Alternatif Hıncal Biyografisi
Hıncal Uluç soğuk bir sonbahar günü 1954’de Kilis'de dünyaya geldi, 2 yaşındayken konuşmayı 4 yaşındayken komplo teorisi kurmayı öğrendi. Annesinin sarı çarşaf üzerine lacivert battaniye örtmesini kendisine yapılan ilk komplo olarak hatırlayan küçük Hıncal daha 5 yaşındayken elini şakağına dayayıp uzun süre sessiz kaldıktan sonra keh keh gülerek cümleye başlama hareketini keşfetti. Bu hareketi yüzünden üç kez edebiyat sözlüsünden zayıf alsa da duruşundan vazgeçmedi.
Okulun futbol takımına giremeyen Hıncal ilk ses getiren yazısını Kilis Atatürk İlköğretim Okulu’nun gazetesine yazdı. Okul içi futbol turnuvası için yazdığı “Beden Eğitimi Öğretmeni Harun Hoca 4/C Sınıfının Etkisinde Kalıyor” yazısı okulda infiale neden oldu. Orta okul yıllarında öğretmenleriyle ilgili denemelerini okul gazetesine değil günlüğüne yazmayı öğrendi “ Ayten hanım öyle bir edebiyat anlatıyor ki bayıldım bayıldım dünyanın bütün edebiyat derslerine rahatlıkla girebilir” yorumlarını bugün kendi adına hazırlanan Hıncal Uluç Kin ve Nefret Müzesi’nde okumak mümkün.
Lise yıllarında Ankara’ya gelen Hıncal kısa sürede cemiyet hayatında sivrilen bir genç haline geldi. Sevgilisine açılamayanlara, abi bu kız galiba beni sevmiyor diye divanına yüz sürenlere “böyle bir şey olabilir mi böyle bir şey olabilir mi” diye moral verdi.
1971’deki 12 Mart muhtırasından sonra hakemlerin Fenerbahçe lehine hata yaptıklarını keşfeden bilimsel çalışmasıyla “ korku vaad eden sosyal bilimci “ ödülünü almasının ardından arka arkaya Fenerbahçe temalı eserler vermeye başladı.
1974’deki Barış Harekatı’nın Kıbrıs’a çözüm getirmeyeceğini sonunda Fenerbahçe’ye yarayacağını düşünen Hıncal 1979’da Sovyetlerin Afgan işgalini de Fener medyasının gündem değiştirme çabası olarak yorumladı.
12 Eylül’ü destekleyen ama MGK’yı oluşturan paşaların hepsinin Fenerli olduğunu öğrenince derin bir üzüntüye kapılan Hıncal 80’lerde Allah’ın kendisine yürü ya kulum demesiyle birdenbire hayal ettiği şöhrete kavuştu.
Komünizmin çökmesi ve doğu bloğunun gücünü kaybetmesi üzerine Gorbaçov’u Fenerbahçe’nin adamı olmakla suçlayan Hıncal uluslararası alanda da dikkat çekmeyi başardı.
Yayınlanmış 154 komplo teorisi 26 suçlaması 837 iftirası olan Hıncal 2000 li yılların başında tutulduğu Aziz Yıldırım hastalığı nedeniyle halen evinde tedavi görmektedir. Komplo teorisi kurabilecek kadar İngilizce, derdini anlatabilecek kadar Fransızca bilen Hıncal’a sarı-lacivertten uzak uzun ömür diliyoruz
27 Mayıs 2011 16:12
Adamın 5 yıldan beri tutturamadığı klasik "federasyon feneri şampiyon yapacak, fenerlilerin şampiyonluğunu kutlarım şimdiden." teorisi tuttu. Fazla üzerine gitmeyelim beyler :(
27 Mayıs 2011 16:22
Bu Blogun Farklı bir duruşu olduğunu sanırdım. Ama görüyorumkü gözünü fanatizm bürümüş taraftar gürühlarından ayırt edilemez hale gelmiş. Hıncal Uluç'u ben de sevmiyorum. Ama Hıncal Uluç'un Türk SPORundaki yerini görmezden gelemeyiz. Bu yüzden Hıncal uluç her ne olursa olsun eleştirilirken uygun bir dille eleştirilmeyi hak ediyor.
27 Mayıs 2011 16:28
abiler evet, en sonunda Hıncal Uluç'u eleştirdiğimiz için de "farklı duruş"umuzu kaybettik, en sonunda bu sebeple de "gözümüzü fanatizm bürümüş" olduk. tebrik ediyorum. twitterda alayımızın ruh hastası olduğunu iddia eden ntv medya editörü (bkz: http://twitter.com/#!/BrKgol/status/74099808469647361) objektif ve tarafsız olmadığımız için kafamızı sikmek isteyen ve bize gerizekalı diyen rijkaard avatarlı arkadaş ve daha nice galatasaraylı, beşiktaşlı, tarafsız objektif insanın erişemediği bir noktaya, hıncal uluç eleştirisi yüzünden fanatik olmakla suçlanmak noktasına eriştik.
kutluyorum.
27 Mayıs 2011 16:34
@melihco
Nasıl eleştirelim Hıncal Uluç'u? Bu adam Fenerbahçe'nin ikili averajla önde olduğunu bilmesine rağmen Ankaragücü maçı için Zalad göndermesi yaptı. İkili averajın Zalad gibiler yüzünden uygulandığını bilmesine rağmen. Kusura bakma ama Fenerbahçe konusunda çok kötü niyetli bir adam. Biraz spor sevdalısı olsa idi Arzu Göllü'nün nasıl uğurlandığından bahsederdi Fenerbahçe seyircisi tarafından. Her sene nisan ayından itibaren Fenerbahçe'yi şampiyon ilan eder, ortalığı bulandırır, bir de utanmadan sene sonunda neden kimse Fenerbahçe'yi sevmiyor temalı yazılar yazar.
27 Mayıs 2011 16:36
@melihco
ne demek h.uluç bu ülkenin gerçeği uygun bir dille eleştirilsin yahu, gören de adama hakaret ettik sanacak. h. uluç bu ülkenin gerçeği olmasın diye eleştiriyoruz zaten tutmuşsunuz adam bu ülkenin gerçeği diye savunuyorsunuz ey allahım
27 Mayıs 2011 16:41
Aslında haklılar, FB TV'nin taraflı yayın yapmakla suçlandığı bir ortamda Hıncal Uluç'un eleştirilmemesi lazım. Sabır sabır ya sabır.
27 Mayıs 2011 16:45
bir ufak not da benden; H.U. 1954 değil 1939 doğumlu yani 2000 li yılların başında tutulduğu Aziz Yıldırım hastalığına ilaveten apaçık bir bunamayı da ilave edebilirsiniz
27 Mayıs 2011 17:15
ölen bir annenin ardından "su testisi su yolunda kırıldı" diyen adam için de "seviyeli eleştiri" beklemek, farklı atmosferlerin kafası olsa gerek
27 Mayıs 2011 17:35
@mcD
O atmosferi yaratan Fenerbahçe. Bu ülkede Fenerbahçe söz konusu olduğunda Melih Gökçek bir anda memleketin en güvenilir siyaset adamı olabiliyor. Az biraz tutarlılık istiyoruz biz başka birşey değil.
27 Mayıs 2011 20:56
fotomontaj müthiş. hıncal uluç fenerbahçe konusunda kantarın topuzunu kaçıralı çok oldu, geç bile kalmış bir yazı. ancak emenike olayı daha iyi idi, tebrikler :)
27 Mayıs 2011 21:16
Hincal'in elestirilmesine bile kizacak kadar delirmeyin yahu. Kimse cok uzun sure calistigi icin saygiyi hak etmez.
27 Mayıs 2011 23:39
Eleştirilmesi gerekenin gerçekten Hıncal Uluç mudur yoksa ona basının duayeni payesi vererek çoğu zaman fos çıkan komplo teorilerine itibar eden ve çarşaf çarşaf kamuoyunun beğenisine sunan necip Türk basını mıdır orada şüpheliyim. Neticede Hıncal Uluç'un konu Fenerbahçe olduğu zaman yazacakları, söyleyecekleri artık herkesin kanıksadığı bir durum. Taraf olmakla suçlayamayacağımız gibi 70 küsür yaşından sonra da artık huysuz ihtiyar kıvamına gelmiş bu adamı bu yaştan sonra daha ağırbaşlı ve tutarlı şeyler söyletebilecek kadar değiştiremeyiz. Ancak, su testisi su yolunda kırılır tarzı çıkıntılıkları ile herkesin artık yeter dediği bu kişinin konu Fenerbahçe'ye sallamak olduğunda birden türeyen müritleri daha dikkat çekici bir konudur. Mürit kelimesini özellikle kullandım zira sorgusuz sualsiz "Hıncal Fener'e sallıyorsa adam haklıdır abi, Türk Sporunda görmezden gelinemeyecek bir yeri var" diyebilmektedir. Bu klinik vakalar ile ilgili de en güzel tahlili zaten nefret koalisyonu konulu yazı ile bu blogda aethewulf yapmıştı zaten.
28 Mayıs 2011 02:24
Sesli Güldüm :D
kocaman alkış :D
28 Mayıs 2011 02:45
sporda hıncal uluç'a, siyasette demirel'e, edebiyatta da hilmi yavuz'a toz kondurmama / hakkını verme gayreti var bir de. budalalığın, bungunluğun körüklediği bir gayret. 'adam çok etkili, ağır top neticede.' bu tür adamların ortak noktaları kifayetsiz, içten pazarlıklı ve etkisini peşine taktığı it sürülerine borçlu olmasıdır. eleştiriye rahatsızlığın kaynağı da bu. adamları itin götüne sokunca canı yanan çok oluyor.