Nasrettin Hoca Futbol Fıkrası
Bir gün Nasrettin Hoca yaratıcılığını kaybettiğini düşünüyor, kahveye gidip insan gözlemlemek, gözlemlerinden sentez yaratmak, yaratıcı, 2 saniyede laf sokan bir insan olmak istiyor. Oturuyor, bir yandan çay içiyor, diğer yandan kahvede oyun oynayanları gözlemliyor. Nasrettin Hoca'nın o güne kadar futbolla hiç ilgisi yok. Sonra kahvede bir muhabbete tanıklık ediyor. İnsanlar okey oynarken bir yandan futbol konuşanlar var. Oradan müthiş sosyal gözlemler yaptığını düşünen heyecanlı bir genç konuya giriyor ve okey ekibine "yeea 22 adam topun peşinde koşuyor siz de izliyorsunuz" diyor. Bunu sallamıyor ahali, sonra "yeaa hem onlar milyonları kazanıyor derdi sizi geriyor" diyor, Nasrettin Hoca okeyciler sinirlenmeden araya giriyor "Bak bebe git buradan, kafamın tasını attırma saçma sapan konuşup" diyor. Böylece Nasrettin Hoca, bu ebleh argümanı duyarak birden futbola ilgi duymaya başlıyor. Günler böyle geçiyor...
Derken Nasrettin Hoca'nın ülkesi kıta şampiyonasına aday oluyor. Nasrettin Hoca'da Digitürk olmadığı için maçları izlemeye kahveye gidiyor. Hoca'nın futbolu algılama tarzı "ya bu nasıl hoca, bu takım muhakkak 2 forvet oynamalı" düzeyinde, sevdiği futbolcular Messi ve Özer, sevmedikleri Gattuso ve Ankarasporlu Hürriyet, kaptanlığın Türk futbolculara verilmesini savunuyor. Sonra bir gün ülke şampiyona adaylığı için statları açıklıyor. Bunların içinde daha geçen sene Avrupa Kupası finali oynanan stat yok. Federasyon da "çevre düzenlemesi, kapasite" falan diyerek bu konuyu geçiştiriyor. Bunun üzerine tartışma çıkıyor maçın devre arasında. Bir adam federasyonun argümanlarını kullanıyor. Diyor ki "şehrin raylı sisteme sahip olması, güvenlik, otel falan bunlar var". Nasrettin Hoca sinirleniyor, "bunun için sana laf bile sokmam, aynı şehirden başka iki tane stat var, sinirlendirme beni" diyor. "Çevre düzenlemesi, boş alan" diyor, Nasrettin Hoca cevap veriyor "Konya'daki stadı gördün mü sen hiç akılsız? Evleri mi yıkacaksınız çevredeki, Kadıköy'de tren istasyonuna doğru daha fazla alan var". Adam kilitleniyor, "fakat" diyor "Yeni stat çok güzel olacakmış, mis gibi olacakmış, ulaşım, kapasite bu gibi şeyler". Nasrettin Hoca cevabı yapıştırıyor "daha ne zaman biteceği belli olmayan stadda yapılabileceğine inanıyorsun da geçen sene final oynanan stadda oynanabileceğine mi inanmıyorsun pezevenk adam?" Çevredekiler kafa sallıyor, "Hoca, Hoca. Sen kıvama gelmişsin, artık gözlem yapma" diyorlar. Hoca, ıstakayla kendisine cevap yetiştiren adamın kafasını yarıyor, adam bayılıyor. Hoca ne yaptın soruları geliyor. "Testiyi çocuk kırmadan ben kırdım" diyor Hoca da. "O öyle değil karıştırdın" diyorlar, Hoca da sinirli bir tonla "beyler ikinci yarı başlıyor, susun iki dakika, konu dağıldı" diyor.
9 Ocak 2010 11:49
Muhteşem. :)
9 Ocak 2010 12:10
Bu ne ya ! bu nasıl bir laf sokmaktır.
Bu fıkra Aziz Nesin'lik.
9 Ocak 2010 15:01
PVH öpüyorum gözlerinden, bu ne yahu. Bu ne güvel bir hiciv örneğidir böyle.
9 Ocak 2010 19:43
nefis nefis.
9 Ocak 2010 22:01
Ellerinize SağLık ;) Süper :D
10 Ocak 2010 00:27
Sivrinek-Saz-Davul-Zurna. Anlamıyorlar Kadıköysüz bir Avrupa Şampiyonluğu olurmu lan ? :/
15 Ocak 2010 20:20
Çevre düzenlemesi yapılacakmış, stad yapılacakmış, metro olacakmış, Konyada başkent olacakdır :D