Sporun Virüsleri



Açıkça söylemek lazım Arda Turan Metin Oktay değil. Hiç olmadı. Arda Turan pamuklara sarıp sarmalamamız gereken bir değer de değil. Çok sevilebilir, hayran olunabilir, ancak bu onu herhangi bir eleştiriden münezzeh yapmaz. Kimse böyle bir kutsallık alanında değil. Ama arkadaş, Arda Turan genç bir futbolcu ve yapılan haksızlık insanın asabını bozuyor.

Galatasaray yönetiminde bir ayarsızlık var. Belagatın şehveti diyor buna batılılar, kendi propagandasının esiri olmak, kendi sözlerinin ve kelimelerle yarattığı dünyanın mahkumu haline gelmek. Bu yönetim önce aktif bir Fenerbahçe düşmanlığı / karşıtlığı politikası üzerinden mağdur/mazlum/fakir/itilmiş kakılmış Türk çocuğu sezercik kumpanyası PR atakları başlatıyor, kendi futbolcularının da akli dengelerini bozarak Türk'ün ecnebiye zaferi olarak şampiyonluğu yansıtan Hasan Şaş'lar yaratıyor, bir vakit sonra bakıyoruz "sihirbaz" adı takılan Haldun Üstünel üzerinden ecnebilerle doldurulan takım, kaliteli transfer yapan öngörüşlü vizyon sahibi Evropa kulübü halinde arz-ı endam ediyor. Neredeyse şizofrenik bir halet-i ruhiye. Duruma göre masallar yazılıyor, tumturaklı bir propaganda makinesinin tüm çıktıları dağıtılıyor, bir vakit sonra bakıyoruz Üstünel yaka paça gitmiş, Rijkaard'ın arkasına teneke bağlanmış gönderiliyor.

Dili ayarsız, aklı ayarsız, vicdanı ayarsız adamlar. Arda Turan gibi gencecik bir futbolcudan Metin Oktay yaratmaya çalıştılar. Göndermeler gırla gidiyor, fotoğraflar, kasketler, tshirtler, sloganlar, tezahüratlar. Kötü bir şey yaptığında panik halinde yapılan agresif ataklar, saldırılar.

Bu tip bir idari akıl Galatasaray'a zarar veriyor. Her şey mitolojik olmak zorunda değil. Her şey bir fantezi dünyasına benzetilebilecek seviyede en üstte olmak durumunda değil. Her şey ilahi esinlerle dolu değil. Zira bir idarenin görevi günlük sporda faaliyet gösteren bir spor branşını Papa'nın Haçlı Seferlerini tasvir ettiği şekilde ilahileştirip, ordunun parçası olan herkesi de havari olarak tasvir etmek değil. Galatasaray idari aklı bir tek bunu yapıyor. Her şey masal. Korkunç düşmanlar, büyük komplolar, 20.45 "mucize"leri, el kol hareketleri ile giden kumpanya sırasında Galatasaray gerçek dünyadan uzaklaşıyor.

Şimdi bu çocuğu birden Metin Oktay seviyesine asansörle çıkardılar. Taraftar hararetle bu yeni dili/benzetmeyi/masalı benimsedi. Yunanistan'da her erkek Achilles, Galatasaray'da biraz iyi oynayan Metin Oktay. 20 küsür yaşında genç bir erkek bundan etkilenmez mi? Arda Turan formaları satacağız diye Galatasaray'ın marketing yüzü haline getirilip etrafında bir efsane yaratılmaya çalışılan bu çocuğa kaptanlık pazubandını verdiler. Uçmanın sınırı yok.

Zira bu idare, bundan başka yöntem bilmiyor. Mitolojik bir karakter gibi yaşayıp öyle ölmekten, üçüncü dünya ülkelerine yakışacak seviyede ezel-ebed mücadele dillerinden başka bir şekilde dünyaya bakamıyor.

Hep aynı tarz. Rijkaard. Evrenin hakimi, dünya futbolunun en yüce karakteri olarak gelip kıçına neredeyse tekme atılarak gönderiliyor, Cesur Yürek Bülent Korkmaz efsane olmak üzere çağrılıp yaka paça kulüp binası dışında kendini buluyor, Hagi önce bir Galatasaray Efsanesi olarak Olympia sutünlarına davet edilip sonra kafasını hemen merdivenlerin önünde taraftara sunuluyor.

Arda'ya da aynısı oldu. Muhabbet ediyor lan çocuk? Forma rengini beğenmemiş. Bu formayı giymek istemiyor. Arkadaşlarına da bunu anlatıyor. O yaştaki bir çocuk, kendi yaşıtları arkadaşlarıyla bu ülkede öyle konuşur. Bunun görüntüsü çekiliyor, 10 ay bekletiliyor, 10 ay sonra arkasından hançerlenmek üzere televizyonlara servis edilip, toplumun önüne atılıyor.

Önce Sadrazam yapıyorlar, sonra kafasını kesmek için cellat gönderiyorlar.

Aynı gün Adnan Polat çıkıp, hiçbir temel hakem hatasının olmadığı bir maçtan sonra, spordaki virüslerden arınmayı telkin ediyor.

Virüs sensin. Senin gibiler. Kurduğunuz mitolojik dünyada hareket edip, dostlar ve düşmanlar, ölümsüz kahramanlar ve ebedi düşmanlardan mürekkep bir dille bu ülkenin insanlarının akıl sağlığını bozuyor, sporcuları, teknik adamları, profesyonelleri önce ilahlaştırıp sonra arenada kaplanların önüne atıyorsunuz. Çünkü bu fantezi dünyasınd büyük kötülerle yapılan korkunç savaşta kahramanlar ve hainlerin varlığı sizleri besliyor. Ölümsüz, kimsenin karşı koyamayacağı, her türlü hile, desise, hurdayı yapan Fenerbahçe'nin varlığı kendi iktidarınızı güçlendirirken, kendi kahramanlarınız ve onların başarısızlıkları da bir savaş algısı içerisinde tanımlanıp, taraftarın teskin olmasını sağlıyor. Bunun yarattığı korkunç düşmanlıkları, nefreti ve gerçek sorunlar gerçek sebeplerle tespit edilemediği için bir kanser gibi hücrelerinizi nasıl ele geçirdiğini de göremiyorsunuz. Her şeyin bir bedeli var.

Bugün Arda harcanmadı. 21 yaşında genç bir adam öyle konuşur. Onu öyle konuşturmayacak seviyelere getiren, hiyerarşik ilişkileri kuran, oyuncusu koruyan, psikolojik ve sosyal becerilerini geliştirmesine yardımcı olan bir yönetim yerine sizin gibi bir yönetimin yarattığı zehirli topraklardaki her çocuk, sportif direktörünün yanında amına da koyar, her şeyi yapar.

Bugün olan başka bir şey. Bugün kendi genel kurulundan ibra dahi alamamış bir yönetim, kendi kurduğu mitolojik, akıl ötesi dilin sonuna geldi. Apaçık ortaya çıktı işte nasıl insanlar oldukları, neler yapabildikleri ve sporun neden bu insanlardan kurtulması gerektiği.

Her şeyin bedeli var. Artık lütfen ödesinler ve spordan çekip gitsinler, ruhumuz tiksiniyor, midemiz de kaldırmıyor.


2 comments:

  1. MustafaS dedi ki...

    Elinize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş ...

  2. shadowturk dedi ki...

    on numara olmuş.

Yorum Gönder