Barcelona vs. Diyarbakırspor


barcelona 2008-2009

Barcelona Türkiye’de son yıllarda futbola entelektüel ilginin de artmasıyla çok daha tanınan bilinen ve sevilen bir kulüp haline geldi. Bir futbol kulübünün ötesinde bir şey olması, Katalan kimliğinin bordo mavili formada tecessüm etmiş hali pek çok insanın Barcelona ilgisi ve sevgisinin nedeni.

Üstelik kalbi solda olanların siyasal temayüllerine indirgenecek bir ilgi de değil Türkiye’deki Barcelona ilgisi. Gayet milliyetçi ve muhafazakar insanların da Barcelona’nın bu kulüpten öte kimliğini benimseyip biraz da bu nedenle Barcelona’ya sempatiyle baktıklarını görebiliyoruz.

Aynı saiklerle ve kimlik politikasının taşıyıcısı olarak Türkiye’de bir takım çıksa peki bu takıma sempatiyle yaklaşılır mı? Kalbi solda olanlar dahil bu takıma Barcelona’ya gösterilen anlayış gösterilir mi bundan pek emin değilim. Sadece kent ismiyle bir “öteki”yi temsil eden ama Süper Ligdeki son sezon kadrosunda Diyarbakır doğumlu sadece bir oyuncu barındıran Diyarbakırspor’a kendisini bütün tribün gruplarının ötesinde gören Çarşı dahil Türkiye’nin neredeyse bütün stadlarında “Pkk dışarı” diye bağırıldığını hatırlarsak aslında bir kulüpten daha fazla olan şeylere Misak-ı Milli sınırları içerisinde pek tahammülümüz olmadığını kabul etmemiz gerekiyor.

Oleguer İspanya milli takımında oynamayacağını açıklayıp Katalan kimliğiyle bunu gerekçelendirince “saf Katalan”, “entelektüel adam”,”helal olsun” nidalarıyla karşılanıyor ama aynı gerekçeyle Kürt bir futbolcu Türk milli takımında oynamayacağını açıklasa herhalde Türkiye’de en çok küfredilen futbolcu ünvanını ele geçirir ve kimse Oleguer’e gösterdiği diğerkamlığı bu futbolcuya göstermezdi.

Kendilerini öteki hissedenler uzak diyarlarda, okyanus aşırı yerlerde olunca onları anlayışla karşılamak hatta onların kimlik ya da dil taleplerine daha ılımlı yaklaşmak mümkün olabiliyor ama burnumuzun dibindeki insanların;Kürtlerin türbanlıların eşcinsellerin herhangi bir talebi, hakkı, çığlığı yok hükmünde algılanıyor çoğu zaman. Öteki belli bir mesafede olduğunda demokratlığını solculuğunu hatırlayan futbol mütefekkirleri de Barcelona’ya sempatiyle bakarken, Bilbao’nun aşırı milliyetçi tutumunu hoşgören bir dil kullanırken bu topraklardan çıkabilecek basit bir futbol ötesi anlam taşıyan kulübe ise hiç çekinmeden “bu kadarı da fazla” diyebiliyor. Diyarbakırspor bu sene tekrar Süper Ligde onların zaten bulundukları bölgenin kimlik taşıyıcısı olma gibi bir iddiaları yok aksine devlet takımı olarak görülüyorlardı pek çok insan tarafından özellikle ligdeki ilk yıllarında. Şimdi Diyarbakırspor’dan devlet biraz elini çekti. Bu devlet görünümlü takıma bile “Pkk dışarı” diye bağırılan bir futbol aleminde gerçekten bölgenin sosyo-politik taşıyıcısı olma iddiasını gütseler başlarına ne gelirdi acaba çok merak ediyorum. “Ötekiye saygılıyım ama benden uzak oldukça” anlayışının çok açık bir yansıması bizim Barcelona ve Diyarbakırspor’a bakışımız.

P.S. Diyarbakırspor Barceleno’nun kullandığı “bir kulüpten daha fazlası’sloganını kullansa hakkında kim ilk önce kapatılma davası açar diye bir soruyla bitirelim.

a)Yargıtay
b)Genelkurmay
c)Futbol federasyonu
d)Medya
e)Hepsi.



6 comments:

  1. Çubuklu Sevdalısı dedi ki...

    Özellikle R.Madrid deplasmanında Puyol'un attığı golden sonra kaptanlık bandını çıkarıp tribünlere gösterip öpmesi çok manidardır.Kaptan pazubandının katalan bayrağı olduğunu söylememe gerek yok heralde.Aklıma hemen mesela Diyarbakırspor'lu X'in Ankara'da Türkiye'nin başkentinde Ankaragücü'ne gol atıp kürdistan bayrağı olan kaptanlık pazubandını öpse çıkarıp tribünlere gösterse ne olur diye geldi.Sadece küfür yemekle kalmazlardı bence.

  2. pulp dedi ki...

    Bu sempati ile yaklaşanlar üstüne bir de bu haberi okusun lütfen

    http://acetobalsamico.blogspot.com/2009/05/kral-kupasnda-sansur.html

    Aynı şey ülkemizde olsa ne olurdu?

  3. memduh95 dedi ki...

    Alayının yaptıkları, yapacakları, yapabilecekleri antipatik gözümde. nokta.

  4. Baran34 dedi ki...

    İspanya'nın yapısıyla Türkiye'nin ki bir değil. Onlarda özerklik uygulaması var. Biz ise ulus-devlet olarak kurulmuşuz. Yani bazı şeyler orada meşrûyken, burada gayri meşrû. Oranın futbol federasyonu zaten Katalunya diye bir yeri özerk bir devlet kabul ediyor Türkiye'de böyle bir şey söz konusu değil. Puyol'un kaptanlık bandı olarak Katalunya bayrağı takması yasal zaten. O bandı taktıktan sonra ister öper, ister yalar. Kendi bileceği iş.

  5. Sekhranikos dedi ki...

    Bu kadar ileri aşamalara ilerlemeden daha basit konularda kürtlerin legalite sorunları yaşadığını düşünürsek vakit lazım bize. Cumhuriyet öncesinden başlayagelen bir sıkıntı var ve cumhuriyet döneminde sağolsun siyasetçilerimiz ve körükçülerimiz vasıtası ile sorun çift su verilmiş çelik haline gelmiş vaziyette. ha deyip bu gün başlasak o tada ulaşmamız hiç almasa yarım asır alır. haliyle bu aralar dillerde gezen -gönüllerdeki yerini bilemem- açılım hadisesine destek olmakta yarar vardır.

  6. B. dedi ki...

    konuya girmek pek istemesemde dış hatlarıyla yazayım, İstiklal marşını ıslıklayanlar,yuhlayanlar kimlerse askerimi şehit edende onlardır düşüncesine sahibim.

    barcelona'ya gelirsek onlarda durum tabii ki farklı ama benim tuttuğum takım kralcıdır ona karşı gelen"Catalonia is not Espana" diyende Barcelonadır
    kısacası sevmem Barçayıda

Yorum Gönder