Hepsi Bizim
Fotomaç ve Fanatik gazeteleri’nin 23-29 Mayıs Tarihleri arasında Fenerbahçe’nin anlaştığını veya görüştüğünü bildirdiği futbolcular şunlar: Özer Hurmacı, Ronaldinho, Nihat Kahveci, Koray, Kanoute, Adriano, Oliveira, Coupet, Shevchenko, Mehmet Topuz, Fatih Tekke, Emre Belözoğlu. Baptista, Sergio Gomes. Bu gazeteler alenen, yüzümüze baka baka yalan söyleyecek olmadığına göre, yaklaşık 250 milyon € tutacak transferler için helalinden bir 200 milyon €’nun takımımıza medya grupları tarafından verileceğini sanıyorum. Hepsini istiyorlar, biz de istiyoruz, pamuk eller cebe.
(Rauf Tamer Konu Değiştirme Yıldızı) ***
İnsanların yalnız Türkiye’de yaşamakla öğrenebileceği şeyler var. Mesela Türkiye sınırları içerisinde herhangi bir kimse; kendisinden başka bir kimsenin y işi z kalitede n zamanda yapmasını beklerse, karşılaşacağı netice, değişkenler pozitif olmak kaydı şartıyla her zaman (y – t) iş . (z – m) kalite ve (n + k) zamandır. Buna “Türki Belirsizlik Teoremi” denir ve iş dalından bağımsız olarak her meslek grubunda gözlenir. Örneğin evine su damlatan musluğunu tamir ettirmek için bir musluk tamircisini çağıran kimse önce musluğun 1 saat içinde ve en iyi şekilde tamir edileceğini duyacakken karşılaşacağı netice 6 saat sonra elinde musluk olan bir musluk tamircisi ve “Musluğu değiştirmemiz lazım abi. Bu bozuk” temennisidir. Aynı durum devlet dairelerinde de rahatlıkla gözlenilebilir. Herhangi bir devlet dairesine “sadece 15 dakikalık bir iş” sebebiyle giren herhangi bir Türk vatandaşı işlerini asla ve kata o 24 saat içerisinde bitiremeyecek “Perşembe günü tekrar gelmem lazım” diyerek evine geri dönecektir.
“Türki Belirsizlik Teoremi” uzun yıllar Türklerce araştırılmış ve Türkiye’nin dört tarafında milyonlarca vatandaşın katılımıyla kahvehanelerde yapılan uzun tartışmalar sonucunda bunun sebebinin “Türklerin tembel bir millet olduğu” ortaya çıkmıştır. Türk halkı bu müthiş ve şaşırtıcı gerçek karşısında çok fazla hayıflanmış daha sonra büyük bir bedbinlik ve isteksizlikle okey oynamaya devam etmiştir. Ancak tartışmalar bununla da dinmemiştir. Türklerin tembel bir millet olduklarını keşfettiklerinden sonra bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmayacak kadar tembel olduklarını keşfetmeleri herkesi bir kere daha yıkmış, en sonunda okeye dönen herkesin esasında bunu üşengeçlikten yaptığını gözlemleyen ahali yaşamaktan iyice soğumuştur. Bu büyük acıyla kimse baş edemediği için Türkiye’de gerçekten işini yapan kimse kalmamıştır. Herkes sabahın ilk çayından mesainin bitimine kadar vaktini “Türklerin gerçekten çok çok çok tembel bir millet olduğunu” düşünerek geçirmekte ve 3 kıtaya hükmetmiş bir milletin torunu olarak atalarına saygısızlık yapamayacak kadar gerçek Türk olmanın verdiği rahatlıkla kendisinin de “biraz, yalnızca azıcık, dinlenmek için” tembellik yapmasının pek de fena bir fikir olmadığına kanaat getirerek huzur bulmaktadır.
Medya dünyası da bundan bağımsız değildir. Esasında medya basitçe, odasında oturup google da çeşitli siteleri tıklayan ve gördüğü karrrrı fotoğraflarını hangi derginin kapağına koysa daha güzel olacağını düşünen bir grup insanın kolektif çabası şeklinde tarif edilebilir. Bu konuda gerçekten çok başarılı olduklarını da asla yadsıyamayız. Büyük gazetelerin internet sitelerine baktığımızda dünyada hiçbir ülkenin hiçbir yayın organının erişemediği bir verimlilikte google image searchü kullandıkları ve karı fotoğraflarını emsalsiz bir çeşitlilikte sitelerine yerleştirdikleri gözlenebilir.
Medyanın ilgilendiği diğer konular ise İslam, Fenerbahçe ve onun yapacağı transferlerdir. Bu muhteşem dört konunun birlikte görüldüğü bir olay ise şu ana kadar ne yazık ki görülememiştir ve bunun suçlusu da bizzat Fenerbahçe’dir. Türbana girmiş seksi bir mankeni çıplak olarak transfer etmek konusunda akıl almaz bir isteksizlik gösteren klüp, medya tarafından haklı bir “vizyonsuzluk” eleştirisine tabi tutulmaktadır. Adriana Lima’yı Müslüman yapıp sonra soyarak Fenerbahçe Spor Klubünde imza attırmak medya mensuplarının en çılgın fantezisi ve “Medyanın asla erişemeyeceği bir traj noktası” olarak ortaya çıksa da Fenerbahçe’nin bunu yapacağına kimse inanmadığından medya da kendi politikasını kendi başına sürdürmektedir.
Böylece her transfer sezonunda google da aranan oyuncular random bir sırayla Fenerbahçe’ye transfer edilirler. Bunu da herhalde kimse Fenerbahçe’ye soracak değildir! Zaten o en başta bu konuda ne kadar akıl almaz davrandığını yukarıdaki paragrafta göstermiştir.
Her şeyin Türki Belirsizlik Teoremi kısıtında anlamlandığı bu coğrafyada işte bu faktörlerle medyanın mevcut hali anlaşılabilir oluyor. Aşağıdaki transfer haberleri doğruysa Fenerbahçe’nin gelecek sezon Fatih, Kanoute, Shevchenko, Oliviera, Nihat 5’li forveti arkasında Ronaldinho – Alex ikilisi ile oynayacağını umud edebiliriz. Eldeki kadroda göz önüne alındığında Fenerbahçe’nin yegane sorununun futbolun 11 kişiyle oynanması olacağı da böylelikle açıkça ortaya çıkacaktır. Zira toplamda 7 ofansif oyuncu ile oynanıyorsa ortasaha için 0 defans için de 3 boş mevki kalmaktadır. Bu da maçların sağlıklı bir şekilde tamamlanmasına engel olur. Bunca transferden sonra TFF Fenerbahçe’nin 18 kişiyle oynayabileceğini açıklamazsa da bunun adı haksızlıktır.
Ve şimdi güzel bir soru da hepimizin önünde duruyor, Fenerbahçe gerçekten kimi transfer edecek? Bu transfer haberleri olmasaydı ortalama bir taraftarın bilebileceği tek şey Fenerbahçe’nin kimi transfer edeceğinin belirsiz olduğuydu. Hiç haber almadığımız için hiç kimseyle şu an anlaşmadığımızı ve kimseyle de bu yönde bir adım atmadığımızı bilecektik. Bu haberler sayesinde de öğrendiğimiz tam olarak bu. Bunca haberden ve bu kadar medya organından taşan enformasyondan ortalama bir taraftar sadece Fenerbahçe’nin kimi alacağını bilmediğini öğreniyor.
Fenerbahçe’nin transferleri hakkında düşüncelerimi yazacağım bir yazı yazmayı planlıyordum. Bu yazının başına geçtiğimdeyse elinde muslukla duran o muslukçunun çaresizliğini kemiklerimde hissettim. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Gerçekten. Her şey çok anlamsız ve boş gözüküyor. Musluk tamir etmek için çağırmış ancak musluğu daha da bozmuş biri gibi utanarak medyaya bakıyorum ve onların da ellerinde musluklarla karşımda durduğunu hissediyorum. Ancak ben bir yere bir iş yapmak için çağrılmış değilim ki? Ben tamamen kendi zevkime göre bir şeyler ifade etmek derdinde olan biriyim. Onlarsa bu işi yapmak için maaş alıp bu işi icra etmekle görevlendirilmiş kimseler. Muslukçu onlar. Gözlerimdeki ifadeyi tahmin edersiniz. Ayıplama. Bu bir şeye reva olmayacak biliyorum. Üstelik bütün yazıdan da öğrenilecek tek şey esasında medyaya güvenilmeyeceği iken bunu yapmaya hakkım da yok, zaten bunu Türkiye’de 6 saat yaşayan herkes biliyor.
Medya güvenilmez. Kimseye güvenemeyeceğimizden biraz daha fazla güvenilmez. Yazının nihayeti de buraya varıyor, bir transfer yazısı yazmaya çalışırken ancak kendisinden bahsettirebilecek kadar bilgi veren absürd bir medyamız var. Ben kahvehanede bile böyle şey görmedim, eve gidip biraz tembellik yapmak istiyorum.
Rinaldi: Gelin Alın
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/28/ana101.html
İsteyen Alır
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/27/fen101.html
Topuz Aşkı Dinmiyor
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/27/fen102.html
İlk Müjde Kanoute
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/26/fen108.html
Coupet Atağı
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/25/fen101.html
Fenerbahçe Oliveira’nın Peşinde
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/24/fen112.html
Adriano Adım Adım Fener’e
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/23/ana101.html
Kanoute İmzayı Attı
http://fanatik.ekolay.net/Fanatik/Default.aspx?aType=Detail&catid=34&articleID=108376
Fenerbahçe’nin Gözdeleri Koray & Özer
http://fanatik.ekolay.net/Fanatik/Default.aspx?aType=Detail&catid=34&articleID=108339
Fenerin Büyük Aşkı Nihat
http://fanatik.ekolay.net/Fanatik/Default.aspx?aType=Detail&catid=34&articleID=108299
Ronaldinho Heyecanlandırdı
http://fanatik.ekolay.net/Fanatik/Default.aspx?aType=Detail&catid=34&articleID=108168
Özer Fener’e Doğru
http://fanatik.ekolay.net/Fanatik/Default.aspx?aType=Detail&catid=34&articleID=108013
Emre Tamam
http://www.fotomac.com.tr/fen109.html
Baptista Pazarlığı
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/28/fen101.html
Sheva: Söz Verdim
http://www.fotomac.com.tr/2008/05/27/fen104.html
0 comments:
Yorum Gönder