Bir Antu.Com Yazısı
Burada Antu’deki bir yazıya referans verilebileceğini pek düşünmezdim. “+1907, haddini bil!!, anlayana…” türünden bol ünlemli, üç noktalı ve hiçbir şey ifade etmeyen yazıların arasına sıkışmış bir iki “birlik beraberlik”, “hep destek tam destek” temelli yazıdan başka bir şey bulmak da çok zordu. Ancak mevcut durumun göz kapatılamayacak pespayeliği belli ki oraya da sirayet etmiş, Murat Kılıç “Hayal Kırıklığı” başlıklı güzel bir yazı yazmış. Antu’de bu yazıyı anasayfasına koymuş.
Yazının özeti bence içinde bulunmakta,
“Geçen yıldan kalma tecrübeler, 2006 yılından bu yana anlaşılmayan transfer politikamız, yada politikasızlığımız, atılan adımların gelecekten çok günü kurtarmaya yönelik olması ve asıl hedef olan “Büyük Yürüyüş”le bağdaşmaması, Yönetim ve taraftar arasına kara kedilerin girmesinin yegâne sebebidir.
Bu saatten sonra ahlarla vahlarla kaybedilecek her saniye aleyhimize işleyecek, çözümsüzlüğe doğru yelken açmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Eğer, kaldığımız yerden devam etmek istiyorsak, uzun vadeli planlarla yeniden yapılanmaya başlamalı, scout ekipleri başta olmak üzere kapsamlı bir ekiple futbolumuzun kaderi anlık kararların esaretinden kurtulmalı.
Camia olarak bu güce ve tecrübeye sahip olduğumuza inanıyor, gelecek için kaçınılmaz olan bu adımların atılmasını ümid ediyorum. Aksi halde Rıdvan gider, Zeman gelir. Aragones gider, Rıdvan gelir. Kaybettiğimiz zaman ve kaybettiklerimiz yanımıza kâr kalır...”
Yazının bu kadarı bundan 20 gün kadar önce antu’de de yayınlanan yazının gerekçelerine benziyor. O zamanlar bu antu’de bir çok manasız eleştiriye hedef olmuş, hatta nasıl oluyorsa bu yazıyı papazincayırı rumuzlu bir şahsın yazdığı dahi sanılmıştı, tepesinde kocaman “papazincayiri.blogspot.com’dan aethewulf’un yazdığı yazı” diye yazılmasına rağmen.
Sorun yazının eleştirilmesi değil, bunu bir kan davasına çevirecek değilim, hatta Murat Kılıç’ın yazısını onaylayan mesajları görünce de mutluluk duydum, sorun Murat Kılıç’ın yazısının dahi orta yolcu, suya sabuna dokunmayan bir noktada kalması. Sorun açık açık sorumlunun kim olduğunun ve bu sorumlunun ne yapması gerektiğinin yazılmaması.
Antu.com ortayolculuğu Aziz Yıldırım ismini herhangi bir yerde eleştiri ile birlikte geçirmekten o kadar çekiniyor ki, onca doğru tespitten sonra ancak şunu diyebiliyor:
“Bunca yıl emek verdiğimiz, uğruna her türlü desteği vermekten sakınmadığımız “Büyük Yürüyüş” aşkına..! Günah keçisi aramayalım! Hatalarımızın muhasebesini yaparken, bunları kabul etmeninde bir erdem olduğunu, size bunları söyleyenlerin ise nankörlük etmek için değil, en az sizin kadar bu renklere gönül vermiş insanlar olduğunu UNUTMAYIN!”
Peki o zaman soru ortada nettir, transfer politikasızlığının, atılan adımların gelecekten çok günü kurtarmaya yönelik olması ve asıl hedefle bağdaşmaması kimin suçudur? Transfer politikasını kim belirlemektedir? Anlaşıldığı kadarıyla ne Daum, ne Zico ne de Aragones bu konuda söz sahibi değil, “Transfer onların dışında gelişiyor.” Taraftar da değil. Çünkü yazıda da belirtildiği gibi başkanın neden istifa edeceği ve neden bu kararından vazgeçtiği bile taraftardan gizleniyor. Açığa çıkmıyor. Yönetim Kurulu üyeleri değil, zira Hamdi Akın’a göre yönetim kurulu toplantıları ancak 10 dakika sürebiliyor. Başkan her şeye müdahil. Zaten Futbol Takımından sorumlu bir yönetici de yok.
O halde kim günü kurtarmaya yönelik kararları veriyor, kim transfer politikasızlığının müsebbibi, Murat Kılıç açıkça söyleyebilir mi, kim hatalarının muhasebesini yapsın, bunları kabul etmenin erdem olduğunu hatırlasın? Her yıl milyonlarca dolarlık işlem hacmi yaratıp, elindeki çok az parayı dahi kulübe veren, Ortalama 40.000 kişiyle stadı dolduran, Fenerium ürünlerini kullanan taraftar mı bunu hatırlayacak yoksa elindeki kısıtlı kadroyla Avrupa’nın devleriyle mücadele eden, ahlakıyla, çalışma azmiyle kulübe onur katan Zico mu? Aragones mi hatalarının muhasebesini yapacak, bütün transfer kendisi dışında gelişmiş ve eksik olduğunu tespit ettiği 5 mevki hakkında hiçbir şey yapılmamışken? 81 puanla ikinci olduktan sonra kulüpten kovulan Daum mu hatalarını kabul etmenin erdem olduğunu hatırlamalı?
Elbette hayır. Bu hataları kim işlediyse o bunu yapmalı, o halde bu yazıda da onun ismi bulunmalı: Aziz Yıldırım.
Ancak sorunu tespit etmekle çözüm bulunabilir. Sorun Yıldırım’sa çözüm de Yıldırım’la ilgilidir.
Bana kalırsa Aziz Yıldırım, doğrunun ne olduğunu ve ne yapılması gerektiğini bilmediği için öyle davranmıyor değil. Yıldırım, profesyonelleşmenin ve profesyonellere değer vermenin, kurumsallaşmanın ve kurum içerisindeki iş bölümünün, uzun vadeli plan yapmanın, CEO sistemine geçmenin ve diğer her şeyin son derece yararlı olduğunu biliyor. Sorun Aziz Yıldırım, Aziz Yıldırım olduğu için, kendi ördüğü mutlak iktidarını kaybetmemek için, bu yapılanmayı kulüp üzerindeki fiili egemenliğinden taviz olarak anladığı için, böyle bir insan olduğu için bunu yapamıyor ve yapmayacak.
Aziz Yıldırım yapamayacağı için değil, yaptığı zaman artık Aziz Yıldırım olmayacağı için bunları yapmayacak.
O halde kulübün gelişmesi önünde artık Aziz Yıldırım bir engeldir ve gene bu sebeple önce Aziz Yıldırım değişmelidir.
Yeni bir başkana değil, yeni bir başkanlık anlayışına ihtiyacımız var. İstediğimiz yeni bir Aziz Yıldırım tarzı yönetim değil, istediğimiz yeni bir yönetim aklı. Bunu da kim sağlayacaksa o desteklenmelidir.
Herkesin aklındaki soru ise şu, “e peki bu kimse kim?”
Aziz Yıldırım başkanlığı Ocak ayında bırakacağını açıklasın, biri mutlaka çıkar.
Burası Fenerbahçe ve Fenerbahçe başkanlar yaratır, başkanlar Fenerbahçe’yi değil.
12 Ekim 2008 23:34
Güzel başlamış yazı, sonra tepki çekmemek için bağlamış öyle..
Aziz Yıldırım bence de miladını doldurdu Fenerbahçe'de, eğer daha uzun süre görev alırsa, artık taraftarlar onu başarısız olarak hatırlamaya başlıycak, ki sportif anlamda çok başarılı değil. Aziz Yıldırım çıkaran Fenerbahçe camiası Aziz Yıldırımdan daha futboldan daha iyi anlayan birisini çıkaramıyacak mı? elbette çıkarır. Aziz Yıldırım gibi birini çıkarttı, Kulubün ekonomisini en tepeye vurdurdu. ama artık Ekonomik büyüme çabası tersine dönmeye başladı ve taraftarla kulübün arası açıldı (maddi anlamda) taraftar bölündü, vs. vs.
Haa, Tahir Kıran, Saadettin Saran, gibi çıkarcılar gelmesinde, elbet iyi bir başkan adayı çıkar Fenerbahçe camiasından