"O Maç"


Ibo-Dallas

Malum yıl sonu itibariyle herkes bir geri sayım listesi yapıp son on senenin çetelesini tutuyor. Ben daha geriye gidip bir maçı hatırlatmak istiyorum sadece. Four Four Two'da Coşkun Çelik'in "O Maç" köşesi gibi bir yönüyle unutulmayan bir maçı arşivden çekip çıkarıp anımsatmak fena olmaz.Daha önce blogdaki arkadaşlarla da bu kişisel hatıralar ve toplumsal şartlarla birleşmiş "O Maç" hatıralarını yazmanın fena bir fikir olmadığını konuşmuştuk ben başlayayım belki onların da iştahını açmış olurum.

Tarih 17 Ocak 1996 Tansu Çiller'in Başkanlığında ülkenin gündeminin her gün değiştiği her gün garip bir skandalla tuhaf bir olayla şaşırdığımız günler. Orta ikiye giden bir çocuk olarak o sırada politik gündem birincil değil tabi ki benim için. Efes'le Koraç Çeyrek Finali oynuyoruz.Takımdan beklentim büyük o aralar özellikle Efes maçlarında müthiş mücadeleler veriyoruz, İbo'ya Dallas'a Turner' e güveniyoruz. Maç o zaman iki Türk takımının Avrupa'daki ilk eşleşmesi olduğu için epey gündem yaratıyor. Maçı Kanal 6 veriyor Prime Time'de. Büyük bir heyecanla seyrettiğim maç daha ilk yarıda kopuyor ve Efes farkı 25 sayılara kadar çıkarıyor. Maçı da 27 sayıyla kaybediyoruz. İlk maçtan tura havlu atıyoruz.

Bir hafta sonra formalite icabı rövanş maçı yine Abdi İpekçi'de. Ülke yine karışık Bir hafta önce Avrasya Feribotu kaçırılmışken bu sefer de Kardak krizi patlamış Yunanistan'la savaşın eşiğindeyiz.O da yetmiyormuş gibi İngiltere'yle Sarah -Musa yüzünden birbirimize girmişiz.Tabi benim tek gündem maddem yine Fenerbahçe ama bu sefer ilk maça göre heyecansız ve umutsuz televizyonun karşısındayım. Salonda ilk maça göre seyirci sayısı çok daha az. Maçı Cine 5 veriyor. Hafta boyunca Efes'e gücü yetmediği belirtilen ve ilk maçtaki skor için dalga geçilen takım müthiş başlıyor. Güray Kanan 7 de 7 saha içi isabetiyle başlıyor maça 6 sı üçlük bunların,Birdenbire ne oluyoruz diye irkiliyorum. Devre arasında oyuncular soyunma odasına gitmeyip çemberde ısınmaya devam ediyorlar. Bu o zamana kadar hiç görmediğimiz bir şey. İkinci yarı fark giderek açılıyor son dakikalara 20 sayı civarında önde giriyoruz. İnanılmazı başarmak üzereyiz. Maçın o zamana kadar ki yıldızı Güray Kanan 5 faul almasa ve İbo iyi bir gününde olsa (maçı 8 sayıyla tamamlıyor) Efes'i 30 sayıyla yenip turu geçmeye o kadar yakınız ki. Efes son dakikalarda tecrübesiyle krize giren maçta farkı biraz olsun kapatıyor. Sonuçta 74-56 kazanıyoruz ama turu kaybediyoruz. Koltukta sakin sakin oturarak umutsuzca izlemeye başladığım maç önce koltuğun ucunda, farkın 20 lere çıktığı dönemde koltukta ayakta ve sonunda televizyonun dibinde ayaktayken ve biraz da gözlerim dolarak son buluyor. Maçın sonunda sanki salonda bizzat maça tanıklık etmişim gibi televizyonun yanında kendi kendime alkışlıyorum takımı. O sıralar henüz 2 yaşındaki yeğenimle ilgilenen ev halkı ne olduğunu anlamadan garip garip bana bakıyor. Her an televizyondan gelebilecek bir savaş haberine hazırlıklılar ama benim savaş haberini alkışlı bir tepki veremeyeceğimi düşünüp yanıma gelip bu manyak neyi alkışlıyor diye de bakma gereği duyuyorlar.

O akşam benim için hala Fenerbahçe'yi en sevdiğim akşamdır. O sene Koraç Kupasını kazanan Naumoski'li Ufuk'lu Mc Rae'li Efes'i herkesin formalite gözüyle baktığı bir maçta darmadağın edebilmek taraftarın bile inanmadığı bir sonuca inanabilmek ve bunun için sonuna kadar savaşmanın ne demek olduğunu gösterdi o buz gibi soğuk Ocak akşamında bu takım bize. Bazıları 90'larda iddiasız bir Avrupa maçında bile Abdi İpekçi'nin nasıl dolabildiğini şimdiki hale bakıp anlamayabilirler ama mesele takımda bir ışık görmekle alakalı. Sonuçtan kapasiteden potansiyelden çok daha öte bir değer bu taraftar için. Bir kez daha orta ikili bir çocuğa şaşkınca bir sevinç yaşatıp mütebessim bir sömestr geçirmesini sağlayan takımın üyelerini saygıyla yad edelim.


11 comments:

  1. Mücahit SARNIK dedi ki...

    O maçın başında FB çok farklı öne geçmişti ve daha ilk 10 dakika dolmadan Aydın Örs ilk devredeki 2 mola hakkını da kullanmıştı.

  2. Frapppedaki dedi ki...

    O mactan sonraki ruh halim geldi aklima sabah sabah duygulandim. Gurur sevinc huzun.. Harika bir yazi hatirlattigin icin saol.

  3. UÇAN SALİH dedi ki...

    offf ne maçtı,şimdi bu kısacık özeti okurken bile tüylerin diken diken oldu.futboldaki 3-4 kaybettiğimiz 8jk maçını anımsatıyo bana.
    basketbol takımımız ile ilgili şu sıkıntılı dönemi umarım çabuk atlatır,we f4 ün kapısından döndüğümüz,o günleri yaşamaya yeni yılla birlikte başlarız umarım.bi de futbolda ve basketbolda hem kadro olarak hem başarı olarak geri gittiğimizi görmek fena halde can sıkıcı.neden hep geçmişe özlemele bakmak zorunda oluyoruz allah aşkına:(

  4. Chemedya dedi ki...

    O maçı bende aynı duygularla izledim. Gurur duymuştum o gün takımımızla. Turu geçebilirdik. 4-3'lük Beşiktaş maçında ise maça gitmiştim. Maçtan sonra alkışladık. Herkes BJK'yı alkışladığımızı düşündü ama ben o gün muhteşem oynayan Fenerbahçe'yi alkışlamıştım.

  5. sinek valesi dedi ki...

    bodiroga, fucka, gentile ve stefanel milano...

  6. PVH dedi ki...

    Beni Fenerbahceli yapan maclar bunlar, bu kadro. Efes'i o donem yenebilen tek takim da Fenerbahce.

  7. kenz dedi ki...

    Çok güzel bir nostalji hakikaten.Eline sağlık.

    İlk maçta İsrail'de 13 sayıyla kaybedip rövanşı 12 sayıyla kazanıp elendiğimiz Hapoel Jarusalem maçının da yazısını beklerim.İbo'nın insanüstü mücadelesi, 5 faulünün tamamının hücum faullerden oluştuğu...Turgeman'ın çıldırtan üçlükleri...Erdal Koşan'ın bitime 6 saniye kala yaptığı faul...Fanatik Basket'in hediyesi maç bileti...Hıncahınç dolu bir İpekçi...aklıma ilk gelen anektodlar

  8. fırat dedi ki...

    başkan ali şendi. ilk mac kanal 6 dan yayınlanmıstı. ozamanlar türkiyede hiç gormediğim takım maskatumuz vardı. gürayın ikinci macta attığı 6 ucluk stlini bir onceki macta buldugunu hatırlıyorum. ilk macın son saniyesinde bu stille bir ucluk atmıstı ki guray bu iki macın oncesinde kac tane 3 sayılık atıs denemiştir o da muamma :) ustteki yorumda hopoel macı da cok onmlidir.

  9. barkan34 dedi ki...

    O yıllar muhteşem zamanlardı.İbo lu,dallas lı,turner lı takım tek kelimeyle harikaydı.Tek üzüntüm, bu takıma bir guard ve 4 numara bulamamuştık,o zaman...Ve rankinli,mitch smithli,takım da muhteşemdi.final oynamıştık,abdi ipekçi de yer yoktu o seride.

  10. barkan34 dedi ki...

    O maçı alacağımıza ben bile inanmamıştım.Ama takım muhteşem bir karakter koymuştu ortaya...O takım 3 kişi oynardı,ibo-turner-dallas..Eğer 3 ü de iyi oynarsa,kimse tutamazdı takımı..o takıma bir kaç oyuncu,daha alsaydık,tüm kupaları alırdık...

  11. Scottie dedi ki...

    Ibo, Turner ve Comegys hemen her mac maksimum performansla oynarlardi. 4. bir oyuncu da yoktu zaten. Ara sira Guray parlardi... Maclari Mehmet Baturalp yorumlardi cogunlukla ve yanlis hatirlamiyorsam "Turner sazi eline aldi" lafini pek severdi...

Yorum Gönder