Biz hiç gülmüyoruz
‘’…Bir yıl oldu Şike süreci. Allah aşkına, basında, kamuoyunda, kahve ortamında geyik dediğimiz o kadar çok şey yazıldı çizildi, bunlar doğru kabul edilip üzerinde yorumlar yapıldı ki, artık bir şey diyemiyorum. Bu süreçte yüzlerce haber çıktı. Haberlerin yüzde 90’ı yalan haberlerdi. O yüzden bir şey diyemiyorum…’’
Bu sözler neredeyse 1 yıldır ülke gündemini meşgul eden hatta ülkenin spor kamuoyunda bundan sonra telafisi çok güç olan yaraları açan bir bölünmenin, şiddet odaklı kamplaşmaların fitilini ateşleyen davanın savcısı Mehmet Berk’e ait.
Tabii savcı Berk, milyonlarca taraftarı, sempatizanı bulunan, onbinlerce insanın hayatında yediği yemek, soluduğu hava kadar önemi bulunan bir camianın bu yalan haberlerle kamuoyu önünde rencide edilişine, suçlu atfedilişine; bir futbol takımının oyuncularının akşam yemek yedikleri restoranda bile yine bu haberlerin etkisiyle ‘’şikeciler defolun’’ diye saldırıya uğrayışına falan bu güne dek hiç ses çıkartmadı. Ki, tüm bu yargısız infazın önüne geçecek yetkiye sahipti.
Eğer savcı Berk’in söyledikleri doğru ise, yani yapılan haberlerin % 90’ı yalansa, bu haberleri yapanlar kadar bu linç kampanyasını izleyen ve sorumluluğunu yerine getirmeyen savcılar da suçludur.
Peki savcı Berk hiç düşündü mü, Bolu’nun dağlarının eteğindeki köyde yaşayan, okul defterinin sayfalarını sarı laciverde boyayarak köyünden geçen Fenerbahçe konvoyunun önüne atlayan 7 yaşındaki kız çocuğundan, Silivri’de göz pınarlarını donduran soğuğa rağmen mahkemenin önüne dizlerini tuta tuta gelip bastonuyla nöbet tutan 70 yaşındaki dedeye kadar milyonlarca Fenerbahçeli savcı Berk’in ses etmediği yalan haberlerin cahil kitleler üzerinde yarattığı etkiyle oluşan linç ortamında 1 yıldır neler yaşıyorlar ?
Emin olsun ki, kendisi her şeyi gülerek izleyebilir ama 1 yıldır kulübüne sürülmeye çalışılan lekeye karşı direnen Fenerbahçelinin bu sürece ne gülecek hali var, ne de kendisine yapılanlara gülüp geçmeye niyeti.
Öte yandan savcının söyledikleri medya açısından da yenir yutulur şeyler değil. Basını açık biçimde yalancılıkla suçluyor. Süren bir soruşturma ve dava hakkında hakkında yazılanların, konuşulanların % 90’nının yalan olması ne demek ? Ki, bu iddiada bulunan kişi bu soruşturmayı yürüten bu haberlerin aslının astarının olup olmadığını en iyi bilecek kişi. Yani aslında savcı Berk’in bu beyanı spor basını ve TSYD açısından okunup geçilecek veya savcı Berk’in sürecin başından beri yaptığı gibi gülerek okunacak şeyler değil.
Bu noktada TSYD spor yazarlığının onuruna sahip çıkmak zorunda. Ya basının bu dava ile ilgili yaptıkları haberlerin arkasında duracaklar ve Mehmet Berk hakkında dava açacaklar ya da bu haberlerin yalan olduğunu kabul edip kamuoyundan o haberleri yaptıkları sayfalardan özür dileyecekler.
Aksi taktirde, yaptıkları haberlerin % 90 ‘ının yalan olduğu gerçeğini bir onursuzluk yaftası olarak boyunlarına asıp taşımak zorundalar.
14 Haziran 2012 15:19
Allah rızası için yönetim bak adam kendi kendine orta yaptı artık vurun şu topa sokayım ülke çıkarına fenerin çıkarına olan şey ülke çıkarınadır.Yüklenin kardeşim el oğlu başbakana yükleniyo siz de yüklenin vurun şu topa da 90 na nasıl çakılır bir görsünler.Vurun Allah aşkına...
14 Haziran 2012 22:10
onursuzluk yaftası??
türk basınında onur ne zaman vardı ki?
14 Haziran 2012 22:54
En adi yalan içide biraz doğru olan yalandır,bunlarda bu taktiği kullanıyorlar ve hala sürdürmeye çalışıyorlar, çünkü bunların ne inancı ne kitabı dolayısı ile nede vicdanları var.......
15 Haziran 2012 02:18
Bana cemaatin kuklası demiş olsalardı ben evimde 3 gün gülmezdim.Güce sahip miyim?Evet.O zaman ayarlardım popüler bir kanalda bi tartışma,bunları yazanlarla tartışır,mantıklı önermelerle cemaatin kuklası olmadığımı kamuoyu önünde kanıtlardım.Aa pardon bi insan suçsuzluğunu nasıl kanıtlar ki?Onu cemaatçi ilan ettiysek elimizde çok ciddi deliller olması lazım.Yoksa bi yalan atıp doğruysa itiraf edilmesin beklemek hangi davada görülmüş ???
15 Haziran 2012 11:31
ülke çıkarı neymiş yahu? milli takımın men edilmesi filan mı mesela? bu adamların dönemindeki milli takım yerlerde sürünsün, rezil rüsva olsun inşallah. gram üzülen bu "süreç"ten bir şey anlamamıştır. sikmişim milli takımı.
15 Haziran 2012 15:00
Savcı Mehmet Berk Cemaat iddiasına 3 gün güldüğünü söylüyor… Ayrıca gerek şike davası ve gerekse diğer davalarla ilgili ellerinden geleni yaptıklarını, kovuşturma ve soruşturma aşamasında hukuk ihlali yapmamaya çalıştıklarını, vicdanının rahat olduğunu söylüyor… Bende kendisine diyorum ki, bizde senin hazırladığın iddianameye hala gülüyoruz… önceleri komik olmasından dolayı gülüyorduk, ama artık sinirden gülüyoruz… Ortadaki açık HUKUK KATLİAMINDAN dolayı bir taraftar olarak ülkedeki HUKUK KOMEDİSİNDEN dolayı, yapacak bir şeyimizin olmaması nedeniyle sinirden gülüyoruz… Seçimleri dört gözle bekliyoruz… Ülkedeki medyanın satılmışlığına öfkeleniyoruz… Bu ülkenin EMİLE ZOLA gibi aydınları olmadığı için hayıflanıyoruz… YARGININ, gücü elinde bulunduranlar tarafından BU ÜLKEDE HEP BİR SİLAH olarak kullanılmasından dolayı UMUDUMUZU yitirdiğimizden GÜLÜYORUZ…
Eskiden gelen tüm alışkanlıkları değiştirecek ÜMİDİYLE SARILDIĞIMIZ AKP VE CEMAATİN yaşattığı HAYAL KIRIKLIĞI NEDENİYLE GÜLÜYORUZ… Aziz başkanın 3 yıl şampiyonluk sözü vermesi nedeniyle örgüt kurup şike yaptığını iddia etmek, tek kuruş zimmetine para geçirdiğini ispat etmeden, bu yönde hiçbir delil olmadan çıkar sağladığını yorumlamak için hukuk fakültesi okumaya gerek yok... biraz insaf, azıcık vicdanınız olsaydı, bu mesnetsiz, dayanaksız ve somut olaylara dayanmayan, belgeleri olmayan sadece çekilmiş fotoğraflar ve telefon konuşmalarıyla ,insanları örgüt suçlamasıyla özel yetkili mahkemelerde yargılmaya kalkmazdınız...
Kişinin ayinesi iştir lafa bakılmaz denir.. hazırladığınız iddianameler ve çiğnediğiniz onca hukuk usulü ortadayken, böyle çok doğru işler yapmış gibi üste çıkamazsınız... ayrıca MEHMET BERK şike davası sürecinde bir sürü yalan yanlış haber yayınlandığını söylüyor… Bunlardan da pek memnun olmadığını kamuoyunu yanılttığını söylüyor… peki bir hukuk adamı olarak sanıkların itibarlarının yerle yeksan olmasına seyirci kalmayı kendinize ve mesleğinize yedirebiliyor musunuz ???
adnan polatın davasında, deniz feneri davasında örgüt bulmayan sizler ne hikmetse cemaatin sevmediği ve muhalif olduğu herkes hakkında örgüt yaftası yapıştırmayı bir görev zannediyorsunuz... ondan sonra insanların size cemaatçi demesi zorunuza gitmesin... çünkü eyyamın ağa babasını yapıyorsunuz... Ayrıca sizlerin cemaatçi olduğunuza dönük bu haberlerden rahatsızsınız da neden dava süreçlerinde SANIKLAR ALEYHİNDE yazılan ve çizilenlerden RAHATSIZ DEĞİLSİNİZ ???
Bir kanun adamı olarak HERKESE KARŞI aynı mesafede olmanız gerekmez mi ??? Masumiyet karinesini çiğneyen, adil yargılama hakkına tecavüz eden onca haberle ilgili ne yaptınız ??? Neden bir tanesi hakkında işlem başlatmadınız ??? Cumhuriyetin savcısı olarak bu görev sizin değil miydi ??? Bunca görevi olan işleri yapmayıp, hep tek taraflı hareket edip, şimdide birileri sizlere bir İSNATTA bulununca bundan ŞİKAYETÇİ OLMAYACAKSINIZ…
Çünkü bu yapılan işlerin altında sizlerin İMZASI var… Benzer eylemlerin BİRİNDE ÖRGÜT SUÇLAMASI yapmak, diğerinde ise ÖRGÜT bağlantısı görmemek TAMAMEN SUBJEKTİF yorumla hareket etmek demektir… ALMANYA DA mahkemeler YÜZYILIN DOLANDIRICILIĞI diye karar verdiği bir dosyada, asıl failler TÜRKİYEDE dediği bir dosyada sizler NEDENSE ÖRGÜT MÖRGÜT bulamadınız… BİR DOSYANIN TERCÜMESİ DAHİ 4-5 AY SÜRER Mİ ??? Adını MIH GİBİ ZİHNİMİZE çaktık MHMET BERK... Yaşadığımız her an seni rahmet ve saygıyla anacağız !!!
17 Haziran 2012 21:25
ben de bu roportaji okuduktan sonra 3 gun kufur edicem kendisine izninizle.
19 Haziran 2012 01:32
o zaman neden başkan ve yöneticiler medya tarafından linç edildikten sonra yayın yasağı koydular?
21 Haziran 2012 07:33
TSYD çok onurlu kesin sahip çıkar :)
28 Haziran 2012 16:56
bana biri şunun cevabını verebilir mi? ota boka atlayan standup şener neden suskun şu aralar? aziz başkan ipliğini pazara çıkardığı için olabilir mi?
30 Haziran 2012 11:04
seni birileri kiraladı dostum, sen de gelen emri uyguluyorsun bir yıldır. fazla dikkat çekmemek için 3'er 5'er saldın garnitürleri. asıl hedefi içerde tutman söylendi, zavallı bir yöneticiyi de heder ediyorsun asıl hedef uğruna. davalarda o kadar sessizmişsin ki sesini duymayan sanıklar varmış. belki denk gelirsin de gülmeye devam edersin diye yazdım.