Yapma Dunga! Yapma Dunga!
Sevgili Dunga Hocam,
Sana ülkende "O Alemao" yani "Alaman" dediklerini biliyorduk da, Alamanlar'ın bile 82 model Brezilya gibi top oynadığı şu turnuvada gördük ki, gerek oynattığın futbol, gerek seçtiğin topçular, gerekse de giydiğin paltoyla sen artık "Alamanlık" haline de aşama atlatmış, o güzelim Brezilya'yı sersem sepelek bir takım haline getirmişsin. Ama bu mektubu yazma sebebim başka hocam, onu en sonunda söyliycem.
Hocam ben, yazlık çay bahçelerinde, kıraâthanelerinde, meyhanelerinde, kalabalık ailelerin bir araya geldiği nohut oda bakla sofa evlerinin salonlarında Brezilya'nın desteklendiği, "Berezilya acar takım canım," yorumlarının yapıldığı, Türkiye'nin gidemediği turnuvalarda Brezilya'nın ikinci takım yerine desteklendiği bir ülkenin çocuğuyum. Ben 86'da Maradona sağolsun, kısa donumla Arjantin'e meyil vermiş olabilirim, ama hocam, bu sana, o dünya güzeli sarı formayı giyen çocukları böyle gölgesinden korkar gibi top oynayan bir pısırıklar sürüsü haline getirme hakkını vermez.
Dunga Hocam, zaten gömlek meselesinden aramız bozuktu biliyorsun. Artık hangi semt pazarından, hangi batık Sümerbank deposundan aldığın bilinmez o zevk düşmanı paltonla, yedek kulübesinde sünnet çocuğu gibi durmuş maçı izlerken, ben de elimdeki kadroya baktım hocam. İyi aile çocuğu Kaka bir yana, tarihte hangi Brezilya takımının orta sahası bu kadar renksiz, bu kadar al-verci, bu kadar bülent-akın, bu kadar maldonado, bu kadar sade suya tirit adamlardan oluşmuştur acaba. Şu isimlere bak hocam: Elano, Felipe Melo ve Gilberto Silva. İlk ikisi gittikleri ülkede bütün bir sezonu al verle geçirip en bidon transfer listelerinde başa oynamış, üçüncüsü de muhtemelen maçtan önce 78. yaşını kafasında kırılan yumurtalarla kutlayıp, bastonuyla maça gelmiş bir arkadaş.
Senin ülkende Ronaldinho diye bir futbolcu varsa, beş değil otuz beş kilo fazlası olsa yine kadroya alacaksın hocam. Neymar diye genç bir yetenek ortalığın tozunu atıyorsa, Adriano diye alkolik, göbekli, psikolojik sorunlu ama domuz gibi kuvvetli ve çita gibi kıvrak bir golcün varsa, Pato diye henüz sabi sübyanken AC Milan Huzurevi takımında ilk 11 oynayan bir başka golcün varsa; bunlardan hiç değilse birini alacaksın hocam o kadroya. Bizi bu kavruk Saffet Sancaklı modeli Luis Fabiano'ya mahkûm etmeyeceksin. Hayır hiç birini almıyorsun, bari Alex de Souza'yı, o da olmadı, bizim tercüman Samet'i çağır hocam kadroya. Bir cümlelik demeçten, yarım gazete sayfası beyanat çıkaran o kıvırcık saçlı çocuk, senin orta sahalardan daha yaratıcı, daha kıvraktır vallahi...
Oynattığın futbolu beğenmeyen Brezilyalı yorumculara şarlıyorsun hocam, "mühim olan sonuç" diyorsun, "1989 yılında, Copa America'yı 30-40 yıldır, Dünya Kupası'nı ise 20 yıldır kazanamıyorduk, ondan sonra 1994 ve 2002'de DK'yı, dört kere de Copa America'yı kazandık" diyorsun. Kazanmayıver be hocam, ondan önce de gönülleri kazanıyordun, fena mı? Bak bizim bir lafımız var, "Rakı içenler öldü de, su içenler ölmedi mi?" deriz bütün gamsızlığımızla. Sal gitsin be Dunga hocam, bırak Brezilya, bildiğimiz Brezilya gibi oynasın da, kaybederse kaybetsin. Bak şu güzellere, şu derya kuzularına; Felipe Melo'ya ya da Luis Fabiano'ya benzeyeni var mı hocam aralarında?
Hocam saklamayayım, bir de korkum var. Hani bizim Fenerbahçe yönetimi hoca konusunda hiçbir açıklama yapmıyor ya; geçen Medgallis kardeşimle konuşurken, acaba dedik, Zico'nun geldiği sene olduğu gibi Dünya Kupası'nda takım çalıştıran bir hocayla anlaştılar da turnuvanın bitmesini mi bekliyorlar. Bunun üzerine Löw geldi aklımıza heyecanlandık, Eriksson geldi, aman aman dedik. Bugün Brezilya maçını seyrederken başka bir şey daha geldi aklıma Dunga hocam, birden buz kestim televizyon başında, kendimi Kuzey Kore'de yaşayan bir rejim aleyhtarı gibi hissettim. Telaffuz etmek bile zor geliyor hocam, söyle lütfen, "yok öyle bir şey" de, cevabî mektubunla beni rahatlat... Eğer doğruysa da, İlker Yasin vurgusuyla üç kere:
"Yapma Dunga, yapma Hayrettin, yapma Aziz..."
16 Haziran 2010 08:57
yanılmıyorsam Dunga'nın çok önemli bir parçasını oluşturduğu 2004 brezilyası da buna benzer bir kimlikle çıkmıştı sahneye... dunga da sanırım ordan yoğun bir şekilde esinlenmiş...
16 Haziran 2010 09:47
neah! dunga ha...
yucetanri, bilirim hikmetinden sual olunmaz ama bizi olumu gosterip sitmaya razi ediyormussun gibi. daha simdiden icimden bir ses, eriksson' a bile raziyim, der oldu.
16 Haziran 2010 10:33
hemen çıkarın kafanızdan bu dunga meselesini. çok düşünmeyin. bak olurda takımın başına geçerse "şom" ağızlılar damgası vururum size.
Dunga değil Rai geçsin Fener'in başına isterse sittin sene geçmesin kapımızdan şampiyonluk..
16 Haziran 2010 11:03
"Hayır hiç birini almıyorsun, bari Alex de Souza'yı, o da olmadı, bizim tercüman Samet'i çağır hocam kadroya" ahaha.
Dun Almanlarla izliyoruz maci, Alman spiker anlatiyor ben anlamiyorum tabii, bir seyler soyledi kahkaha atmaya basladilar. Ne oldu ne oldu dedim bir heyecanla tabii. Alman spiker "Brezilya Almanya gibi oynamali" demis. Sonra ben de bastim kahkahayi. Neler oldu bizim yesil, guzel gezegenimize :(
17 Haziran 2010 00:23
Abi, n'aptınız ya? Ne Dunga'sı allasen? Hangi Dunga'da kurt öldü de Dunga'nın peşinden koşalım? Şaka di mi bu? Şaka deyin.