Vatan'dan Gazetecilik Başarısı


vatangazetesi

Türk medyası hakkında pozitif bir şey yazmak gerçekten zor. Şaşırtıcı bir şekilde medya dünyası “başarısız” “absürd” gibi kelimelerle tanımlanmak için elinden geleni yapıyor. Bunu bize öğrettiler, Türkiye’de kimse medyaya güvenmiyor. Dolayısıyla Vatan Gazetesi ve gazetecilik hakkında bir şey yazmak artık “klişe”. Gene maytap geçeceğiz. Velakin bu sefer farklı, Vatan bir günde bizim basının normal standartlarını bile aştı. Yayınlanan iki Haber “Atatürk de Oradaydı” ve “Türkiye’ye Dönüyor Mu? Löw’den Fenerbahçe Açıklaması” absürd medyacılığın bile tavan noktalarından biridir.

İlki “Atatürk de Oradaydı” , Haberin girizgahı şöyle “Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, tüm Türkiye’yi heyecana boğan maçı izleyenler arasındaydı.”

Burası hepimizin kilitlendiği yer. Haberin devamı ise şöyle, “Teknik Direktör Fatih Terim, Atatürk’ün çerçeveli posterini stada getirerek tüm maç boyunca yedek kulübesinde muhafaza etti. Haberturk.com’dan Sevilay Yükselir'in haberine göre Euro 2008’de Türkiye’yi yarı finale taşıyan Terim’in, Hırvatistan – Türkiye maçı boyunca Atatürk’ün varlığından güç aldığı anlaşıldı. Fatih Terim'in Atatürk posterini yedek kulübesine bizzat yerleştirdiği öğrenildi.”

Yani Fatih Terim Atatürk Posterini stada getirmiş ve yedek kulübesine koymuş. Haber bu. Bunun belki bir haber değeri vardır ancak herhalde bu “Atatürk de Oradaydı” diye ifade edilecek bir şey değil. Zira Atatürk orada değil, Atatürk’ün resmi orada. Atatürk bizzat maçı yönetmek üzere uhrevi bir şekilde maça dahil olmuş değil, en iyi ihtimalle motivasyon unsuru olarak Fatih Terim tarafından stada getirilmiş.

Bu artık kurgusal hamasette bir doruk notkasıdır. Bir fotoğraf üzerinden Atatürk bağlantısı çekip, sonra bu neredeyse “bunca zamandır konuşuyoruz bir kere Atatürk demedik” hissiyatına benzer bir motivle “Atatürk de Oradaydı” diye haber yapmak, haberciliğin hiçbir ilkesine dahil değil.

Ama durun iş daha da ilginç. İsmet Berkan Radikal’de şöyle yazıyor: “Dün bir baktım, bir fotoğraf karesindeki detay dikkat çekmiş, kulübede yedekler ve teknik heyetin yanı sıra bir Atatürk posteri de var gibi gözüküyor.
Aslında olan poster değil, Terim’in yardımcılarından birinin maç istatistikleri tuttuğu dosyasının kapağındaki Atatürk resmi. Ama olsun, işin içine Atatürk’ün ruhu da girince, emekler unutulur, bizi Atatürk’ün kurtardığı söylenir serbestçe. Öyle ya, yanımızda Atatürk resmi olunca dünya şampiyonu bile oluruz artık.”

Bir dosyanın kapağındaki Atatürk resmi önce “Terim tarafından stada sokulmuş Atatürk posteri” olarak kabul ediliyor ve sonra da Atatürk Posteri, posterlikten de çıkıyor bizzatihi Ata’nın kendisi oluyor nihayetinde de manşet geliyor: Atatürk de Oradaydı.

Bunun adı gazetecilik filan değil, fantastik edebiyat. Veya halkın anlayacağı dilden doğruları çekinmeden söylersek: “Oha amına koyayım”

İkinci haber “Türkiye’ye Dönüyor mu? Löw’den Fenerbahçe Açıklaması” manşetiyle geliyor. Löw bir basın toplantısı yapmış ve kimi konulara değinmiş en son paragrafa şöyle: “Löw, şu anda Türk takımlarından teklif almadığını vurgulayarak, "Fenerbahçe'de çok güzel günlerim geçti. Orada çalışmak bana çok önemli bir katkı sağladı. Gönlümün bir köşesinde Fenerbahçe bulunuyor. Şu an hiçbir Türk kulübüyle görüşmem ve temasım olmadı. Zaten 2010 yılına kadar Almanya ile sözleşmem bulunuyor ve o zamana kadar buradayım" diye konuştu”

Adam Fenerbahçe’ye döneceğini söylemediği gibi teklif dahi almadığını söylemişken “Löw Fenerbahçe’ye Dönüyor mu?” diye manşet atmak neyin nesi? Bu kadar mı çarpıtılır, bu kadar mı gerçekler bilerek ve isteyerek ters yüz edilir ve insanlar yanıltılır?

Fanatik Gazetesi'nin manşeti gibi: "Bunlara bir çakmak lazım"


0 comments:

Yorum Gönder