Galibiyet Tamam, Kötü Basketbol Devam


Önce şunu belirteyim takım maç kazanmış siz hala eleştiriyorsunuz minvalinde düşünenler birinci cümleden bu yazıyı okumayı kesebilirler. Benim derdim maç sonuçlarından ziyade oynanan oyunla sahada gördüğüm basketbolla ilgili bir şeyler söylemek .
Biraz geriye gidelim iki sene önce Tanjeviç döneminde Fenerbahçe dibe vurmuş kendi sahasında Zalgiris'e Cibona'ya maç kaybeden, Siena'dan Cska'dan 40 sayı fark yiyen bir takımdı. Türkiye Liginde kendi sahamızda Karşıyaka'dan 15 sayı fark yediğimizi Akatlar deplasmanında Beşiktaş'tan 110 sayı yediğimizi hatırlatayım. Tanjeviç'le takım arasında bütün bağlar kopmuş sahada ne yaptığı belli olmayan hücum seti olmayan bir takım vardı. Ne Tanjeviç'în oyunculara ne oyuncuların Tanjeviç'e inancı kalmıştı. Tanjeviç'in rahatsızlığı sonrası Ertuğrul Erdoğan'ın biraz daha iyi insani ilişkileri ve Ömer Mirsad gibi oyuncuların katkılarıyla şampiyonluk bir şekilde kazanıldı ve sonrasında Spahija dönemi başladı.
Geçen yıl hepimiz mental olarak enkaz devralmış, kendisinden daha güçlü bir takıma karşı kaybetmeyi birinci çeyrekte kabullenen bir takımdan Barcelona deplasmanında kazanan, Siena maçında muhteşem oynayan Olympiakos'u Atina'da yenen takıma dönüşümü görüp Spahija'nın bu zihinsel devrimi yapmasına şapka çıkardık. Öyle ki Top 16'nın son üç maçındaki acayip mağlubiyetleri, final serisinde seriyi kazansak da coaching olarak Mahmudi karşısında kaybettiğini bu mental dönüşümün önemine binaen yok saydık. Koça kredi vermek gerektiğini bu sene işlerin daha iyi gideceğini düşünüyorduk pek çoğumuz.

Bu sene Fenerbahçe Final Four hedefini resmi ağızlardan defalarca açıkladı. Transfer olarak Pargo, Eidson konuşulurken Jerrels Gist ve Bogdonaviç alındı . Bu transferlerin hele NBA'deki lock-out sonrası güçlenen Avrupa takımları arasından bizi nasıl F4 e çıkaracağını düşünsek de bi önceki sene takımın ışık vermesinden dolayı umutluyduk. Bildiğimiz kadarıyla bu transferler Spahija'nın isteği üzerine yapıldı. Sezon başladı Euroleague'de ilk bölümün yarısı ligde 4-5 maç, kupada üç maç C.Başkanlığında bir maç geride kaldı. Fenerbahçe'nin sahaya koyduğu basketbol bırakın F4'ü Türkiye Liginde yarı finali göremeyecek seviyede şu an. Geçen Bilbao maçının maç istatistiklerini verip bu maçı kazandığımızı söyleseler dalga geçiyorlar diye düşünürdüm. 20 top kaybı yaptığımız 6-7 asist yaptığımız bir maçı kazandık, bugün yine 45 dakikada 6 asist yaparak maç kazandık. Allah aşkına bir takım birlikte sadece bir antrenman yapsa bile bu kadar az asist yapar mı ?.

Ukiç mental olarak bu takımın yükünü kaldıracak bir oyuncu olmadığını kaç kez ispat edecek daha. 20 saniye kala 3 sayı öndeyken niye tam saha baskı yapılır , 10 saniye kala son hücum için Emir oyuna alınmasına rağmen top niye Ukiç'e bırakılır Spahija'nın sezon başından bu yana pek çok tercihi gibi bugün de bunları anlamadım. Geçen sene Euroleague'in en iyi üçlük yüzdesine sahip takımı bu sene şut atmaya korkar hale nasıl geldi? 70 saha içi atışın sadece 8 tanesini üçlük olarak kullanacak kadar özgüveni körelmiş mi bizim dış oyuncuların. Biz bu üç transferi neden yaptık mesela Gist'i atletikliğinden faydalanacak bir setimiz yoksa niye aldık, Bojan'a bir tane yüzü dönük şut attıramayacaksak niye aldık, Jerrels için herhangi bir nitelik belirtmeden niye aldık diye de ekleyelim.

Geçen sene Sinan Erdem'de bir Banvit maçı oynamıştık ikinci yarının ilk maçı. Türkiye Ligi tarihinde Fenerbahçe'nin oynadığı en iyi basketbolun o maç olduğunu düşünmüş ve bu takım bir senede nasıl böyle değişti diye Spahija'ya şapka çıkarmıştım. Bu hafta Telekom maçında Fenerbahçe tarihinin en kötü maçlarından birini oynadı bu seferde ters yönde de olsa aynı düşünce vardı kafamda. Geçen seneki takım nasıl oldu da bu hale geldi?

Hafta içindeki lock-out uzaması haberinin ardından Nedim Karakaş'tan takviye yapılmayacağı açıklaması geldi. Eğer bu kadroya takviye gelmeyecekse bu takımın bırakın F4 ü Türkiye Ligi için bile Efes ve Galatasaray'ın arkasında olduğunu görelim artık. Oyun kurucuları oyun kuramayan bir takımın bu sene geçen senelerden çok daha güçlü olan bir ligde şampiyon olması hiç kolay değil. Ne yapıp edip Ömer Aşık'ın geri dönmesini sağlamalı ve takımı oynatacak bir numarayı bulmalıyız. Spahija sezon başında kimya bozulmasından falan bahsediyordu ama şu aşamada takımın bir kimyaya sahip olmadığını kendisi de görüyordur. Olmayan kimya herhalde bozulmaz. Bu uzun rotasyonu ve bu transferle hedefimiz F4 demek gerçekçi değil ve bir nevi taraftarı kandırmak. Bu kadro şike söylentileri sonrası kurulsa ve zor durumdayız falan diye bir açıklama yapılsa bir nebze anlayacağım ama kadro 3 Temmuz öncesi kurulmuş Bogdonaviç ve Gist transferi 3 Temmuz öncesi yapılmıştı. Spahija neyi düşündü kafasında ne var bilmiyorum ama Euroleague'in en kolay grubundaki bu üç üst üste galibiyet aksaklıkları örterse duvara çarpmamız an meselesi olur. Fenerbahçe yönetimi ve basketbol şubesinin başında bulunan Aydın Örs dahil tüm sorumlular bu gidişin gidiş olmadığının umarım farkındadır ve iş işten geçmeden müdahale ederler.

Bitirirken Ömer Onan'a bir parantez açayım. Şu kulubün bütün sporcuları arasında Alex'le beraber en büyük karaktersin. Allah seni başımızdan eksik etmesin diyelim kaptan


10 comments:

  1. PSYCOACH dedi ki...

    her kelimesine katiliorum...son 22 sn yapilanlar inanilmazdi...3 sayi ondeyken pres yapilmasi,faul yapilmamasi ve arkasindan 3 sayi yenilmesi, son topu ukicin kullanmasi inanilmazdi..jerrelsi okulun bahcesinde oynamaya gitsem cagirmam...takimin el freni,oyun kuruculukla ilgisi yok,skor uretemiyor,assist yapamiyor,adam gecemiyor surekli enlemesine penetre ediyor..kisacasi fiyasko...gist in de cok farki oldugunu dusunmuyorum..sacma sapan yerlerde top alip sacma sapan toplar kullaniyor.

  2. Cengizhan TÜRKİŞ dedi ki...

    Her şeyi anlıyorum fakat her zamanki gibi beynimi kemiren tek bir soru var. Aydın Örs gibi bir insan varken bir şubede nasıl böyle absürtlükler oluyor? Bu kadar felaket transferler yapılıyor? Ona çok şaşırıyorum. Kinsey gibi bir adam nasıl yollanır yerine kalanlar ondan iki gömlek aşağıdayken? Off off

  3. Cengiz dedi ki...

    dün akşamki maçın takımın genel durumunu özetleyen en önemli kısmı ukic ve jerrels kenarda iken oyunu özellikle savunmada daha iyi kontrol etmemizdi. pg'siz oynarken daha derli toplu duran takımın pg'lerinin halini düşünün artık. rakibin son hücumunda 3 sayı öndeyken faul yapmamak bir kenara emir perdeye takılmışken hala marconato'yu kovalayan oğuz, son hücumda sanki faul yapılmasından korkuyormuş gibi aceleyle topu elinden çıkaran ukic sanki ilk kez euroleague oynuyormuş gibiydi. tamam coaching çok iyi değil, genel takım organizasyonu sorunlu (45 dk-6 asist şaka gibi) ama bireysel tercihlerde de içler acısı bir durum var. gist bize lavrinovic'i mumla aratır oldu. jerrels'in ne yaptığını bilen yok. transferlerden bir tek bogdanovic ümit vaat ediyor ama o da takımın en güçlü rotasyonu olan 2-3 pozisyonunda zaten. sanıyorum bu sene takım yönetiminin de çok formsuz bir senesi.

  4. samael dedi ki...

    Güzel yazı.
    Dün savunma gayretinin haricinde sahada gerisi yalan gibi durdu. Asist yapacak oyuncu sıkıntısı zor maçları kopartmadaki en büyük engel. Gist biraz sahada duracağı yeri bilirse cabuk ayaklarıyla uzun rotasyonundaki sıkıntıyı tolere edebilirsiniz ama formsuz Ukicle, pimi çekilmiş el bombası Jerrellsla oyunu zor yönlendirisiniz.
    Hocanın formsuzluğu ve bençteki agresifliği ayrı bir yazının konusu.

  5. cromvemitra dedi ki...

    Bence,bu "şike senaryosunun" Fenerbahçe'ye en fazla zararı koç Spahija'nın kafasının karışmasını sağlaması ile oldu. Spahija gitmek ile kalmak arasında olduğundan takım çok kötü.Hep kazanmayı hak etmediği maçları kazandı. Ben alınan oyuncuların kalitesini iyi buluyorum,hele jerrels için "hiç niteliği yok" fikrine tam karşı çıkıyorum.Jerrels'i hızlı oynayan bir takımda mükemmel performans ile seyrederiz,takım şu an çok yavaş oynadığı için jerrels vasat gibi görünüyor.Takımın hızının azlığını düşünerek bir daha izleyin bence.Bence sorun Spahija'nın kafasının netleşmesinde,şu an yerine Ertuğrul Erdoğan geçse takım tutulmaz.Hele Kevin Durrent,Hidayet ve Ömer Aşık transferleri ile F4 tamamdır.

  6. gumgumok dedi ki...

    Bu sene F4 ve tbl'de şampiyonluk hayal gibi. Umarım yanılırım. Fakat geçen seneki takımın bu hale gelmesini oyuncular ya da coaching'le açıklayabilir miyizi bilmiyorum. Coach aynı, menajer aynı, oyuncular deseniz pek bir fark yok.

    Bana göre en büyük fark kulübün genel havası. Sizin istediğiniz kadar hedefiniz ve kapasiteniz olsun; kulüpteki maddi durum, yöneticilerin ilgisisizliği, konulan hedeflere uygun olmayan bir ciddiyet ve organizasyon sorunu ortadayken bunların yaşanması bana normal geliyor.

    Evet bu kulüp ve taraftar çok büyük. Ama beğenelim, beğenmeyelim; Aziz Yıldırım'ın etrafındakileri de alarak her şeye el atan, ilgilenen, motive eden gücü ortadan kalkınca ve geride kalanlar adeta Atılgan'ı minimumda götürmek dışında bir misyon üstlenmeyince kulüpte kaçınılmaz bir geçiş süreci havası oluştu.

    Kulübe biraz zaman lazım. O da galiba bu sezonun sonuna kadarki süre olacak.

  7. sallanyuvarlan.blogspot.com dedi ki...

    bir de taraftar olayı var bunun. 15 kişi azınlık durumunda 3 kişilik gibi bağırma durumu..

  8. samael dedi ki...

    @cromvemitra

    Pimi çekilmiş el bombası tabiri yanlış olabilir, hırslı bir yapısı olduğu kesin ama ne yapacağı belli değil. Başlangıçta Vidmar içinde benzeri yorumlar yapılmıştı, şimdi takımın pota altı sertliğini sağlayan, kadrodaki, en önemli oyuncu. Benzer şeyler Jerrells içinde geçerli.

    @gumgumok

    Aziz yıldırım konusuna katılıyorum, orginizasyon ve motivasyon işi Nihat Özdemire kalmışsa gerçekten vay halimize.

  9. drjekyllmrhyde dedi ki...

    Ukic konusunda yazdıklarınıza kesinlikle katılmıyorum bu takım geçen sezonun ilk yarısında Euroleague'in en iyi takımı görüntüsü çizerken Ukic de Avrupa'nın Spanoulis ile birlikte en iyi oyuncusu konumundaydı,formsuz bir dönem geçiyor olabilir ancak geçen sene onun üstündeki sorumluluğun azalması konusunda Jasikevicius ve gidene kadar da Greer onu şu an elimizde bulunan Jerrells'tan daha fazla rahatlatıyordu,hem fizik hem de kafa olarak.Kaya çok kötü oynuyor,Gist ve Oğuz savunmada çok zayıf kalıyor; bunlar sıkıntımızın pota altında olduğuna işaret.Ömer Aşık ve Enes kulübümzle mahkemelik olmuş oyuncular,o nedenle gelmeleri zor.Splitter gibi bir isim neden olmasın.

  10. Farklı Düşünce dedi ki...

    Ukic berbat bu sene.Fenerbahçe'nin bulunduğu grubun en kolay grup olduğuna katılmıyorum.Birbirine denk 6 takım.İlk 2 maçı kazanabilecek durumdayken kaybettik.Bu hataları yapmayalım artık.Güzel bir Fenerbahçe blogu.Herkese selam.

Yorum Gönder