Akıl sağlığınızı koruyabiliyor musunuz?
4 Mayıs 2007 – İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun TBMM’de kabul edildi.
18 Ağustos 2007 – Wordpress kapatıldı.
17 Ocak 2008 – Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesinin kararı gereği Youtube kapatıldı.
29 Temmuz 2008 – Dailymotion kapatıldı.
29 Eylül 2008 – Ekşi sözlük kapatıldı.
24 Ekim 2008 – Blogspot kapatıldı.
21 Kasım 2008 – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Youtube’a ben giriyorum siz de girin” dedi.
25 Eylül 2009 – Türkiye’de erişime engelli site sayısının 6000’i geçtiği açıklandı.
30 Haziran 2009 – Googlesites kapatıldı.
24 Ekim 2009 – Fıratnews.com kapatıldı.
17 Nisan 2010 – Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye'de ifade özgürlüğü ne kadar daraltıldıysa, kronik meseleler o kadar ağırlaşmış, çözüm iradesi o kadar zayıflatılmıştır. Düşünce ne kadar tehlikeli görüldüyse, düşünürler ne kadar baskı altına alındıysa, Türkiye o kadar geri gitmiş, demokrasi ve milli egemenlik o kadar sıkıntı yaşamıştır” dedi.
11 Mayıs 2010 – Metacafe kapatıldı.
6 Haziran 2010 – Bakan Binali Yıldırım “Google’ı arıyoruz, telefona bile çıkmıyorlar. Siz Google’dan zengin misiniz, o da vergi versin” diyerek yasağı savundu.
4 Kasım 2010 – Youtube kapatıldı.
4 Kasım 2010 – BM tarafından hazırlanan insani gelişmişlik indeksinde Türkiye 169 ülke arasından 83. sıraya yerleşti.
5 Kasım 2010 – UNDP tarafından açıklanan gelir adaletsizliği indeksinde Türkiye 139 ülke arasında 64. oldu.
26 Kasım 2010 – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Twitter mwitter ile olmaz gidin tezek kokusunu duyun” dedi.
14 Aralık 2010 – Economist dergisi tarafından yapılan Demokrasi sıralamasında Türkiye 167 ülke arasında 89. oldu.
29 Aralık 2010 – Fizy kapatıldı.
22 Şubat 2011 – Vimeo ve Youtube kapatıldı.
28 Şubat 2011 – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Özgürlüklerle, demokratik standartlarımızla Türkiye artık farklı bir ülke” dedi.
2 Mart 2011 – Blogspot kapatıldı.
2 Mart 2011 20:04
bidi bidi yapmayin, hukumet cok iyi calisiyor, basiyorum akbil'i iniyorum topkapi'da tik diye 15 dk'da :)
2 Mart 2011 21:13
Tezek koklamaya gidiyorum, dönücem.
3 Mart 2011 04:41
hükümete döşenmesi kaçak dövüşmek olmuyor mu?
google dünyanın pek çok yerinde vergiler verirken benim ülkemde vermemesi ki bu gün digiturkun bahsettiği çok ilgin ulaştırma bakanı ile aynı. Telefona bile çıkmıyorlar, cevap dahi vermiyorlar. Adamlar ciddi ciddi benim devletimi siklemiyolarsa bi zahmet bu tip davranışları hoş görün. Yani sansürü konu alırken karıştırmayın.
Youtube un kapanması daha pek çok sitenin kapanması ile bloggerın kapanması aynı değil.
Pek çoğunun sebebi sansürdür ancak bu ticari bir durum gibi görünüyor. Haliyle bu ibiklerde bu ülkeye SS vergi verecekler. muhatap almayı öğrenecekler.
Fikir özgürlüğünün engellenmesine her türlü karşıyım anacak hırsızlığa sanırım destek olanınız yok?
3 Mart 2011 17:45
valla ne yalan söliyim youtube un kapanmasına ben de karşı değildim. dünyanın her ülkesinde vergi ödeyen bi kurumun türkiyede vergi ödemek istememesi kabul edilemez.
blogların kapanması hükümetle alakalı değil. digitürkün ibneliği tamamen. sırf maç yayını yapan siteleri kapatmak yerine bütün blog sitelerini kapıyan hakime ayrıca sevgiler.
3 Mart 2011 19:30
1- blogspot vergi borcu yüzünden değil, digiturk'un talebi üzerine, blogspot içerisinde adres almış bir kaç tane blogda lig tv yayını yapıldığı için kapandı.
2- youtube hiç vergi borcu yüzünden kapanmadı. her seferinde atatürk'e hakaretten kapandı.
3- konu vergi borcu değil, vergi borcu olan gazetelerin, televizyonların da yayınları durdurulmuyor. işte doğan holdingin milyarlarca dolar vergi borcu ve cezası var, kanal d kapanmıyor, hürriyet yayına devam ediyor. dolayısıyla bakan bilinçli olarak konuyu çarpıtıyor.
4- konu, tam da muttali olmadıkları internet üzerinde devletin bu kanun eliyle aktif bir sansür politikası yürütmesi.
dolayısıyla bunun savunulacak, savunulabilecek bir tarafı yok. sevgili hükümetimizi savunmak için de her dereden su getirmeye çalışınca, o suların üstümüze başımıza döküldüğü ve bayağı pasaklı gözüktüğümüzü de kabul etmemiz gerekiyor.
3 Mart 2011 20:59
mori kante, hakimin yapacağı bir şey yok. hakim taleple bağlıdır, mahkeme kararını gördüysen hakim de aynen bunu diyor. nitekim ifade şöyle: "5101 sayılı yasa ile getirilen 4. madde uyarınca dilekçe ekindeki site adresleri ve ip numaralarına erişimin engellenmesine karar verilmesi gerekmiş"
dilekçe dava dilekçesi, istem blogspot'un kapatılması. nitekim digiturk davadan önce google'dan blogspotta moderasyon yetkisi istemiş, bu yetki verilmeyince de davada blogspotun kapanmasını istemiş.
ikinci husus şu: YOUTUBE VERGİ YÜZÜNDEN KAPANMADI. HİÇ. NULL. SIFIR. ZİLCH.
yani bir deli bir kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaza dönüyor ama, VERGİ YÜZÜNDEN YAYIN YASAĞI GETİRİLMEZ. öyle bir durum yok. Nitekim kanunda da vergi borcu olan şirketlerin internet adreslerinin kapatılabileceği yönünde HİÇ BİR İBARE YOK.
Nasıl doğan holdingin vergi borcu var ve doğan holding bünyesindeki medya şirketleri yayına devam ediyorsa, google da türkiye'de yayına devam edebilir. bu kadar basit. en fazla vergi cezası çıkartırlar, onu da ilgili mevzuat çerçevesinde tahsil ederler.
hükümetin suçu var. hükümet bu kanunu çıkardı. hükümetin milletvekilleri var, cumhurbaşkanı var. yani hükümet türkiye'deki bir kanunun uygulamasından sorumlu olmayacaksa neden sorumlu olacak arkadaş? bunlar hükümet değil de saksı mı? şurada ben yazdıklarımdan sorumluyum, bir derneğimiz var derneğin eylem ve fiillerinden sorumluyuz, avukatım müvekkilime karşı vekaletten kaynaklanan sorumluluğum var da KOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ nasıl oluyor da hiç bir şeyden sorumlu olmuyor yahu? ben mi gidip tbmm de yasa çıkartayım ben mi bu yasayı uygulatayım? işte adalet bakanı var gider hakimleri bilgilendirir, işte ellerinde koca devlet idaresi var, bilgileri toplarlar, ilgililerle görüşürler, kanunu çağa uygun bir hale getirirler. nasıl bu kanunu çıkartıyorlarsa o şekilde düzeltirler. nasıl oluyor da bu hükümet hiç bir sorumluluk taşımıyor diyebiliyoruz, nasıl böyle bir şey iddia edilebilir hayret ediyorum? gökten rahmet yağsa kendinden bilen adamlar kendi çıkardıkları kanunun kendi idareleri tarafından uygulanmasından nasıl sorumlu olmuyor? biri gelsin bana anlatsın.
bir hükümet bundan da sorumlu olmuyorsa hükümete gerek yok yahu? bırakalım gitsinler ne diye uğraşıp seçim yapıyoruz. hiç bir şey yapamayan, hiç bir sorumluluk taşımayan bir hükümet yerine gidelim ilkokul öğrencilerini kabineye yerleştirelim en azından anaları babaları mutlu olur, onlar da kendilerini avuturlar.
3 Mart 2011 22:45
@aethewulf
ağa dediğim vergi borcu meselsi değil. dediğim bu kurumların fazla artis oluşu. Digiturk yönetimi diyorki muhatab bulamıyoruz. Bu tuhaf elbette yapılan dangalakça digiturkten çok Mahkemenin salaklığı. Tipik türk mahkemesi kafası. Kapat gitsin.
Burda kritize ettiğim bu adamların bu ülkede böyle kimseyi sallamayan, insanların hassas noktalarının arkasına saklanıp özgürlük ayağına parsa topluyor olmaları.
Dürüst bir kurum muhatab olur ve açık olur. Buna kızıyorum. Yoksa bu türkiyedeki sansürden çok kafadan bitirme mantığının yansıması gibi geliyor.
3 Mart 2011 22:49
Google aciklama yapti bugun "telif haklari konusunda hassasiz, sikayet gelirse inceleyip kapatiyoruz, bu konuda bir sikayet gelmedi" seklinde. Digiturk de "biz blogger'dan icerik kaldirmak icin moderatorluk istedik vermediler" diyor. Istedikleri bu hakla sirf su yaziyi yazdigimiz icin bizim blogu keyiflerine gore kapatabilirler mesela. Bu hakki vermedikleri icin blogger'i kapattirmis beyefendiler.
Igrenc bir ulke bu, kusturacak kadar, mide agrilari yasatacak kadar kokusmus bir ulke.
3 Mart 2011 23:56
@sekh:
tekrar ediyorum mahkeme "kapat gitsin" mantığıyla kapatmıyor. koca karar var, diyor ki şu şu kanun uyarınca dilekçede belirtilen sitelerin kapatılması gerekmiş." yani talep o yönde gelmiş. yani digiturk, haksız yayın yapan hamdi.blogspot.com adresinin değil www.blogspot.com adresinin ve ilgili iplerin erişime engellenmesini istemiş, mahkeme de kanun öyle olduğu için öyle karar vermek zorunda kalmış. dolayısıyla kanunu çıkartan kimse o ve o kanunu kullanarak hakkını böyle geniş geniş kullanan davacı taraf mesul, hakim değil. hakim ne yapsın kanuna bakacak kararını verecek, yoktan kanun mu yaratacak adam?
ikinci husus, google'ın artistliği değil bizim memleketin tahakkümcülüğü, baskıcılığı, sansürcülüğü, yasakçılığı sorun. google neden japonyayla sorun yaşamıyor böyle? neden fransa, ispanya veya hollanda değil?
çünkü bizde eksiklik var. biz demokratik, adil, işleyen bir hukuk devleti değiliz. bunun da mesulleri var ve artık google'a, youtube'a filan suç bulmak da bu manzarada komik.
4 Mart 2011 12:48
Saniyorum ki ben mahkeme kararini twitter uzerinden size ulastirmistim. O karar daha once hic bir yerde yayinlanmadi... Hakim ve Katip adi gizliydi sadece... Onuda yayinlasaydiniz.
7 Mart 2011 05:21
@aethewulf
:D
Aynı yerdeyiz anlaşamıyoruz:D
"biz demokratik, adil, işleyen bir hukuk devleti değiliz. " şu cümlene kim ne diyebilir. Aynen katılıyorum lakin biz bu bahsettiğin şekilde devlet hiç olmadık ki? Ne selçuklu, ne osmanlı ne cumhuriyet. Belki kodumuz bozuk bilemiyorum ama demokrasi uymuyor bir şekilde yada uygulanmıyor. Lakin googleda bu şekilde açıklama yapıyorsa taraflardan birinin yalan söylediği kesin.
8 Mart 2011 06:35
Bu arada konuya dönmek gibi olucak ama enteresan bir şey. yanlış anlamadı isem dava diyarbakırda açılmış? Özel bir nedeni varmı yoksa yine tipik ordaki hakim tanıdık meselesimi? Diyarbakır ne alaka çözemedim?