Barcelona Maçı Öncesi Bir Kaç Not



Geçen yıl birisi, Fenerbahçe'nin İstanbul'da Barcelona'yla oynanacağı bir maçta bahis sitelerinin Barcelona aleyhine handikap vererek bahis oranları açıklayacağını söylese hepimiz gülerdik. Maçta yeneriz yeniliriz ama Barcelona karşısında favori gösterilmenin keyfini yaşamak lazım.

Perşembe akşamı Sinan Erdem'de ağırlayacağımız takım geçen yıl Avrupa'nın altını üstüne getiren takımdan form olarak çok aşağılarda. Geçen yıla göre oyuncu kaybetmemesine hatta Sırbistan Milli Takımından bildiğimiz Kosta Peroviç'i eklemesine karşın Barca bu sene geçen yılla alakası olmayan bir performans sergiliyor. Oyuncuların hiç biri geçen yılki performanslarını sergileyemedi. Üstüne önce Basile sonra Mickael ve Navarro'nun sakatlıkları eklenince o hücumdaki akıcı savunmada püskürtücü takımın yerine başka bir takım geldi. Son lig maçında Asefa Estudiantes karşısında devreyi neredeyse sadece 20 sayı atarak tamamlayacaklardı.

Formsuz da olsa Barcelona Barcelona'dır. Eğer Navarro oynamazsa dışarıdan skor bulma konusunda Barcelona büyük problem yaşayacaktır. 2 ve 3 numara pozisyonundaki Ingles, Grimau, Sada üçlüsünden hiç biri kendi pozisyonunu yaratabilen oyuncular değil. Rubio'nun şutu zaten felaket. Tek istikrarlı skor opsiyonu olan Lakoviç oyunda olduğu bölümlerde Lakoviç'i Ömer ve Kinsey ikilisiyle tutup Ukiç'i iki numarayı savunmaya kaydırırsak Lakoviç'i de ısındırmadan püskürtmüş oluruz.

Barcelona'nın geçen yılki başarısındaki en önemli unsurlardan biri 4 numara pozisyonundaki opsiyonlarıydı aslında. N'dong ve Peroviç gibi iki saf 5 numaraları olmasına rağmen Barcelona'nın hücum düzeninde 5 numaralar vazgeçilmez ya da öncelikli konumda değiller. Morris-Mickael ve Lorbek'in kısaların drivelerinden sonra dışarıdan bulduğu yüksek isabet oranlı şutlar Barca'nın en önemli silahıydı. Mickael'in olmaması Lorbek'in felaket performansı ve bu oyunculara pozisyon yaratacak iki önemli oyuncu Navarro'nun sakatlığı ve Rubio'nun hayalet kıvamında gezinmesi sonucu bu özelliğini tamamen kaybetti Barcelona.

Arada sırada Rubio-Fran Vasquez'in ikili oyunu dışında bu sene işler bir opsiyonları yok hücumda. Bu veriler doğrultusunda Barcelona'nın bize 70 sayı üzerinde atması zor, bunu aşmaları için kendi düzenlerinin dışında ekstra bir şeyler olması lazım, bu da bizim hatalarımızdan kaynaklanan basit sayılar olabilir ancak. Eğer biz top kaybı performansımızı geçen maçlardaki ortalamalarda tutarsak ve Ukiç sezon başından bu yana takındığı aklı selim sahibi guard rolünü bu maçta devam ettirebilirse bu maçı kaybetmemiz zor. Her ne kadar rüya gibi bir sezon geçirsekde bizim de bazı problemlerimiz var, sakatlıklar tabii ki en önemli handikapımız ama oyun içi sıkıntılarımız da mevcut.

Hücumda rakipler alan savunmasına döndüğünde zaman zaman kontrolü kaybedebiliyoruz. Bu dönemde net şutör eksikliği başımızı ağrıtabilir. Alan savunmasını tepeden cezalandırabilecek Lavrinoviç'in felaket şut yüzdesine uzun zamandır uzun mesafeli şutları güvensizce atan Kinsey de eklenirse buralarda sorun yaşarız. Kariyerinin en iyi dönemlerinden birini yaşayan Ukiç ve Ömer'e alan savunmasını cezalandırıcı rolünde de ihtiyaç duyacağız.

Kaya iki maçtır iyi bir çizgide bu maçta da asla dışarıya püskürtülmeden içeriden potaya gitme konusunda ısrarcı olması lazım. Lavrinoviç dışarıda da oynamayı seven bir uzun olduğu için Kaya'nın pota altındaki mücadelesi kilit önemde. Şu an Barcelona'dan daha iyi durumdayız, taraftarın da müthiş desteğiyle Sinan Erdem'den galip çıkarsak grubu ilk ikide bitirmeyi garantileyeceğiz. İki kere Barcelona'yı yenmiş bir takım olarak da Barcelona'daki Final- Four'un hayalini yüksek sesle telaffuz edebiliriz sanırım maçtan sonra.


0 comments:

Yorum Gönder