Kocaman Alex


Aykut Kocaman ve Alex De Souza'yı canlı gözlerle seyretmiş çoğumuz için son günlerde yaşanan olayların aramızda bir sinir harbine dönüşmesi çok normal. Fakat iş o kadar kontrolden çıktı ki, 3 Temmuz sürecinin muazzam bir şekilde birleştirdiği taraftar sosyal medyada birbirini kesmeye(!) başladı. Sosyal medya deyip geçmemek lazım zira tribünlere yansıması çok da farklı olmuyor.

Öncelikle olayların çıkış noktasını hatırlamak lazım, toplum olarak günlük gündemimizle o kadar fazla haşır neşir oluyoruz ki, dün ve ondan önceki gün yaşananları tamamen unutuyoruz.

Aykut Kocaman, Fenerbahçe'den haksız ve vefasız bir şekilde gönderilen bir Fenerbahçe'li olarak sportif direktör olarak görevlendirildiği günden beri vakur, sakin, kararlı ve dik duruşuyla, 3 Temmuz sürecinde camianın üzerine ferahlatıcı etki yarattı. Bu deneyimi yaşamış olan bizler biliyoruz ki, Kocaman ne görev alırsa alsın iyi bir 'Lider' olduğunu tüm ülkeye çoktan ispatladı. Bu onun ilk liderlik gösterisi de değildi. Daha önce Daum'un gönderilmesi sırasında 'kötü adam' olmayı göze aldı ve yönetimi her türlü eleştiriden uzak tuttu.

Yönetim de bu işi sevdi. Tüm sorumluluk Aykut Kocaman'ın üzerindeyken, uzun yıllar boyu türlü olaylarla azalan kredileri etkilenmeden hayatlarına devam edebilme şansına sahip oldular. Bu şartlarda Aykut Kocaman'ın sahada olmak istemesi normaldi, yönetim de sportif direktör olarak sorumluluk yüklenen Aykut Kocaman'ın teknik direktör olarak da sorumluluğun tamamını almasına itiraz etmedi.

Malum 2010 - 2011 sezonunda yönetim de bu kararının arkasında durdu. İşler kötü giderken Aykut Kocaman'a gösterdikleri güven ve direnç ile sezon ortasında doruğa ulaşan kelle isteyen sesleri susturmak ve yola devam etmek mümkün oldu. Bu dönemde yönetim de Aykut Kocaman ile çalışmanın avantajlarını kullandı, yabancı teknik direktörler gibi söylenmeyen, kulübü ve reflekslerini bilen, kimi zaman öne çıkarak sorumluluğu paylaşan, bütçe yönetimi konusunda hassas bir teknik direktörle çalışmanın verdiği konfor onlar için de fazlasıyla büyüktü.

Gelelim Alex meselesine. O çoğumuz için Fenerbahçe'nin tam da kendisi. Bize yaşattıklarını asla unutamayız. Şu an Fenerbahçe taraftarı için Lefter ne ise Alex de o. Fenerbahçe'yi gördüğü anda Alex'i görmüş milyonlar var. Bu sevgi onu tanrılaştırdı. Taraflı tarafsız herkesin Alex'e olan sevgi ve saygısı Fenerbahçeliler için şartsız, koşulsuz, engellenemez bir sahiplenmeye dönüştü. Bu çok 'normal' olan durum ise, ne kadar profesyonel ve mütevazi görsek de Alex'i farklı davranışlar sergilemeye itti. Öyle ki, 0-0 giden ve etkisiz olduğu bir maçta bile 80. dakikada oyundan çıkmasına sinirlendi, itiraz etti, maç sonu eleştirel yaklaşımlar sergiledi. Taraftarın gözündeki 'tanrı' rolünü hiçbir şekilde kaybetmek ya da taviz vermek istemiyordu. Ben sakat değilsem, etkisiz de olsam 90 dakika oyunda kalmalıyım mesajını her defasında verdi taraftara.

Aykut Kocaman'ın sanıldığı gibi geldiğinden beri Alex'i göndermek istediğine kesinlikle inanmıyorum. Ama taktik anlayışına göre yedek bırakmak istediği çok maç olduğuna eminim. Taraftar ve yönetim baskısı ile çok maçta oynattığına da eminim. Yaşını ve yaşayabileceği sakatlıkları da düşünerek Alex'e bağımlı bir Fenerbahçe futbol takımı antrenörü olmak istemiyor. İlk senesinde bununla ilgili açık açık bir sürü demeç verdi. Denemeler yaptı, fakat Aziz Yıldırım'ın 3 sene üst üste şampiyonluk sözünün ilk senesinde bunu denemesinin bir kazaya sebep olabileceğini gören Başkan duruma müdahale etti. Fakat bu denemeler bile Alex'i motive etmeye yetmişti, arkasından müthiş bir performans göstererek Fenerbahçe'ye şampiyonluğu kazandırdı. Arkasından 3 Temmuz ile başlayan malum sezonda Alex gibi tecrübeli ve lider özellikleri olan bir futbolcuyu kaybetmek istemeyen Aykut Kocaman ondan hiç vazgeçmedi.

Bu sezon başında ise zaman zaman Alex'i yedek bırakacağını açık açık söylediği bir sezona girdik. Ve ilk kez bence çok da haklı olarak çok önemli bir maçta Moskova'da orta saha direncini arttırmak için yedek bıraktı Alex'i. Ne olduysa ondan sonra oldu ve Alex'in meşhur 'kıskançlık' mesajı geldi arkasından. Twitter'ı etki bir şekilde kullanan ve çok yakından takip edildiğini bile bile yine antrenörünün kişiliğine saldıran bir yazı yazmıştı. Zaten Aykut Kocaman'ın imajını ve dik duruşunu bozmak için tetikte bekleyen, 'mühürlenen villa' haberleriyle yoklamalar çeken medyanın eline bombayı bırakıyordu. Akıl aldığı ve dert yandığı arkadaşlarının bazılarının malum kişilere yakınlığı ve onların eline koz verecek o malum sms olayı ise tam bir facia.

Sonuç itibariyle iki akşam önecki kadro dışı bırakılma haberleri ve Alex'in yine twitter'dan 'mutsuzum' 'sakat değilim, hocanın karar' diye yazması ön yargılarla dolu ve geçen seneyi yaşanmamış gibi hafızasından silip atanların yemek tabağına bırakıyordu Aykut Kocaman'ı.

Bu kadar şey yazdık ve bir eksiklik gözünüze mutlaka çarpıyordur. YÖNETİM ve BAŞKAN. Onlar bu işin neresindeler, neden sesleri çıkmıyor, neden müdahale etmiyorlar? Sebebi çok basit, hem malum süreç bitmedi, devam ediyor hem de kimse Alex'i gönderen 'kötü adam' olmak istemiyor. Ve ilk göreve geldiği günden beri arkasına saklandıkları Aykut Kocaman'ı ön plana iterek arka tarafta sessizce bekliyorlar. Bu durum da Aykut Kocaman'ın hata yapmasına sebep oluyor.

Evet ilk günden beri bu krizi yönetemeyen ve Aykut Kocaman'ın kredisinden ve imajından faydalanarak arka planda kalan yönetimin bu 'kapı arkası' tavrı Aykut Kocaman'ın hata yapmasına ve harcanmaya çalışılmasına çanak tutuyor. Aykut Kocaman'ın teknik ve taktik olarak kusursuz olduğunu iddia edemeyiz, elbette ki birçok hatası vardır, bundan sonra da olacaktır. Alex konusunda da yanlışı vardır. Taraftarın ve camia'nın 'tanrı' gözüyle baktığı adamı idare etmek için özel seanslar düzenleyip, bir şekilde mutlu olmasını sağlayabilirdi. eğer hiç düşünmüyorsa kadroda (ki ben buna inanmıyorum, ondan faydalanmak istiyor ama sürekli değil) bunu sezon başında söylemeli ve yolları en başından ayırmalıydı.

Bir diğer faktör ise Emre'nin gönderilmesi ile orta sahaya bir türlü yapılmayan transferin de faturasının Aykut Kocaman'a çıkarılması. Ben ilk günden beri Emre gibi bir orta saha oyuncusunu kaybeden bir antrenörün orta sahaya transfer istememesine inanmıyorum. Aylarca orta saha için Hamit, Diarra, Costa gibi futbolcularla defalarca görüşmeler yapıp, alamayan yönetimin Aykut Kocaman transfer istemedi demesi 'alamadık' demesinden çok daha kolay tabi.

Son olarak, Alex, ben de dahil olmak üzere bir çoğumuzun 'tanrısı'... Ve Alex bunun feci olarak farkında.... Ama olaya derinlemesine şöyle bir bakarsak Aykut Kocaman'a hakaret etmek, istifasını istemek ve kelle avcılığına çıkmak için de olay çok 'iki taraflı'... Bize düşen ikisine de aynı oranda sahip çıkarak, sakince gelişmelere bakmak. İyi niyetli bakarsak bu tür krizler ve kaoslar hem Fenerbahçe için hem de Fenerbahçe efsaneleri Aykut ve Alex için bir motivasyon kaynağına dönüşebilir.

Yazar: Onur Kütük


30 comments:

  1. Unknown dedi ki...

    yazina aynen katiliyorum fakat bir iki noktadan bahsetmek istiyorum

    Oncelikle Alex'in Fenerbahce icin degeri tartisilmaz, ancak benim icin sadece Teknik Direktor Aykut Kocamanin yaptiklari bile Aykut Hocanin arkasinda durmama yeter. Bir de kendisinin futbolculugunu ekleyin..


    Alex'in yaptiklarina gelince, bastan beri huzurluk yaratiyor yersiz yere. fark attigimiz macta bile son 5-10 dk hoca onu cikartti diye tepki gosterdi. Goruntusunu ariyorum o macin ama hala hatirlayamadim.


    Ilk gunden beri twitterdan oradan buradan mesajlar vermeye calisiyor. Bu sene de bayagi abartti.


    Hocanin onu moskova macinda oynatmamasi Aykut Hocanin suana kadar yaptigi en iyi taktiksel hamle bence.

    1 mac oynamadin diye, ustelik takimin bu taktige ihtiyaci varken, kalkip olay yaratmanin anlami yoktu.


    Bu saygisizliktir ve hem Aykut hocadan hem de taraftardan ozur dilemeli. Alex bu tavirlariyla Aykut hocayi yollatacagini falan saniyorsa o gunler geride kaldi bilsin.

    Aykut hocayi o kadar harcatmamaliyiz bence.


  2. fishersad dedi ki...

    Kocaman'la büyüdü sevdamız, Alex'le olgunlaştı...

    tek çözüm taraftarı mutlu eder.

    1. Alex özür dileyecek (ki bu tavrı "tanrılığını" bir derece daha yukarı taşır)
    2. Kocaman affedecek (bu kocamanı daha da büyütecek)
    3. Yönetim de "kocamanın kararına saygı duyuyoruz" diyecek ama (oynamadığı maçlarda dahi parasını verecek)
    4. Hiç geciktirmeden Alexin heykeli dikilecek ve YEDEKLİĞE A-LIŞ-TI-RI-LA-CAK!

  3. Radio Pangea dedi ki...

    saçma sapan bir yazı. aykut kocaman kulübün paratoneri sanki. tepkileri çekmek için demizr kazzık gibi oraya mı oturtmuşlar? yazıyı yazan kardeş sorsaymış keşke. daha gecen gün ortasahaya transfer isteyenlere atarlanan aykut değil güya. bir de alex'i hatalı gösterip sinsi aykut'u yağlamalar süper olmuş. iki kişi arasında geçen portekizce yazılar, ve kimsenin duymayacağını sandığı bir kelime yüzünden kadro dışı kaldı alex. emre'nin o kadar pisliğine katlanan aykut buna katlanamadı çünkü devasa bir egosu ve başarıyla sürdürdüğü sinsi bir hayatı var. aykut bunun bin beterini kameralar onunde alex'e soyledi. 5 senede 1 alınan şampiyonlukla alex'in itibarını zedelemeye çalışması bir yana, başarı kırıterini bu şekilde açıklayan bir teknik direktörün 5 senenin 1 senesi hariç her sezon zirveye oynadığımızı unutuyor herhalde. bunu diyen adam avrupa'da henüz galibiyet görmemiş bir adam. penaltı kurtarmalı vasliu maçını saymıyorum. maçı herkes gördü.

    uzun lazfın kısası sinsi aykut'un karakterini sorgulamayan bir sürü aykut sevici var ve bu yazıyı da yazan onlardan biri. neyse, yazımın sonuna irdelenmesi için uğur meleke'den bir paragraf ve eksi sozlukten bir link yolluyorum. bu zihniyetteki adamlara dikatatör aziz ve sinsi aykut müstahak.

    ''Ben, her iki tarafın da bu krizi iyi yönetemediğini düşünüyorum. Del Piero ve Totti de, Alex’in geçtiği yollardan geçtiler, ama onlar her kulübede oturduklarında hocalarını kıskançlıkla suçlamadılar. 35’lik bir yıldızın vücudunun 25’likle aynı performansı veremeyeceğini kabullenebildiler. Ama Kocaman’ın bu krizde payı Alex’ten daha büyük. Duygusal futbolcusunu bir büyüğü olarak onore etse, onunla konuşsa, dışarıda görüşse, “Sen bu takımın gelecekteki hocasısın, gel takımı birlikte yapalım” gibi jestlerde bulunsa eminim Alex’in kalbini kazanırdı. Ama hem onu yapmayıp hem de (o gün itibariyle 6 yılda 2 şampiyonluk kazandırmış futbolcusunun oynadığı ilk sezonu görmezden gelip) Alex’li 5 senede 1 şampiyonluk kazanılmış dersen, oyuncunun da seni kıskançlıkla suçlaması normal olur. O zaman Alex de çıkarsa, (1989 ve 1996 şampiyonluklarını çıkarıp) 1990-1995 arasını kast ederek “Aykut’lu 6 yılda 0 şampiyonluk var” derse ne yapacağız?'' UĞUR MELEKE

    http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=29601805

  4. gumgumok dedi ki...

    Benim anlayamadığım şey şu: Aykut Hoca, kafasındakileri nedenleriyle birlikte Alex'le dürüst bir şekilde paylaştı mı? Görüşlerini samimi bir şekilde paylaştı ve Alex ile birlikte bu süreci nasıl yürütecekleri konusunda kafa yordular mı? Eğer bunlar yapılmışsa, Alex gibi bir karakter, buna rağmen mi "80'de bile olsa çıkmamalıyım" dedi?

    Bunlar yapılmış olsa da olmasa da ortada büyük yanlışlar var. Aykut Hoca, Alex gibi taraftar için ne anlam ifade ettiğini stadta açık bir şekilde gördüğü bir futbolcuyu basın önünde geçen seneden beri 'Fenerbahçenin menfaatleri' diyerek açıkça eleştirdi. Hatta bunu yaparken "5 senede 1 şampiyonluk var" gibi bir sözle destekledi. Bazen bir takımın menfaatleriyle taraftarın duyguları çatışabilir. Bu gibi durumlarda bir şey söyleyecek ya da yapacaksanız, 2 kere değil 5 kere düşünmeniz lazım. Takımın menfaatleriyle taraftarın duygularını bir yerde dengelemeniz lazım. Fakat Aykut Hoca'nın Fenerbahçeye olan bağlılığı, Alex'e diğer oyuncular gibi bakmasına yol açtı ve bana göre yanlış yaptı.

    Alex'in yaptığı yanlıştansa bahsetmeme gerek yok. En Alex fanatiği taraftar bile, takındığı tavrı doğru bulmaz. Taraftar sevgisine güvenip bu şekilde davranması yakışmadı.

    Pazartesi günü 2 durumdan birinin netleştirilmesi gerekiyor. Ya Alex özür dileyip Aykut Hoca'nın kafasındakilere saygı duyarak bu seneyi geçirecek ve bizlerin de onu bir efsaneye yakışır şekilde göndermemizi sağlayacak; ya da bir 'kopma süreci' başlayacak ve son maçında stadta ağlayarak, alkışlayarak göndermek istediğimiz adamı kalbi kırık şekilde göndereceğiz. Böyle olacaksa bile bu sürecin yönetilmesi çok önemli. Gerekirse Alex'in tanrı kompleksine yakalanıp takındığı tavırlar taraftara da yansıtılmalı ki -eğer gerçekten böyleyse tabi-, taraftar Aykut Hoca'nın ipini çekmesin. Fakat gerek başkanın dünkü tavırları, gerekse de daha önceki tecrübelerinden dolayı yönetimin bu işi de en kötü şekilde götüreceğinden şüphem yok. Umarım yanılırım.

    Bunlardan bağımsız olarak son paragrafta söyledikleriniz çok önemli hocam. Taraftar olarak Alex ile Aykut arasında tercih yapmak, Fenerbahçeliliğe hiç mi hiç uymayan bir şey olur. Her ikisine de sonuna kadar sahip çıkılmalı. Fakat şunu da söyleyeyim, Moskova maçında destek olmak dahil bence Alex ya da Aykut'la ilgili hiçbir tavır alınmamalıdır. Belki de takımı bu hengameden çıkarak olan şey CL gruplarına kalmaktır ve bunun için sadece maça odaklanmak çok önemli.

  5. AFIADOR "Korelmis Kalemleriniz için" dedi ki...

    bu yazdiklarinda samimi misin? hakaten.
    Alex'i bu sekilde Fenerbahce tarihinden silmeyge calismak riyakarliktir. Alex Fenerbahce'nin bir degeridir artik. Esasen "o" teknik direktor olan adam buyuk Cinari kemiren kurdun ta kendisir. Riyakarliktan nefret ediyorum.

  6. xander dedi ki...

    aykut kocaman'ın hatası politik olamaması.alex i oynatmasa bile kadroya alıp durumu biraz olsun yumuşatabilirdi.ama kocaman aklından ne geçiyorsa onu yapan ve söyleyen içi dışı bir.
    alex in tavrı beklenmedik ama nedense sözleşmesinin son senelerinde hep bu tip durumlarla karşılaştık.gidiyorum gittim beni isteyenler var işsiz kalmam gibi.
    gelelim fb taraftarına.demek ki geçen seneden hiç bir şey öğrenmemişiz.geçen sene bu zamanlarda şikeden alex inde haberi var diye yayın yapanlar şimdi alex mi aykut mu oylaması yapıyor.bizim taraftarlarda a.kocaman ı yerden yere vuruyor.bu adamın hiç mi kredisi yok.ne yaptıda hemen gönderiyorsunuz asıp kesiyorsunuz.bu konuda fb taraftarı kocaman a ayıp etti.
    futbol sonuç odaklı hele bizm ülkede daha fazla.bugün alex nerde diyenler 4 sene önce yuhalıyordu a.yıldırım ın dediği gibi.bugün takımın başına kocaman ın yerine alex i geçirenler 2 maç kaybetsin iyi futbolcudan iyi hoca olacak diye bi şey yok derler.
    fb taraftarı olarak şu kaos ortamından çıkmamız lazım medyanın oyununa gelmememiz lazım ama görüyorumki geçen seneden hiö ders çıkarmamışız.

  7. jay_jay dedi ki...

    sevgili aethewulf

    yazılarını beğenerek ve büyük bir keyifle okuyorum,bir çok konuda yazdıkların benim gibi milyonlarca fenerbahçelinin duygularını anlatmakta. ancak bu konuda her ne kadar tarafsız kalmaya çalışmış olsanda aykut un hatalarını somut olarak ifade etmeden alexin oyundan 80. dakikada çıktığındaki tavır yapmasından malum twitter olayına kadar tek tek hepsini sıralamışsınki bu tavır aslında tarafsız olarak tarafını göstermekte. bence buna ihtıyacın yok alex i sevsende haksız olduğunu düşünüyorsan bunu açık bir şekilde ifade etmeni beklerdim.
    gelelim sorunun kendisine, alex her ne kadar çok sevilen bir şahsiyet olsada ben yinede bir çok kesim tarafından hak etti değeri görmediğini düşünmekteyim. aykut kocamanı çıplak gözle izlemekle alexi çıplak gözle izlemek belki duygusal olarak her birey için farklı olabilir ama teknik, taktik ve oyun zekası olarak kesinlikle bir ve aynı değil. alex futbolun sanatcısı. belki bir daha ömrümüz boyunca alex seviyesinde bir futbolcuyu saraçoğlunda fenerbahçe formasıyla ve çıplak gözle izleyemeyecğiz. bunun altını en başından çizmek gerekiyor.
    kocamanın alex i geldiği günden buyana takımda istemediği ve alexin gerek takım içinde gereksede tribündeki ağırlığından rahatsız olduğu benim açımdan su götürmez bir gerçek. young boys maçından sonra bir muhabirin 'alex hakkındaki somut fikirleriniz nedir sorusuna' bu takım son 5 senede bir kere şampiyon oldu' demekte ben masumane hiç bir nokta göremiyorum. bu alexin kıskançlık yazmasından (ki bunuda doğru görmüyorum) daha art niyetli bi açıklamaydı. kaldıki bir hoca alex gibi bir futbolcu hakkında böyle konuşuyorsa önce kendisine bakmalı. aykut un futbolculuk dönemi fenerbahçe tarihinin en kötü dönemidir. sigmadan 7 yemiş 7 sene şampiyon olmamış birinin alex e böyle söylemesi benim açımdan düpe düz nankörlük ve kendini dev aynasında görmekten başka hiç bir şey olamaz.
    evet aykut kocaman 3 temmuz sürecini iyi yönetti yapmak gereken ne varsa yaptı ve bu konuda eleştirmek aykuta yapılmış bir nankörlük olur ancak futbolcularla problem yaşadığında onları kazanmak yerine kutuplaşmayı tercih etmesi bir hoca için büyük zaaftır. hatırlarsanız santos için sorulan 'brezilyanın sol beki neden oynamıyor' sorusuna verdiği cevap 'onu brezilyanın sol bekine sorun' demesi futbolcuyu kazınacak bir tavır değildi. en nihayetinde o sezon hem alex hemde santos konusunda soruna yönetim müdahil olmuş ve sorun bu şekilde çözülmüştü. yani aykut sorun yaşadığı futbolcuları kazanmakta bugüne dek sorun yaşadı ve sorunlar yönetim tarafından çözüldü.
    başka bir çelişki ise hem sürekli formayı hak edene veriyorum, vericem diyip daha sonra sezon başı hazırlık kampının daha ilk günü alex in ve diğer hiç bir oyuncunun performansını görmeden alexi eskisi kadar sık oytanmayacağını söylemesi.
    bol pas yapan bir takım kurmak isteyip alexi yedek bırakmayı benim kafam almamakta. bu topraklar alexden daha iyi pas yapabilen bir oyuncu gördümü?
    en nihayetinde son olarak demem şu ki alex hayatımda beni en çok mutlu etmiş insanlardan biri. hoca ne olursa olsun ne kadar seversek sevelim onu kadroda düşünmeye bilir bu onun hakkdır. o zaman alexle el sıkışırsın gönlünü alır ve marşlar eşliğinde gözlerimizden yaşlar akarak ayrılırız. ama alex bu şekilde koparılmayı hak etmiyor. kimsenin benim hayatımda bu kadar değerli bir yere sahip bir insanı fenerbahçemden yani canımdan ciğerimden bu şekilde kopartmaya hakkı yok. bu aykut kocaman da olsa beni bu şekilde bu kadar ezmeye hakkı yok çünkü kimse bir alex değil...

  8. jay_jay dedi ki...

    sevgili aethewulf

    yazılarını beğenerek ve büyük bir keyifle okuyorum,bir çok konuda yazdıkların benim gibi milyonlarca fenerbahçelinin duygularını anlatmakta. ancak bu konuda her ne kadar tarafsız kalmaya çalışmış olsanda aykut un hatalarını somut olarak ifade etmeden alexin oyundan 80. dakikada çıktığındaki tavır yapmasından malum twitter olayına kadar tek tek hepsini sıralamışsınki bu tavır aslında tarafsız olarak tarafını göstermekte. bence buna ihtıyacın yok alex i sevsende haksız olduğunu düşünüyorsan bunu açık bir şekilde ifade etmeni beklerdim.
    gelelim sorunun kendisine, alex her ne kadar çok sevilen bir şahsiyet olsada ben yinede bir çok kesim tarafından hak etti değeri görmediğini düşünmekteyim. aykut kocamanı çıplak gözle izlemekle alexi çıplak gözle izlemek belki duygusal olarak her birey için farklı olabilir ama teknik, taktik ve oyun zekası olarak kesinlikle bir ve aynı değil. alex futbolun sanatcısı. belki bir daha ömrümüz boyunca alex seviyesinde bir futbolcuyu saraçoğlunda fenerbahçe formasıyla ve çıplak gözle izleyemeyecğiz. bunun altını en başından çizmek gerekiyor.
    kocamanın alex i geldiği günden buyana takımda istemediği ve alexin gerek takım içinde gereksede tribündeki ağırlığından rahatsız olduğu benim açımdan su götürmez bir gerçek. young boys maçından sonra bir muhabirin 'alex hakkındaki somut fikirleriniz nedir sorusuna' bu takım son 5 senede bir kere şampiyon oldu' demekte ben masumane hiç bir nokta göremiyorum. bu alexin kıskançlık yazmasından (ki bunuda doğru görmüyorum) daha art niyetli bi açıklamaydı. kaldıki bir hoca alex gibi bir futbolcu hakkında böyle konuşuyorsa önce kendisine bakmalı. aykut un futbolculuk dönemi fenerbahçe tarihinin en kötü dönemidir. sigmadan 7 yemiş 7 sene şampiyon olmamış birinin alex e böyle söylemesi benim açımdan düpe düz nankörlük ve kendini dev aynasında görmekten başka hiç bir şey olamaz.
    evet aykut kocaman 3 temmuz sürecini iyi yönetti yapmak gereken ne varsa yaptı ve bu konuda eleştirmek aykuta yapılmış bir nankörlük olur ancak futbolcularla problem yaşadığında onları kazanmak yerine kutuplaşmayı tercih etmesi bir hoca için büyük zaaftır. hatırlarsanız santos için sorulan 'brezilyanın sol beki neden oynamıyor' sorusuna verdiği cevap 'onu brezilyanın sol bekine sorun' demesi futbolcuyu kazınacak bir tavır değildi. en nihayetinde o sezon hem alex hemde santos konusunda soruna yönetim müdahil olmuş ve sorun bu şekilde çözülmüştü. yani aykut sorun yaşadığı futbolcuları kazanmakta bugüne dek sorun yaşadı ve sorunlar yönetim tarafından çözüldü.
    başka bir çelişki ise hem sürekli formayı hak edene veriyorum, vericem diyip daha sonra sezon başı hazırlık kampının daha ilk günü alex in ve diğer hiç bir oyuncunun performansını görmeden alexi eskisi kadar sık oytanmayacağını söylemesi.
    bol pas yapan bir takım kurmak isteyip alexi yedek bırakmayı benim kafam almamakta. bu topraklar alexden daha iyi pas yapabilen bir oyuncu gördümü?
    en nihayetinde son olarak demem şu ki alex hayatımda beni en çok mutlu etmiş insanlardan biri. hoca ne olursa olsun ne kadar seversek sevelim onu kadroda düşünmeye bilir bu onun hakkdır. o zaman alexle el sıkışırsın gönlünü alır ve marşlar eşliğinde gözlerimizden yaşlar akarak ayrılırız. ama alex bu şekilde koparılmayı hak etmiyor. kimsenin benim hayatımda bu kadar değerli bir yere sahip bir insanı fenerbahçemden yani canımdan ciğerimden bu şekilde kopartmaya hakkı yok. bu aykut kocaman da olsa beni bu şekilde bu kadar ezmeye hakkı yok çünkü kimse bir alex değil...

  9. alde dedi ki...

    Yıllardır Fenerbahçe'nin Alex kamburunu atması gerektiğini iddia edenlerden biriyim. CL'de asist kralı, ligde gol makinası olduğu dönemlerde de bu fikrim sabit kaldı. Camianın bu 10 numara fetişi senelerdir balans ayarı tutmayan bir takım izlememizin baş nedenlerinden biri oldu. Bu yapı için sürekli yanlış tipte forvet tercihleri de Fenerbahçe'ye çok şeyler kaybettirdi. Appiah-Aurelio lu orta saha konfigürasyonu ve Zico döneminde kendini aşan Deivid'le falan az buçuk tolere edildi bu durum fakat artık takımın başındaki kişi de bunu istemiyorsa zorlamanın bir manası yok. Aykut'un kafasındaki sistem neyse onu uygulasın görelim. Ben Baroni-Topal-Selçuk lu dümdüz orta sahayla hangi sistemi kurmaya çalışırsa çalışsın bir yere varacağına inanmıyorum ama madem ki Alex merkezli bir takım istemiyor bırakalım ne yapacaksa yapsın. Sonuçlarına da kendi katlanacak.

    Fenerbahçe'deki asıl sorunsa bu gibi içerde kalması gereken meselelerin bir türlü o sınırlar içerisinde tutulamaması. En küçük bir polemik kamuya açık dram haline geliyor. Fenerbahçe yönetiminin Yıldırım döneminde alamet-i farikası haline gelen kriz yönetmeyi becerememe zaafiyetine her hafta yeni bir vukuat ekleniyor. Dünyada twitter dan hocasına giydiren ilk sporcu Alex değil ama sonucunda kulüp başkanının eline mikrofon alıp tüm stada fırça kaydığı ilk ve tek örnektir muhtemelen.

    Alex yıllardır bu kulübün içerisinde. Aziz Yıldırım da Kocaman da bu adamı daha dün tanımadı. Ben kendi kıt gözlemimle bu tarz bir dışlanma durumunda Alex'in yapabileceklerini az çok tahmin edebiliyorken yönetim ve hocanın bunları öngörememesini anlayamıyorum. Madem senin kafanda Alex eski imtiyazlarından soyutlanacak bunu daha sezon başlamadan futbolcuya iletip çıkaracağı olası arızaları o zamandan çözmen gerekirdi. Alex bu durumu kabul etmiyorsa teşekkür eder yollarsın. Liderliğin, yöneticiliğin en temel gereklilikleridir bunlar.

    Yönetim Alex'i gönderme kararıyla tarihe geçmek istemiyor demek bir bahane değil bana göre. Aziz Yıldırım taraftarın sevdiği kimlerin ayağını kaydırmadı bu kulüpte sayısını hatırlamıyorum. Alex'i farklı kılan taraftarın diğerlerinden daha fazla bağ kuruyor olmasıysa bu da tatmin edici bir özür değil. taraftar başarıya bakar. Takım başarılı olursa 2 ay sonra kimse hatırlamaz Alex'i. Sen koçun bu şekilde takımı başarılı kılacağına inanıyorsan feriştahı olsa bu kararı alacaksın. Demek ki yönetim de Kocaman'ın kafasındaki yapıya inanmıyor ki bomba bizden çıksın da kimin elinde patlarsa patlasın modundalar. Bu irade tutulması yüzünden kulüp içinde düzgün bir yaklaşımla halledilebilecek bir mevzu camiayı iç savaşa doğru kaydırıyor. Dün akşam o tribünlerde çoluk çocuk yerine normal taraftar profili olsa daha feci şeyler olabilirdi.

    Asıl liderlik böyle kriz anlarında kendini belli eder. Yönetim aman şimdi Alexsiz takım elde patlarsa bizim de felaketimiz olur korkusundan işi iyice dramatize etmiş durumda. Aykut'un planı tutmazsa Alex'i biz değil o gönderdi deyip işin içinden çıkacaklar. Aykut da sezon sonunu görürse şanslı sayılır. Plan tutarsa hocamızın arkasında durduk, Fenerbahçe'nin menfaatlerini koruduk, bakın haklı çıktık olacak. Aziz Yıldırım ve yönetim bu işten her şekilde kendilerini sıyıracakları bir yol peşindeler bence. Ne güzel iş valla. Sorsan kurumsallıkta dünya birincisiyiz.

    Elde mikrofon taraftar haşlama olayı da ayrı bir rezillik ama artık alıştığımız için bu vukuatlara susmak en iyisi.

  10. correios dedi ki...

    Aşağıda yazdıklarım yalnızca komplo teorisi, ama insanın aklına şeytan bir kere girdi mi böyle şeyleri düşünmeden edemiyor;

    Moskova maçında yedek kaldığı günden beri Pierre Van Hoijdonk twitter'dan Aykut Kocaman'a sallıyor.

    Peki PVH'un Türkiye'deki en yakın dostu kim? Hakan Bilal Kutlualp, yani aynı zamanda Alex'i Türkiye'ye getiren eski Fenerbahçe yöneticisi.

    Alex'in eski yöneticilerle görüştüğü de iddia ediliyor.Doğruysa, bunlar muhtemelen HBK ve/veya Saadettin Saran'dır.

    Ve Fenerbahçe içerisindeki muhalefetin son maçta Alex leyhine Aykut Kocaman aleyhine tezahürat yaptırttığını da biliyoruz.

    Senelerdir, her sorulduğunda en iyi anlaştığım futbolcu Semih Şentürk diyen Alex'in en son Ligtv Quiz programında PVH demiş olması....(biliyorum bu biraz da paranoyaklık oldu ama...)

    Tüm bunları üst üste koyduğumda; benim gördüğüm manzara;

    Liselimedya&fenerbahçe muhalefeti Alex De Souza üzerinden Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım'a karalama kampanyası yapıyor. Alex'in art niyetli olduğunu zannetmiyorum. Ama efsane oyuncu kaprisi onu bu oyunun içerisine sokuyor. Hem kendine hem de Fenerbahçe'ye yazık ediyor.

    İnşallah başkan işi çözer bugün de Kaptan çarşamba günü "en kötü" kadroda yer alır.


  11. gumgumok dedi ki...

    @Radio Pangea,
    Aykut Kocaman hakkında 'sinsi' diyen çok taraftar okudum forumlarda, twitterda ama hiçbiriyle tartışma imkanım olmadı. Bu görüşünüzü neye dayanarak söylüyorsunuz, gerçekten merak ediyorum?

    Mesela Daum'un zamanında Daum'un transfer istediği; ama sportif direktör Kocaman'ın bunu engellediği yazıldı, çizildi. Buna inanıyorsanız, sadece medyaya bakarak mı bu inanca sahip oldunuz? Anelka gibi birini şampiyonluk maçında yedek soyduran Daum'un 'istediğim transferler yapılmadı' diye açıklamasına mı bakarak söylüyorsunuz?
    Ya da son günlerde çıkan ve hayatımda duyduğum en saçma şeylerden biri olan 'Alex'in gol rekorunu engelleme' gerekçesine mi inanıyorsunuz da sinsi diyorsunuz?
    Ya da sadece Fenerbahçe'nin menfaatleri doğrultusunda kafasında planlar yapıp, bunu uygulamaya koyması mı sinsilik oluyor?

    Alex konusunda Aykut Hoca'nın takındığı tavrın yanlış olduğunu yukarıda belirttim. Ama Allah aşkına şu sinsilik olayını bana biri açıklarsa çok çok mutlu olacağım. Hangi olayda kişisel çıkar sağlamaya çalışmış, egosunu ön plana atmış bu adam; anlamak istiyorum

  12. fishersad dedi ki...

    "resmi açıklama"dan sonra tahminim odur ki, alex CL maçında 18'de yer alacak. ancak yedek başlar.

  13. Adsız dedi ki...

    Alexs Aykut SUNİ sorununda benim değinmek istediğim husus bir kısım FENERBAHÇE taraftarının konuya dair gösterdiği tavır üzerine olacaktır… Bugün ANTU sitesinde alexs’in kadro dışı kalıp kalmaması ile ilgili yapılan ankete katılanların yaklaşık %30’nun kalmalı derken, %70’nin ise kalmamalı demeleri, FENERBAHÇENİN en büyük sorunun kendi taraftarının takıma olan bakışında yattığını göstermektedir… Alexs elbette büyük hizmetler yaptı… Ancak bu onun kurallara uymayacağı anlamına gelmez… Ayrıca teknik adam bir kulübün başı gibidir… Başın ayaklar olduğu yerde ne intizam ne de düzen olabilir… Bu düzensizlikte ilk önce o takımı vurur…

    Taraftarın ALEXSİN hatalı olduğunu bilmesine rağmen futbolcudan yana tavır alması kulüp menfaatini çöpe atması demektir… Böyle bir taraftar topluluğu bu gs medyası için bulunmaz nimettir… İstedikleri gibi FENERBAHÇEYLE oynarlar… Aykut’u itibarsızlaştırmak ve işini zorlaştırarak başarılı olmaması için medya her türlü fırsatı kullanırken, fenerbahçe taraftarı da bu medyaya hizmet edercesine, fenerbahçe’ye ihanet edercesine, teknik adamını kamuoyu önüne atan, teknik adamın otoritesini sıfırlayan topçusuna sahip çıkma adına yanlış yapıyor… Kurumdan yana tavır alması gerekirken, futbolcuya dayalı düzene omuz veriyor…

    Aykut için ve yönetim için bu twitleri atan, moskova maçında oynatılmayacağı günler önce kendisine söylenen bu topçu bekir olsaydı, selçuk olsaydı, orhan olsaydı fenerbahçe taraftarı ne yapardı ??? İşte bu soru bizim kendimize sormamız gereken sorudur… İş alexs’e gelince değişiyorsa orada adaletten ve düzenden ve takım olgusundan bahsedemeyiz… Bunlardan bahsedemediğimiz de ise başarıdan da bahsedemeyiz…

    Yıllarca dünyanın sayılı teknik adamlarını getirdik… Hiddink bunların en çarpıcısıdır… Peki bunca teknik adamlar suçlu ilan edilerek her başarısızlıkta gönderilerek hangi başarıları yakaladık??? Aykut ayrıca liseli medyanın iddia ettiği gibi de göre başarısız değildir… İlk yılında 82 puan gibi yüksek bir performansla ve rekorlarla takımı şampiyon yapmıştır… İkinci sezonunda takımın gücü yarı oranında zayıflatılmışken ve malum süreç yaşanırken neredeyse iki kupaya uzanmıştır…

    Geçen yıl 3 temmuz darbesi yaşanmamış ve emenikeli ve muhtemelen diarralı kadro ile lige girilmiş olsaydı… Bu takım ligi uzak ara şampiyon tamamlar, trabzonun çektiği kurayı çektiğimizde de,ş.liğinde en az çeyrek final rahatlıkla oynanırdı… Bu gerçeklere rağmen hala Aykut’un teknik adamlığına ve liderliğine inanmamak, gs medyasının palavralarına kanıp güvenmemek fenerbahçeye ihanettir… 3 Temmuz sürecinde kulübün sportif olarak ayakta kalmasında en önemli rolü oynayan Aykut hocaya karşı bu kadar sabırsızlık, bu kadar tahammülsüzlük bu kadar güvenilmezlik büyük nankörlüktür…

  14. Adsız dedi ki...

    Fenerbahçenin başarısızlığının nedeni de taraftarın bu anlaşılmaz homurdanması ve sabırsızlığıdır… Avrupa maçlarında fenerbahçenin rakiplerine bu ülke medyasının yaptığı muameleyi gözden kaçırmaktır… Hıncal spartak moskova maçı sonrası, spartakı yerden yere vurarak şimdiden taraftarı kışkırtmaya fenerbahçe turu geçerse bu başarıyı küçültmeye, geçemezse de büyük bir başarısızlık olarak lanse etmeye çalışmaktadır… Aykutun arkasında böyle zorlu meselelerde durmayacaksak, uyduruk kaydırık meselelerde durarak destek vermiş olamayız…

    Sezon başından bu tarafa sürekli olarak Aykut üzerine spekülasyon yapılarak Aykut’a olan taraftar desteğinin ve güveninin iyice azaltılması için spekülasyon haberleriyle ortam kızıştırılıyor… Akşam kanaltürkte guardilo ile temas olduğu dedikodusuyla işe başladılar… Bu tür haberlerle sporun arka planından habersiz ve sporda ne yaşandığından haberi olmayan taraftar bir anda bu teknik adam isimleriyle kesin şampiyon olacağı ve Avrupa şampiyonu olacağı hülyasına kapılacak ve Aykut’un ilk puan kaybında büyük tepki görmesi sağlanacaktır… Bu şekilde kaybeden fenerbahçe olacaktır… Aragones tecrübesi, Hiddink tecrübesi fenerbahçe taraftarına bir anlam ifade etmiyorsa, bu taraftara yazıklar olsun…

    Aykut’un veya bir başka teknik adamın en ufak krizde yanında olunmaz ise, o takımda ne otorite olur ne de düzen… Destek zor zamanda olunur… Alexs meselesinde, yada umarım olmaz ama spartaka elenmemiz sonrasında destek verilirse buna destek denir… Yoksa kolay zaman da herkes destek olur… Antunun yaptığı ankette taraftarın yüzde yetmişinin ALEXS kadro dışı bırakılmasın demesi fenerbahçenin en büyük problemi ve kendi ayağına vurduğu prangadır…Taraftar olarak bu zihniyeti bırakmadığımız sürece özlenen başarılar hayaldir…

    Bu kulüp başarıya en iyi şekilde kendi evlatlarıyla yürüyebilir… Yoksa dünyanın en iyi hocasını da getirseniz, bu ülkedeki spor düzeni içerisinde özlenen başarıları yakalayamaz… Ayrıca bugün alexs yanında gözükenlerin yıllardır alexs üzerinden Fenerbahçe ile ilgili spekülasyon yaptıklarını unutmamalıyız… Ayrıca bir futbol takımında her konuşma yada her türlü insiyatifler medya üzerinden yapılacak diye bir kural mı var ??? Alexs yanlış yapmıştır… Yanlışında ısrar etmiştir… İster kapalı kapılar ardında isterse kamuoyu önünde hocasından özür diler ve gerekli cezaya çarptırılır ise yola devam edilir… Aykutun Alexsi, alexsin birilerinin kumpasına gelerek iddia ettiği gibi kıskanması gibi bir durum olsa, alexs bu sezona Fenerbahçe forması altında başlayamazdı… Bakalım erkek seyircili ilk maçta, yada ilk puan kayıplarında taraftar stadyumda kurumsal kimlikten yana mı yoksa futbolcudan yana mı tavır alacak hep birlikte göreceğiz…

    Alexs fenerbahçeye verdiklerine karşılık bugüne kadar fenerbahçenin en çok kazanan sporcusu olarakta karşılığını kat be kat almıştır… Ayrıca kimse ona durduk yerde bir saygısızlık yapmamaktadır… Taktik gereği bazı maçlarda oynatılmamak hiçbir yıldız topçuyu küçültmez… Bu takımda kararları alexs verecekse aykutun ne işi var ??? Aklımızı başımıza alalım ve koca bir binayı küçük bir ayrıntıya feda etmeyelim…

  15. maria lopez garcia dedi ki...

    @berkmert

    Yani hersey tamam iyi hos da "Alexs" ne hocam?

  16. Klio'nun Şarkısı dedi ki...

    Aykut benim gençlik günlerimin futbolcusu. Hayranım. Alex ise Türkiye'ye ve Fenerbahçe'ye gelmiş en iyi yabancı bence. Bizden biri. Her ikisi de harcanmamalı. Karamsar olmayalım, konu güzelce halledilecek. Ne Alex'i, ne Aykut'u unutacak bir camia değiliz biz.

  17. Talhuk dedi ki...

    ben yazı gördüm de bu kadar hatalı, bu kadar anlamsız bu kadar desteksiz ve bu kadar gereksiz bir yazı daha görmedim.

    Aykutu büyütmüş, Alexin ise tanrı rolünden faydalandığı söylemiş. Bunu söyleyeceğin son futbolcu Alex be.

    Alexin hataları yok mu var, ama Aykut hocanın da var fazlası ile ve hatta Aziz Yıldırımın da var hataları.

    onun için Aykut hocayı savunmayı bırakında Fenerbahçe için kim faydalı işler yapmışsa onun yanında durun.

  18. nikos1907 dedi ki...

    çarşamba 12. adam "Aykut-Alex elele hep beraber tribüne" tezahurat edilir ve bu gereksiz bir sekilde abartılan bu konu cozulecek

  19. erimoc dedi ki...

    yine milletin gazına geldik ve patladık en can alıcı noktamızdan vurdular bizi ve kenetlenmiş camiayı ortak müşterekte bile buluşturamıyoruz.Korkarım ki sonuçta ne ALEX imiz kalacak nede AYKUT umuz ve bizi gülerek izleyecekler... CL ye devam edebilmek anca olayı soğutur ama bitirmez bir giyotin gibi ensemizde duracak yönetemedik bir çuval inciri berbat ettik.

  20. fishersad dedi ki...

    durum net
    * aziz yıldırım "ben dahil fenerbahçeden daha büyük kimse yoktur" (fenerbahçenin en başarılı başkanıyım, daha yapacağım çok iş var, fenerbahçeyi çok daha büyüteceğim... haklı elbette ama -ben ne dersem o olur- tarzı kimilerine göre kötü, kimilerine göre iyi)

    * aykut kocaman "her futbolcu eşittir, Alex kafasını toplasın ona da ihtiyaç var" (bir tarzım var, oyun felsefem var, bu felsefemle fenerbahçenin başarılı olacağına inanıyorum ancak Alex nedeniyle bu felsefemi sahaya yansıtamıyorum, çok etkili bir futbolcu, kessem olmuyor sahaya koysam olmuyor... bence düşüncesi kıskançlık felan değil, tek derdi OYUN FELSEFESİNİ YERLEŞTİREMEMEK)

    * ALEX DE SOUZA "kulübün kurallarına uyacağım, önemli olan takımın başarısı" (bu kadar etkili bir futbolcuyum, her maç 11'de olmalıyım, yürüsem bile golü ya atarım ya attırırım)

    elbette Alex çok farklı bir oyuncu, ancak (ben dahil) alex'e hayran olanlar şunu tahmin edebilmelidirler ki Alex 1 sezon daha üst düzey performans sergileyebilecektir, belki +1 sezon da yarım performans... yani alex yaşlanıyor. Verimi gittikçe düşecek, bu nedenle Kocaman bence haklı, onu "uygun" maçlarda kullanmalı.
    elbette ki takım kurgusu da artık değişecek. Alexsiz fenerbahçede sistemde önlibero denen bölgede 2 oyuncu olmayacak, 1+1 forvet yapısı, kanat oyuncularının saha içerisindeki alan paylaşımları vs hepsi değişecek. Çünkü artık takımda sihirbaz alex olmayacak.

    kocaman Alexsizliğe alışmalıyız derken bence bundan bahsediyordu (elbette transfer yanlışları var ama) planını hep açık açık söyledi:
    bu sezon Alexi daha az (gerektiğinde) kullanacağım... bence kocamanın kafasında Alex gelecek sezon bile var (tabi çok daha az kullanarak)...

  21. solo dedi ki...

    3 temmuz sürecinden bu yana Aykut HOCA takımın herşeyi olmuşken o çok değerli Alex'iniz neredeydi? Efsane mi arıyorsunuz, heykel mi dikeceksiniz; Fikret Kırcan yaşıyor, hala aramızda.

  22. Sekhranikos dedi ki...

    Aykutun sinsiliğini soran arkadaşlar için hatırlatma notu,

    Daum transfer istediğinde ihtiyaç yok deyip göreve gelir gelmez transfer yapan bir arkadaşımız Değilmidir Aykut Kocaman.

    Ne sanıldığı kadar adam olduğunu düşünüyorum ne yerildiği kadar sinsi. Sadece özel bir insan değildir gözümde aykut. topçuluğunada yetiştim o zamanlarda kahramanım değildi. hala sevmiyorum kendisini. TD lik kalibresinin yeterli olmadığı kanaatindeyim.

    Ama doktor? o başka bir şey. dokunmasa iyidi ama oldu artık. umarım bu hafta CL ye giriş gerçekleşir ve rahatlarız. Yoksa bizde bu yünetim ve medya varken kabus gibi bir sezon bizi bekleyecek gibi.

    Bu arada Alexin sonradan oyuna girdiği ve etki ettiği bir moskova maçı istemiyorum şahsen. bunun sıkıntıları daha büyüteceğini düşünüyorum.

  23. solo dedi ki...

    Fenerbahçelinin Hıncal Uluç kafasıyla Aykut Hoca'yı eleştirdiği günleri de gördük. Beğenmeyebilirsin,teknik açıdan daha kapasiteli birini getirebilirsin ama hep bi daha iyisi vardır, bu açgözlülük başka bişey değil, bzen daha iyisi değil daha doğrusu gereklidir, o doğru da Aykut Hocadır. Kaldı ki Aykut Hoca gayet başarılıdır ve yeteneklidir bence. Senin için özel biri olmayabilir ama benim gibi çoğu insanın fenerbahçeli olma sebeplerindendir en azından o harcın içindedir. Çok terbiyesizlik yapılıyor Aykut Hoca'ya, kullanılmış bir ıslak mendil kadar değeri yok sanki. Daha dün tribünde kareosunu yaptığınız kimdi de şimdi "aykut" diye geçiştiriyorsunuz. Hem sorun bakalım o efsane dediğiniz Alex'e bu sene para almadan oynayacaksın ama hep onbir başlayacaksın, aynı gün alır brezikya biletini. Ne yapmış bu adam ki efsane olacak, parasını almış maçını oynamış. Çok gol atıyorsun efsanesin yok ya, selçuk on yıldır bi tarafını yırtsın; küfür, Alex on yıldır dursun sadece ceza sahasının oralarda takılsın; efsane. Ayrıca bunu da yazdık papazınçayırı, twitterda attığınız mesajlarda "hoca" ibaresi de "karakter" kısıtlamasına takıldı sanırım.

  24. correios dedi ki...

    @sekhranikos

    "Daum transfer istediğinde ihtiyaç yok deyip göreve gelir gelmez transfer yapan bir arkadaşımız Değilmidir Aykut Kocaman."

    medyanın söylediği ama bizlerin hiçbir zmn emin olamayacağı bir konu... O medyayın da ne mal olduğu malum...

    Bu yıl Aykut'un aldığı aksiyonlar bana göre tamamen doğru, yalnızca metodu yanlış. Aykut Kocaman herşeyi net ve dürüst bir şekilde daha sezon başında ifade etmişti zaten. Alex zaman zaman yedek kalacaktı. Ama o Alex gerekirse, ikna edilmeyi, pohpohlanmayı fazlasıyla hak ediyordu. (Tabii bunları yapıp yapmadığını da bilemiyoruz).

    Diğer taraftan; Aykut'un en büyük ve "gerçek" yanlışı 2 yıl önce söylediği "5 yılda 1 şampiyonluk" konusuydu.

    Her ne olursa olsun, bu sene Alex twitter'da Aykut Kocaman'ı hedef gösterircesine tavırlar takınmamalıydı. Burada da ona pay çıkarmak lazım.

    Yine de Alex De Souza ve Aykut Kocaman Fenerbahçe'nin tarihinde altın harflerle yerlerini alırken, bugün de turu bize getirecek kişilerin başında geliyor...

    Bu insanlar sonuna kadar hatalarıyla kabul edilmeyi hakediyor, biraz da birleştirici olmak lazım.

  25. Radio Pangea dedi ki...

    aykut'a neden sinsi dediğimi merak edenler, sayfa 50'deki yazıyı okusun:

    http://www.hayatimfutbol.com/sayi_46/index.html.
    ayrıca daum'un gönderiliş sürecini, ve daum'un takımdan ayrılması için yapılan rezeletlere seyirci kalıp o teknik direktörlük koltuğuna oturmayı beklemek de belli bir sinsilik özgeçmişi gerektirir herhalde. bugünler de kimin adam, kimin adam olmadığını karıştırır olduk da, hatırlatayım dedim.

  26. fishersad dedi ki...

    KIL OLUYORUM
    1.Sİ; "koşan bir takım" GEYİĞİ VAR YA, takımdaki koşanlar: mehmet topuz, selçuk şahin, mehmet topal, cristian baroni, egemen... ya aldıkları topu suya sabuna dokunmadan yanındakine verirler, yetenekleri sınırlı olduğu için riskli (etkili) pas yapamazlar, adam eksiltemezler. bunlar koşuyor... ne zaman? top rakipteyken baskı yapmak için (hoş yapamıyorlar da, kabahati alex yükleniyor)...
    koşan futbolcu şart ama nasıl? adam eksiltirken, verkaç yaparken, topu ileri taşımak için boşa kaçarken... koşacaksın... top oynamak için.

    2.'Sİ işe yaramaz ama janjanlı futbolcular; STOCH mesela, selçuk şahin bile stoch kadar gol atmıştır. üstelik selçuk kapasitesini hep zorlar. selçuk gitsin elbette ama... STOCH ta kalmasın! ne faydası var hakkatten? ne faydası oldu?

    3.'SÜ forvet mantığımız. koşan forvet mişşşş. şöyle adam gibi nokta forvet neden alınmaz.

    4.'SÜ selçuk+baroni+topal = emre!


  27. fishersad dedi ki...

    Lanet olası "kontrollü futbol" hastalığı bulaştığından beri Fenerbahçenin oyunu keyif vermiyor. Sonuçta başarılı sezonlar geçirdik hep ama, daha fazlası mümkün değil mi?

    Moskova maçının bazı bölümlerinde rakibi bu kadar zorlayabilen bir ofansif güç varken dandik anadolu takımlarına karşı sahaya tek forvetle çıkmak anlaşılmaz.

    Sivas maçı var. Kontrollü futbola devam edeceğiz. Aman sivas gol atmasın modu! yetenekli ayaklardan biriyle "tek atıp" galip gelme planı! Alex yokken tutmuyor bu plan ama...
    bu kez ön liberolar baroni + topal olur. sow tek forvet, kuyt yedek!

    Allahaşkına "saldıran" takım ne zaman gelecek?
    sow+kuyt'lu forvetin arkasında Alex'li 4'lü oynamalı. Denendi Tutmadı deniyor ama kaç kez denendi?

  28. gerilerden gelen kemalettin dedi ki...

    son haberler doğru ise, Alex'in attığı son blackberry mesajları doğru ise, aziz yıldırım haklı durumdan haksız duruma geçmiştir. Tamam, Alex ilk başta "beni kıskanıyor" twiti ile haata yapmıştır. Aziz Yıldırım'a düşen, insani bir tavırla durumu yönetmekken, Alex'e bu muameleyi yaptıysa 3 Temmuz'dan bu yana yanında yer almış olan taraftarı ciddi şekilde incitmiştir.
    Aykut'un Alex'siz oynamaya alışmak hedefine tabii ki saygı duyuyorum, ama bu hedefe yönelirken taraftarın heykelini diktiği adama yeterince saygı gösterildi mi emin değilim. "Evet gösterildi ama Alex yeterli olgunluğa sahip olamadı" yanıtı gelecektir o taraftan ve biz yine elimizdeki kısıtlı bilgi ışığında kalbimizin kabul ettiği doğruya inanacağız.

  29. dicaprio27 dedi ki...

    " Alex bir kraldır, kral gibi geldi kral gibi kendi isteğiyle gitmelidir.Fenerbahçe klubüne yakışan budur. "

  30. milestones agenda dedi ki...

    Aykut Kocaman bir kere senenin başında Alex'i alıp: Bak sen bu takımın kaptanısın, bu takımı bugüne kadar sırtladın. Benim her şeyden önce bu takımda senin abiliğine kaptanlığına ihtiyacım var. Gün gelecek seni oynatmayacağım, gün gelecek seni ilk yarıda çıkaracağım, gün gelecek seni son beş dakika oyuna sokacağım. Senin Fenerbahçe'de çok özel bir yerin var benim de sana ihtiyacım var dedi mi?

    Eğer Alex'e böyle bir şey söylenmiş olsa arkasından işler çevrilmiyor olsa bizim bildiğimiz efendi Alex bugünkü saçmalamalarını yapar mı?

    Teknik direktör dediğin görev tanımı dahilinde bu hareketleri etiken ve mantıken yapmak zorunda değil mi?

Yorum Gönder