Piyonlar Belli Şah Kim ?


Ali Koç'un bugünki basın toplantısından sonra çarşı yine karıştı. Birbirleriyle Ağustos ayında çok iyi geçinen yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen TFF ve UEFA şimdi birbirlerini yalanlamaya başladılar. Bu soruşturmanın salt hukuki nedenlerle açıldığını, futbolu temizlemek gibi yüce bir amaca hizmet ettiğini hala düşünen gerizekalılar vardır zaten ülkemizde bolca var onlardan, ama geldiğimiz nokta artık bu soruşturmanın piyonlarının kellesini almakla değil bu piyonları sahaya sürenlere, topyekün savaş ilan edenlere sesini yükseltmekle olur.

3 Temmuz'dan bu yana Fenerbahçe'ye reva görülen muamele Fenerbahçe'nin popüler bir figür olmasıyla, nefret öznesi haline getirilmesiyle falan açıklanamaz. Medya, yargı, emniyet, federasyon ağlarıyla önceden dizayn edilmiş kusursuz bir tenkil harekatı çizilmiştir. Aziz Yıldırım'ın evinden silah çıkmış intibası veren kaseti bu ülkenin Emniyeti hazırlamış, eşgal fotografını bu ülkenin emniyeti sızdırmış, soruşturmanın 2. günü 19 maçta şike tespit ettik diye kesin hükmü yine Emniyet vermiş, bu ülkenin medyası 3 Temmuz Pazar öğleden sonra Fenerbahçe'yi küme düşürmüş, kamuoyu algısı yaratmak için o güne kadar adını duymadığımız adamlar her Allah'ın günü televizyona çıkmış, bugün hepsi fos çıkan para alıp vermeler, siyah çantalar, Mini Cooper'lar inkar edilemez delil diye önümüze konulmuş, Federasyon eliyle de kurmaca bir "Uefa istedi valla"operasyonuyla şimdilik son nokta olan Şampiyonlar Ligi hakkı Fenerbahçe'nin elinden alınmış.

Gelip bütün bu sürec sonunda ; -medya eliyle linci, emniyet eliyle manipülasyonu, yargı eliyle hukuksuzlukları -sonunda işi getirip iki tane maşanın istifasıyla tatmin olacaksak bunun adı Pirus zaferi olur. Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı herhalde kafa kafaya verip "abi biz şu Fener'in yerine Trabzon'u gönderelim" demediler. Birilerinden icazet alarak kuvvetle muhtemel siyasi iradeninde onayıyla böyle bir operasyonu yaptılar. Ali Koç dahil Fenerbahçe yönetimi bu adamların herşeyden bağımsız bu işi kendi işgüzarlığıyla yaptıklarına inanacak kadar saf mı ?
Gerçekten M.Ali Aydınlar'ın Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesi sonrası Trabzon'un Şampiyonlar Ligi'ne alındığını öğrendiğinde "haberimiz yoktu bizim için de sürpriz oldu" demecine inanıyorlar mı ?

Basın toplantısında bu adamların iplerinin kimin elinde olduğunu, Lütfi Arıboğan'ın bulunmaz hint kumaşıymış gibi o federasyon yönetiminden bu federasyon yönetimine nasıl her devrin adamı şeklinde neden ve kimler tarafından alındığını sorgulamak gerekmez miydi ?

Ayrıca şunu anlamıyorum Fenerbahçe kendisini UEFA'ya karşı bırakın savunmayı ihbar eden, ispiyonlayan, hakkında nihai hüküm olmadan karar veren bir federasyonun tertip ettiği bir ligde neden hala oynamaktadır? Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden men eden irade Fenerbahçe'nin yarıştığı bir ligi nasıl adil yönetebilir?

Fenerbahçe aleyhine lobi yapmış bir Federasyon iddianame sonrası nasıl Fenerbahçe hakkında adil bir karar verebilir? Sorun Federasyon'un istifasıyla Ahmet'in gidip Mehmet'in gelmesiyle falan değişmeyecek. Mesele Federasyon'un üstündeki ellerin değişmeyecek olması. Federasyonun bir üyesinin iki üyesinin değil Federasyon'un bir kavram olarak futbol üstündeki siyasi vesayet rejiminin bir aracı haline getirilmesi.

Fenerbahçe'nin bütün bu olanlara rağmen bu işlerin siyasi sorumlularına hiç bulaşmamasını, olayı "Galatasaraylılar bizi ihbar etti noktasına getirip bunla yetinmelerini ve bu işin siyasi vebalini alanlarla hala iyi geçinmeye çalışmasını ben bir Fenerbahçeli olarak içime sindiremiyorum.
Ben Fenerbahçe yönetiminin Şampiyonlar Ligi hakkı elinden alınıp Trabzon'un Şampiyonlar Ligi'ne gönderileceğinin açıklanmasından 10 saat sonra Sadri Şener'in yurtdışına çıkış yasağının kaldırıldığı bir ülkede ortalığı ayağa kaldırmayıp yargıya güveniyoruz geyiğine girmesini de içime sindiremiyorum. Fenerbahçe geldiği noktada Galatasaray'a Beşiktaş'a meydan okuyarak hayatta kalamaz, Fenerbahçe bütün bu 3 Temmuz sonrası memleketin bütün kurumlarının koalisyonuyla neden lince uğradığını, Devlet Televizyonu'nun Serhat Ulueren'in bilirkişiliğine başvurup kendisini neden suçlayan yayınlar yaptığını aynı programda "diğer takımlar hakkında da iddialar ve dosyalarımız var ama programımız yetmedi ne yapalım artık haftaya da onları konuşuruz" tadındaki sözlerinin hesabını bu işin piyonlarına değil siyasi sorumlularına sormadıkça başı yerden kalkmaz.

Yöneticilerin hükümet bağlantılı ekonomik bağlantılarını, siyasi güçle ters düşmeme özenini anlamaya çalışıyorum, dolayısıyla Türkiye gibi ekonominin siyasete bağımlı olduğu bir ülkede kimsenin kendini riske etmek istememesi anlaşılabilir ama göz göre göre savaş ilan edilen bir kulübün de artık piyonlarla değil şahlarla uğraşması lazım. Fenerbahçe yönetimi bunun kararını versin piyonların kellesini alarak gece rahat uyuyabileceklerse bir sözüm yok eğer şahlara da seslerini yükseltebilecek güçleri varsa o sesi sahipsiz bırakmayacak milyonlarca Fenerbahçeli var. bunu bilsinler.




14 comments:

  1. Prometheus dedi ki...

    Bence işin sırrı yazınızın son paragrafının ilk cümlesinde saklı.
    Fenerbahçe yöneticileri ile onların siyasi bağlantıları...
    Ek bir şey de söylemek isterim ki; bazılarının söylediği gibi iş yanlızca Aziz Yıldırım ile Cemaat arasındaki anlaşmazlıkla ilgili değil, bu durum buzdağının görünen parçası sadece, görünmeyen, suyun altında yatan çok büyük bir parça var ki biz bu parçayı uzun süre ve belki de hiçbir zaman göremeyeceğiz ve öğrenemeyeceğiz.
    Bu zamana kadar çok güzel anlaşıyordu herkes de noldu da mızıkçılık başladı birdebire!!!

  2. kellerz dedi ki...

    Yazıyı yazan adamdır!;

    Emniyet başta olmak üzere bütün diğer piyonlar bizi tek bir ''kuklacı'' ya götürüyor bu da tamamen siyasi irade ve onun başıdır. Bunu anlamak için alim olmaya gerek yoktur. Operasyonun tarihinin seçimlerden hemen sonra olmasını bir tesadüf! olarak görenler körden de kör kara kalpli insanlardır. bu yazıyı buraya yazan yürekli fenerbahçeli kardeşime teşekkürü bir borç bilirim.
    Ancak yukarıda açıkça belirtilen gerçekleri dile getiremeyen fenerbahçeli! göbeği hükümete demir zincirlerle bağlı yönetemeyicileri de bu taraftarın görmesi boynunun borcudur. Bu adamlardan ben şahsım adına UTANÇ duyuyorm. Sakın kimse bunlardan güzel fenerbahçemize bir hayır geleceğini umup kendini kandırmasın.

    Yukarda Allah yerde Fener, gerisi de yalan dolan.

  3. gumgumok dedi ki...

    Zaten ortada koca bir hukuksuzluk olduğu aşikardı. Fakat bu konuyla ilgili anlayamadığım bir durum var. Federasyonda, sadece etik kurulunun incelemesi şartıyla bir kozmik oda hazırlandı ve savcılıktan bazı belgelerin buraya gönderildiği belirtildi. Etik kurulu da bunları inceleyip bir kanaate vardı, fakat savunmalar alınmadığı için karar verilemeyeceğini belirtti.

    Zaten soruşturma gizliyken, bu belgelerin savcılıktan getirilmesi açık açık bir hukuk ihlali değil miydi? Dün Ali Koç, "soruşturmanın gizliliğine sadakat gösteren sayın savcımız Uefa müfettişi ile hiçbir belgeyi paylaşmadı" dedi. Savcıyı suçlamanın stratejik bir hata olduğunun farkındalar. Fakat bunun bir anlamı yok. Savcı, belgeleri federasyona gönderdi. Göndermenin amacı da zaten belliydi. Uzayacak bir iddianame süreci ortadayken, kamuoyu baskısı ve ligin belirsizliğinin ortadan kalkması amacıyla gizlilik zaten ihlal edildi. Böylece bu belgelerle ilgili görüş federasyona ve dolayısıyla Uefa'ya gidecekti. Demek istediğim; durum o noktadayken şikeye kanaat getirip görüşünü Uefa'ya bildirenler Lütfi miydi, Mehmet miydi, TFF mi, Uefa müfettişi mi, hükümet eriyle mi oldu bunun ne önemi vardı ki? Toplu bir hukuksuzluk söz konusu. Yönetimizi anlayabiliyorum. Ama bu kadar hukuksuzluğun sadece doğal olarak geleceği son nokta olan 2 kişinin şikeye kanaat getirmesi üzerinde koparmanın hiçbir manası yok.

  4. Adsız dedi ki...

    el oğlu oyunu bozdu.

    45 milyon euroluk dava, dile kolay...

    buradaki ali cengiz oyunu da oradaki asırlık tilkiler elma armut mu topluyor sandılar?

    şark kurnazları garp çakallarına karşı...

    şahlar devrilsin ama bırakın gelmişken piyonların da kellesini alalım yahu! gücümüz ona yetiyorsa varsın onları yakalım. bir başlangıçtır....hem onlar yanmaz bizler yanmaz isek...gerisini biliyorsunuz...

    Nedim içeride, NÇnin "yakınları" dışarıda, poşulu genç içeride, bedelli aslan amerikalarda...

    şah'a uzanamıyoruz ama bakmayın, bunca adaletsizlik içerisinde biz de birer piyonuz aslında, belki de çok söylenmemek gerek...kimler, ne garibanlar neler çekiyor...

    Erman toroğlu tasması boynunda köpükler saçıyor televizyonda: "Üstüne basarak söylüyorum" diyor "Polisin yakaladığı şike"...Kan istiyor adam düpedüz, bir taraftanda "ulan bunlar ya çıkarsa" diye yusuf yusuf tabii..

    Şamil Tayyar, akp milletvekili, telefonda.."ben ergenekonla ilgili yazdım, 5 ay verdiler" diyor "dolayısıyla bu şike işinde cezada indirime gidilmemeli!" diye ekliyor...Cumbabaya mektup bilem yazmış..Telefonun diğer ucundaki "Yeni" NTV nin eski radyocusu teşekkür edip kapatıyor.

    Soramıyor beyefendiye, "beni öptüler dolayısıyla herkesi daha beter öpsünler" diye bir kinle geçmişe bugüne saldıracağına, "beni öptükleri gibi seni de öpmesinler kardeş" olgunluğuyla konuya, yasaya, adalet anlayışına yaklaşman uygun olmaz mı diye...adam neredeyse 5 aylık ifade suçunu bu garabeti ona yaşatanlardan daha da sahiplenmiş gibi! hem de milletvekili, yasa yapacak adam bunları söylüyor..ne garip bir ülkeyiz..

    Serhat Ulueren dostumuz, insanlık timsali arkadaşımız durduramıyor yanındaki histeriyi, söyleyemiyor "polis değil yargı tespit eder şikeyi, sen sakin ol, korkma!"...Fatih in yazdığı gibi "polisin yaptığı zaten yanlıştı, yetki aşımıydı, biz sorumlu davranalım, bu kumpasa malzeme vermeyelim" diyemiyor..demiyor..

    şimdi bütün bu insanları da mı şah ve ya şahlar yönlendiyor? bu kadar cehalet bu kadar kin olan yerde gerçekten bir şah aranmalımıdır? bu kadar büyük bir sevgisizlik, saygısızlık varken şah a gerek var mı? o da ayrı bir soru..

    kanayan yara görünce o yaraya yapışan kan emiciler, farler büyük bir kumpasın oyuncuları mıdır, yoksa sadece fare mi dirler?

    Allah sonumuzu hayır etsin.

    Son yorum da yöneticilerimiz için, başta Ali Koç; Tebrik ederim. Biliyorum idealist gözler, yürekler size de biliniyor, kızıyor belki ama küfe sizin sırtınızda, maddi manevi..bu yüzden daha fazlasını ben de bekliyor, ama bugüne kadar yapılanlar adına da kendi adıma teşekkür ediyorum. kolay değil doğruyu bilmek, ve ancak yarısını yapabilmek..

  5. gumgumok dedi ki...

    Bu arada biraz önce Lütfi Arıboğan'ın Mehmet Arslan'a verdiği röportajı okudum. Uefa'ya fenerbahçenin şike yaptığına dair hiçbir fikir beyan etmediklerini söylüyor. Bunun doğru olduğunu kabul edelim ve diğer söylediği şeye geçelim. Savcı, Cornu'ya bilgi paylaşamayacığını söyleyince, Cornu gazetede yazılanları sormuş ve savcı onların doğru olduğunu söyleyince Cornu kanaatini getirmiş.
    Şimdi basında çıkanları düşünelim. Henüz yalan olduğu ıspatlanmamış şeyler dışında, "Emenike'nin para sayarkenki görüntüleri var", "Korcan'ın ablasına Mini Cooper hediyesi", "Önder Turacı'nın Aziz Yıldırım'dan bir isteği (sonra düğünü için tesis kullanmak istediği ortaya çıkan telefon görüşmesi)", "Bilyoner'i kapatalım" manşeti, "Savcının son 5 maçın skorunu bildiğine dair" haber ve bunlar gibi daha belki kaç haberin yalan olduğu ortaya çıkmışken, savcının o zaman için bunlar doğru demesi ne anlama geliyor?
    Önceki yorumda yazdığım gibi savcının hukuka uygun davrandığı falan yok. Olay savcı ve emniyetten kopmaya başlıyor. Türkiye'de son yıllardaki tutuklamalar, operasyonlar vb. deneyimlerimize bakınca da 2 federasyon yöneticisi, bir uefa müfettişiyle uğraşmanın sadece 45 milyon euroluk tazminat alma konusunda bir işe yarayabileceği açık. Aziz Yıldırım veya fenerbahçe konusunda savcı, emniyet bunları harekete geçiren kimlerse bir karar vermiş ve belli ki uygulanacaktır.

  6. altes dedi ki...

    hayatta her sey değişir... din değişir.. eş değişir...iş değişir...ülke değişir.. parti değişir... takım değişmez...35 milyon fenerlinin yarısı dik dursa... ülkede cok şey değişir.. bu yazınızı herkese ulastırmamız lazım

  7. (Süper)Cem dedi ki...

    satrançta şaha ulaşabilmek için piyonları aşman gerekir. amaçları önce piyonları devirmekse amenna, ama ben böyle olduğunu sanmıyorum. hedef şaşırtıyorlar sadece.. açık ve net, Fenerbahçe cemaatle daha fazla ters düşmek istemiyor ve bunun için bedeller ödemeye hazırlar. küme düşme olur, puan silme olur; suçsuzluk kesin olsa bile bu bedellere razı durumdalar. sırtımızdaki reklamlar silinmedikçe bunun tersini kimse anlatmasın bana. o sırtta o reklamlar var diye ben yıllardır forma almıyorum. ve bugün o firmanın bağlı olduğu cemaatin ucu bir şekilde buraya da dokunuyor.

    yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi, neler dönüyor kapılar ardında bilemiyoruz ama bizim aklımızın alacağı şeyler gibi durmuyor. bizim aklımız eremiyor böyle şeylere. parasız eğitim istediği için aylarca içerde tutulan çocukların ülkesinde yaşıyoruz neticede...

  8. sincera dedi ki...

    Başım yukarda, gücüm yerinde.
    İsterim ki bilsin herkes,ben bir Fenerbahçeliyim.

    Gözüm dışarda,dev kupalarda.
    Kalkışmasın kimse seni kalbimden söküp atmaya.

    Taraftarım ben,dedikodu bilmem.
    Tarih yazar kim haklı,kim çamur attı.

    Kimseye kanmam, yalancı sevmem.
    Annemin aksütü kadar helaldir kupalar.

    Seninle sonsuza dek sırt sırta veririm hey.
    Yanyanayız doğu, batı,kuzey,güney.

    Lefterinle, Aykutunla, Alexinle gürle hey.
    Fenerbahçeli olmak ne güzel birşey.

  9. samael dedi ki...

    Eline sağlık, güzel yazı Fatih.

    Problem, eğri - doğru zıtlığı değilde, problem sistem ve sistemin var ettiyle alakalı galiba veya ben saçmalıyorum, her neyse...

    Tekrar eline sağlık.

  10. kellerz dedi ki...

    verilen borç geri istenmiyorsa veya sürekli arttırılyorsa, bunun nedeni karşındakini tamamen kontrol altına alıp sonunda kölen yapmaktır...

    biz kimin kölesi olduk böyle beyler ?

    hiç düşünüyor musunuz/muyuz ?

  11. kellerz dedi ki...

    ah benim canımdan çok sevdiğim Fenerbahçem; sırtımızda eşşek kadar ÜLKER yazarken kimden nasıl ararız hakkımızı ?

  12. Adsız dedi ki...

    ‎5 aylık süreç bize bir şey daha öğretti.neyi mi...MALİ NİN BİR MAL OLDUĞUNU. bugünkü basın‎
    toplantısında eline tutuşturulan metni hararetle savunan akıl ve izandan yoksun mali fb ye vurmaya ‎devam ediyor..olay gün gibi açık..cornu denen müsvedde işbirlikçi tff nin gayretiyle istanbula gelmiş gs ‎nin tetikçisi lf tarafından karşılanmış yedirilmiş içirilmiş bu esnada kafalar iyiyken tetikçi lf bülbül gibi ‎şakımış buda yetmemiş savcı berke götürülen cornu denilen şahsiyet oradanda okey alıp ülkesine ‎postalanmıştır...‎
    gerisi hikayedir..

    federasyon içinde fb nin heralanda yükselişinden rahatsız malum çevreleri herkes ‎tanır ve iyi bilir...bizim malide koltuk tatlı olduğundan bundan pek rahatsızlık duymaz. ama bizler rahatsızlık duyuyoruz. gerginliktenmidir nedir acaba…‎

    iki çiftde ali koça…tff de üyelerin tff adına yaptıkları her eylem başkanı bağlar…maliye kolkanat ‎gereceğine gereğini yapsa iyi olur…fb taraftarı artık onu görmek istemiyor..‎

  13. emre dedi ki...

    @fatih her ne kadar yazdiklarin mantik olarak %100 dogru olsa da Fenerbahce Yonetimini yel degirmenlerine karsi savas acmadigi icin yanlis yaptigina katilmiyorum. Bu iste 1/4 olarak 3/4'e (aslinda guc katsayilarini carparsan 99/100'e) karsi mucadele ediyoruz. Ya sorumlulari tek tek ayiklayip biir sekilde bu esitsiz dengeyi biraz daha mucadele edilebilir hale getirecegiz, ya da "Haydi bakalim Sanco Panco" diyip tarihte bir masal kahramani olarak kalmayi tercih edecegiz. Ulke sinirlari icinde ki hukuksuzluklar 1000 gun bile surebiliyor ve kimse birsey yapamiyor, ama is uluslararasi hukuka gelince bi anda carsafa dolanmalar gun yuzune cikiyor. Biz piyonlarda dahil cepheleri tek tek kapattikca yel degirmeni sahipleri de ya geri adim atmak zorunda kalacaklar ya da sahneye koyduklari oyuna biraz daha duzgun bir senaryo yazmak zorunda kalacaklar. Sonuc olarak ben yonetimin ilk oku isabet ettirdigini dusunuyorum, haydi bakalim gazamiz mubarek olsun

  14. DenizEr dedi ki...

    bu kadar detaya hic gerek yok aslinda. soru cok basit:

    hakkinda benzer iddalar bulunan FBnin CLye gonderilmeyip TSye gonderilmesinin mantigi nedir???

    BJKyi hic katmiyorum bile, onlarin TDu icerde...

Yorum Gönder