F4 Hayali Spahija Gerçeği



Biraz sinirim geçtikten sonra yazayım dedim ama o zaman da otosansür uyguluyormuşum gibi hissediyorum o yüzden sinirim geçmeden yazayım. Geçen seneki Cumhurbaşkanlığı maçını bir hatırlayalım. Efes'e karşı 15 sayı öne geçip daha sonra maç sonuna doğru yine 11 sayı öndeyken Ukiç'in penetreyi unutması ve Spahija'nın maç sonunda yanlış beşte ısrar etmesi nedeniyle maçı son topta kaybetmiştik.
Efes'e karşı son topta kazanırsın kaybedersin bu sorun değildi ama takımın son 4-5 dakika aklını kaybetmiş hali can sıkıcıydı. Spahija ile bir sene geçti. Fenerbahçe farkı açtığı maçlarda kapıyı kapatamama olayının şahikalarını yaşamaya devam etti. Geçen seneye gidelim içerideki Valencia maçını son 3 dakika 10 sayı öndeyken Emir'in son saniye bloguyla kazanabildik, Olympiakos'a karşı 3. çeyrek sonunda 13 sayı öndeyken skorboard 40. dakikayı gösterdiğinde 15 sayı fark yemiştik. Galatasaray'a karşı Türkiye Kupası yarı finalinde farkı 20 ye kadar çıkarmış son iki dakikada farkın 3 e kadar inmesini hep beraber izlemiştik. Finalde Beşiktaş'a karşı yine 15 farkı bulmuş maç sonunu krize sokmuştuk.
Bu kadar örnek yeter herhalde bu takımın oyun aklı zaman zaman kayboluyor bu sahada Ukiç'le başlayan kenarda da Spahija'nın eşlik ettiği bir eylemsizlik geleneği oldu neredeyse. Geçen sene Fenerbahçe kadrosuyla diğer takımlar arasında çok ciddi bir kalite farkı vardı. Dolayısıyla bu tür akıl kayıplarının bedeli ağır ödenmedi ama Euroleague' de bedelini ödedik bunların.

Bu sene takım kurulurken Ukiç'i yedekleyecek onun aklını kaybettiği zamanlarda takımı rayına oturtabilecek bir oyuncu birinci öncelikti. Üç sene önce Marqus Green'le başlayan tuhaf transferler Greeer le devam etmiş, Saras'la çare bulunmaya çalışılmış ama tutmamıştı. Bu en zayıf karnımıza bu sene Hakan Demirel ve Curtis Jerrels'i alarak başladık. Jerrels'i az çok tanıyoruz. Hücumda zaten ipleri elinde tutan inisiyatif alabilen bir adam değil ama bugün savunmada da Ender yanından geçerken eskortluk yapma dışında hiç bir şey yapmadı. Hakan Demirel hakkında bir şey söylemeye gerek duymuyorum Şimdi benim anlamadığım bir şey var. Ukiç üst seviye basketbol için ciddi mental handikapları olan bir oyuncu olmasına rağmen diyelim bu takımı Final 4' a taşıyabilecek bir birinci guard olarak düşünülüyor. Üç senedir bu adamın yanına ısrarla bir tane doğru düzgün adam alınamaz mı.

Elinde Kinsey gibi burayla uyum sağlamış takımın 40 yıllık oyuncusu gibi oynayan sırtında deli gibi ağrı olmasına rağmen yüzde yüzünü sahaya yansıtan bir oyuncu varken en büyük rakibine bunu kaybetmek, Kaya'ya dünyanın parasını verip Furkan'ı alamamak da Fenerbahçe'nin bu seneye başlarken ki vizyonunu gösteren şeyler aslında.

Nedim Karakaş ne diyor "şu an eksiğiz ama bir ay sonra Engin ve Mirsad döndüğünde iki ay sonra da Tomas döndüğünde iyi olacağız". Şimdi sezon ortasında beklenmedik bir sakatlık sonrası hedeflerin şaşmasını anlarım da sene başında 2.5 yıldır basketbol oynamayan birinin ve 35 yaşında çapraz bağları kopmuş bir oyuncunun yüzde yüz dönmelerine bel bağlayan bir oluşumun hedefinin Final 4 olduğuna kimse beni inandıramaz. Fenerbahçe'nin bu uzun rotasyonu Euroleague'in ortalama sertliğinin altında Oğuz ve Kaya neredeyse etkisiz eleman, Vidmar'ın sertliğine bakıyoruz sadece. Gist de bir takım özellikleri olmasına rağmen oyun bilgisi son derece sınırlı bir uzun. Dolayısıyla bu sene söylenen Final Four hedefi gerçekci değil romantik bir hedef.

Gelelim kaybedilen Galatasaray maçına Vidmar'ın tüm ikinci yarı niye oynamadığını bilmiyorum muhtemelen sakat olmasaydı Spahija böyle bir delilik yapmazdı deyip geçelim. Şimdi Spahija Türkiye'ye geldiğinden beri bu Galatasaray'la 10. kez oynuyor. 9 maçta Galatasaray maçı kazansa da kaybetse de en etkili oyuncusu her zaman Andriç ve Schumpert olmuş, İki tane temel hücum seti var bu takımın birincisi Tutku-Andriç pick and roll ü, ikincisi yine bu pick and roll sonrası yardım gelirse Schumpert'in üçlükleri. Şimdi Fenerbahçe ve Spahija 9 maçtır aynı şeyi yapan takıma karşı tek bir çözüm hamlesi getirmemiş, değişik hiç bir şey denememiş, çatır çatır pick and rollerden sayıları yemeye devam etmiş. Burda koça kardeşim sen nasıl rakip çözümlüyorsun diye sormayacak mıyız ?

Schumpert 4 faulle oynarken 5. faulünü alması için bir kez onun adamından post up oyunu oynamadık. Adama 5. faulü aldırsak en büyük hücum tehdidini yok edeceğiz halbuki ama geçen yıldan devam eden sahada aklını kaybetme hali devam ediyor. Fark 7 sayıya çıkmış ve tam doğru beşi bulmuşken Spahija'nın Ukiç ve Bogdonaviç'i kenara almasıyla Galatasaray'a buyurun bizi yakalayın demesi saçma sapan hücumlar, alan savunmasına karşı üçüncü saniyede top kullanmak Jerrels'in şutuna zerre kadar güvenmemesi hepsi birleşince zorla adamlara maçı veriyorsun. Uzatmada fark 2 ye inmişken 31 saniye kala taktik faul yapılması ya da yaptırılması da takımın bir saha içi akıl eksikliği olduğunun en önemli göstergesidir.

Spahija bazı maçlardan sonra oyunculara çok sert mesajlar veriyor biz de taraftar olarak bunu takdir ediyoruz ama artık bir özeleştiri yapma zamanı da kendisi için geldi. Şu Galatasaray maçını bir koç ne kadar kötü yönetebilirse o kadar kötü yönetti. Biraz kendisine de çekidüzen versin.

Şimdi o faul girseydi bunları söylemeyecektin diyenler falan da olabilir Spahija'nın ve takımın eleştirdiğim bütün yönleri geçen seneden tevarüs eden şeyler dolayısıyla tek maçla mahkum etme falan değil. Ayrıca faul meselesine de değinmek lazım. Her oyuncu faul kaçırır ama bir takımda top elinde çizgiye gittiğinde bu adam 2/2 atar düşüncesi taraftara hissettirecek oyuncular olması lazım.Geçen sene sadece bunu düşünebildiğimiz Saras vardı. Allah aşkına Ukiç çizgiye gittiğinde bu adam kesin ikisini de sokar düşüncesi kimin kafasında vardı. Ukiç en kritik yerde geçen sene Abdi İpekçi'deki final serisinde de faul kaçırdı zaten mental olarak bir üst seviyeye çıkma konusunda buralarda tökezliyor, aynı şekilde Emir'de geçen sene uzatmaya giden Karşıyaka maçında kaçırdı bu sene Avrupa Şampiyonası'nda Almanya maçında kaçırdı burda da uzatmada kaçırdı. O da kendisini en üst sınıfa çıkaracak zihinsel sıçramayı zaten buralarda yapamadığı için hala çok iyi oyuncu ama winner statüsünü kazanamadı.

Şu kesin Fenerbahçe maç sonlarını çok kötü oynuyor. Geçen sene uzatmada kazandığımız sadece İstanbul'daki Erdemir maçını hatırlıyorum. Zalgiris'e Karşıyaka'ya Galatasaray'a uzatmada kaybettik. Üstelik bu üç takımla da aramızda çok ciddi kalite farkı olmasına rağmen. Bu takımın resmi söylemi Final Four olabilir ama bırakın Final Four 'u son beş senedir ilk kez TBL 'de şampiyonluğun bir numaralı favorisi olarak lige başlamıyoruz. Bugün pek çok bahis sitesi bu maçta Galatasaray'ı favori göstermiş ve haklı da çıkmışsa Spahija'nın ve Fenerbahçe'yi yöneten basketbol aklının bir şeyleri gözden geçirmesi şart.

Şimdi takımı eleştirince hep destek tam destek sloganını hatırlatanlar falan var. Bir kere o sloganı son derece tehlikeli ,eleştiriyi bozgunculukla özdeşleştiren bir söyleme kayabilecek otoriter bir slogan olarak gördüğümü ve doğru bulmadığımı belirteyim. Biz Fenerbahçe kaybettiğinde daha az Fenerli olmuyoruz ya da eleştirdiğimizde sevgimiz, desteğimiz azalmıyor. Eleştirinin de sevgiye dahil olan bir kavram olduğunu idrak edersek sanırım hayatımız çok daha çekilir hale gelecek.


24 comments:

  1. OgulcanKarakoc dedi ki...

    Son derece doğru bir yazı,ben Spahija'nın iyi bir koç olduğunu düşünüyorum fakat böyle yönleri var maalesef biraz dik kafalı.
    Benim anlamadığım hadi Oğuz tamamda Kayayı bırak ilk 5 kimse antremana bile almamalı bu basketbol ile ya,ben çıksam yanında jordan gibi oynarım bu kadar kötü bir şekilde oynanmaz.
    Roko-Curtis-Engin varken hatta Erbil,Hakan Demirel tam bir fiyasko.

  2. Ben Kendim bizzat ve şahsen dedi ki...

    güzel bir eleştiri olmuş doğruluk payı epeyce var tebrikler benim anlamadığım Fenerbahçenin 5 numaralı oyuncusunun ben basketbolcu olduguna inanmıyorum hiç bir katkı yok ikilik yok üçlük desen potaya zor yetiştiriyor savunması meşhur diyorlar ama ben şahsen hiç göremedim bu oyuncçuyu kim aldırmış merak ediyorum ayrıca

  3. NiKBiN dedi ki...

    Aydın Örs'un gorevi ne tam olarak? Yani gelecek planlamasi, oyuncu transferi gibi konular Ors'un insiyatifinde mi yoksa Spahija'nin mi ?

  4. Unknown dedi ki...

    ben iki senedir her maçı canlı izliyorum. ukic'ten kaynaklı bir sorunla karşı karşıyayız. hücumda akıl eksikliği maç içerisinde rahatsız etse de maç sonunda kaybetmemize neden oluyor.

    oyunu okuyabilen tek oyuncumuz emir. o da yeterli değil. ayrıca bu oyuncunun 1 numarada yer alması takım için daha faydalı olacaktır.

    transfer politikası da tamamiyle yanlış. gist alınabilir belki ama bir yerli uzun şarttı. gençlerden... izzet, furkan, barış hersek vesaire...

    35'inde ve nasıl döneceği belli olmayan mirsad, ağırlaştıkça yavaşlayan ve avrupa basketbolu'nda hükmü kalmayan oğuz ve potaya bakmaya çekinen, sadece rakiple sürekli temas halinde olursa savunma yapabileceğini düşünen kaya ile olmaz final four falan...

    yazıdaki konu - transfer ilişkisini göz önüne aldığımızda da jerrels transferi çok hatalı. kapıyı kapatmaktan bahsetmişsiniz. çok haklısınız. solomon - mrsic dönemini hatırlayalım. 5-6 sayı fark yeterdi maçı bitirmemize. 1 numaradan skor bulmak çok önemli. top çevirmek yetmiyor, içeri sokamazsan rakip gelir yakalar...

    skor tehditi yüksek bir guardtı fenerbahçe'nin ihtiyacı... belki de kinsey'in gidişiyle ön alan savunmasının gevşeyeceğini düşündükleri için jerrels'ı tercih ettiler. bogdanovic nasılsa atar diye düşündüler. ama işler öyle gitmiyor maalesef... topu getiren adam zaman zaman delicek, zaman zaman da insiyatif alıp o şutu atacak biri olmalı(ör: solomon)

    işte olmayınca ne olduğunu bugün gördük. maç sonunda oynadığımız saçma sapan hücumlar ve attığımız rezil üçlük atışlar!

    madem skoru bogdanovic'ten bekliyoruz o zaman da oyunu yönlendirme becerisi açısından üstün(hem ukic'ten hem de jerrels'tan) birini transfer etmeliydik... ikisini de yapmadık...

    bo mccalebi'de istemedik hani ama jerrels da değildi ihtiyacımız. hakan demirel konusuna hiç girmiyorum. elinde erbil ve maxim var. maxim'i yollar, erbil'i oynatma, hakan'a güven!

    tamam genç milli takımlar zamanında çok acayip bir adamdı hakan ama hiç gelişemedi. bu gelişmizsiliğe katlanacağımıza maxim ve erbil'e sığınırdık, daha iyi olurdu...

  5. gurkan dedi ki...

    ne yazik ki olay bence fenerbahce'nin hicbir zaman yakin giden bir maci kazanamamasi. o kadar belli idi ki fauller yuzunden maci kaybedecegimiz ve de aynen bekledigim gibi oldu. gecen sene final serisi ile birlikte bu gs’a karsi uzatmalarda veya son saniye basketi ile kaybedilen 3.mac. tamamen zihinsel eksiklikten ve psikolojik faktorlerden kaynaklaniyor.
    oktay mahmudu efsane biri. ayrica fb potaaltinda inanilmaz ezildi bu macta, herhalde euroleaguede daha da rezil olucaz.gs 1 yil icinde yaptigi hamleler ile fb’yi gecti. euroleagu’de de fb’den daha basarili olucagi kesin.
    ayrica fb’nin mental eksikligi milli takimi da etkiliyor. ayni sebeplerden oturu her maci son hucumda kaybeden ve de faul atamayan bir milli takim var.
    olay bence tamamen psikolojik, yakin skorlu giden hicbir maci gs’a karsi kazanamiyoruz.karsimizdaki takim bizim seviyemizde olsa veya olmasa fark etmiyor. bu turk milli takiminin hicbir zaman hicbir bransta almanyayi yenememesi gibi bir olay. fb kazandigi maclari 20 sayi ile kazanir kaybettigi maclari ise her zaman uzatmada veya 1-2 sayi ile kaybeder.
    bir de fb hicbir zaman tek mac usulu finalleri oynayamaz, hep yenilir. isin garibin istedigin yabanciyi getir getirdigin oyuncu da bu psikolojiden etkileniyor. al iste bogdanovic, ukic. 2si de faul kacirdilar en onemli anlarda. fb’nin bu sendromuna cozum de yok. aynisini futbolda gs yasiyor fb’ye karsi.

  6. hadrianus dedi ki...

    Maçı ukic ve bogdanoviç dışarı alınınca verdik.

  7. momos dedi ki...

    arkadaşlar durum iç açıcı değil kabul ama karartmayalım hemen enseleri, bu takım halen ülkenin en iyi iki kadrosundan birine sahip. geçen sene birincisiydi, bu sene liderliği tartışmalı ama en kötü ikinci en iyi kadro. gs nin kadro kalitesi ile karşılaştırmayalım lütfen. üstelik lokavt sonrası rakiplerde deri dönebilecek oyuncu sayısı daha fazla, biz de bir tek o da alırsak sefolasha geri dönecek. takımın ciddi bir uzun problemi olduğunu ben de düşünüyorum ancak yönetimin kısa vadede sorunu görüp çözüm getireceğine inanıyorum. zaten bu sene benim anladığım koçun düşüncesi daha hızlı oynayabilmek, bu da zamanla oturacaktır. dün ben de maçı izlerken kahroldum ancak unutmayalım ki c.kupası pek de önemli olmayan bir kupa, önemli olan lig ve euroligdir. euroligde de final four biraz bana da zor görünüyor sanırım final 8 yapacağız ancak gs nin euroligde daha başarılı olacağını düşünmek oldukça iddialı. görünen o ki f4e en yakın takımımız efes.

  8. tekgözünegodumun dedi ki...

    bu coach'la bu kadar olur. bu sene şampiyonluğu filan da unutun. çünkü geçen yıl oturmuş kadronun etkisi koçtan çok daha fazlaydı şampiyonlukta. bu sene rakiplerin kadrosu ve teknik ekipleri korkutucu bir hal aldı. şimdi hiç gavat gavat konuşup boşuna heveslenmeyin. bu sene avrupa ya odaklanmak en iyisi. ligi unutun, kupayı da...

  9. samael dedi ki...

    Basketbolla pek ilgisi olmayan babam bile sorunun koçtan kaynaklandığını anladı ve son uzatmada Tutkunun üçlüğünden sonra maçında bittiğini söyledi.
    Spahija'nın dik kafalılığı veya formsuzluğu konusuna katılıyorum fakat Bogdan Tanjevic döneminde de zaman zaman bu tip "tutulma"lar yaşadığımızı hatırlıyor gibiyim.
    Ben çok umutsuz değilim,"final 4" için birşey söyleyemem ama bence bu ligin en güçlü şampiyonluk adayı yine Fenerbehçe Ülkerdir.

  10. fullycharge dedi ki...

    1 maç yenildik küme düştük, dağıldık, mahvolduk! Yürrü be renkdaş!!

  11. samael dedi ki...

    Bu arada yeni transferimiz NBA’den, Oklanoma City Thunder dan 2 ve 3 numara oynayabilen Thabo Sefolosha.
    lokavt sonuna kadar bizimleymiş.

  12. fatih dedi ki...

    @fullycharge
    50 tane örnek veriyoruz geçen seneden hala tek maçla eleştirme diyorsunuz yahu

  13. Boris Vian dedi ki...

    Koçun hataları yok mu, elbette var,her koç hata yapar, yıllardır hayranlıkla izlediğimiz Obradoviç bile hata yapıyor. Hatalar olacak ki, doğrular bulunsun. Keşke koçların elinde labaratuar olsa da kontrollü deney yapsalar oyuncu almadan önce...
    fatih'in eleştirisi bir maçlık değil, genel tespitlerde bulunan güzel bir yazı, ancak bana kalırsa eksik bir yazı. Bugünkü Fenerbahçe'yi eleştirmek için Aydın Örs'ün ayrılmak zorunda kaldığı sezondan başlamak lazım. Hiç bir büyük takıma direnemeyen, bilakis ilk 5 dk'da havlu atan bir takımı devraldı Spahija. Barcelona, Siena maçlarını kahrolarak izlerdik.
    Takımın Spahija ile yaşadığı mental dönüşüm geçen sene ilk belirtilerini vermeye başladı. Bu sene bir adım daha atıp, belirttiğiniz gibi kapıyı kapatmak lazım. Bu da ayrı bir zihinsel dönüşüm ve Spahija bence bunu da başaracaktır. bu dönüşümü başarmak da - benim gürüşüme göre -her zorlandığında o an için en iyi beşi sahada tutmakla olmayacak. Koç hata yapacak, oyuncular hata yapacak, taraftar olarak bizler hata yapıp o salonu GS'lilere bırakacağız, ama geçen sene Efes'e yenildiğimizde söylediğim gibi, bu ligin en büyük favorisi biziz, sen sonunda da her kupaya talibiz.
    Son olarak, Başında Aydın Hoca'nın olduğu bir organizasyonu eleştirmeye de ne dilim, ne de yüreğim dayanıyor. İyimser yaklaşacak isem bir branşa, bu kesinlikle Erkek basketbol olur, "insan"lık kriterinden.

  14. James dedi ki...

    @Boris Vian
    Bence arkadaş haklı, yazıda da haklılık payı var ama, 2 sene önceki fenerbahçeyi düşünüp Spahijaya kredi vermeliyiz, geçen sene mental çöküşler yaşadık dogru ama sene başında kimse bizden euroleague playoffun favorisi diye sözetmiyordu, biz çıtayı yükselttik sonuçta top16da ikili averajla elendik. Bu sene beklemeliyiz, Spahijanın o kadar kredisi var bu sene geçen senenin üstüne koyamazsak eleştirilebilir. Ayrıca Galatasaray bu maçtan önce sezonun en önemli maçlarını oynadı, formda geldi bizse ilk resmi maçımızı oynadık.
    Bunun yanında 1 numarada Ukiçin mental eksikligine katılıyorum ilk point guardı Ukiç olan bir takımın final four şansının pek olmadıgını düşünüyorum. Ama nasıl Manchester Utd. taraftarı adını duymadıkları yeni bir transfer gelirse Fergusonunin bir bildigi vardır diyorsa bende öyle Aydın Örse güveniyorum. Sonuç olarak beklemek lazım.

  15. cromvemitra dedi ki...

    Gerçekten de maçtan hemen sonra,kızgınlıkla yazmışsın yazıyı. Bence,yeni transferlerle uyum yakalanınca mesela 5 maç sonra Fenerbahçe üst düzey eurolig takımı olacaktır.Ukiç ve Preldziç yaşları gereği zihinsel atlamayı yapamadılar ama ben şahsen bu sene winner olacaklarını istiyor ve bekliyorum.Takımın sertliği az evet, zaten bu bilinçli bir seçim yine.Çünkü eurolig de hakem lobisi yüzünden Fenerbahçe faul açısından dezavantajlı, o yüzden Spahija takımı hızlandırma yoluna gitmiş.Bu sene çok hızlı bir Fenerbahçe Ülker seyredeceğiz.Hemen herkes Ömer Onan'ın hızında.Son olarak Spahija'nın senede 1 tane kötü maç yönetmesi vardır ve bu da bu kupa maçına denk geldi.İş kazası yani.Ben anadolu efes ile yine final oynayacağımızı düşünüyorum.gs'nin tek avantajı ön eleme oynadıkları için bizden 5 maç daha hazır ve tam takımdılar.Normal ligde bu gs'ye,sakatlık olmazsa en az 15 sayı fark atar Fenerbahçe Ülker.Saygılarımla kardeşim.

  16. Adsız dedi ki...

    her nedense ben bizim bu erkek basketbol takımını arsenal'a benzetiyorum. baktığınız zaman dört gardın dördü de henüz genç ayrıca üst düzey tecrübeleri ve üst düzey oyun yetenekleri henüz tam gelişmemiş. keza forvet skorer gardlarımız arasında bir tek kaptan ömeri tecrübeli oyuncu sınıfına koyabiliriz. uzunlardan vidmar da genç henüz, hatta daha yolun başında sayılır. malum uzun oyuncuların gelişimi daha zor ve uzun süre ister. gist ise basketbol(avrupa) fundamental'ı sınırlı ama her eve lazım cinsinden ekstra özellikleri olan bir oyuncu. yani tüm tecrübe yükü biri uzun süredir sahalarda olmayan iki oyuncunun(ömer ve mirsad)omuzlarında olan bir takım söz konusu olan. tüm bunları anlatmamın nedeni ise biraz sabır demek istiyorum yani. sabır derken üç ay beş ay altı ay değil kastettiğim. bu organizasyonun en az üç seneye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. yazıdaki kimi bireysel eleştrilere katılmakla beraber koç oyuncu ve organizasyonun arkasında durulması gerektiğini düşünüyorum.

    not: değerlendirme dışı bırakılan oyuncular ise artık bu takıma bişey katamayacaklarını düşündüğüm hatta çoğu zaman zarar verdiklerine kanaat getirdiğim içindir. ve ben bunlarla sezon sonu yolların ayrılması gerektiğini düşünüyorum özellikle kayanın(ayrıca oğuz ve hakan demirelin de)

  17. tekgözünegodumun dedi ki...

    Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı, geçen sezon Oklahoma City Thunder forması giyen Thabo Sefolosha ile anlaştı.
    Sarı-Lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, ''Sefolosha'ya Sarı-Lacivert renklerimiz altında başarılar diliyoruz'' denildi.
    Mayıs 1984'de İsviçre'nin Vevey kentinde dünyaya gelen Thabo Sefolosha, şutör-guard pozisyonunda görev yapıyor.
    Annesi İsviçreli babası Güney Afrikalı olan Sefolosha, geçen sezon 4.4 ribaund, 1.4 asist, 5.1 sayı ortalamasını tutturdu.

    Bu kadar saçma bir transfer daha görülmemiştir herhalde bu sezon. Turk Telekom ve diğerleri neler aldı, bizim aldığımız adama bak. İstatistiklerine bak, bir de ismine bak. Sırf almış olmak için yapılmış bir transfer. Hiç denyo denyo konuşmayın. Hiç.

  18. gurkan dedi ki...

    daha once de acikladim olay bence tamamen psikolojk
    1)final maci sendromu
    2)baskette gs'a karsi yakin skorlu gecen maclardaki mental ezikligimiz. gs yakin skorlu butun maclari kazanir fb'ye karsi. bunun arkasindaki faktorler coaching ve de winner oyuncu olayidir.
    fb takiminda son 1 dakika kala hangi oyuncunun 2li oyunu var bir sekilde maci alir veya faul cizgisine gidip faulleri atar diyebiliyoruz?? ukic ve emir bu seviyeye yukselemediler. ne kadar yasli da olsa gecen sene saras bu tarz faulleri atip maci alabiliyordu.
    fb'li oyuncularda gs maclarinda skor yakin olunca yine kaybedecegim stresi basliyor ve de kaybediyor. ancak 20 sayi ile ondeysek kazanabiliyoruz. bundan sonraki maclarda da yakin skorla gecerse yine gs kazanir bu koc ve bu oyuncular oldugu surece.
    buna benzer cok guzel 2 ornek var: 1)turk milli basket takiminin her zaman almanyaya yenilmesi
    2)futbolda gs'in kadikoyde fb'ye yenilmesi

  19. memojanne dedi ki...

    sefolasha'yı o sadece istatistisklerine bakarak değerlendirmek saçma.tomas'ın yokluğunda gayet mantıklı bir transfer

  20. tofi dedi ki...

    valla çok takımda bir emir, bir ukiç yok.. bilhassa emir'in bu korkusuz penetreleri, hızlı hücümları, el yakan zamanlardaki şutları çok çok önemli, bunlara ömer'in her zamanki gayreti eklenince bir şeyler çıkar ortaya.. rakibe gelince, en önemli silah her zaman tutku açık bence, fazla rahat ve seri, ve de en iyi türk guard ender arslan'ı aldılar, bu yıl lig güzel geçer, anlamadığım tek konu kinsey'in serbest bırakılması ve onun da nispet yapar gibi her maç en iyisi olması takımının adına!..spahija, yı eleştirmek çok haklı ancak bir deplasmandaki barça maçlarını filan da unutmayalım, bu takım bize hayal bile edemediğimiz zaferler kazandırdı, hocası da aynıydı

  21. Cengiz dedi ki...

    Tespitler yerinde olmakla birlikte enseyi çok karartmamak gerektiğini düşünüyorum ben de. Her sezona Cumhurbaşkanlığı kupası yenilgisiyle başlamak tabii ki can sıkıcı ancak su testisi kırılmadan birşeyleri görmeyi de sağladığı unutulmamalı. Ben bu seneki kadroda (umuyorum ki) Engin'in de dönmesiyle guard pozisyonunda sıkıntının büyük ölçüde azalacağını diğer yandan şutör pf eksikliğinin daha dikkat çekici olduğunu düşünüyorum. Ağır sakatlıktan dönecek olan Mirsad hariç uzunların hiçbirinin uzak mesafe şutu yok. Bu da rakiplerin pota altını daha kolay savunması demektir. Geçen sene neredeyse hiçbir şey üretmeyen Lavrinovic'in varlığı bile sırf şut tehtidi olduğu için rakip savunmalar üzerinde etki yaratırken bu sene özellikle sete set hücumlarda başımız çok ağrıyacak.

  22. gurkan dedi ki...

    kadin baskette de yenilkdik gs'a. bu sene gs baskette her erkekler hem kadinlarda her kupayi alicak gibi. bu sene gs'dan mac bile alamayiz baskette, cok yazik oldu gercekten.

  23. fishersad dedi ki...

    basketbolda iki kupayı da kaybettik.
    üzüldük...

    ancak taraftar olarak kulübe sahip çıkmaya ve takımlarımızı desteklemeye devam etmeliyiz.

    karşı cephe, bu tür başarısızlıklardan sonra aramızdan çıkacak çatlak sesleri 100'e katlayıp Aziz yıldırım aleyhine kamuoyu oluşturabilmek için can atıyor.

    hatta pis oyunlar dahi oynanıyor! trausinin fenerbahçe taraftarına küfür etmesi çok normal değil. bunun altında başka şeyler var. profesyonel olduğunu söyleyen trausinin "doping testini geçemediğinde sözleşmesini fesheden fenerbahçeye cephe almak yerine", "doping yapmadığına inandığı günlerde kendisini dopingçi diye yaygara kopartan kulübün formasını giymemesi gerekirdir" "üstelik küfür olayı da cabası"

    neyse bu tür kişiliksizleri çok konuşmak doğru değil. yokmuş gibi davranıp ZAMANI GELDİĞİNDE TARAFTAR OLARAK BİR GÜLE GÜLE! PROGRAMI YAPMAK (maçtaki küfrüyle aynı oranda) BOYNUMUZUN BORCU OLMALI! (tabi yukarıda bahsettiğim çelişikisini de vurgulayarak) (1 sezon oynar sktrir gider! giderken eksik bırakmamalı)

    şimdi asıl konu BASKETBOLDAKİ başarısızlıklar. elbette önlem alınmalı, hatalar sorgulanmalı vs... ancak karşı cepheyi keyiflendirecek hareketlerden, çatlaklardan kaçınılmalı.

    özetle: bu gibi başarısızlıklar, camia içindeki Aziz Yıldırım düşmanlarını ve çatlak sesleri ortaya çıkaracaktır. fırsatçılar leş kargası gibi NİFAK sokmaya çalışacaklardır. BU TÜR BŞARISIZLIKLARI FIRSAT OLARAK GÖRMELİ- turnusol kağıdı olarak değerlendirmeli ve bu çatlakları SIVAMALIYIZ. onlara fırsat vermemeliyiz. BİRLİĞİ BOZMAMALIYIZ...

    mersin maçı var pazartesi.
    emin olun zor maç olacak.
    ancak emre+baroni orta sahası etkili olur bence.
    defans kurgusu biraz zayıf kalacak (tam iyi olmayan) gökhan ve mertgünok en zayıf halkalar. üstelik sağ kanatta topuzun da olmayışı ciddi sıkıntı yaratabilir.

    ancak dikkatli ve sabırlı bir oyunla 3 puanı alırız. rakip dengesiz. mutlaka çok istekli ve iyi oynayacak. ancak her bir oyuncunun VİTRİNDE OLMA DERDİ takım bütünlüklerinin bozulmasına neden olacaktır.

  24. fishersad dedi ki...

    TUTMADI NE YAPİM :)

Yorum Gönder