Saçma Sapan Kurallar
Hafta sonu oynanan derbide Delgado'nun gördüğü kart üzerine çok konuşuldu. Kimisi hakemin zaten kart göstermek için fırsat kolladığını ve çok da aşırıya kaçmayan itirazı bahane ettiğini iddia ediyor. Diğer iddia, ki olayı bizzat Delgado da böyle açıklıyor, Delgado'nun dil sorunu nedeniyle derdini anlatamadığını ve kart istemediğini, sadece "fakat ben bir kere yapınca gördüm" demek isterken oyundan atıldığını söylüyor. Bu kart tartışmaları arasında daha önceki haftalarda eliyle kart işareti yapıp kart görmeyen futbolcuların dökümünü tutanlar ortaya çıkıp iddialarını desteklemek için onların ismini sayıyor. Bu tartışmalar alabildiğine abuklaştı çünkü kural neresinden bakarsanız saçma sapan.
Bakalım Oğuz Sarvan nasıl değerlendirmiş konuyu bugün Fanatik'te yayımlanan röportajında
Kart isteyene kart uygulaması UEFA talimatında da var, dvdlerde de. Haksızlığa uğradığını düşünerek anlık bir tepki verebilir. Bu konuda toleranslı olun ama spesifik olarak kart istemek yanlış.
Burada UEFA'da öyle bir kural yok, bir Premier Lig maçı izle, kaç tane böyle kart çıkar diyerek TFF ve kurullarına giydirecek değilim çünkü bu saçmalıkların arkasında FIFA ve UEFA var. Fiziksel efor harcanan, 30 bin kişinin önünde oynanan bir oyunda oyuncuların sakin davranıp her şeye kafa sallamasını onlar da beklemiyor sanırım. Fakat sarı kart istemeye kafayı takmış durumdalar. Yani Oğuz Sarvan'ın sözlerinden ve bu sene daha da sıkı uygulanan kuraldan anladığımız şu; bir oyuncu haksız yere yaptığı harekete faul çaldığını düşünebilir ve "hocam böyle faul mu olur?" diyebilir fakat "hocam böyle kart mı olur?" diyemiyor. Neden diyemiyor, çünkü spesifik olarak kart isteyince hakemin otoritesi sarsılıyor. Hakem sahada kart kararını verecek yagâne kişi ve ona kart göstermesini tavsiye etmek otoritesine zarar veriyor. Bu mantıkla sahada gol kararı, faul kararı, aut kararını veren yagâne kişi hakem olduğu için bu kararlara yapılan itirazlara da en ufak bir tolerans gösterilmemesi gerekiyor. Örneğin Konyasporlu futbolcuların Önder'in attığı golden sonraki tepkileri Delgado'nun tepkisine oranla çok daha şiddetliydi, fakat onlar kart görmedi, çünkü kart istemek golün iptalini istemekten daha büyük bir suç. Burada kurulan mantık zincirinde bir yeri ıskalıyorum sanırım, bu işe bir anlam verebilen varsa bana da anlatsın. Hakeme "sarı kart bu hareket" işareti yapmanın diğer itirazlardan farkı nedir, neden daha şiddetli cezalandırılır, hakeme ve oyuna nasıl bir zarar verir?
Yıllardır uygulanan başka bir saçmalık da forma çıkarana kart gösterme kuralı. Hatta bu olay o kadar abartıldı ki Kezman bir maçta gol atıp formayı kafasına geçirdiği için sarı kart görmüştü. Bunu daha mantıklı nedenlerle açıklıyorlar; t-shirtlerde yazan siyasi ve kışkırtıcı mesajlar veya rakip taraftarlara ve sporculara yapılan provokasyon... Bu daha "mantıklı" açıklama da en fazla üniversitelerdeki alkol yasağını savunmak için kullanılan "içki içince sapıtıyor, yurda girip gürültü yapıyorsunuz" argümanı kadar mantıklı aslında. Çok basit bir çözümü var, altındaki atlete siyasi mesaj veya küfür yazan oyuncuya maç sonrası ceza uygulanır, eğer gidip rakip oyuncu veya taraftarı tahrik edecek bir hareket yapıyorsa da hakem bunu o an değerlendirip kart gösterir. Bir oyuncunun attığı golden sonra kendi taraftarına formasını çıkarıp koşmasının, hatta formayı yere serip üzerinde secde etmesinin ne oyuna, ne hakeme, ne de Brezilya'daki yağmur ormanlarına bir zararı vardır. Bu kural da iş olsun diye çıkarılmış saçma sapan başka bir zırvadır.
Tepedeki fotoğraftaki gibi Galatasaray'a gol atıp tribüne koşar ve taraftarınızla kucaklaşırsanız da sarı kart var. Bunu savunmak için de muhtemelen forma çıkarma ile aynı argümanlar kullanılıyordur. Şimdi fotoğrafa biraz daha bakın ve bu fotoğrafta Aykut Kocaman sarı kartlık bir hareketi mi yoksa yıllarca hatırlanacak efsanevi bir jenerasyonu mu anlatıyor bir düşünün. Futbolcuların sendikalaşması, hakkını araması işte bu yüzden gerekli. Sahada saçma sapan kuralların muhatabı olan insanlar kendileri ama organize olup bu saçmalıklara dur diyecek bir güçleri yok. Dahası futbol dünyasının yönetici kademesinde olmayan ve sesini duyurabilen diğer gücü spor medyası bu saçmalıklara savaş açacağına kendisi en büyük saçmalık olmuş durumda. Bu kadar saçma kurallar olduğu sürece geçen haftaki abuk sabuk tartışmalara daha çok tanık oluruz. Türkçe bilmiyormuş da derdini anlatamamış, konuştuğumuz şeye bakın... Bir el kaldırma işaretine kart gösterilmez, gösterilmemeli. Bu kadar basit, o kadar kurcalamaya da analiz etmeye de ileri, geri sarmaya da gerek yok.
25 Aralık 2008 13:50
Mükemmel bir yazı olmuş, eline sağlık..
Gerçekten şu saçma sapan kurallardan yorulduk artık. Zevkle izlediğimiz tüm sahneleri çıkartmaya çalışıyorlar oyundan sanki. Korkuyorum yakında gol sevincinde tüm oyuncular sarılmasın, rakip taraftar kıskanıp tahrik olur diyecekler..
29 Aralık 2008 10:39
Bu sarı kart konusunda ben de birkaç kere yazdım. Gerçekten o kadar ahmakça bir durum ki. Mesela Tuncay, F.Bahçe'de oynarken G.Saray'a gol attığında kendi tribünlerine koşsa, coşkuyu renktaşlarıyla yaşasa sorun olmayacak. Ama UEFA, Tuncay'a bu sevinci yasaklıyor o da sus işareti yaparak bizim tribünlere geliyor. Bu çok daha tehlikeli bir durum. Ama bu sevince sarı kart çıkarılmıyor. Hakemden sarı kart istemek, golde üstündekini çıkarmak, hakemin düdüğünden önce topa vurmak gibi saçma sapan kurallar yüzünden ne 10 numaralar ikinci sarıyı görüp oyundan atıldı.
Toparlarsak yazına sonuna kadar katılıyorum.