Utanmazlar ve Aptallar
Fenerbahçe'nin bir ton sorunu var, orta sahasının göbeği, kanatlar. Bu maç bunlardan bahsedeni Allah çarpar. İkinci ligde küme düşmeme mücadelesi veren bir takımdan daha kötü bir orta sahamız yok, kanattaki oyuncularımız daha az yetenekli değiller. Oyuncu kalitesi, teknik taktik şablon, bunların hepsini geçin, bu maçta koca Roma Ordusunu sapanlarla dövdüler. Niye? Çünkü bu futbolcular utanmaz kardeşim. Bu adamların artık utanma duygusu kaybolmuş, ar haya, hava civa.
Aykut Hoca saha kenarında "ayakta kazık gibi dikilin" diye bağırsa, taktik olarak da satrançtaki macar açılışını verse, dizilişimiz 2 - 1 - 3 - 4 olsa bu futbolcuların gene Yeni Malatyaspor'u yenmesi lazım. Bu ekibin bizlere, kendilerine, ailelerine ve Türkiye'ye neden Yeni Malatyasporlu oyunculardan 100 kat fazla para kazandıklarını göstermesi gerekiyor. Bu seviyedeki bir futbolcu Yeni Malatyaspor'a yenilmeyi içine sindirebiliyorsa futbolu bıraksın, gitsin balıkçılık yapsın, marangozlukla uğraşsın. Türkiye liginin en çok kazanan oyuncusu olacaksınız, Türkiye Süper Lig'in şampiyonluğuna oynayacaksınız, en düşüğünüz senede milyon dolar kazanacak, sonra ikinci ligde küme düşme mücadelesi veren, imkanı belli Yeni Malatyaspor'a yenilip hayata devam edeceksiniz. Bu bir futbolcunun ruhunun öldüğünü gösterir. Kazanma ruhunun, isteğinin, kişisel saygınlığına olan hassasiyetinn artık kaybolduğunun ifadesidir. Bu futbolculardan, kimse kusura bakmasın, hiçbir şey olmaz. Bunların hepsi utanmaz.
Bir de aptallar var.
Kardeşim, şurada 2 senedir yazmadığımız yazı, söylemediğimiz kelime, göstermediğimiz neden kalmadı. Aziz düşmanlığından, Fenerbahçe düşmanlığına kadar türlü çeşit absürdlükle itham edildik. Söylediklerimizin doğru çıkmasından başka bir üzüntümüz yok.
Aziz Yıldırım bu kulübü yönetemiyor. İlkel, şarklı bir tiran zihniyetiyle soyunma odası basarak, fırça çekerek Azizsilinlemesinin, bir başarısızlık karşısında teknik direktör atıp yenisini getirmesinin, transfer politikasını kendi belirlemesinin, takımda kendisinden habersiz kuş uçurtmamasının, profesyonellere güvenmemesinin, bütüncül bir aklı kullanma basiretinin olmamasının, tek adamlığa bayılmasının gösterdiği tüm psikolojik, sosyal ve entellektüel yetersizlikleri sebebiyle yapamıyor.
Bu çağda, bu şekilde, bu seviyedeki bir kulüp yönetilmez. Dedik, anlamadılar, anlamadıkları gibi "Aziz reyis, süper tesis yaptı valla"dan ibaret argümanlarla karşımıza çıktılar.
Sonuç bu.
Sinir sisteminiz alınmışa döndünüz. Bundan 4 sene önce Fenerbahçe Yeni Malatyaspor'a yenilse yer yerinden oynardı. Bugün vaka-i adiye. Alıştık yenilmeye. Duyargalarımızın hassasiyeti gitti, resmen dokunduğumuzdan, yaşadığımızdan tat alamıyoruz.
Öfkelenemiyoruz bile.
Tam 3 senedir bu adamcağız bas bas ben bu işi yapamıyorum diye bağırıyor. Zico'yu gönderdiği günden bu güne kadar devamlı yokuş aşağı gidiyoruz. Ayağa kalkacak cesaretleri yok, orada kös kös oturuyorlar. Tribünler bitti, tribün grupları dağıldı, futbolcular bitti, ANTU'de ancak açılış sayfası hazırlasınlar.
Aptallar, körü körüne bağlılar, gözlerini karartmışlar, hala tesis, saha maha diyorlar. Bu kulüp ruhunu kaybediyor. Bu kulüp kazanmaya olan inancını, büyüklük düşlerini, halkla olan bağlarını, toplumdaki sevgisini, renklerin timsal ettiği değerleri kaybediyor.
Şu kulüpte iyi olan her şeyin Aziz Yıldırım'ın el atmadığı alanlar olması da tesadüf değil zira Aziz Yıldırım tek adamcılığı, her şeye müdahil olma isteği, diktaperverliği, ortak aklı öldürmesi, ben betondan da anlarım futbolcudan da anlarım türü mesnetsiz kendine güveni ile nereye dokunsa öldürür, öldürmekle yükümlüdür.
Aptal gibi izleyip destekliyorlar. Kalkın ayağa. Aziz Yıldırım istifa etmedikçe, Fenerbahçe, Fenerbahçe olmayacak. Halka uzak, tribünleri sessiz, yenildiği zaman yüzü kızarmayan, iddiasız bir takım haline döndük, bu Fenerbahçe değil, bu Fenerbahçe'nin ceseti bile değil, Fenerbahçe forması ile sahaya çıkmış bir Aziz Yıldırım ve artık onun tutmadığı sözlerden, gerçekleştiremediği vaatlerden, büsbütün kulübü kötü yönetmesinden dolayı hesap verme vakti verdi.
Biz daha iyisini hak ediyoruz.
14 Ocak 2011 09:27
Hocam içimizin nasıl kabardığının farkında bile değiller. Akşamki performanslarını affedemem asla ama, sorun oyuncular la ilgili değil. Kendisine büyük saygısızlık yapan Santos'u kurtarıcı olarak oyuna alan Aykut hoca saçmalamıştır. Ama suç teknik yönetimde değil. Böyle bir yönetim anlayışı ile olmuyor. Başkanın şahsı ile meselemiz yok. Güzel işleri de çok. Ama sadece son 3 hafta içinde basın önünde sakınmadan söyledikleri, bunları yaşayacağımızı çoktan göstermişti. Ve ne yazıkki gitmeye hiç niyeti yok.
14 Ocak 2011 09:29
Öfkelenemiyoruz bile.
En kötüsü de bu :(
14 Ocak 2011 09:56
Öyle veya böyle bu maç kaybedildi (onu zaten geçtim) kazansak ne olacaktı ki zaten bu saatten sonra gruptan çıkmak mucizeydi. Tek üzüldüğüm nokta Okan'ın şansızlığı oldu o kadar. Yoksa bu futbol yönetimi kafasıyla zaten bu kadar.
14 Ocak 2011 10:13
Umarım yaşattığın acılarla anılmazsın Aziz Yıldırım
14 Ocak 2011 11:07
"Tribünler bitti, tribün grupları dağıldı, futbolcular bitti, ANTU'de ancak açılış sayfası hazırlasınlar."
14 Ocak 2011 11:31
müdürüm bu ülkede fb'yi sevmesini bilmeyen, adeta kuşunu severken sıkarak öldüren çocuk gibi yazarlar olduğu sürece kocaman yapamaz,yapılmaz..
adam en iyi bildiği bol ve ayağa pas ve hızlı hücuma uygun transfer yapti ve tamda takıma oturturken alex dediler puanda gerideyiz dediler
takımda "bülbüle özenip onun gibi ötmeye çalışan ama sonunda sesi ne bülbüle ne kargaya benzemeyen" kargaya döndü.ne hücum ne defans kaldı..
suç seninde dediğin gibi sadece ve sadece futbolcu olmayan oyuncuların....
14 Ocak 2011 11:46
utanmazlar merak etme hiç utanmaz onlar , çünkü rahatları yerinde , Aziz yıldırım istifa ...
14 Ocak 2011 14:18
nasıl hak ediyorsak öyle yönetiliyoruz aslında. sinmiş, pısmış bir taraftar olduk çıktık. hakemler, medya, diğer bütün kulüpler bize düşman. ama çıkıp 1 Allahın kulu birşey yapamıyor. taraftar olarak da pasifize edildik. din gibi dogmatik görüldü herşey. yönetim ne yaparsa haklıdır, nankörlük etmeyin dendi. taraftar birbirine düştü kenetlenmesi gerekirken. psikolojik sorunlu tiplere döndü tribünler. 1 sezon önce başkana ana avrat sövenler, ertesi sene aman canım başkanım dediler. dengesiz bir döneme girdik. başkanı eleştiriyoruz diye hain ilan edildik. ama başkan takımı bu hale getirdi, ses yok, tepki yok..
varsın yoksun alexe giydirsin insanlar forumlarda.
nerde eski bayramlar derler ya..nerde eski başkanlar, nerde eski tribünler,nerde eski futbolcular..
bu kulübün sahibi halktır,taraftar olayı da zırvalıktan başka bir şey değilmiş. çok canım yanıyor çok
14 Ocak 2011 17:17
Taraftar gruplarına kalırsa istifa demek 2050 ye kadar bekleriz.onbinler meydanlara dökülcek ancak öyle. aziz canımızı aldı. makamınada hiçbirşeyinede saygı duymuyorum,teşekkürde etmiyorum...
14 Ocak 2011 21:48
her şey bir yana oyuncuların korkak, pısırık, çocuksu halleri dokundu bana. rakip taraftar dalga geçiyor, bir iki gaza geliyorlar ama organize olamadıkları için yine dağılıyorlar otuz saniye içinde..
fenerbahçe son on yıldır hep böyle; şampiyon olunan dönemler dahil, çay içindeki kesme şeker gibi, her an erimeye en uygun durumda...
şurası çok net ki, sıradan analizlerle, duygu infilaklarıyla çözümlenebilecek bir mesele değil bu.
hatta denebilir ki; fenerbahçe futbol takımının patolojisi kupa patolojisi değildir, o başka bir patolojidir, adı konamaz.
o yüzden hınç almaya çalışmayıp sadece duygulara tercüman olan, kimseyi istifaya davet etmeyen bir mehmet akif şiirini alıntılamak isterim;
Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin niye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?'
Mehmet Akif Ersoy
14 Ocak 2011 23:35
Bu utanmazlar ile daha çok rezil oluruz
15 Ocak 2011 20:28
Bu maçtan sonra çıkıp, Aykut kötü hoca falan demek anlamsız, o oynadı bu oynamadı, şunun mevkisi burası demek ise ahmaklık. 3. lig takımı seni eze eze yenerken tek kart bile görmeden maçı bitirecek kadar sakin kalan topçu siktirsin gitsin..
15 Ocak 2011 20:39
Takım bu haldeyken pişkin pişkin topçular zamanında Zico'dan da şikayetçiydi diyen, yayla bayır gezen, kulübün sözleşmeli topçusunu kankisine peşkeş çeken başkan yönetiyor kulübü ve hala ona inananlar da var.
17 Ocak 2011 15:17
Biz en kötü günümüzde bile en iyiydik. 80 li 90 lı yıllarda Fenerbahçe taraftarına bakın şimdiki taraftara bakın. Arasında uçurum var. Herşeyi sindiren bir taraftar olmuşuz. Biz ne kadar götümüzü yırtsakta nafile gibi.. Hep deriz efsane maraton ne zaman gelecek. Ulan ne gelmesi bee. Adam tribünün anasını belledi. 52ooo kişilik statda bağıran taraftar sayısına bakıyormusunuz ? Gerisi potansiyel müşteri. Her sezon fenerium dan formalar , eşefmanlar alıyordum , alıyordum dedim. Artık ALMAYACAĞIM.. Belki bazılarınız çokta sikimde diyebilirsiniz ama bu aziz gitmediği sürece ALMAYACAĞIM. Arkadaşlar artık sesimizi gür çıkarmanın vakti geldi. Herkes örgütlenip bişeyler yapmamız lazım. Bu kadar ruhsuz olamayız. Takımda ruh kalmamış diyoruz ama ilk önce taraftarın ruhu geri gelmeli.. Ayaklanmalıyız. Ben maç alan tribünü en son 2000 senesindeki gaziantep maçının ikinci yarısındaki tribünü gördüm. Ondan sonra şu vardı densin.. Ben hatırlamıyorum.. Burada özellikle eski tribüncü abilerimize çok iş düşüyor. Liderlik yapacak birisi.. Bu tribünde başlar ve yayılır.. Hiç kimsenin hayır demeyeceği biri olmalı bu. Çok kişi var böyle . sadece bir kıvılcım yeter..
18 Ocak 2011 12:59
Çok saygıdeğer kalecimiz "Taraftar köstek değil destek olmalı bence" demiş... Ben bir şey diyemedim bunun üstüne...