Işıl'a Mektup
Sevgili Işıl,
Ntvspor.net'teki açıklamalarını okudum. Bir Fenerbahçeli olarak sinirlendiğimi sanma sakın, bilakis bu açıklamalarla “Fenerbahçe’ye laf söyleyen oyuncuların kontratı en az iki yıl uzatılır” teamülüne göre iki sene daha Galatasaray’da olacağın için sevincimiz sonsuz.
Her Fener maçı öncesi sana güzelleme yazıp maç sonrası “keşke Birsel bizde olsa” diyen sizofren taraftarlarınızın yorumlarından bizi mahrum bırakmayacağın için de ayrıca müteşekkirim. Açıklamalarından anlıyoruz ki sizi hakem katkısıyla yenmişiz hatta geçen yıllarda da hep hakem hatalarıyla yeniyormuşuz. Geçen sene ligdeki iki maçı ve play-off'taki üç maçı da hakemlerle almışız demek ki. Bu yıl Euroleague’de içeride dışarıda 20 sayı fark attiğımız maçlarda Türk hakemlerinden yardım almaktan sıkılıp FİBA hakemlerinden yardım aldık mesela sürekli yerli hakem yardımından da sıkıldığımız için.
Belki farkında değilsin ama bu yıl ki final serisinin birinci maçında hakemlerden ziyade biraz kendine odaklansan akıl sağlığın da oyun zekan düzeyinde kalmayacak. Potaya bakacak cesareti kendinde bulabilsen çayda çıra oynar gibi bir hareketle top kaybı yapıp maçı kaybeden stepsi yapmayacaksın halbuki ama hatalı benim demek yerine Fener’e sallamak en kolayı. Belki Fenerbahçe’ye laf etmekten oyun kurallarıyla ilgilenmeye zaman bulamıyorsundur Işıl, ama topu aldığın zaman yere vurmadan birkaç adım atmamaya dikkat et yine de. Bir dahaki final serisinde daha yaratıcı top kayıpları bekliyoruz senden.
Her Fener maçında Birsel tarafından paspasa çevrildiğin için bu hezeyanlarını anlayışla karşılamak lazım, keşke sadece asist, oyun görüşü, oyun zekası gibi konularda Birsel'den geride kalsaydın. Modern tıp çok ilerledi belki bu alandaki eksikliklerini Sue Bird'den gen nakli yaptırarak falan kapatabilirsin ancak sporcu ahlakı konusunda da Birsel'den Esmeral'den Nevriye'den birkaç adım geridesin.
Senin için Galatasaray taraftarı "iyi ki Galatasaray'da" falan diyor ya inan biz Fenerbahçeliler de aynı şeyi söylüyoruz "iyi ki Galatasaray'dasın" kendine yakışan yerdesin, sen orada olduğun müddetçe yaptığın kritik top kayıplarıyla, hücumda almadığın sorumluluklarla şampiyonluklarımıza katkı vermeye devam edeceğini biliyoruz.
Açıklamanın bir yerinde de "Artık yapabileceğimiz başka bir şey yok. Ancak bu sene bu tepkiyi vermeliyiz ki, ileride şampiyonluğumuza engel olunmasın" buyurmuşsun. Laf aramızda Işıl ilerideki şampiyonluğunuzun muhtemel olabilmesi için senin yerine doğru düzgün bir oyun kurucu bulmaları gerek,bunu yüzüne karşı söylemek istemezdim ama ne yapalım? Basketboldan anlayan pek çok aklıselim sahibi Galatasaraylı da bunu görüyor ama, en zayıf noktalarına -Fenerbahçe nefretine- sürekli parmak bastığın için vazgeçilmezsin.
Yani Işıl illa şampiyonluk göreceğim diyorsan yönetimine söyle senin yerine bir oyuncu alsınlar, bastırsınlar parayı Sue Bird'ü falan getirsinler, seneye Hacettepe ile sponsorluk sözleşmenizin uzatılması durumunda şampiyonluk şansınız olabilir aksi halde "sarı saçlarından sen suçlusun" sevgili Işıl.
Seni hiç bir zaman sevmeyecek bir Fenerli.
18 Nisan 2011 18:14
Işıl Alben şöyle demişti ''sürünsemde Fener e gitmem'' haklıymış kız , sürünüyor , Fener e de gitme şansı sıfır çünkü Fener de ondan 3 gömlek daha iyi Birsel var.
18 Nisan 2011 18:14
Yorum? Duygularıma tercüman olan bir yazı.Sakın başka yere gitme ışıl :))
18 Nisan 2011 18:39
Papazin Cayiri yazarlari, hangi yaziniza yorum yapacagimizi sasiriyoruz. Bizler her normal insan gibi isinde gucunde insanlarken, okudugumuza, duydugumuza sinirlenip; icimize atarken sizler bize oyle bir guzellik sunuyorsunuz ki inanilmaz, karsiligi odenmez bir nimet.. Su satirlari, her kelimeyi, her cumleyi soylemek isteyip de soyleyememek, susmak, basagrilarina kalmak ne demek bilemezsiniz. Sizlerle ayni renklere gonul vermek sansimiz bizim:)
Sagolun, sesimizsiniz, varolun.
18 Nisan 2011 18:44
bir apaçi ağlıyor
gözleri yaşlı
yalnız bir kovboydu
dağları aştı...
ağla kovboy ağla,
ben de ağlayayım
bu topraklardan sana
arsa bağlayayım...
18 Nisan 2011 18:59
Tipik bir Fenerbahçeli yorumu. Bir faşistle siyaset, bir Fenerbahçeli'yle de spor konuşulmaz. Bunun örnekleri bitmiyor.
18 Nisan 2011 19:02
Şimdi bu Işıl takımının 1. guardı ama ne kendisi ne takım arkadaşları ne koçu, maçın kader anlarında ona güvenmiyorlar, o kadar ki, son hücumlarda topu karşı alana taşıma işini bile yapmıyor. Augustus koşa koşa gelip topu onun elinden alıyor, o da bekliyorki biri gelsin alsın elinden topu.
Nasıl oyun kurucu olur bu kızdan
18 Nisan 2011 19:17
koray ne olur bizle spor konuş, yoksa eksik kalırız büyük güven özveri ve tecrübenden!
o büyük spor bilginden.. hadi lutfen konuş ne dicen? şu yazıda ne yanlş onu söyle.
hadi objektif kardeşim bi konuş da bilelim spor nasıl konuşuluyormuş..
18 Nisan 2011 19:38
bu şekilde hakemler aklanmış mı oluyor yani? bu yazı güzel bir "ad hominem" örneğinden başka bir şey değildir, ışıl'ın argümanlarına (ki olayları takip eden galatasaraylıların katıldığı argümanlardır bunlar) yöneleceğinize, ışıl'ın kendisine yöneliyorsunuz. ne yani ışıl alben'in hakemleri eleştirebilmek için her maçtan quadruple double yaparak çıkması mı gerekiyor? ya da hadi abartmayalım steps yapmadan çıkması mı gerekiyor? galatasaray oyuncularının yaptığı hatalar kendilerini ve galatasaray'ı bağlar, hakem hatalarına meşruiyet sağlamaz. galatasaray kaybedecekse SADECE kendi hatalarından kaybetsin, biz başka bir şey istemiyoruz.
18 Nisan 2011 19:49
Ehuehuehe hala agliyorlar lan :(((
18 Nisan 2011 19:50
tipik gsli ama güzel kız Allah için.. :)
18 Nisan 2011 19:51
Işıl ALben sen hemcinsim olduğun için utandığım yegane 'insan'sın.
18 Nisan 2011 20:01
sizin hepinizin özeti şu: "Kişi kendinden bilir işi"
senelerce yarıştııgnız her alana şaibeyi bulaştıran hakemleri arkasına alan sizsiniz. federasyon başkanını arkanıza almayı en iyi siz bilirsiniz.
aynı hemşeri lobisinden faydalanan trabzonsporun başkanının, hakemin trabzonlu olmasının şaibe oldugunu açıklaması gibi.
ve bunun gibi binlerce örnek gelir.
ama biliyoruz ki seneye futbol takımınız bank asya'ya oynamazsa, zaten kadın baskete gösterdigniz bu geçici ilginiz de bitecek. o yuzden daha fazla ugraşmaya değmezsiniz..
hadi koçlar dagılın kendi kendinizi tatmin edin sosyal medya ortamlarınızda trabzonlu bjkli yandaşlar arayın. hadi kışşş!
18 Nisan 2011 20:05
Bu konuda yapılmış en güzel yorumlardan biri yine bir galatasaraylıya aittir. "biz ışıllardan ardalardan sahte Metin Oktay'lar yarattığımız müddetçe sonumuz hep hüsran" şeklinde ki bence kendi takımının taraftarlığından ziyade artık antiFenerbahçe'liliğe dönüşen tutkularının bedelidir bu. Aslan BAYSAL
18 Nisan 2011 20:07
yanlış yazmışım, "hakemin diyarbakırlı olması" olcaktı:)
hani o kadar mantıkdışı ki diyarbakırlı hakemi aziz yıldıırm hemşolugundan şaibeli olarak damgalamak o yuzden yazarken şaşırdım heralde:)
18 Nisan 2011 20:28
fenerbahçe'nin içinde bulunduğu bu -çeşitli branşlardaki- yükseliş dönemi, bazı (üstüne basarak BAZI) fenerlilerce ezeli bir durum olarak algılanıyor ya buna -çok olmasa da- gerçekten üzülüyorum. eminim ki gerçeklikle bağını koparmamış fenerli arkadaşlar da bu duruma üzülüyordur. fenerbahçe taraftarının faaliyet gösterilen tüm branşlara olan kalıcı ilgisine de imreniyorum doğrusu, bir galatasaraylı olarak. geçici ilgi suçlaması yapılacaksa eğer (toptancı olarak algılanmasın bu eminim ki her branşta takımını destekleyen fenerliler var), galatasaray taraftarı gibi fenerbahçe taraftarı da bundan münezzeh değildir (galatasaray taraftarının geçici ilgi duymasına ilişkin önerme de birçok yönden reddedilebilir değildir tabii ki). ama fb erkek basketbol takımının 2. şampiyonluğundan (tarihteki 2. ki ülker'den önce tek şampiyonluk vardı) önce fenerlilerin basketbola müthiş bir ilgisi vardı da biz mi görmedik? kadın basketbolu konusunda "kalıcı ilgi"den zaten hiçbir takım taraftarı bahsedemez; bu gibi branşlar şampiyonluk getirmedikçe takip edilmez ne yazıkki. son yaşananlar için de şunu eklemek istiyorum, bence Hacettepe'nin yaptığı normal bir şekilde telafisi mümkün olmayan malum hata, fenerbahçe'ye bir şampiyonluk hediye edilerek telafi edilmiş oldu.
18 Nisan 2011 20:29
@koray özdemir sinan
horakova'ya itiraz ettiğiniz pozisyon kabak gibi fau, augustus teması turnikeye girmeden başlatıyor, fowles in yaptığı top kaybı da bal gibi steps. faul sayılarını verip hakem bizi doğradı diyerek basketbol yorumlanmaz euroleague de ki iki maçta da serbest atış sayısı 33-12 bizim lehimizeydi orda da mı hakemleri satın alıyoruz ey faşist olmayan güzel kardeşim
18 Nisan 2011 20:38
@fatih haklısın, fenerbahçe'nin daha fazla serbest atış kullanmış olması hiçbir şeyi ispat etmez, iki takımın oyun tarzının farklı oluşu bu olguyu açıklamaya yeter. ama maçların bütününe, sahanın her yerine ve fenerbahçe aleyhine "çalınmayan" düdüklere bakmak gerekir. koyulan picklerin aşırı sertliği ve çalınmayan hücum fauller, saydıklarına benzer pozisyonlarda fenerbahçe aleyhine çalınmayan düdükler vb... ama seni tebrik etmeden geçemeyeceğim, tartışma olacaksa böyle olmalı; baştan tartışmayı kitleyecek saldırılar yerine argüman sunulmalı.
18 Nisan 2011 20:52
Sevgili Fatih kalemine sağlık.Hislerime tercüman olmuşsun. Umarım gassaray yöneticileri bu kızı hep takımda tutarlarda her sene böyle rahatça şampiyon oluruz. Tencere kapak birbirini bulmuş, mesut olsunlar
18 Nisan 2011 20:57
"ama fb erkek basketbol takımının 2. şampiyonluğundan (tarihteki 2. ki ülker'den önce tek şampiyonluk vardı) önce fenerlilerin basketbola müthiş bir ilgisi vardı da biz mi görmedik?"
Bu kadar sacmalamak icin cahil ve kustah olmak gerek. Fenerbahce taraftarinin 80'lerde basketbola ilgisini sorun anlatsinlar, 90'larda Euroleague sayi kralligini, Efes'le, Ulker'le oynadigimiz finalleri, Real Madride yari finalde elenmemizi, taraftarin salona giremedigi maclari biz anlatalim.
Cahilligin de bir siniri var, sacmalayacaksaniz biraz mantikli sacmalayin.
18 Nisan 2011 21:17
@PVH bunların hepsine dair bilgim var bunları bilen tek insan siz değilsiniz. ama bunların benim dediğimle ilgisi yok. ben boş salonda maçlar oynanıyodu ya da bir tane sembol basketbolcunuz yoktur gibi şeyler demedim ki. basketbolla zaten ilgilenen fenerbahçeliler için dallas comegys, henry turner ve 90'lardaki ibrahim kutluay'ın ne anlama geldiğini biliyorum. zaten yazdığımda da ilgilenenleri ayırmıştım (siz de hak verirsiniz ki dolu salonlara oynamak fenerbahçe taraftarının tamamına mal edilebilecek kalıcı bir ilginin olduğu anlamına gelmez), toptancı yaklaşmamıştım. basketbola olan, maça gitmenin de ötesi taşan, bu yoğun ilginin ezeli olduğundan söz edemeyiz söylemek istediğim bu.
18 Nisan 2011 21:24
Fenerbahce taraftarinin basketbola ilgisi her donemde Turkiye ortalamasinin uzerinde olmustur. Bu kadar laf kalabaligina gerek yok. Butun Fenerbahceliler istisnasiz basketbol asigi demiyoruz zaten de "2 sampiyonluk oncesi muthis ilgi mi vardi" diyip sampiyon olunamayan 15 senedeki ilgiyi aciklayamamak komik.
18 Nisan 2011 23:33
Yazı yine tercüman olmuş bize; çok teşekkürler. Sadece bir yere ufak bir itirazım var. "Sen kendine yakışan yerdesin" dediğimizde eğer bahsettiğimiz yer 'şimdiki' yönetimi, taraftarı, taraftarlık anlayışıyla bir kulüpse, sorun yok.
Ama eğer bir camia olarak 'yer'den bahsediyorsak orda bize yapılan bir hakareti, rakibimize de yapmış oluyoruz. Emre, Tümer, Bilica gibiler nasıl Fenerbahçe profilini yansıtmıyorsa; Işıl, Barış Özbek, Hagi gibiler de Galatasaray profilini yansıtmaz. Bilemiyorum, belki benim eski kafalılığımdandır bu düşüncelerim...
18 Nisan 2011 23:46
Ne olur Işıl Fenerbahçe'ye gelmesin. Hani olur ya, es kaza. Ben şahsen bunun korkusunu çok yaşıyorum.
19 Nisan 2011 01:08
Biz Fenerbahçeliler dün başladık basketbolu takip etmeye. Alışmaya çalışıyoruz n'aparsınız?
19 Nisan 2011 04:42
Basketbol hangisiydi?
19 Nisan 2011 08:48
Canarino, ağzından yel alsın kardeşim. Bu bünye Kaya'sonra Işıl'ı kaldırmaz.
19 Nisan 2011 11:04
Koray.. Şu an için bizimle konuşabileceğin spor dalı kısıtlı zaten.. Bence bu fırsatı iyi değerlendir..
19 Nisan 2011 21:48
abi bir dakika basketbol home run yapılan oyun muydu lan? onda pek başarımız yok galiba. diyarbakırlı hakem olmadığından.
22 Nisan 2011 11:19
Enteresan yorumlar var. Galatasaray bayan basketbol takımı birkaç yüz defa üst üste şampiyon olurken hiç hakem konuşulmuyordu o devirlerde. Şimdiyse ne zaman karşımıza çıksalar problem hiç kendilerinde olmuyor.
Mentalitede sıkıntı var. Ama bu sıkıntı sadece bayan basketboldan kaynaklanmıyor. 5 ana branş, 5 şampiyonluk adayı. Birisi geldi, Erkek voleybol da gelirse geriye kalanların olasılığı çok yüksek. Bu durum bir aklı selim Galatasaray taraftarına neler hissettirir, gözünü fanatizm bürümüşeyse neler söyletmez?