En İyisi Futbloglar - Resimleri İçin Tıklayınız


 futbloglar

Futbloglar kanımca en iyi futbol blogları takip aracı. Üstelik papazınçayırı’nın da içinde bulunmasından en çok memnuniyet duyduğum yapılardan biri. Önce şunu söylemek lazım, bu “çok fazla futbol blogu var” geyiğini anlamlı bulmuyorum. Bir şeyin çokluğuna ancak ihtiyacın üstünde olması ile karar verilebilir. Üstelik bloglar ne yapıyor? Okuyucuya en geniş manasıyla bir veri sunuyor. Yani blog yazarları bu bloglar aracılığıyla başka insanlarla iletişim kuruyor. O halde bloglar nasıl çok olabilir ki? İnternette byte mı bitti abi? Sınırlı sayıdaki binary sayıları israf mı ediyoruz? Veya bloglar zorla birilerinin bilgisayarını açıp kendilerine maruz mu bırakıyor? Okuyucu istediği kadar blogu okuyabilir, istediği kadar blog arasında hangilerini okuyacağını seçebilir.

Bizim blog açıldığından beri bir çok blog okudum ve bunlar arasında bir kere baktıktan sonra bir daha bakmadıklarım da var. Aynı dinlemediğim radyolar, okumadığım gazeteler, izlemediğim TV programları ve takip etmemeyi seçtiğim internet siteleri gibi. Bütün internet dünyası benden soruluyormuş veya herkes benim evdeki bilgisayarın harddiskini kullanıyormuş gibi “olm çok fazla site var lan” demeyi anlamlı bulmuyorum. Var da ne oluyor yani abi? İnternette çok fazla site var, akıl almaz derecede çok var ve hiç birimiz “lan artık çok fazla site oldu anasını satayım” diye huysuzlanmıyoruz. Aynı şey. Blog var, futbol blogları da var, insanlar da açıyorlar. Demek ki bu konu üzerinden iletişim kurmayı isteyecek çok fazla insan var. Hepsi bunu ne kadar kaliteli yapıyor tartışılır, ama bu da “kalite” kelimesinin subjektif bir beğeni ölçütünü imlemesinden kaynaklanıyor. Aynı herkesin aynı müziği dinlememesi ve bazı müzikleri “kalitesiz” bulması gibi. Heyhat bugün birinin mutlak olarak kalitesiz bulduğu şeyleri deli gibi dinleyecek kadar çok insan var dünyada.

Yalnız bu blogları takip etmek isterseniz, bir aracıya ihtiyacınız var. Bütün beğendiğiniz blogları, güncel ve düzgün bir şekilde takip edebilme, bloglar arasındaki ilişkileri ve atışmaları izleyebilme, üstelik de “şukela” diyebilme şansınız bilindik RSS okuyucular ile filan pek mümkün değil. Futbloglar çok akıllıca bir çözüm olarak bunu bizler için yapıyor. Açıyorum Futblogları kim ne demiş, son olaylar hakkında birbirinin aynı kaç yazı yazılmış, yeni, değişik ve düşünülmemiş ne söylenmiş takip edebiliyorum. Başka konulardaki bloglar için de bu yöntemi tavsiye ederim. Madem blog ödülleri karı blogları diye bir kategori yarattı mesala onların da “karıblogları.com”u olsun, yemek blogları var “tarifblogları.com” yapılsın. Futbloglar iyi model.

Futbloglar’ı sırf bu sebeple de seviyor değilim. Muadilleri arasında ikametgah ilmuhaberi, noter onaylı nüfus kağıdı sureti ve savcılıktan sicil kaydı istemeyen bir o var. Aynı tornadan çıkmış, aynı şekil şemalde ve rahle-i tedrisatta blogları pazarlamak gibi bir amacı da yok. Olanı sunuyor işte. Olan bu. Fanatik yazarların blogları da var, subjektif yazarların blogları da var, Beşiktaşlılar, Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar ve tabi Millwall’lular var. Bu Millwall da nasıl şeymiş anlamadım. Ömrü hayatımda bir tane Millwall’u görmüş değilim, blog dünyasında hiç olmazsa 40 tane gördüm. Dünyada İngiltere’den sonra en çok Millwall taraftarı Türkiye’de lan herhalde.

 millwall
hottest millwall fan 2008 birincisi


Futblogların bu yapısı, yani belirlenmiş sınırlar içerisinde belirlenmiş bir konu çizgisini “hoşa gider” bir üslupla sunanları yayınlamaya yönelik tek kimlikli zihniyeti olmaması, daha farklı mecralardan daha farklı fikirlerin de duyulmasına imkan tanıyor. Evet hep beraber curva nord, curva sud geyikleri yapabilir, Barcelona’nın 1963 kadrosunun 2009 kadrosuyla karşılaştırmasını keyifle irdeleyebilir, hazırladığımız analizleri maçı izledikten sonra Galatasaray – Fenerbahçe maçı heyecanıyla gene sunabiliriz ama futbloglar illa ki böyle yapan blogları sunacağım gibi bir dayatma yapmıyor.

Dolayısıyla futbloglar’ı futbol bloglarını takip etmek için tek geçiyorum. Bir de şu widgetı düzgün bir hale getirseler, siteye koyucam direkt, o da son söz eleştirisi olsun. George Best yaşasaydı, yeminlen bak, futbloglar okurdu. O kesin.


3 comments:

  1. sekerse tehlike dedi ki...

    doğru demişsin bu konuda ve dediğin gibi bence de diğer blog takipcileri belli bir grubun kendilerine yontmak için oluşturdukları bir oluşum bence.. En azından futbloglarda neyin ne olduğu belli en son yayınlanan yazılar belli. Öbür tarafa arada sırada göz atıyorum ve gördüğüm şu ki editör kendi kafasına göre kendi beğendiği yazıları anasayfaya taşıyor ki bence bu da bir çeşit sansür.

  2. Oğuz Serdar dedi ki...

    el ayar. :)

  3. Adsız dedi ki...

    millwall;

    footbal factory ve green street hol.. gibi filmlerin kötü adamları olduğunu unuttun sanırım..esasen bu kadar merak edilmeleri normal..bir de bir çeşit gizemleri var belki anti-kahraman sevme huyundandır..

Yorum Gönder