleri'nin 26'sı trabzonluydu. tüm bunları görünce içinizden geçiyor tabi "sanki memlekette sadece trabzonlular var".
o yüzden bugün fenerbahçe'nin sadece mücadele ettiği trabzon'un futbol takımı değil aynı zamanda spordan sorumlu bakanı faruk özaklar ve statların yenilenme protokolleridir.
aslında rahatsız olarak ve dikkatlice ucundan değindiğim bu konu uzun bir yazının konusu olmaya aday. vakit ayırıp ayrıntılı yazmak lazım.
10 Mayıs 2011 23:13
Bu karadeniz daha doğrusu Trabzon milliyetçiliği sadece futbolda değilki.Onlarca kurum resmen trabzon faşizanı insanların elinde.Hemşehiricliğinde bir adabı şekli yazılı olmayan kuralları vardır. Bir yerde hasbelkader yönetimi ele geçirmiş trabzonlu güruh çaycısından odacısına yazıcısına kadar heryeri işgal ederler.
Futbolu bırakın TOKİ ye bakın mesela.TOKi nin yaptığı bir bölgede oturuyorum ve yönetim birkaç kez çeşitli sebeplerle değişti.Herdefasında birbirinin nerdeyse akrabası trabzonlular göreve geldi.
Çalıştığım kurumun en ballı konumları en şanslı görev alanları tamamen trabzonluların elinde.
Bunların hepside tesadüf...tabiii yerseniz..!!!
11 Mayıs 2011 08:43
Hemsehricilik trde bir realitedir trabzona has bir durum degil. Kadikoyde dogup buyumus trabzonlu bir fenetbahce taraftari olarak soyluyorum, memleketimin fasizanligi mikro milliyetciligi herhangi bir anadolu sehrinden fazla degil kazim koyuncu da bu memleketten cikti ogun samast da demem o ki sehirler hakkinda genelleme yapmak sik bir davranis degil. Sampiyonluk yarisindaki cirkeflik ts yonetiminin capsizligindan dolayidir, stres ortamini idare edemeyen sadri sener ve ekibi olayi iyice tahrik edip isi fb dusmanligina dokuyorlar
11 Mayıs 2011 18:53 Bu yorum yazar tarafından silindi.
14 Mayıs 2011 10:21
Fenerlilerin her Trabzon deplasmanına gidişinde Akçaabat köfteleri ile TS taraftarları tarafından karşılandığını bilmeden yazılmış bir yazı... Kuzum kaç kere Trabzona gittin sen ??
14 Mayıs 2011 19:10
Hahaha. Nuktedan taraftar?