Stoch Neden Oynamalı?



Aslında Bucaspor maçında zorlanacağımızı bir önceki hafta Niang cezalı duruma düştüğü anda anlamıştık. Bunun yabancı sınırlamasında getireceği serbestliğin Stoch'a yaracayağını düşünürken onun yerine Caner başladı ve defansını baskı için orta saha çizgisinde kurmaya karar veren Fenerbahçe hücumda top tutacak veya seri hücum üretecek oyuncuları tercih etmeyince hem topa etkili sahip olamadı, hem de defansının arkasına atılan her topta tehlike yaşadı. Fenerbahçe'de iki haftadır Stoch'un oyuna girdikten sonra oyunun kaderini değiştirmesi tabii ki tesadüf değil.

Daha önce defalarca yinelediğimiz gibi bir defansif orta saha (Cristian), bir presçi orta saha (Emre) ve mücadeleci, savunmacı yönü güçlü sağ açık (Mehmet Topuz) ile oynayan Fenerbahçe'nin hücum planlarında sol açığın önemi büyük. Caner son haftalarda kötü oynuyor diyemeyiz, fakat orta sahada Cristian, Emre, Mehmet Topuz'la başlanan oyun düzeninde Caner'in sol açık olması tüm hücum yapma görevini forvet ve Alex'e yüklüyor. 2 stoper ve 2 veya 3 defansif orta sahayla oynayan takımlar için iki oyuncuyu ve pas yollarını tıkamak da daha kolay bir iş oluyor. Bu yüzden Fenerbahçe'nin sol açığından maksimum hücum etkinliğini alması gerekiyor. Bu etkinlik de ancak sol açığın, hücum planının değişik evrelerinde sorumluluk almasıyla sağlanabiliyor. Caner dikine gidebilen, etkili ve isabetli ortaları olan bir oyuncu, fakat hücuma katkısı ancak bu kadarla kalıyor.

Aşağıda Bucaspor maçından bir takım karelerle Stoch'un neler yaptığını özetlemeye çalıştım. Bunlar bir oyuncunun hücum verimini nasıl tek başına arttıracağını daha iyi gösteriyor.

Aşağıdaki ilk karede top sağa açılınca ve forvet (Semih) ve Alex yaya yaklaşınca orta saha ile ceza alanı arasında oluşan boşluğa hareketlenmesini görüyoruz. Fenerbahçe'nin hücumu açısından kritik olan bu alan kullanımını Caner çok etkili yapamıyor.


İkinci karede Stoch'un sol açıktan çok Alex'in yanında görevlendirilmiş ikinci oyun kurucu gibi kullanıldığını görüyoruz. Ters kanatta Mehmet Topuz'a yaklaşıp kanat hücumunu üçlüyor. Bu Alex'in çok yapmadığı bir görev ve Gökhan'ın etkinliğinin maçın son yarım saatte artmasının temel sebeplerinden.


Bu karede oyun kuruculuk rolünü daha iyi görebiliriz. Defans top çıkarırken orta sahaya yaklaşıp oyuna katılıyor, bu sayede Alex'i sürekli orta saha yayı civarında konumlandırmak yerine ikinci forvet gibi ileriye rahat çıkmasını sağlayabiliyoruz. Bu kare Caner'den en az katkı aldığımız görevi de gösteriyor. Top tutamaması ve Stoch kadar etkili adam geçememesi yüzünden orta sahada oyun kurma görevinde çok etkili olamıyor.


Bu karede klasik sol açık gibi ters kanattan yapılan atakta ceza alanı içinde forvet görevi yaptığını görüyoruz.


Bu kadar orta saha ve hücumculuk yaparken sol açıklık işini tamamen bıraktığını söylemek hata olur. Aslında pozisyon bilgisi iyi bir oyuncu ve sahayı ve boş alanları iyi görüyor. Sol açıkta zayıflık bulduğu anda orada klasik sol açık bindirmelerini de etkili yapıyor.


Bu karede de defans arkasına yaptığı koşuyla tek forvet gibi pozisyona girdiğini görebiliriz. Bu da Caner'den çok fazla göreceğimiz bir pozisyon değil.


Bu son fotoğrafta birden fazla kare var. Maçın 68. dakikasında sol kanatta aldığı topla ilerlemesi ve pozisyon yaratması görünüyor. İlk pozisyonda topu aldığı nokta ve izleyeceği rota gösteriliyor. Stoch'un öldürücü özelliklerinden birisi bu şekilde defansın dengesini bozabilmesi. Sahanın yarısını enlemesine geçip yay önüne geldiğinde, Mehmet Topuz en sonda gösterilen ok yönünde harekete başlamış olsa net bir gol pası verecek fakat Mehmet Topuz yerinde kalınca kendisi şut çekiyor.


Elbette Stoch'un ikinci oyuncu kurucu, sol forvet gibi kullanılmasının kanadın defansif gücüne ne kadar zarar vereceği sorulabilir. Birincisi, sağ açıkta da defansif yönü hücum yönünden güçlü, iki defansif orta sahalı Fenerbahçe'nin sol açıkta böyle bir oyuncuya mecbur olduğu gerçeği var. İkincisi, defansif orta sahaların birinin sol kanat savunmasına fazladan yardım etmesi gerekiyor. Üçüncüsü; Fenerbahçe, Stoch ve Andre Santos'un olduğu kanatta sağ bekini sürekli ileri çıkarma cesareti gösterebilecek bir rakibe karşı böyle bir riski avantaja dönüştürebilmeli ve bu cesareti cezalandırmalı. Fenerbahçe hücumda akıcı olmak istiyorsa Stoch'la oynamak zorunda, son 3 maç bunu açıkça gösterdi.


8 comments:

  1. Griffith dedi ki...

    İlk resimde Sarbi gülüyor mu ne? Yediği çalım çok hoşuna gitmiş galiba.

  2. Harun dedi ki...

    tahliller son derece doğru..ancak kafaları kurcalayan soru stoch bunları 90 dakikaya yayabilecek mi ?

    aykut kocamanında bunu düşündüğü stoch'u bu sebeple B planı olarak sakladığını düşünüyorum..maç kazanılmışsa kazanılır ; geriye düşülür ise stoch oyuna alınır kollar bağlanır ve maç izlenir..gibisinden :)

  3. laktat dedi ki...

    eline sağlık, güzel özetlenmiş iyi bir anlatım olmuş.

    öncelikle stoch'un kesinlikle bu takımın geleceğinde yer almasını arzuladığımı söylemek isterim. umarım bu çocuğu kaybetme gafletinde bulunmazlar. alex'ten sonra onun yerine oynayacak kapasite var kendisinde. her geçen yıl takımdaki ağırlığı da artacak ve bu takımın büyük bir parçası olduğunu daha fazla hissedecek. daha 22 yaşındaki bir adamdan bahsediyoruz çekingenliği yavaşta olsa azalıyor görebiliyoruz.

    gelelim önümüzdeki maçlara. sezonun ilk yarısı takımla oynayıp risk alma kredisi biten aykut hoca gördüğü noksanlıklarda çok ısrarcı olmayacaktır diye düşünüyorum. yani defansif zafiyeti olduğunu düşündüğü stoch'la maça başlamayacaktır gibi geliyor. zamanı ve lüksü olsa ilk yarıdaki gibi çekinmeden ibb maçına stoch'la başlayacağına eminim ama, öncelikle dengeli (hücum savunma dengesi)bir sol açık olduğunu düşündüğü caner'le maça başlayacaktır gibime geliyor. ilk yarı geriye düşersek stoch'u hemen ikinci yarı başı oyuna alır, devreye skor berabere girilirse yine son yarım saati bekler sanki.
    bana kalsa ilk yarı caner'le başlayıp beraberliğin devam ettiği durumda ikinci yarı direkt oyuna alırdım stoch'u.

    yukarıda anlattığın tabloda stoch'un yıpranmış savunma karşısındaki diri oluşunu da göz ardı etmemek lazım. son maçlarda bu kadar efektif olduysa bunun etkisi çok güçlüdür diye düşünüyorum. yorgun rakip karşısında daha vurucu oluyor bu çocuk.
    caner verimli olmasa bile ciddi anlamda o bölgeyi hırpalıyor. bu da sonradan oyuna giren stoch'u daha etkili gösteriyor.

    maçın gidişine göre yorum yapmak önemli ancak dediğim gibi değişen bir şey olmazsa ilk yarı caner ikinci yarıya da stoch'la başlamak bana mantıklı olur gibi geliyor.

  4. Murat YILMAZ dedi ki...

    Ha Rıdvan, ha PVH... Futbolu öğrenmek istiyorsanız onları takip etmelisiniz.

  5. nonameyesname dedi ki...

    çok teşekkürler arkadaşım. bu kadar emek vermiş kafa patlatmışsın. çok keyif alarak ve bi sürü de şey öğrendiğimi hissederek okudum yazıyı.

  6. SuMMaNuS dedi ki...

    Gerçekten güzel analiz olmuş. Eklemek istediğim birkaç birşey var.

    Geçen haftasonu Türkiye'ye gidip Buca maçını staddan izleme fırsatını yakaladım memleketimde. Maraton'dan izledim yani ilk yarıda Caner önümdeki tarafta oynuyordu. Öncelikle Caner, kötü bir oyuncu değil. Ancak şu performansı ve de özellikle oyun anlayışıyla yeni Uğur Boral olmaktan öteye gidemez. Oyun anlayışından kastım nedir? Öncelikle sağ ayağını sadece yürümek için kullanıyor. Bu da onun adam eksiltme özelliğini büyük ölçüde bitiriyor. Lakin Caner, hızlı bir oyuncu değil. Özellikle Buca maçında dikkat ettim, devamlı sol taraftan gitmeye çalışıyor. Rakip orayı kapatınca da Aragones dönemindeki Uğur Boral gibi tıkalı, hiçbir fonksiyonu olmayan kanat oyuncusuna dönüşüyor. Öte yandan arada yaptığı içe doğru bindirmelerde de pas atma ihtiyacına son derece formsuz olan Semih karşılık veremedi. Hal böyle olunca dediğin gibi oyunun hücum kısmı sadece Alex ve Semih'e kaldı. Elbette bu durumda Stoch gibi belki defansif gücü biraz düşük ama daha yönlü bir kanat oyuncusuna ihtiyaç vardı. Yönlü derken hem ortaya gelip sorumluluk alabilecek hem de 2 ayağını kullanabilecek hızlı bir kanat oyuncusu. Stoch'un girdiği andaki dizilim Buca maçı için yeterli. Ama hemen hemen aynı şablon, Beşiktaş maçında da vardı. Sadece Stoch yerine Dia vardı sol kanatta. Peki o yeterli miydi? Hayır. İlk 20 dakika dışında üretemeyen bir takımdık ta ki kırmızı kart çıkana kadar. Peki nedir asıl sorun? Asıl sorun Baroni. Hani maçları yurtdışında olduğumdan dolayı TV'den ya da netten izliyorum, göremediğimden diyordum. Ama Buca maçını staddan izledim ve teyit ettim. Baroni, ne hücumda ne de savunmada hiçbirşey yapmıyor. Vasatın da altında. Bunu bilen Emre fazla çıkamıyor ileriye ve oyunu çok geriden kurmaya çalışıyor. Bunu gören Topuz da kendini bir adım geriye çekiyor. Böylece takımın ortasahası ile forveti arasındaki mesafe zararlı derecede açılıyor. Çünkü Baroni, oyun kurmayı ya sevmiyor ya bilmiyor. 90 dakika yan pas yapsa sorun değil onun için. Arada 1-2 uzun pas denemesi en fazla. O kadar. Zaten Lugano ile Yobo ikilisinin 5 metrelik yörüngesinde duruyor her daim. Takımın temelindeki öncelikli sorunu Stoch'un oynamayışından değil, Baroni'nin oynamasından kaynaklanmaktadır. Hiç çıplak gözle izleyemedim ama Baroni'nin yerine Eskişehirsporlu Alper Potuk ilaç gibi gelir düşüncesindeyim.

  7. nonameyesname dedi ki...

    arkadaşlar, papazın çayırından da bahsedilmiş bir gazete yazısı. futbol blogları üzerine yazılmış. buyrun efendim linkini:

    http://www.sporyazarlari.com/ffutbol/futbol-genel/bulent-timurlenk/01-05-2011/ve-top-santra-noktasinda/340129.aspx

  8. baytar dedi ki...

    Caner ve Stoch'u aynı kefeye koymak doğru değil. Bir defa Caner futbol altyapısı zayıf bir oyuncu. Çok savruk, oyundan kopuk... Etkisiz bir Tuncay denebilir.
    Buna mukabil Stoch son zamanlarda seyrettiğim en iyi altyapıya sahip oyuncu. Çalımları, şutları, dönüşleri, top kontrolü, driplingleri... Dikkatli seyrettiğinizde yaptığı hiçbir hareket göz yormuyor. Çok seri ve etkili. Sezona da çok iyi başladı aslında... Sonra bir çöküşe girdi, sakatlıklar yaşadı...
    Sezon başında Alex'in geri plana atılma nedeni dia-niang-stoch hattının oluşturulmak istenmesiydi. Fakat Dia ve Stoch beklentileri karşılayamadı, Alex ise abartısız olarak en etkili performansını sergiledi ve takım şimdi buralara kadar geldi.
    Aykut sezon başında doğru bir iş yapmak istedi ama başaramadı... Hatasından dönüp telafi yoluna gidene kadar da takımı geriledi.
    Stoch gelecek sezonlarda bu takımın yıldızı olacaktır ve sağlam altyapısı ile çok çok ileri gidecektir...

Yorum Gönder